Margaretha Kopeinig’in Zeynep Damla Gürel ile söyleşi geröekleştirdi
Almanca’nın yanı sıra başka yabancı dilleri de kusursuzca konuşan İstanbullu Zeynep Damla Gürel Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yeni AB ile ilişkiler danışmanı.
On yaşındayken Türkiye’nin en tanınmış elit okullarından olan İstanbul’daki Avusturya Liesi’ne yazıldı. 18 yaşında aynı okuldan mezun oldu. ‘’Kurier’’ gazetesi ile yaptığı söyleşide, ‘’Avusturya’nın kendisi için büyük önem taşıdığını’’ vurguluyor. Almanca’nın ağırlıklı olduğu bir yıllık hazırlık sınıfının ardından yaz tatilini Innsbruck’taki bir ailenin yanda geçirdi. O zamanlar onbir yaşında olan Gürel, ‘’Bu benim ilk yurtdışına çıkışımdı. Avusturya benim için Avrupa’ya açılan bir pencere oldu’’ diyor.
İstanbul’da İngiliz filolojisi ve turizm öğrenimi gören Gürel (42), Sheraton Oteli’nin Sales- Marketing menejeri olarak on yıl çalıştıktan sonra ailesine ait bir işletmeye geçti. Çok geçmeden de iş dünyası dışında yeni görevler ve tecrübeler aramaya başladı.
‘’Ari Hareketi’’ adlı bir STÖ için çalışmaya başladı. Bu örgüt gençlerin ilgisini politikaya ve sivil toplum sorunlarına çekmeye çalışıyor. Gürel, ‘’Bu işi gönüllü olarak yaptım, 2001 yılında yapılan bir konferansta o zamanki Ekonomi Bakanı Kemal Derviş ile tanıştım. Beni politikaya atılmam için cesaretlendiren de o oldu’’ diyor.
Zeynep Damla Gürel fazla vakit geçirmeden muhalefet partisi CHP’ye girdi. 2002 yılında milletvekili seçildi. 2007 yılında partinin önde gelenleri, özellikle de Deniz Baykal ile anlaşamadığı için adaylar arasına giremedi. Gürel, ‘’CHP’nin Avrupa çizgisini, yeteri kadar esnek olmadığı için eleştirdim. Ben daha çok Avrupa’dan, daha aktif bir Sosyaldemokrat partiden yanaydım’’ diyor.
Genç ve dinamik görünen Gürel’in Amerika’daki tanınmış Yale Üniversitesi’nde okuyan 19 yaşında bir kızı ve İstanbul’da bir Fransız okuluna giden 17 yaşında bir oğlu var.
İslamcı Cumhurbaşkanı’ndan danışmanlık teklifi yıl başında gelmiş. Cumhurbaşkanı’nın kendine muhalefet partisinden bir danışman seçmesi Türkiye için bir yenilik. Yeni görevine iki hafta önce başlayan Gürel, ‘’Böyle birşey ilk kez oluyor’’ diyor.
Türkiye’de kadın haklarının son yıllarda güçlendiği görüşünde olan Gürel, üniversitelerde başörtüsü yasağının kaldırılmasına kuşkulu bakıyor ve ‘’Bu hassas bir konu. Bireysel açıdan kadının kendisinin karar vermesi lazım. Ancak laikliği koruyan devletin de dikkate alınması gerekir’’ diyor ve ‘’politikacıların başörtüsünü siyasi bir simge haline getirmesinden’’ duyduğu üzüntüyü ifade ediyor.
Gürel ‘’Türkiye’nin diğer AB ülkeleri ile ikili ilişkilerini güçlendirmeyi’’ amaçlıyor ve ‘’Bazı ülkelerde hala yanlış algılanıyoruz’’ diyor. Bu sözleriyle Avusturya’yı da kasteden Gürel sözlerini şöyle noktalıyor: ‘’Evet, ülkeme ilişkin kuşkuları bertaraf etmek istiyoruz’’.
