Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da 1976 yılından bugüne değin tam 34 yıldır aktif olarak gönüllü çalışmaları yürüten Sevim Mercimek, Hollanda'nın en yüksek tirajlı dergilerinden biri olan Margriet dergisine kapak oldu.
Sevim Mercimek, Cihan'a yaptığı açıklamada Margriet dergisinde kendisinin başarılarından dolayı ve aynı zamanda Hollanda toplumuna kendisini kabul ettirmesinden dolayı kapak yaptığını söyledi. Bu durumun kendisi için güzel ve gurur verici bir gün olduğunu, hizmetlerinden dolayı böyle bir demecinin yayınlanmasından çok büyük bir şeref duyduğunu belirten Mercimek, bu başarının Hollandalı Türk toplumunun hakkı olduğunu düşünüyor.
34 yıl boyunca Hollanda'da hiçbir kimse ile herhangi bir sorun yaşamadığını, ilkokul, ortaokul, lise ve yüksek okulda hep inancından dolayı başını örttüğünü belirten Mercimek, "Hiçbir zaman herhangi bir siyasi akım içinde bulunmadım. Çoğu zaman neden başımı kapattığımı iyi bir şekilde anlattığım zaman Hollandalılardan çok olumlu tepkiler aldım. İnsan kendini ispat ettiği sürece, doğru yolda kaldığı sürece Rabbine güvendiği sürece bu zorlukları aşıyor." diye konuşuyor.
BİZ MÜSLÜMANIZ, MÜSLÜMAN GENÇLER BİLİNÇLİ VE SAĞDUYULU OLMALI
23 yıldır Amsterdam'da Sint Lucas Andreas hastanesinde laborant olarak çalışan Mercimek, bazen zor durumlarla karşı karşıya kaldığını da belirtiyor. Bazı Hollandalıların "tesettürlü bayandan kan aldırmayız" derecesinde tepki gösterdiklerini; ama daha sonra "tesettürlü bayan çok güzel kan alıyor, bizlere güzel yardım ediyor. O bayan nerede bize yardımcı olabilir mi?" diye hastane yönetimine başvuranlar olduğunu aktarıyor. Bu durumun kendisini çok mutlu ettiğini ifade eden Sevim Mercimek, ardından şöyle ekliyor: "Bunun yanında ticari hayata atılışım da tesettürlü oluşum bayan oluşum araba sektöründe bir sürü zorlukların oluşmasına sebep oluyordu. Ama insan mücadele edince kendini ispatlayınca o zorluklar aşılıyor. Ve sonradan da karşı taraftan güzel sözler alınıyor. Burada insan neyine için yaptığını biliyor ise bu zorlukları kolay aşıyor. Ne yazık ki gençlerimizin bazıları bilinçli değiller. Tesettürlü oluyorlar. Fakat neden örtündüklerini bilmedikleri için karşı tarafa da bunları anlatma ikna etme kabiliyeti eksik oluyor. Onun içindir ki karşı taraf daha güçleniyor. Böylelikle zayıf pozisyona düşüyoruz. Kaybeden pozisyona düşüyoruz. Ben her zaman gençlere şunu söylüyorum. Ne yapıyorsanız niçin yaptığınızı çok iyi bilin. Bunun bilincinizde olursanız her zaman ayaklarınızı sağlam yere basarsınız diyorum. Kolay kolay sizi sağa sola itemez. Biz Müslüman'ız. Müslüman genç bilinçli ve sağduyulu olmalı. İmkanlarımız var. Bu imkanlarımızı düzgün değerlendirirsek kolay kolayda bizi yok edemezler."
"ÇOK OLUMLU MESAJLARA ALDIM, BU YAZI DA BANA GÜÇ VERDİ"
İlk olarak başkent Amsterdam'daki Sint Lucas Hastanesi'ne laborant olarak müracaat ettiğimde tesettürlü olduğunu söyleyen Mercimek, "İşe başlar isem tesettürümü çıkartmayacağım şeklinde bölüm şefine bildirdim. Kendisi bana 'Ben sizin taktığının tesettüre bakmıyorum. Ben size verdiğim işleri düzgün yere getiriyor musunuz veya getirmiyor musunuz ona bakarım' dedi. 'Sen işini iyi yaptıktan sonra sorun olmaz' dedi. Ve tam 23 yıldır hiç sorunsuz bu görevi getiriyorum." diye kaydediyor.
