Dalgıç: “Vatandaşlarımızın Türkiye sevgisi her türlü krizi aşar”
Pegasus Havayolları Avrupa Genel Koordinatörü ve Viyana Genel Müdürü Uçal Dalgıç, havacılık sektörünün duayenlerinden biridir denebilir. Yakın zamanda kaybettiği babası da kıdemli bir pilot olan Dalgıç, 1967’den beri havacılık sektörünün içinde bulunuyor. Dalgıç’ın babası, 1973 yılında THY’den emekli olduğunda, dünya genelinde en çok uçan dördüncü pilot unvanına sahipmiş. Bayrağı babasından devraldığını söyleyen Dalgıç, babası gibi pilot olmadığını ancak havacılığın farklı alanlarında hizmetler verdiğini belirtiyor. Bizler de, işin erbabı Dalgıç ile hem Pegasus Havayolları’nı, hem de havacılık sektörünün ekonomik krizden sonraki son durumunu konuşalım istedik.
Öncelikle Pegasus Havayolları ile bilgi veren Uçal Dalgıç, Pegasus’un bundan 15 yıl evvel İrlanda-Türk ortaklığı olarak kurulduğunu, beş sene önce ise Sabancı ortaklığına dönüştüğünü söylüyor. Sabancı ortaklığından önce sadece turistik hizmete dönük charter (çartır) seferleri yaptığını dile getiren Dalgıç, Pegasus’un Sabancı ile birlikte tarifeli düzende gerek yurtiçinde, gerek yurtdışında seferler yapmaya başladığını anlatıyor. Pegasus’un yurtdışında ilk uçtuğu yerin Viyana olduğunu hatırlatan Dalgıç, Viyana’da kazandığı tecrübeyle Almanya, İsveç, Hollanda, Belçika gibi ülkelere de uçuşlara başladığını ifade ediyor. Pegasus’tan önce Sabiha Gökçen Havaalanı’nın atıl durumda olduğuna işaret eden Dalgıç, Pegasus oraya canlılık getiren bir dinamo görevi gördüğünü vurguluyor. Dalgıç sözlerini şöyle sürdürüyor:
İzmir, Kayseri, Samsun gibi şehirlere direkt uçuşlarımız var
“Pegasus’un en büyük avantajı Anadolu yakasındaki Sabiha Gökçen Havalimanı’na gitmesidir. Dolayısıyla, özellikle Adapazarı, Bolu gibi yerlere yakın olmuş oluyor ve buradan 16 noktaya çok uygun bağlantılar verebiliyor. Ayrıca, Ankara, İzmir, Kayseri ve Samsun’a Avusturya’dan direkt seferlerimiz var. Şuan Adana ve Trabzon’u da tarifelendirmek üzereyiz.”
Dalgıç, Avusturya’ya yılın sadece belli dönemlerinde uçtuklarını belirterek şunları söylüyor: “Avusturya’da 12 aylık devamlı bir trafik yoktur. Vatandaşlarımızın durumu buna müsait değildir. Avusturya’daki vatandaşlarımızın hemen hepsi okulların tatil olduğu ve okulların başladığı dönemlerde seyahat etmektedir. Vatandaşlarımızın yüzde 70’i haziran ve eylül ayları içinde uçmaktadır. Geriye kalan yüzde 30 ise geriye kalan 8 aya yayılmaktadır. Her gün Avusturya Havayolları ile THY ikişer uçuş gerçekleştirdiği için bu yüzde 30’luk dilimin ihtiyaçlarına yeterli cevap verilebilmektedir. O nedenle biz bu dönemlerde uçmuyoruz. Sadece haziran-eylül arası ile aralık ve ocak aylarında uçuyoruz.”
Diğerlerine göre yüzde 20 daha ucuzuz
Ortalama doluluk oranlarını yüzde 65 olarak açıklayan Genel Müdür Dalgıç, şu ifadeleri kullanıyor: “Bizim uçuşlarımız gece yapılır. Bu, maliyetleri düşürmek için başvurulan bir yöntemdir. THY ve Avusturya Havayolları’ndan yüzde 20 civarında daha ucuzuz. Yolcuların kampanya dönemlerinde bir an önce biletlerini almalarını tavsiye ediyorum. Hem indirimden faydalansınlar, hem de yerlerini garanti etsinler. Çünkü okulların tatil olduğu hafta en aşağı 40 bin kişi Türkiye’ye gitmek istemektedir. Bu 40 bin kişiyi Türkiye’ye götürebilecek bir filo yok.”
