Odaların çeşitli ülkelerle vize anlaşması yapması, son olarak da İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) üyelerine Fransa’dan vize kolaylığı sağlaması, genç işadamlarının tepkisini çekti.
TÜGİAD Başkanı Murat Saraylı, "Zaten hukuksuz olan vizenin müzakeresi de hukuksuzdur" derken, bu tip uygulamaların ’kast sistemi’ yarattığını savundu.
TÜRK vatandaşlarının Avrupa Birliği (AB) nezdindeki haklarına sahip çıkılması için bir süredir çalışmalar yapan Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD), geçtiğimiz hafta İstanbul Ticaret Odası’nın, üyelerinin Fransa’ya Schengen vizesi başvurusu prosedürlerini kolaylaştırmak amacıyla imzaladığı protokolle tepki gösterdi. TÜGİAD, önce bir açıklama yaparak, sonra da Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ile görüşerek konuyu gündeme taşıdı. "Kolaylaştırılmış vize istemiyoruz, hukuksuz vize tamamen kaldırılmalıdır" görüşünü savunan TÜGİAD, Akdeniz Aniversitesi İİBF işbirliği ile birlikte kurduğu Vizesiz Avrupa Araştırma Grubu kanalıyla, bu uygulamaların sadece işadamlarını kapsamasına karşı çıktı.
KAST SİSTEMİ YARATILIYOR: Birlik vatandaşı olarak AB nezdinde hakların gazetecilerden sporculara, turistlerden öğrencilere kadar tüm toplumu ilgilendiren bir konu olduğunu vurgulayan TÜGİAD Başkanı Murat Saraylı, bu konudaki sorularımızı şöyle yanıtladı: "Vizenin hukuksuzluğu konusundaki tartışma bitmiştir. Zaten hukuksuz olan vizenin müzakeresini yapmak hukuksuzluktur. Durum böyleyken, belli kesimler - herkesin hakkı olan bir uygulamayı, müzakere ederse, bu kendi kendimize bir kast sistemi yaratmak olur. Zaten Avrupa, yeşil pasaport ile Türkiye’de bir kast sistemi oluşturmuşken, bu tip protokoller bu sistemi yerleştirmek olur."
YEŞİL PASAPORT ONUR KIRICI: "Bu problemi çözme yetkisi olan kişilerin yeşil pasaportu olması bile yeterince onur kırıcı ve hukuksuz" diyen Murat Saraylı, şuunları söyledi: "Bu sürece muhatap olan her vatandaşının onuru Türkiye’nin onurudur. Belli kesimlere belli ayrıcalıklar getirecek bir yapıyı kabul etmemiz, hukuksuzluğun parçası olmamız demektir" diye konuştu.
Atılan imzalara sahip çıkılsın
TÜRKİYEile AB arasında imzalanmış, katma protokole bakarak, tüm Türk vatandaaşlarının haklarının aranması gerektiğini anlatan Murat Saraylı, şöyle konuştu: "Almanya vizeyi 1980’de, iltica taleplerinin artması üzerine ilk olarak 2 yıllğına koymuştu. Ancak o zaman Türkiye konuyu takip etmediği için böyle bir sorun ortaya çıktı. O gün takip edilmemiş olması, bugün takip edilme sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Ayrıcalık yerine Türkiye ile AB’nin karşılıklı attıkları imzayı onurlandırmalarını talep etmeliyiz."
Toptan’dan sonra Tüzmen’e gidildi
TÜRK vatandaşlarının AB nezdindeki haklarına sahip çıkılmasını isteyen TÜGİAD’ın bu konuda hazırladığı bir de raporu var. Hak arama modeli olarak İtalya’daki "Patronati-Koruyucu Melek" benzeri "Yunus Emre Ofisleri" kurulmasını öneren TÜGİAD, bu modeli anlatan raporunu geçen ay TBMM Başkanı Köksal Toptan’a sundu. Geçtiğimiz cuma günü de Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’i ziyaret eden TÜGİAD, belli kesimlere ayrıcalık tanıyan anlaşmaların yanı sıra, "Yunus Emre Ofisleri ile örgütlenerek, yurt dışındaki Türk vatandaşlarının haklarını ve özgürlüklerini koruyalım" önerisini, bu konuda yapılan çalışmaları anlattı."