"Benim tesettürüm beynimdeki hafızamı hiçbir zaman durdurmadı. Aksine daha çok güç verdi." diyen Mercimek, bu yüzden de işlerinin yanında gençlerin yetişmesi için akşamları ve hafta sonları ilmi ve dini çalışmalar yaptığını dile getiriyor. Bu çalışmaları kamuoyunda olumlu yankı bulunca 3 yıl önce dönemin Amsterdam Belediye Başkanı Job Cohen'in kendisine Hollanda Kraliyet nişanı verdiğini anımsatan Mercimek, "İnanın son gün haberim oldu. Beni çok duygulandırdı bu ödül. Bundan sonra Margriet dergisi bana bir sayfa bana yer ayırdı. Bu dergi gönüllü hizmetlerimi öne çıkardılar. Çok olumlu mesajlar aldım. Bu yazı da bana güç verdi. Vatandaşlarımızın sorunlarını hep yakından takip edeceğim. Özellikle. Amsterdam ve çevresinde hayatımda hiçbir değişiklik olmadan dolayı gönüllü çalışmalarımı devam ettireceğim." diye belirtiyor.
"BİZE DÜŞEN GÖREV NE İSE ONU EN GÜZEL ŞEKİLDE YAPMALIYIZ"
"Din, dil. Irk erkek, kadın, siyah, beyaz kim olursa olsun, herkes toplumun bir barçası. Kendileri bir bütün olarak Amsterdam'ı sosyal, güçlü ve emniyetli bir şehir yaparak Hollanda ve Dünya gündemine koyabilirler." ifadelerini kullanan Mercimek, herkesin kendisini eğitimiyle mesleğiyle yetiştirmesini arzuladığını anlatıyor. "Saygın ve gurur verici şeyler yapmalıyız." diyen Mercimek, son olarak ise düşüncelerini şöyle aktarıyor: "Çok çalışmalı ve sorulardan uzaklaşmalıyız. Huzuru ve güzel yaşamı herkesle birlikle olmakla gerçekleştirebiliriz. Bana hizmetlerimde destekte bulunan, bana yol gösteren, bilgilendiren herkese çok teşekkür ederim. Burada özellikle Hollanda'yı geren açıklamalar yer veren bazı siyasetçilerin özellikle de Gert Wilders'in açıklamalarına üzülüyorum. Bizlerin tanıyanların akılları karışmıyor. Fakat ortada duran insanlar maalesef etki altında kalıyorlar. Etrafımdaki gençlere siz doğru yolda kaldığınız sürece ve siz elinizden geldiğini yaptığınız sürece onlara kolay kolay bize zarar veremezler. Bizler iyi örnek olup birlik ve beraberlik içinde güzel çalışıp bize düşen görev ne ise onu en güzel şekilde yapmalıyız." (CİHAN)
Sevim Mercimek, Cihan'a yaptığı açıklamada Margriet dergisinde kendisinin başarılarından dolayı ve aynı zamanda Hollanda toplumuna kendisini kabul ettirmesinden dolayı kapak yaptığını söyledi. Bu durumun kendisi için güzel ve gurur verici bir gün olduğunu, hizmetlerinden dolayı böyle bir demecinin yayınlanmasından çok büyük bir şeref duyduğunu belirten Mercimek, bu başarının Hollandalı Türk toplumunun hakkı olduğunu düşünüyor.
34 yıl boyunca Hollanda'da hiçbir kimse ile herhangi bir sorun yaşamadığını, ilkokul, ortaokul, lise ve yüksek okulda hep inancından dolayı başını örttüğünü belirten Mercimek, "Hiçbir zaman herhangi bir siyasi akım içinde bulunmadım. Çoğu zaman neden başımı kapattığımı iyi bir şekilde anlattığım zaman Hollandalılardan çok olumlu tepkiler aldım. İnsan kendini ispat ettiği sürece, doğru yolda kaldığı sürece Rabbine güvendiği sürece bu zorlukları aşıyor." diye konuşuyor.
