Özgürleştirme bahanesiyle Irak’ın gırtlağına çöken ABD, işgalin 5. yılında 1 milyon insanı katledip, 5 milyon kişiyi de yurdundan etti
Haçlı’nın bitmez kini
ABD’nin öncülüğünde, 11 Eylül saldırısını fırsat bilerek Afganistan ve Irak’ı işgal eden Emperyalist güçler, savaşın 5. yılında kuklalarını yönetime yerleştirmelerine rağmen, çekilmek kelimesini ağızlarına bile almıyor. Soykırımcı emperyalistler, İran ve Pakistan’ı da kaosa boğarak Ortadoğu’yu tamamen parçalamayı hedefliyor. Bugün, Haçlı ordularından 22 kat daha fazla Batılı asker Ortadoğu’da bulunuyor!
Analiz Dosya: Ahmet Zeki Gayberi
Prof. Dr. Kırbaşoğlu: Bir Sütçü İmam çıkmalı!
“İslam dünyasının yönetici kesiminin ABD, İngiliz ve İsrail ile birlikte hareket etmesi ve politikalarını desteklemesi çok üzücü. Irak’ta yaşananlar milliyetçiliğe karşı çıkmamız gerektiğini gösteriyor. Batı’nın bizi ırkçılık, mezhepçilik gibi parçalara bölmesi, İslam ümmeti için ne kadar tehlikeli bir oyunun oynandığını ortaya koymuştur. Batı’nın bu işgalleri yeni Haçlı Seferi’dir. Bir Sütçü İmam’ın çıkıp bugün de fetva vermesi gerekiyor. Namaza, oruca verdiğimiz kadar cihada da önem verirsek ümmetin sorunu ortadan kalkar!”
The Independnet Yazarı Fısk:
Haçlı Ordusunun 22 katı asker var Irak’ta!“Amerika'nın devasa askeri prestiji artık çok azaldı. 11 ve 12. yüzyıldaki Haçlı Savaşları'nın tam 22 katı kadar askeri güç var bölgede. Demokrasi için mi, petrol için mi oradayız? İsrail için mi? Ya da İslam korkusu için mi? Afganistan ve Irak'ı kaybettiğimiz gibi, Pakistan'ı da kaybedeceğiz.”
İşgalin en büyük zararı fitne oldu!İslam Özkan: “Irak işgalinin 5. yıl dönümünde ortaya çıkan bilanço felakettir! İşgalden, Irak halkından sonraki en büyük zararı bütün Müslümanlar görmüştür. Irak'ın işgaline kadar var olmayan mezhepçilik fitnesi bu işgalin ardından kızışmıştır. İslamcılar arasında mezhebî, etnik, kültürel çatışmalar oluşturmak isteyen ABD ise bu amacında bir ölçüde başarılı olmuştur.”
Irak rezaleti kanıksandı!
Ceyda Karan: “Bush yönetiminin neocon gündemini uygulayabilmek için giriştiği Irak işgalinin üzerinden koskoca beş yıl geçti. Irak dünyanın en tehlikeli yerlerinden birisi haline gelmiş durumda. Askeri bir işgalin lime lime ettiği bir memlekette, biteviye kan banyosu yaşanıyor. En vahimi de Ortadoğu'da sınırları zorlayan bu askeri maceranın artık kanıksanmış olması.”
Irak’ın ABD ve İngiliz sömürgecileri tarafından işgalinin 5. yılında, ülke çatışma, kan ve gözyaşı içinde bocalıyor. 11 Eylül saldırılarını bahane ederek, Irak ve Afganistan’a özgürlük ve demokrasi götüreceklerini iddia eden işgalciler, 5 yılın ardından Irak’ta Saddam Hüseyin’in kimyasal silahlarını bulamadı ama ülkeyi kan ve gözyaşına boğmayı becerdi.
Iraklılar, işgalin altıncı yılına da geride kalan 5 yılda olduğu gibi zorunlu göç, salgın hastalık tehdidi, katliam, kan, belirsizlik ve kaos içerisinde girdi.
Irak’ta altıncı yılına giren işgal, 1 milyondan fazla Iraklının hayatına mal olurken, 5 milyon Iraklıyı da yurdundan kopararak mülteci durumuna düşürdü. 2003 yılının Mart ayında başlayan Irak işgali, ABD’nin oluşturduğu kukla yönetime karşın, ülkede şiddet tamamen hayata egemen olmuş durumda.
