Almanya Cumhurbaşkanı Horst Köhler, Eski Başbakan Gerhard Schörder'in 2003 ile 2005 yılları arasında yürürlüğe koyduğu Ajanda 2010'un devamı olarak Ajanda 2020'yi gündeme getirdi.
Alman sosyal sistemi ve istihdam piyasasının yeniden yapılanmasını hedefleyen Ajanda 2010'u başarılı bulan Köhler, ikinci reform paketinin hedefinde "tam istihdam" olmasının gerekli olduğunu söyledi. Haftalık Supe İllu isimli dergiye konuşan Köhler tam istihdamın reform sürecinin kesintisiz devam etmesi durumunda ulaşılabilecek bir hedef olduğunu belirterek, "İstihdam piyasasında bu güne kadar elde ettiğimiz başarıyı Gerhard Schöder'in temel düşüncesi 'teşvik etme ve talep etme' ilkesine dayanan Ajanda 2010 reform programına borçluyuz." değerlendirmesini yaptı. Yeni bir reform programının temelinde üç alanın bulunmasını gerekli gördüğünü belirten Köhler bu üç alan hakkında şu açıklamayı yaptı: "Bir taraftan hem özel sektörde hem de kamuda yatırım oranını belirgin bir şekilde arttırmak gerekiyor. Çünkü bugünün yatırımları yarının işyerleri ve refahı anlamına geliyor." dedi.
Yatırımdan sonra Ajanda 2020'nin temel maddelerinden biri olarak eğitimi ve öğretim alanını gösteren Köhler, "İkinci olarak Almanya güçlü bir şekilde eğitim, araştırma ve girişimcilik ve kendini yenileme alanlarına da yatırım yapmalıdır. Bu alanda hareketlenme var, ancak bu konu 21. yüzyılın başında hak ettiği önceliğe sahip değil." dedi. Köhler'e göre yeni bir reform programının içermesi gereken üçüncü ana madde olarak ise işletmelerde işçi ve işverenler arasında istihdamı arttırmak için işbirliğinin güçlendirilmesi yer alıyor. Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) asgari ücret talebini yerinde bulmadığını belirten Köhler bu işbirliğinin işletmelerin "sürekli devam eden değişimlere hızlı ve daha iyi ayak uydurabilmeleri için" gerekli olduğunu söyledi. Almanya için işsizlik sayısının daha da geriye gitmesini "öncelikli siyasi görev" olarak değerlendiren Köhler, "Ekonominin küreselleşmesinin bizi uyanık tutması gereken bir meydan okuma içerdiği doğru. Ancak küreselleşme kendisinden korku duyulacak birşey değil. Son yıllar gösterdi ki dünyadaki kalkınmadan özellikle Almanya yararlanıyor." dedi
Alman sosyal sistemi ve istihdam piyasasının yeniden yapılanmasını hedefleyen Ajanda 2010'u başarılı bulan Köhler, ikinci reform paketinin hedefinde "tam istihdam" olmasının gerekli olduğunu söyledi. Haftalık Supe İllu isimli dergiye konuşan Köhler tam istihdamın reform sürecinin kesintisiz devam etmesi durumunda ulaşılabilecek bir hedef olduğunu belirterek, "İstihdam piyasasında bu güne kadar elde ettiğimiz başarıyı Gerhard Schöder'in temel düşüncesi 'teşvik etme ve talep etme' ilkesine dayanan Ajanda 2010 reform programına borçluyuz." değerlendirmesini yaptı. Yeni bir reform programının temelinde üç alanın bulunmasını gerekli gördüğünü belirten Köhler bu üç alan hakkında şu açıklamayı yaptı: "Bir taraftan hem özel sektörde hem de kamuda yatırım oranını belirgin bir şekilde arttırmak gerekiyor. Çünkü bugünün yatırımları yarının işyerleri ve refahı anlamına geliyor." dedi.
Yatırımdan sonra Ajanda 2020'nin temel maddelerinden biri olarak eğitimi ve öğretim alanını gösteren Köhler, "İkinci olarak Almanya güçlü bir şekilde eğitim, araştırma ve girişimcilik ve kendini yenileme alanlarına da yatırım yapmalıdır. Bu alanda hareketlenme var, ancak bu konu 21. yüzyılın başında hak ettiği önceliğe sahip değil." dedi. Köhler'e göre yeni bir reform programının içermesi gereken üçüncü ana madde olarak ise işletmelerde işçi ve işverenler arasında istihdamı arttırmak için işbirliğinin güçlendirilmesi yer alıyor. Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) asgari ücret talebini yerinde bulmadığını belirten Köhler bu işbirliğinin işletmelerin "sürekli devam eden değişimlere hızlı ve daha iyi ayak uydurabilmeleri için" gerekli olduğunu söyledi. Almanya için işsizlik sayısının daha da geriye gitmesini "öncelikli siyasi görev" olarak değerlendiren Köhler, "Ekonominin küreselleşmesinin bizi uyanık tutması gereken bir meydan okuma içerdiği doğru. Ancak küreselleşme kendisinden korku duyulacak birşey değil. Son yıllar gösterdi ki dünyadaki kalkınmadan özellikle Almanya yararlanıyor." dedi
