Türkiye'de Anayasa Mahkemesi'nin iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'ni (AKP) kapatma davasını kabul etmesi, Alman basınında da geniş yankı buldu.
Süddeutsche Zeitung (SZ) gazetesi söz konusu gelişme için "AKP'ye saldırı: Hâkimlerin darbesi" yorumunu yaptı. "İktidar partisi AKP'ye gerçekten yasak gelirse; bu darbeden başka bir şey değildir," diyen SZ, hâkimlerin bu kez geçen sene yarım kalan darbeyi tamamlamak istediklerini öne sürdü. İktidar partisinin "seküler devlet düzenini değiştirmekle" suçlandığını kaydeden gazete, buna gerekçe olarak başörtüsü yasağını kaldırma girişiminin gösterildiğini vurguladı. "Bu İslamcılık mıdır? Tabiî ki değildir, Avrupa'nın hiç bir üniversitesinde - buna laik Fransa da dâhil - bu yönde bir yasak yoktur," diyen gazetenin Türkiye muhabiri Kai Strittmatter de iktidar partisi AKP'nin merkez partisi olduğunu ve pek çok liberal reformu hayata geçirdiğini belirtti. Kai Strittmatter "Sadece kendini laik olarak tanımlayanlar AKP'yi kendileri için tehlike olarak görüyor," yorumunu yaptı. SZ, dava nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, Türkiye'nin demokrasi, insan hakları ve Avrupa'ya yakınlaşma konularında büyük darbe aldığı görüşüne yer verdi.
Frankfurter Rundschau (FR) gazetesi söz konusu gelişmeler için "Erdoğan için kötü haber" başlığını kullandı. "Türkiye aylarca sürecek bir dava sürecinin başlamasıyla politik olarak sert çekişmeler ve ekonomik olarak istikrarsızlık dönemine girdi," diyen FR, sürecin nasıl devam edeceğinin ise bilinmediğini kaydetti. 1983 yılında "askeri diktanın" sona ermesinden bu yana Türk Anayasa Mahkemesi'nin 18 partiyi kapattığını hatırlatan gazete, bunlardan birinin de iktidar partisi olduğu tespitini yaptı. AKP muhaliflerinin 2002'den bu yana partinin ülkeyi "İslamileştirdiği" suçlamasında bulunduklarını kaydeden Alman gazete, son olarak üniversitelerde başörtüsünün serbest bırakılmasına yönelik AKP'nin girişimlerine yer verdi. FR, "Şimdi Erdoğan'ın bu engeli aşmak için anayasa değişikliğine gitmeyi planlıyor," ifadesine yer verdi.
Frankfurter Allgemeine Zeitung, (FAZ) kapatma davasını "Anayasa Mahkemesi iktidar partisi AKP'yi kapatmayı inceliyor" başlığıyla okuyucularına duyurdu. Gazete, mahkemenin söz konusu kapatma davasının kabulüne oy birliğiyle karar verdiğini belirtirken, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de dava kapsamına alındığını yazdı. FAZ, Başbakan Erdoğan'ın mahkemenin bu tutumuna karşı anayasa değişikliğine gitmeyi planladığını aktarırken, Avrupa Birliği cephesinden de mahkemeye sert tepki geldiğini yazdı. FAZ yazarı Wolfgang Günther Lerch ise, "Türk sınavı" adlı yorumunda iktidar partisi AKP'nin yüzde 47 oy aldığı ve 550 sandalyeli mecliste 330 milletvekiliyle temsil edildiğini hatırlattı. Lerch, "elitler ve orta sınıf arasında bir çekişme yaşandığı" yorumu yaptı. Elitlerin 1990'lı yıllarda ülkeyi enkaza çevirdiklerini söyleyen FAZ yazarı, elitlerin şimdikinden çok farklı bir halk tasavvurları olduğu görüşlerine yer verdi.
Almanya Radyosu (DR) da AKP'nin kapatılması için 11 Anayasa Mahkemesi hâkiminden 7'sinin bu yönde oy kullanması gerektiğini vurguladı. "Şuan itibariyle mahkeme üyelerinden 8'i AKP karşıtı," diyen DR, bu hâkimlerin Abdullah Gül'den önceki Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in izinden gittiklerini kaydetti. Radyo, hâkimlerin büyük kısmının, - kendisini laik cumhuriyetin kurucusu Atatürk'ün varisi olarak gören - ordunun yanında yer aldıkları yorumunu yaptı.
