Echo Medya adlı Mısırlı bir film şirketi, Osmanlı ve hilafetin son dönemlerini anlatan bir dizi film çekmeye hazırlanıyor.
Katar'dan yayın yapan El Cezire televizyonunun haberine göre, dizi film çekimleri önümüzdeki ay başlayacak. Konuyla ilgili olarak Cezire'ye konuşan yapımcı Yasil Hatibi, filmde Osmanlının son yılları ve halifeliğin içinde bulunduğu durumu anlatacaklarını belirtti.
Hatibi, Sultan II. Abdülhamid'in Arap topraklarının düşman istilasına uğramaması için verdiği mücadeleyi de izleyicilerine aktaracaklarını ifade etti. Çekimlerinin Mısır, Suriye ve Türkiye'de olacağını ifade eden Hatibi, bu üç ülkeden önemli aktör ve aktrislerin dizide rol alacağını kaydetti.
Hatibi, amaçlarının tarihi olayları yeni nesile doğru aktarmak olduğunu, dizinin birçok Arap ülkesinde yayınlanacağını sözlerine ekledi.
Son yıllara kadar hem kitaplarda ve hem de filmlerde Osmanlı hakkında yanlış bilgilere yer veren Arap dünyasının, gelişen ilişkilere de paralel olarak bu yanlışları hızla düzeltmesi dikkat çekiyor.
Mısır ve Arap dünyasının en büyük tarihçilerinden Tarık el Bişri, hem Arap dünyasının ve hem de Türklerin, birbirini karşılıklı olarak yanlış anlama döneminin sona ermesi gerektiğini ifade ediyor. Arapların Türklerin tarihini Batılı kaynaklar ya da İstanbul'da görev yapmış Batılı konsolosların gözlemleriyle tanıdığını vurgulayan Bişri, gerçek tarihin Osmanlı kaynaklarını araştırarak ortaya çıkacağının altını çiziyor.
Arapların Türkleri son yıllara kadar yanlış tanımasının yanı sıra, Türkiye'de de yerleşik olan 'Araplar Türkleri arkadan vurdu' iddiası da son dönemde Arap tarihçiler arasında rahatsızlık meydana getiriyor.
Çanakkale'den diğer pek çok cepheye Türklerle omuz omuza savaşan yüz binlerce Arap Müslüman olduğu gibi, Osmanlı'yı bölgeden çıkarmak için İngilizlerle işbirliği yapan Arapların sayısı da tüm Araplar yanında çok küçük bir azınlık olarak kalıyor.
Osmanlı'ya ihanetin simgesi olarak bilinen Mekke Emiri Şerif Hüseyin ile İngiltere'nin Mısır Yüksek Komiseri Sir Henry McMahon arasında 1915-16 yıllarında yapılan mektuplaşmaların sonucu olarak Şerif Hüseyin, İngilizler tarafından bazı vaatlerle kandırılmış ve bölgedeki Araplar arasında Osmanlı'ya karşı isyanlar başlamıştı.
Osmanlı'ya karşı genel olarak bazı soru işaretleri olmakla birlikte 2. Abdülhamit'in Yahudileri Filistin'den uzaklaştırmak için gösterdiği direniş ise Arap dünyasında takdir ediliyor. Arapların Osmanlı'ya yönelik en büyük eleştiri konusunu, Osmanlı'nın Arapları geri bıraktığı yönündeki iddialar oluşturuyor.
Katar'dan yayın yapan El Cezire televizyonunun haberine göre, dizi film çekimleri önümüzdeki ay başlayacak. Konuyla ilgili olarak Cezire'ye konuşan yapımcı Yasil Hatibi, filmde Osmanlının son yılları ve halifeliğin içinde bulunduğu durumu anlatacaklarını belirtti.
Hatibi, Sultan II. Abdülhamid'in Arap topraklarının düşman istilasına uğramaması için verdiği mücadeleyi de izleyicilerine aktaracaklarını ifade etti. Çekimlerinin Mısır, Suriye ve Türkiye'de olacağını ifade eden Hatibi, bu üç ülkeden önemli aktör ve aktrislerin dizide rol alacağını kaydetti.
Hatibi, amaçlarının tarihi olayları yeni nesile doğru aktarmak olduğunu, dizinin birçok Arap ülkesinde yayınlanacağını sözlerine ekledi.
Son yıllara kadar hem kitaplarda ve hem de filmlerde Osmanlı hakkında yanlış bilgilere yer veren Arap dünyasının, gelişen ilişkilere de paralel olarak bu yanlışları hızla düzeltmesi dikkat çekiyor.
Mısır ve Arap dünyasının en büyük tarihçilerinden Tarık el Bişri, hem Arap dünyasının ve hem de Türklerin, birbirini karşılıklı olarak yanlış anlama döneminin sona ermesi gerektiğini ifade ediyor. Arapların Türklerin tarihini Batılı kaynaklar ya da İstanbul'da görev yapmış Batılı konsolosların gözlemleriyle tanıdığını vurgulayan Bişri, gerçek tarihin Osmanlı kaynaklarını araştırarak ortaya çıkacağının altını çiziyor.
Arapların Türkleri son yıllara kadar yanlış tanımasının yanı sıra, Türkiye'de de yerleşik olan 'Araplar Türkleri arkadan vurdu' iddiası da son dönemde Arap tarihçiler arasında rahatsızlık meydana getiriyor.
Çanakkale'den diğer pek çok cepheye Türklerle omuz omuza savaşan yüz binlerce Arap Müslüman olduğu gibi, Osmanlı'yı bölgeden çıkarmak için İngilizlerle işbirliği yapan Arapların sayısı da tüm Araplar yanında çok küçük bir azınlık olarak kalıyor.
Osmanlı'ya ihanetin simgesi olarak bilinen Mekke Emiri Şerif Hüseyin ile İngiltere'nin Mısır Yüksek Komiseri Sir Henry McMahon arasında 1915-16 yıllarında yapılan mektuplaşmaların sonucu olarak Şerif Hüseyin, İngilizler tarafından bazı vaatlerle kandırılmış ve bölgedeki Araplar arasında Osmanlı'ya karşı isyanlar başlamıştı.
Osmanlı'ya karşı genel olarak bazı soru işaretleri olmakla birlikte 2. Abdülhamit'in Yahudileri Filistin'den uzaklaştırmak için gösterdiği direniş ise Arap dünyasında takdir ediliyor. Arapların Osmanlı'ya yönelik en büyük eleştiri konusunu, Osmanlı'nın Arapları geri bıraktığı yönündeki iddialar oluşturuyor.