Önümüzdeki yaz aylarında bilet fiyatlarının hangi aralıkta seyredeceğini sorduğumuz Dalgıç, bunu tahmin etmenin mümkün olmadığına vurgu yaparak, şunları söylüyor: “2008’in yaz aylarında bir önceki yılın aynı dönemine göre akaryakıt fiyatları üç katına çıkmıştı. Akaryakıt 170 Dolar’a kadar çıktı. Şuan ise tekrar 40 Dolar civarında seyrediyor. İnanılmaz bir zikzak çizdi. Dolayısıyla bilet fiyatlarının nasıl olacağını önceden kestirmek mümkün olmuyor.”
Kriz, Türk insanının Türkiye planlarını etkilemez
Dalgıç’a ekonomik krizin, havacılık sektörünü hangi yönde etkilediğini ve kendilerinin bundan nasıl etkileneceğini sorduğumuzda ise şu cevabı alıyoruz: “Ekonomik kriz her sektörde olduğu gibi ulaşım sektöründe de kendini gösteriyor. En azından psikolojik olarak insanlar yapmayı düşündükleri seyahatleri ertelemeyi ya da iki seyahat yapmak yerine bir seyahat yapmayı tercih ediyor. Fakat, bizim vatandaşlarımızın Türkiye sevgisi her türlü krizi aşar. İnsanımızın yüreğindeki sevgisi, Türkiye ile olan bağlantısı kriz mıriz dinlemez. Herkes varını yoğunu ortaya koyar yine de Türkiye’ye gider. O nedenle biz bu krizden etkilenmeyiz diye düşünüyorum.
Viyana’daki turizm fuarına gittiğimde turizm sektöründe bir durgunluk olduğunu gördüm. Fakat, krizi fırsata dönüştürmek isteyen de çok fazla. Tur operatörleri ‘kriz var’ diyerekten fiyatları düşürmek ister. Daha doğrusu herkes ‘kriz var’ diyerek birbirinin fiyatını düşürmek ister ama sonunda iş rayına oturur. İnsanlar bırakın krizi, terörde bile tatil yapmaktan vazgeçmediler. Türkiye’nin bu krizden etkilenmeyeceğine, hatta geçen seneden daha fazla turist alacağına inanıyorum.”
‘Ucuz’ ile ‘Uygun’u karıştırmamak lazım
Bregenz Bölgesi’ndeki Türklerin İsviçre, Salzburg ve Inssbruck Bölgesi’ndeki Türklerin ise Münih üzerinden Türkiye’ye gittiğini ifade eden Dalgıç, “buralar Viyana’ya uzak olduğu için, oradaki insanlarımız Viyana’dan uçmayı tercih etmez. O nedenle biz sadece Viyana ve Linz’den Türkiye’ye uçuyoruz. Linz’e uçan ilk firma biziz” diyor.
“Ucuz fiyat ile uygun fiyatı birbirinden ayırmak gerekir” diyen Dalgıç, “biz, maliyetlerimizi çok küçük rakamlara çekiyoruz. Bir kişi bizde birçok iş yapar. Tekniğin en son imkanlarıyla işgücünü azaltmaktayız. Mesela, Viyana’da hizmet eden bir tek ben varım. Dolayısıyla, biz ucuz fiyat ile değil uygun fiyat ile uçuyoruz” ifadelerini kullanıyor.
Uçal Dalgıç:
1944 Antalya doğumluyum. 1965’te İktisat Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Devlet Planlama Teşkilatı’nda (DPT) göreve başladım. Daha sonra Maliye Bakanlığı’nda devam ettim. Oradan aldığım bursla bir yıl Amerika’da okudum. Ondan sonra THY’de, muhasebe memurluğundan rezervasyon, satış ve trafik memurluğuna, satış mümessilliğinden genel müdür yardımcılığına kadar her kademede çalıştım. THY’nin Frankfurt, Hamburg, Düsseldorf, Zürih şubelerinde müdürlükler yaptım. 82’de THY’nin halkla ilişkiler birimini kurarak başkanlığını yaptım. 92’de THY satış başkanlığı görevine getirildim. Aynı dönemde genel müdür yardımcılığı görevinde bulundum. Ondan sonra ise Viyana satış müdürlüğüne tayin edildim. 2004 yılında da Viyana satış müdürlüğünden emekli oldum. Emekli olduktan kısa bir süre sonra Onur Air ile çalıştım ve üç yıldan beridir de Pegasus Havayolları ile çalışıyorum.