Bunlar göz boyama ve hedef saptırma
İTO’nun Fransa ile yaptığı anlaşmanın ardından Prof. Dr. Harun Gümrükçü başkanlığındaki Vizesiz Avrupa Araştırma Grubu’nun yaptığı açıklamada şu görüşler aktarıldı:
HEDEF SAPTIRILIYOR: Daha önce de İtalya ile böyle bir uygulama yapılacağı açıklanmıştı. Bu uygulamalar sadece bir göz boyama ve hedef saptırma. Bazı odalarımız, bu tür çalışmalarla, farkında olmadan hukuksuzluğa aracı oluyor. Sadece vizenin kaldırılması yönündeki mücadelenin önünde engel oluşturmuyor, aynı zamanda AB yolumuzu da tıkıyor.
GÖZARDI EDİLEN HAKLAR: Her fırsatta hukukun üstünlüğü ilkesine uyduklarını iddia eden AB Ülkeleri "Vizesiz Avrupa, İşyeri Açma, Sınır Dışı Edilememe" gibi çeşitli hukuki haklarımızın tamamını uygulamaya koymak yerine, işadamları gibi belirli kesimlere bazı vize kolaylıkları sağlayarak, haklarımızı göz ardı ediyorlar.
PAZARLIK YAPMAYIN: AB ülkelerinde var olan tüm hukuki haklarımızın uygulamaya geçirilmesi için verdiğimiz mücadelede tüm Türk vatandaşlarının hakları bizim için "vazgeçilemez" nitelikte. AB ülkelerine vizesiz giriş tartışılamaz hakkımızdır, pazarlık konusu yapılamaz.
TÜGİAD Başkanı Murat Saraylı, "Zaten hukuksuz olan vizenin müzakeresi de hukuksuzdur" derken, bu tip uygulamaların ’kast sistemi’ yarattığını savundu.
TÜRK vatandaşlarının Avrupa Birliği (AB) nezdindeki haklarına sahip çıkılması için bir süredir çalışmalar yapan Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD), geçtiğimiz hafta İstanbul Ticaret Odası’nın, üyelerinin Fransa’ya Schengen vizesi başvurusu prosedürlerini kolaylaştırmak amacıyla imzaladığı protokolle tepki gösterdi. TÜGİAD, önce bir açıklama yaparak, sonra da Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ile görüşerek konuyu gündeme taşıdı. "Kolaylaştırılmış vize istemiyoruz, hukuksuz vize tamamen kaldırılmalıdır" görüşünü savunan TÜGİAD, Akdeniz Aniversitesi İİBF işbirliği ile birlikte kurduğu Vizesiz Avrupa Araştırma Grubu kanalıyla, bu uygulamaların sadece işadamlarını kapsamasına karşı çıktı.
KAST SİSTEMİ YARATILIYOR: Birlik vatandaşı olarak AB nezdinde hakların gazetecilerden sporculara, turistlerden öğrencilere kadar tüm toplumu ilgilendiren bir konu olduğunu vurgulayan TÜGİAD Başkanı Murat Saraylı, bu konudaki sorularımızı şöyle yanıtladı: "Vizenin hukuksuzluğu konusundaki tartışma bitmiştir. Zaten hukuksuz olan vizenin müzakeresini yapmak hukuksuzluktur. Durum böyleyken, belli kesimler - herkesin hakkı olan bir uygulamayı, müzakere ederse, bu kendi kendimize bir kast sistemi yaratmak olur. Zaten Avrupa, yeşil pasaport ile Türkiye’de bir kast sistemi oluşturmuşken, bu tip protokoller bu sistemi yerleştirmek olur."
