Alman Büyükelçi Eckart Cuntz, "Türk asıllı vatandaşlarımızı güvende hissettirmek istiyoruz. Onlar artık toplumun yüzde 4'ünü oluşturuyor" diyerek basında çıkan yangın haberlerine ilişkin iddialardan rahatsız olduğunu belirtti. Avrupa Birliği'ne (AB) uyum için gereken değişikliklerin milli çıkarlara tehdit olarak algılanmadan bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini de vurgulayan Cuntz, "Demokratik ve laik Türkiye'nin en büyük güvencesi AB'dir" şekline konuştu.
Friedrich-Naumann-Vakfı ile Ankara Üniversitesi tarafından organize edilen toplantıda üniversite öğrencileriyle bir araya gelen Alman Büyükelçi Cuntz, Türkiye'nin Almanya ve Avrupa Birliği ile güncel ilişkilerini değerlendirdi. 3 milyona yakın Türk asıllı Alman vatandaşın, nüfusun yüzde 4'ünü oluşturduğunu ve iki ülke arasındaki kültürel, ekonomik ve politik ilişkilerin derinleşerek sürdüğünü söyleyen Cuntz, Türkiye'nin ekonomik açıdan çoktan Avrupa'nın bir parçası olduğunu ve Türkiye'ye gelen yabancı yatırımların yüzde 80'inin Avrupalılar tarafından gerçekleştirildiğini anlattı.
"Türkiye bölgede stratejik bir öneme sahip. Bu anlamda bölgenin istikrarı açısından Türkiye'ye büyük sorumluluk düşüyor" diyen Cuntz, sınır komşusu olmasalar bile Türkiye-Almanya arasında yakın bağlar ve işbirliği olduğunu söyledi. Türk gazetelerinde çıkan haberlerin kendisini mutsuz ettiğini ifade eden Cuntz, "Eğer Türkiye basınını okursanız, Türklerin Almanya'da güvende olmadığını ve onlara ait evlerin birbiri ardına ateşe verildiğini düşünürsünüz. Tabii ki çok üzgünüz. 9 insan öldürüldü. Bu nedenle Gaziantep'e giderek duygularımı ifade ettim, 2008'de nüfusumuzun yüzde 4'ü Türk. Onlar etkilenirse toplumun kalanı da etkilenir. Bu yangınların çıkmış olması birbirleriyle bağlantılı oldukları anlamına gelmez. Avrupa parlamentosunda, yerel meclislerde Türk asıllı Almanlar var. İçlerinde Fatih Akın gibi sanatçılar, yazarlar var. Bizim aynı zamanda büyük bir barış hikayemiz var. Birlikte daha fazlasını yapabiliriz. Onların Almanya'da kendilerini evlerinde hissetmelerini sağlamak istiyoruz. Bu Türkler çoktan AB'nin üyesi" şeklinde konuştu.
Yaşanan inişlere-çıkışlara rağmen Türkiye'nin avantajları göz önünde tutarak AB çabasını sürdürmesi gerektiğini söyleyen Cuntz, "Hukuk ve düzenlemelerin AB ile uyumlaştırılması Türkiye'yi dünya da daha başarılı yere getirecektir. Türkiye'nin geleceğine güvenim tam. Demokratik ve laik bir Türkiye görmek istiyoruz ve AB bunun için büyük bir güvence" dedi. En büyük beklentisinin, Türkiye'nin değişiklikleri kimliği ya da bağımsızlığına bir tehdit olarak görmeden kabul etmesi olduğunu dile getiren Cuntz, "Bu değişiklikler milli çıkarlarınıza ters değil" mesajı verdi
Friedrich-Naumann-Vakfı ile Ankara Üniversitesi tarafından organize edilen toplantıda üniversite öğrencileriyle bir araya gelen Alman Büyükelçi Cuntz, Türkiye'nin Almanya ve Avrupa Birliği ile güncel ilişkilerini değerlendirdi. 3 milyona yakın Türk asıllı Alman vatandaşın, nüfusun yüzde 4'ünü oluşturduğunu ve iki ülke arasındaki kültürel, ekonomik ve politik ilişkilerin derinleşerek sürdüğünü söyleyen Cuntz, Türkiye'nin ekonomik açıdan çoktan Avrupa'nın bir parçası olduğunu ve Türkiye'ye gelen yabancı yatırımların yüzde 80'inin Avrupalılar tarafından gerçekleştirildiğini anlattı.
"Türkiye bölgede stratejik bir öneme sahip. Bu anlamda bölgenin istikrarı açısından Türkiye'ye büyük sorumluluk düşüyor" diyen Cuntz, sınır komşusu olmasalar bile Türkiye-Almanya arasında yakın bağlar ve işbirliği olduğunu söyledi. Türk gazetelerinde çıkan haberlerin kendisini mutsuz ettiğini ifade eden Cuntz, "Eğer Türkiye basınını okursanız, Türklerin Almanya'da güvende olmadığını ve onlara ait evlerin birbiri ardına ateşe verildiğini düşünürsünüz. Tabii ki çok üzgünüz. 9 insan öldürüldü. Bu nedenle Gaziantep'e giderek duygularımı ifade ettim, 2008'de nüfusumuzun yüzde 4'ü Türk. Onlar etkilenirse toplumun kalanı da etkilenir. Bu yangınların çıkmış olması birbirleriyle bağlantılı oldukları anlamına gelmez. Avrupa parlamentosunda, yerel meclislerde Türk asıllı Almanlar var. İçlerinde Fatih Akın gibi sanatçılar, yazarlar var. Bizim aynı zamanda büyük bir barış hikayemiz var. Birlikte daha fazlasını yapabiliriz. Onların Almanya'da kendilerini evlerinde hissetmelerini sağlamak istiyoruz. Bu Türkler çoktan AB'nin üyesi" şeklinde konuştu.
Yaşanan inişlere-çıkışlara rağmen Türkiye'nin avantajları göz önünde tutarak AB çabasını sürdürmesi gerektiğini söyleyen Cuntz, "Hukuk ve düzenlemelerin AB ile uyumlaştırılması Türkiye'yi dünya da daha başarılı yere getirecektir. Türkiye'nin geleceğine güvenim tam. Demokratik ve laik bir Türkiye görmek istiyoruz ve AB bunun için büyük bir güvence" dedi. En büyük beklentisinin, Türkiye'nin değişiklikleri kimliği ya da bağımsızlığına bir tehdit olarak görmeden kabul etmesi olduğunu dile getiren Cuntz, "Bu değişiklikler milli çıkarlarınıza ters değil" mesajı verdi