Son bir hafta içinde 18 başsız cesedin bulunduğu Meksika’da yüzbinler, cinayetleri protesto için sokaklara döküldü. Başkent Mexico City’de bir araya gelen 100 bini aşkın Meksikalı, yılbaşından bu yana 2500 kişinin öldürüldüğü ülkede şiddete son verilmesini istedi.
12 başsız ceset bulundu
BAŞKENT Maxico City’nin simgesi Zacolo Meydanı’nı ve çevresindeki caddeleri hıncahınç dolduran on binlerce Meksikalı, ellerinde mumlar ve şiddet kurbanlarının fotoğraflarını taşıyarak hükümeti ve valiyi göreve çağırdı. "Yeter artık", "Barış içinde yaşamak istiyoruz" yazılı pankartlar taşıyan göstericiler, en son 2 kız kardeşin kafaları kesilmiş cesetlerinin bulunduğu ülkede şiddetin sona erdirilmesini ve faili meçhul cinayetlerle insan kaçırma olaylarının çözümlenmesini istediler. Gösteriler, başkentin dışında, uyuşturucu çetelerinin kaçakçılık yollarının kontrolünü ele geçirmek için birbiriyle çatıştığı ABD-Meksika sınırındaki bölgelerin de içinde bulunduğu 31 eyalet de yapıldı.
Göstericilerden 72 yaşındaki Romana Quintera, torununun beş yıl önce evinden kaçırıldığını gözyaşlarına boğularak anlatırken "Hiç umudumuz kalmadı" dedi. Şiddete karşı 13 grupla birlikte eylemleri organize eden ülkenin zengin işadamlarından Alejandro Marti de şiddet mağdurlarından biri. Marti’nin 14 yaşındaki oğlu kaçırılarak öldürülmüş ve bir fidye çetesinin içinde bir polis dedektifinin de bulunduğu ortaya çıkınca, büyük skandal kopmuştu. Marti, hükümete "Eğer bu şiddet dalgasını durduramıyorsanız istifa edin" diye meydan okumuştu. Marti’nin bu sözleri, eylemlerin de sloganı oldu: "Yapamıyorsanız, istifa edin."
Devlet Başkanı Felipe Calderon, suç oranını azaltacağı vaadiyle iş başına gelmişti.
Meksika’nın güneydoğusundaki Yucatan eyaletinde perşembe günü kafaları kesilmiş 12 cesetin bulunmasının ardından, önceki gün de ülkenin kuzeyindeki Durango’da, 2 kız kardeşin sokak ortasında kesik başları bulundu. Böylece son üç gün içinde aynı biçimde öldürülenlerin sayısı 187e yükseldi. 33 ve 42 yaşlarındaki kardeşlerin, diğer öldürülenler gibi uyuşturucu çeteleri arasındaki hesaplaşmalara kurban gittiği düşünülüyor.
12 başsız ceset bulundu
BAŞKENT Maxico City’nin simgesi Zacolo Meydanı’nı ve çevresindeki caddeleri hıncahınç dolduran on binlerce Meksikalı, ellerinde mumlar ve şiddet kurbanlarının fotoğraflarını taşıyarak hükümeti ve valiyi göreve çağırdı. "Yeter artık", "Barış içinde yaşamak istiyoruz" yazılı pankartlar taşıyan göstericiler, en son 2 kız kardeşin kafaları kesilmiş cesetlerinin bulunduğu ülkede şiddetin sona erdirilmesini ve faili meçhul cinayetlerle insan kaçırma olaylarının çözümlenmesini istediler. Gösteriler, başkentin dışında, uyuşturucu çetelerinin kaçakçılık yollarının kontrolünü ele geçirmek için birbiriyle çatıştığı ABD-Meksika sınırındaki bölgelerin de içinde bulunduğu 31 eyalet de yapıldı.
Göstericilerden 72 yaşındaki Romana Quintera, torununun beş yıl önce evinden kaçırıldığını gözyaşlarına boğularak anlatırken "Hiç umudumuz kalmadı" dedi. Şiddete karşı 13 grupla birlikte eylemleri organize eden ülkenin zengin işadamlarından Alejandro Marti de şiddet mağdurlarından biri. Marti’nin 14 yaşındaki oğlu kaçırılarak öldürülmüş ve bir fidye çetesinin içinde bir polis dedektifinin de bulunduğu ortaya çıkınca, büyük skandal kopmuştu. Marti, hükümete "Eğer bu şiddet dalgasını durduramıyorsanız istifa edin" diye meydan okumuştu. Marti’nin bu sözleri, eylemlerin de sloganı oldu: "Yapamıyorsanız, istifa edin."
Devlet Başkanı Felipe Calderon, suç oranını azaltacağı vaadiyle iş başına gelmişti.
Meksika’nın güneydoğusundaki Yucatan eyaletinde perşembe günü kafaları kesilmiş 12 cesetin bulunmasının ardından, önceki gün de ülkenin kuzeyindeki Durango’da, 2 kız kardeşin sokak ortasında kesik başları bulundu. Böylece son üç gün içinde aynı biçimde öldürülenlerin sayısı 187e yükseldi. 33 ve 42 yaşlarındaki kardeşlerin, diğer öldürülenler gibi uyuşturucu çeteleri arasındaki hesaplaşmalara kurban gittiği düşünülüyor.