Alman ikinci devlet televizyon kanalı ZDF'te haberi "Erdoğan için politik yasak mı?" şeklinde verdi. Mahkemenin davayı oy birliğiyle kabul ettiğine dikkat çeken Alman televizyonu, AKP için bir aylık savunma süresi olduğunu belirtti. ZDF, Avrupa Birliği cephesinden de karara sert tepkiler geldiğini hatırlatarak, Türkiye'nin önünde aylar sürecek bir dava süreci bulunduğunu ifade etti
Süddeutsche Zeitung (SZ) gazetesi söz konusu gelişme için "AKP'ye saldırı: Hâkimlerin darbesi" yorumunu yaptı. "İktidar partisi AKP'ye gerçekten yasak gelirse; bu darbeden başka bir şey değildir," diyen SZ, hâkimlerin bu kez geçen sene yarım kalan darbeyi tamamlamak istediklerini öne sürdü. İktidar partisinin "seküler devlet düzenini değiştirmekle" suçlandığını kaydeden gazete, buna gerekçe olarak başörtüsü yasağını kaldırma girişiminin gösterildiğini vurguladı. "Bu İslamcılık mıdır? Tabiî ki değildir, Avrupa'nın hiç bir üniversitesinde - buna laik Fransa da dâhil - bu yönde bir yasak yoktur," diyen gazetenin Türkiye muhabiri Kai Strittmatter de iktidar partisi AKP'nin merkez partisi olduğunu ve pek çok liberal reformu hayata geçirdiğini belirtti. Kai Strittmatter "Sadece kendini laik olarak tanımlayanlar AKP'yi kendileri için tehlike olarak görüyor," yorumunu yaptı. SZ, dava nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, Türkiye'nin demokrasi, insan hakları ve Avrupa'ya yakınlaşma konularında büyük darbe aldığı görüşüne yer verdi.
Frankfurter Rundschau (FR) gazetesi söz konusu gelişmeler için "Erdoğan için kötü haber" başlığını kullandı. "Türkiye aylarca sürecek bir dava sürecinin başlamasıyla politik olarak sert çekişmeler ve ekonomik olarak istikrarsızlık dönemine girdi," diyen FR, sürecin nasıl devam edeceğinin ise bilinmediğini kaydetti. 1983 yılında "askeri diktanın" sona ermesinden bu yana Türk Anayasa Mahkemesi'nin 18 partiyi kapattığını hatırlatan gazete, bunlardan birinin de iktidar partisi olduğu tespitini yaptı. AKP muhaliflerinin 2002'den bu yana partinin ülkeyi "İslamileştirdiği" suçlamasında bulunduklarını kaydeden Alman gazete, son olarak üniversitelerde başörtüsünün serbest bırakılmasına yönelik AKP'nin girişimlerine yer verdi. FR, "Şimdi Erdoğan'ın bu engeli aşmak için anayasa değişikliğine gitmeyi planlıyor," ifadesine yer verdi.
Frankfurter Allgemeine Zeitung, (FAZ) kapatma davasını "Anayasa Mahkemesi iktidar partisi AKP'yi kapatmayı inceliyor" başlığıyla okuyucularına duyurdu. Gazete, mahkemenin söz konusu kapatma davasının kabulüne oy birliğiyle karar verdiğini belirtirken, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de dava kapsamına alındığını yazdı. FAZ, Başbakan Erdoğan'ın mahkemenin bu tutumuna karşı anayasa değişikliğine gitmeyi planladığını aktarırken, Avrupa Birliği cephesinden de mahkemeye sert tepki geldiğini yazdı. FAZ yazarı Wolfgang Günther Lerch ise, "Türk sınavı" adlı yorumunda iktidar partisi AKP'nin yüzde 47 oy aldığı ve 550 sandalyeli mecliste 330 milletvekiliyle temsil edildiğini hatırlattı. Lerch, "elitler ve orta sınıf arasında bir çekişme yaşandığı" yorumu yaptı. Elitlerin 1990'lı yıllarda ülkeyi enkaza çevirdiklerini söyleyen FAZ yazarı, elitlerin şimdikinden çok farklı bir halk tasavvurları olduğu görüşlerine yer verdi.
Almanya Radyosu (DR) da AKP'nin kapatılması için 11 Anayasa Mahkemesi hâkiminden 7'sinin bu yönde oy kullanması gerektiğini vurguladı. "Şuan itibariyle mahkeme üyelerinden 8'i AKP karşıtı," diyen DR, bu hâkimlerin Abdullah Gül'den önceki Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in izinden gittiklerini kaydetti. Radyo, hâkimlerin büyük kısmının, - kendisini laik cumhuriyetin kurucusu Atatürk'ün varisi olarak gören - ordunun yanında yer aldıkları yorumunu yaptı.
Alman ikinci devlet televizyon kanalı ZDF'te haberi "Erdoğan için politik yasak mı?" şeklinde verdi. Mahkemenin davayı oy birliğiyle kabul ettiğine dikkat çeken Alman televizyonu, AKP için bir aylık savunma süresi olduğunu belirtti. ZDF, Avrupa Birliği cephesinden de karara sert tepkiler geldiğini hatırlatarak, Türkiye'nin önünde aylar sürecek bir dava süreci bulunduğunu ifade etti