YEŞİL PASAPORT ONUR KIRICI: "Bu problemi çözme yetkisi olan kişilerin yeşil pasaportu olması bile yeterince onur kırıcı ve hukuksuz" diyen Murat Saraylı, şuunları söyledi: "Bu sürece muhatap olan her vatandaşının onuru Türkiye’nin onurudur. Belli kesimlere belli ayrıcalıklar getirecek bir yapıyı kabul etmemiz, hukuksuzluğun parçası olmamız demektir" diye konuştu.
Atılan imzalara sahip çıkılsın
TÜRKİYEile AB arasında imzalanmış, katma protokole bakarak, tüm Türk vatandaaşlarının haklarının aranması gerektiğini anlatan Murat Saraylı, şöyle konuştu: "Almanya vizeyi 1980’de, iltica taleplerinin artması üzerine ilk olarak 2 yıllğına koymuştu. Ancak o zaman Türkiye konuyu takip etmediği için böyle bir sorun ortaya çıktı. O gün takip edilmemiş olması, bugün takip edilme sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Ayrıcalık yerine Türkiye ile AB’nin karşılıklı attıkları imzayı onurlandırmalarını talep etmeliyiz."
Toptan’dan sonra Tüzmen’e gidildi
TÜRK vatandaşlarının AB nezdindeki haklarına sahip çıkılmasını isteyen TÜGİAD’ın bu konuda hazırladığı bir de raporu var. Hak arama modeli olarak İtalya’daki "Patronati-Koruyucu Melek" benzeri "Yunus Emre Ofisleri" kurulmasını öneren TÜGİAD, bu modeli anlatan raporunu geçen ay TBMM Başkanı Köksal Toptan’a sundu. Geçtiğimiz cuma günü de Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’i ziyaret eden TÜGİAD, belli kesimlere ayrıcalık tanıyan anlaşmaların yanı sıra, "Yunus Emre Ofisleri ile örgütlenerek, yurt dışındaki Türk vatandaşlarının haklarını ve özgürlüklerini koruyalım" önerisini, bu konuda yapılan çalışmaları anlattı."
Bunlar göz boyama ve hedef saptırma
İTO’nun Fransa ile yaptığı anlaşmanın ardından Prof. Dr. Harun Gümrükçü başkanlığındaki Vizesiz Avrupa Araştırma Grubu’nun yaptığı açıklamada şu görüşler aktarıldı:
HEDEF SAPTIRILIYOR: Daha önce de İtalya ile böyle bir uygulama yapılacağı açıklanmıştı. Bu uygulamalar sadece bir göz boyama ve hedef saptırma. Bazı odalarımız, bu tür çalışmalarla, farkında olmadan hukuksuzluğa aracı oluyor. Sadece vizenin kaldırılması yönündeki mücadelenin önünde engel oluşturmuyor, aynı zamanda AB yolumuzu da tıkıyor.
GÖZARDI EDİLEN HAKLAR: Her fırsatta hukukun üstünlüğü ilkesine uyduklarını iddia eden AB Ülkeleri "Vizesiz Avrupa, İşyeri Açma, Sınır Dışı Edilememe" gibi çeşitli hukuki haklarımızın tamamını uygulamaya koymak yerine, işadamları gibi belirli kesimlere bazı vize kolaylıkları sağlayarak, haklarımızı göz ardı ediyorlar.
PAZARLIK YAPMAYIN: AB ülkelerinde var olan tüm hukuki haklarımızın uygulamaya geçirilmesi için verdiğimiz mücadelede tüm Türk vatandaşlarının hakları bizim için "vazgeçilemez" nitelikte. AB ülkelerine vizesiz giriş tartışılamaz hakkımızdır, pazarlık konusu yapılamaz.