Almanca’nın yanı sıra başka yabancı dilleri de kusursuzca konuşan İstanbullu Zeynep Damla Gürel Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yeni AB ile ilişkiler danışmanı.
On yaşındayken Türkiye’nin en tanınmış elit okullarından olan İstanbul’daki Avusturya Liesi’ne yazıldı. 18 yaşında aynı okuldan mezun oldu. ‘’Kurier’’ gazetesi ile yaptığı söyleşide, ‘’Avusturya’nın kendisi için büyük önem taşıdığını’’ vurguluyor. Almanca’nın ağırlıklı olduğu bir yıllık hazırlık sınıfının ardından yaz tatilini Innsbruck’taki bir ailenin yanda geçirdi. O zamanlar onbir yaşında olan Gürel, ‘’Bu benim ilk yurtdışına çıkışımdı. Avusturya benim için Avrupa’ya açılan bir pencere oldu’’ diyor.
İstanbul’da İngiliz filolojisi ve turizm öğrenimi gören Gürel (42), Sheraton Oteli’nin Sales- Marketing menejeri olarak on yıl çalıştıktan sonra ailesine ait bir işletmeye geçti. Çok geçmeden de iş dünyası dışında yeni görevler ve tecrübeler aramaya başladı.
‘’Ari Hareketi’’ adlı bir STÖ için çalışmaya başladı. Bu örgüt gençlerin ilgisini politikaya ve sivil toplum sorunlarına çekmeye çalışıyor. Gürel, ‘’Bu işi gönüllü olarak yaptım, 2001 yılında yapılan bir konferansta o zamanki Ekonomi Bakanı Kemal Derviş ile tanıştım. Beni politikaya atılmam için cesaretlendiren de o oldu’’ diyor.
Zeynep Damla Gürel fazla vakit geçirmeden muhalefet partisi CHP’ye girdi. 2002 yılında milletvekili seçildi. 2007 yılında partinin önde gelenleri, özellikle de Deniz Baykal ile anlaşamadığı için adaylar arasına giremedi. Gürel, ‘’CHP’nin Avrupa çizgisini, yeteri kadar esnek olmadığı için eleştirdim. Ben daha çok Avrupa’dan, daha aktif bir Sosyaldemokrat partiden yanaydım’’ diyor.
Genç ve dinamik görünen Gürel’in Amerika’daki tanınmış Yale Üniversitesi’nde okuyan 19 yaşında bir kızı ve İstanbul’da bir Fransız okuluna giden 17 yaşında bir oğlu var.
İslamcı Cumhurbaşkanı’ndan danışmanlık teklifi yıl başında gelmiş. Cumhurbaşkanı’nın kendine muhalefet partisinden bir danışman seçmesi Türkiye için bir yenilik. Yeni görevine iki hafta önce başlayan Gürel, ‘’Böyle birşey ilk kez oluyor’’ diyor.
Türkiye’de kadın haklarının son yıllarda güçlendiği görüşünde olan Gürel, üniversitelerde başörtüsü yasağının kaldırılmasına kuşkulu bakıyor ve ‘’Bu hassas bir konu. Bireysel açıdan kadının kendisinin karar vermesi lazım. Ancak laikliği koruyan devletin de dikkate alınması gerekir’’ diyor ve ‘’politikacıların başörtüsünü siyasi bir simge haline getirmesinden’’ duyduğu üzüntüyü ifade ediyor.
Gürel ‘’Türkiye’nin diğer AB ülkeleri ile ikili ilişkilerini güçlendirmeyi’’ amaçlıyor ve ‘’Bazı ülkelerde hala yanlış algılanıyoruz’’ diyor. Bu sözleriyle Avusturya’yı da kasteden Gürel sözlerini şöyle noktalıyor: ‘’Evet, ülkeme ilişkin kuşkuları bertaraf etmek istiyoruz’’.