BİZ MÜSLÜMANIZ, MÜSLÜMAN GENÇLER BİLİNÇLİ VE SAĞDUYULU OLMALI
23 yıldır Amsterdam'da Sint Lucas Andreas hastanesinde laborant olarak çalışan Mercimek, bazen zor durumlarla karşı karşıya kaldığını da belirtiyor. Bazı Hollandalıların "tesettürlü bayandan kan aldırmayız" derecesinde tepki gösterdiklerini; ama daha sonra "tesettürlü bayan çok güzel kan alıyor, bizlere güzel yardım ediyor. O bayan nerede bize yardımcı olabilir mi?" diye hastane yönetimine başvuranlar olduğunu aktarıyor. Bu durumun kendisini çok mutlu ettiğini ifade eden Sevim Mercimek, ardından şöyle ekliyor: "Bunun yanında ticari hayata atılışım da tesettürlü oluşum bayan oluşum araba sektöründe bir sürü zorlukların oluşmasına sebep oluyordu. Ama insan mücadele edince kendini ispatlayınca o zorluklar aşılıyor. Ve sonradan da karşı taraftan güzel sözler alınıyor. Burada insan neyine için yaptığını biliyor ise bu zorlukları kolay aşıyor. Ne yazık ki gençlerimizin bazıları bilinçli değiller. Tesettürlü oluyorlar. Fakat neden örtündüklerini bilmedikleri için karşı tarafa da bunları anlatma ikna etme kabiliyeti eksik oluyor. Onun içindir ki karşı taraf daha güçleniyor. Böylelikle zayıf pozisyona düşüyoruz. Kaybeden pozisyona düşüyoruz. Ben her zaman gençlere şunu söylüyorum. Ne yapıyorsanız niçin yaptığınızı çok iyi bilin. Bunun bilincinizde olursanız her zaman ayaklarınızı sağlam yere basarsınız diyorum. Kolay kolay sizi sağa sola itemez. Biz Müslüman'ız. Müslüman genç bilinçli ve sağduyulu olmalı. İmkanlarımız var. Bu imkanlarımızı düzgün değerlendirirsek kolay kolayda bizi yok edemezler."
"ÇOK OLUMLU MESAJLARA ALDIM, BU YAZI DA BANA GÜÇ VERDİ"
İlk olarak başkent Amsterdam'daki Sint Lucas Hastanesi'ne laborant olarak müracaat ettiğimde tesettürlü olduğunu söyleyen Mercimek, "İşe başlar isem tesettürümü çıkartmayacağım şeklinde bölüm şefine bildirdim. Kendisi bana 'Ben sizin taktığının tesettüre bakmıyorum. Ben size verdiğim işleri düzgün yere getiriyor musunuz veya getirmiyor musunuz ona bakarım' dedi. 'Sen işini iyi yaptıktan sonra sorun olmaz' dedi. Ve tam 23 yıldır hiç sorunsuz bu görevi getiriyorum." diye kaydediyor.
"Benim tesettürüm beynimdeki hafızamı hiçbir zaman durdurmadı. Aksine daha çok güç verdi." diyen Mercimek, bu yüzden de işlerinin yanında gençlerin yetişmesi için akşamları ve hafta sonları ilmi ve dini çalışmalar yaptığını dile getiriyor. Bu çalışmaları kamuoyunda olumlu yankı bulunca 3 yıl önce dönemin Amsterdam Belediye Başkanı Job Cohen'in kendisine Hollanda Kraliyet nişanı verdiğini anımsatan Mercimek, "İnanın son gün haberim oldu. Beni çok duygulandırdı bu ödül. Bundan sonra Margriet dergisi bana bir sayfa bana yer ayırdı. Bu dergi gönüllü hizmetlerimi öne çıkardılar. Çok olumlu mesajlar aldım. Bu yazı da bana güç verdi. Vatandaşlarımızın sorunlarını hep yakından takip edeceğim. Özellikle. Amsterdam ve çevresinde hayatımda hiçbir değişiklik olmadan dolayı gönüllü çalışmalarımı devam ettireceğim." diye belirtiyor.
"BİZE DÜŞEN GÖREV NE İSE ONU EN GÜZEL ŞEKİLDE YAPMALIYIZ"
"Din, dil. Irk erkek, kadın, siyah, beyaz kim olursa olsun, herkes toplumun bir barçası. Kendileri bir bütün olarak Amsterdam'ı sosyal, güçlü ve emniyetli bir şehir yaparak Hollanda ve Dünya gündemine koyabilirler." ifadelerini kullanan Mercimek, herkesin kendisini eğitimiyle mesleğiyle yetiştirmesini arzuladığını anlatıyor. "Saygın ve gurur verici şeyler yapmalıyız." diyen Mercimek, son olarak ise düşüncelerini şöyle aktarıyor: "Çok çalışmalı ve sorulardan uzaklaşmalıyız. Huzuru ve güzel yaşamı herkesle birlikle olmakla gerçekleştirebiliriz. Bana hizmetlerimde destekte bulunan, bana yol gösteren, bilgilendiren herkese çok teşekkür ederim. Burada özellikle Hollanda'yı geren açıklamalar yer veren bazı siyasetçilerin özellikle de Gert Wilders'in açıklamalarına üzülüyorum. Bizlerin tanıyanların akılları karışmıyor. Fakat ortada duran insanlar maalesef etki altında kalıyorlar. Etrafımdaki gençlere siz doğru yolda kaldığınız sürece ve siz elinizden geldiğini yaptığınız sürece onlara kolay kolay bize zarar veremezler. Bizler iyi örnek olup birlik ve beraberlik içinde güzel çalışıp bize düşen görev ne ise onu en güzel şekilde yapmalıyız." (CİHAN)