Zebari’den itiraf!Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari de, işgalin 5. yıldönümünde AP'ye yaptığı açıklamada, geride kalan beş yıl içinde Irak toplumunda bölünmenin iyice derinleştiğini, bu dönemin gözyaşı ve kan getirdiğini itiraf etti. Saddam'a karşı başarısız darbe girişiminden dolayı idam sırasında tutulurken kurtulan Iraklı Lüfti Sabir de İngiliz Daily Telegraph gazetesine, "Keşke hâlâ Saddam ülkenin başında olsaydı" şeklinde konuştu. İngiliz kamuoyu araştırma şirketi Opinion Research Business, Mart 2003'teki işgalden bu yana 1,2 milyon insanın hayatını kaybetmiş olabileceğini açıklarken, dünyanın en kritik insani durumunun yaşandığı ülkede halkın çoğu, gıda, su ve elektrik gibi hizmetlerden yoksun durumda. Hastanelerde yeterli personel, tıbbi malzeme ve yatak bulunmuyor. BM rakamlarına göre, 2 milyon Iraklı komşu ülkelere giderken, 2,5 milyon kişi de Irak içinde evlerini terk etmek zorunda kaldı. Irak'ta 158 bin kişilik bir güç bulunduran Amerikan ordusu ise bu dönemde 4 bin askerini kaybetti. Gayrı resmi açıklamalarda ise ölen ABD eskirinin sayısının 10 binlerce olduğu ifade ediliyor. ABD, Irak operasyonu için şimdiye dek 500 milyar dolar para harcadı.
Hastane morgları dolu!
İşgalin başladığı günden bu yana Irak’ta öksüz ve yetimlerin sayısı 4 milyonu geçti. Yetişmiş insan gücü ya katliama ya göçe tabi tutuldu. Üniversite öğretim üyeleri, mühendisler, doktorlar, öğretmenler öldürüldü ya da tehditle ülkeden çıkarıldı. ABD’nin özgürlük ve demokrasi(!) getirmesi sonrasında, Irak’ta geleceği yok olmuş, altyapısı tamamen çökmüş, komşuları bile birbirine düşman ve iç savaş yaşanan bir ülke var. İşgalin bedelini her zaman olduğu gibi çocuklar ve kadınlar ödüyor. Dicle Nehri'nden ve her sokaktan hâlâ cesetler toplanıyor. İnsanlar rehin alınıyor, öldürülüyor, evleri bombalanıyor, gece yarısı baskınlarına uğruyor, hapishanelerde işkence görüyor ve hastanelerin morgları tamamen dolu…
Kızılhaç Raporu’ndaki dehşetIrak'lılar için hayatı cehenneme çeviren, Doğu'suyla, Batı'sıyla bütün dünya kamuoyu tarafından her gün lanetlenen işgalin ardından ülkede, 5 yıldır intihar eyleminin olmadığı, etnik çatışmanın yaşanmadığı bir gün dahi geçmedi. Ülkede açlık kol gezerken, siviller içecek su, yaralarına sürecek merhem bulamıyor.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi (UKK) savaşın beşinci yılında Irak halkının, günlük yaşamını sürdürebilmek için bile yardıma muhtaç hale geldiğine dikkati çekiyor. Ülkede durumun 'çok kritik' olduğu belirtilen son UKK raporunda, savaş yüzünden milyonlarca Iraklının sağlıklı beslenemediğini, ilaç bulamadığını ve tedavi imkanından mahrum kaldığı belirtiliyor.
Bush: “Bu bedele değdi!”ABD Başkanı George Bush, "Irak savaşının ödenen ağır bedele değdiğini" söyledi. Savaşın 5. yılı nedeniyle Savunma Bakanlığı'ndaki törende bir konuşma yapan Bush, "Kimse bu savaşın can ve mal kaybı olarak yüksek bir maliyeti olmadığını söyleyemez. Ancak Irak'taki düşmanlarımıza karşı kazandığımız stratejik zaferi göz önünde bulundurursak bu maliyetler gerekliydi. Dünya şimdi daha güzel" diye konuştu.
Prof. Dr. Hayri Kırbaşoğlu:
Yeni Haçlı seferi!“Irak’ın işgalinin 5. yılı geride kalırken, hem işgalin ABD açısından fiyasko olduğunu, hem de ABD’nin istediklerini elde ettiğini söyleyenler var. Irak’ta direnişin olmaması, bazı grupların ABD ile işbirliğine girmesi nedeniyledir. İslam dünyasının yönetici kesiminin ABD, İngiliz ve İsrail ile birlikte hareket etmesi ve politikalarını desteklemesi de çok üzücü. Irak’ta yaşananlar milliyetçiliğe karşı çıkmamız gerektiğini gösteriyor. Süper güçlerin gerçek yüzlerinin ortaya çıkması açısından Filistin’deki zulüm, Afganistan ve Irak işgalleri dünya halklarının uyanmasına vesile olmuştur. Irak’ın içinde de parçalama politikasının tam olarak başarıya ulaşmadığı ortadadır. Batı’nın bizi ırkçılık, mezhepçilik gibi parçalara bölmesi, İslam ümmeti için ne kadar tehlikeli bir oyun olduğunu ortaya koymuştur. Batı’nın bu işgalleri yeni Haçlı Seferi’dir. Bir Sütçü İmam’ın çıkıp bugün de fetva vermesi gerekiyor. Namaza, oruca verdiğimiz kadar Cihad’a da önem verirsek ümmetin sorunu ortadan kalkar!
Prof. Dr. Hayri Kırbaşoğlu:
İşgalin en büyük zararı fitne oldu!“Irak işgalinin 5. yıl dönümünde ortaya çıkan bilanço, Irak halkının içinde bulunduğu felaketi gösterir. Ülkenin altyapısı bütünüyle zarar görmüş, halk, Saddam dönemindeki emniyet duygusunu bile bütünüyle yitirmiştir. İşgal geriye, birbirine olan güvenini yitirmiş, bölünmüş, parçalanmış, bütün umutlarını yitirmiş bir Irak halkı bıraktı. İşgalden, Irak halkında sonraki en büyük zararı bütün Müslümanlar görmüştür. Irak'ın işgaline kadar var olmayan mezhepçilik fitnesi bu işgalin ardından kızışmıştır. İslamcılar arasında mezhebî, etnik, kültürel çatışmalar oluşturmak isteyen ABD ise bu amacında bir ölçüde başarılı olmuştur. Bu beş yıllık işgalin bir başka kaybedeni ise "Irak direnişi"dir. El-Kaide ve aşırı gruplar tarafından yapıldığı iddia edilen eylemlerde de 100 binin üzerinde insan hayatını kaybetmiştir. Katledilen 1 milyon insana nazaran öldürülen 5 bin civarında (aslen Amerikan vatandaşı bile olmayan) koalisyon askeri ise, ülkede ne denli ahlaksız bir savaşın yürütüldüğünü ve orantısız gücün kullanıldığını gösteriyor. Yine de ABD Irak'ta bütün hedeflerini gerçekleştirememiştir. ABD her ne kadar büyük can kaybına maruz kalmadıysa da büyük siyasi hedeflerini gerçekleştirme noktasında fiyasko yaşamıştır. Kendi istediği düzeni Irak'ta kuramamış, Bağdat'ta yeşil hat içerisine hapsolmuş, işgale gerekçe oluşturan yalanları ortaya çıktığı için dünya kamuoyu nezdinde inandırıcılığını yitirmiştir…"
The Independent Yazarı Robert Fısk:
Haçlı Ordusu’ndan 22 kat fazla asker var!İngiliz The Independent Gazetesi’nin Orta Doğu uzmanı Robert Fisk, Irak’taki işgalin 5. yılını "Tarihten aldığımız tek ders, tarihten ders alamadığımızdır" şeklinde değerlendirdi. Fisk yazısında şöyle dedi: "Amerika'nın askeri prestiji büyük darbe aldı. Müslümanların topraklarında hali hazırda Haçlı Seferleri sırasındakinden 22 kat daha fazla Batılı asker var. "Niçin oralara gittik. Petrol için mi? Demokrasi için mi? Yoksa İsrail için mi? Ya da kitle imha silahları veya İslam korkusu mu bizi oralara götürdü? Irak'ı kaybettiğimiz gibi Afganistan'ı da kaybediyoruz. Pakistan'ı da kaybedeceğiz. Oralardaki askeri varlığımız, kibirimiz, tarihten ders almamada ısrar etmemiz ve İslam terörümüz bizi uçuruma sürüklüyor. Müslümanları kendi başlarına bırakmayı öğrenmedikçe Orta Doğu'da yaşadığımız felaket daha da büyüyecek. İslam'la terör arasında bir bağ yoktur. Ama bizim Müslüman topraklarını işgal etmemizle terör arasında bir bağ vardır. Bu çok zor denklem değil. Dolayısıyla anlayabilmek için de, soruşturma başlatılmasına ihtiyacımız yok."
Radikal Yazarı Ceyda Karan:
Irak rezaletini kanıksamak "Bush yönetiminin neocon gündemini uygulayabilmek için binbir yalan dolan uydurarak giriştiği Irak işgalinin üzerinden koskoca beş yıl geçti. Irak'ta istikrar yahut demokrasiyle uzaktan yakından alâkalı bir yapı oluşturulabilmiş değil. Irak dünyanın en tehlikeli yerlerinden birisi haline gelmiş durumda. Askeri bir işgalin lime lime ettiği bir memlekette, biteviye kan banyosu yaşanıyor. Bu kan banyosu Irak'ın yeni egemenleri için engel teşkil etmiyor. En vahimi de Ortadoğu'da sınırları zorlayan bu askeri maceranın artık iyiden iyiye kanıksanmış olması. Saygın tıp dergisi Lancet'in yayımlamayı uygun gördüğü Britanya ve Iraklı araştırmacıların verilerine göre can kaybı 1.2 milyon! Irak'ın, insan hayatının değersizliğinin nasıl da sembolü olduğunu bir düşünün... Iraklılar şaha kalkmış şiddet, siyasi karmaşa, ekonomik dertler ve işgalin gölgesinde yaşıyor. Yeni Irak diye pazarlamaya çalıştıkları 21. yüzyılda insanlık için ancak rezil emsaller sunabiliyor."
selametle..