Almanya'nın Köln kenti Büyükşehir Belediye Başkanı Fritz Schramma, 80 binin üzerinde Türk'ün yaşadığı Köln'deki Almanlar olarak Türklerden etkilendiklerini söyledi.
Schramma, cami ve kültür merkezinin daha iyi bir entegrasyonun mihenk taşı olduğuna inandığını açıkladı. Alman Radyosu Deutsche Welle'ye açıklamalarda bulunan Schramma, "Köln'de büyük bir cami inşa edilmesi projesine neden böylesine büyük bir destek verdiniz?" şeklindeki soruya, "Biz Türk halkından çok etkilenmiş bir halkız. Ne de olsa bu bölgede bir kısmı üçüncü kuşağa dâhil olan yaklaşık 80 bin Türk kökenli insan yaşamakta. Hatta bu insanların bir bölümü burada doğmuşlar, başka bir deyişle onlar 'Türk-Kölnlüler' " cevabını verdi.
Türklerin ibadethane ihtiyacına dikkat çeken Schramma, "Başka bir kültüre, başka bir dile ve başka bir dine mensuplar. Elbette bu şehirde eğitim, öğrenim ve iş imkanları buluyorlar fakat bir yandan da kültürlerinin vicdani ve dini yanlarını da yaşama şansına sahip olmak istiyorlar. Bu kapsamda dinî vecibelerini de saygın bir çatı altında yerine getirmeyi arzu ediyorlar. Bu doğrultuda pek çok yapı inşa ettik. Örneğin Ehrenfeld'de aynı bölgede 22-23 yıldan beri Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'ne (DİTİB) bağlı bir cami ve kültür merkezi varlığını sürdürmekte. Faaliyetlerini takip ettim ve buradaki kişilerle tanıştım. Ve bir gün benim tarafımdan da desteklenecek olan yeni, daha büyük ve daha tanıtıcı bir yapının inşası isteğinin ortaya çıkacağını biliyordum. Ve eğer bir kişi başka bir ülkede bir ev inşa ederse bu aynı zamanda "Burada kalmak istiyorum" anlamına gelir. Ve "Burada kalmak istiyorum" cümlesi ise entegrasyonun ilk adımını oluşturuyor. O bakımdan bu cami ve kültür merkezinin aynı zamanda daha iyi bir entegrasyon için mihenk taşı niteliği taşıyacağını düşünüyor ve buna tüm kalbimle inanıyorum" dedi,
Türklerin Köln'de mutlu olduğuna işaret eden Schramma bunun nedenini ise, "Galiba buradaki samimiyetten, Kölnlülerin ve Rheinlandlıların hoşgörülü yaklaşımlarından kaynaklanıyor. Kindar olmamaları, ayrımcılığa çanak tutmamaları, aksine davetkâr olmaları, kısa sürede yakınlık kurmaya yatkın olmaları. Hemen bir samimi hava oluşuyor. Çalışırken, çarşıda, pazarda sürekli bir aradayız, bunların hepsi entegrasyon için çok önemli faktörler. Bunun gibi birleştirici unsurları daha çok öne çıkarmalıyız. Ancak bazı kesimlerde, bazı genç topluluklarda beni çok üzen ve siyasi anlamda da savaştığım gizli bir yabancı düşmanlığı var. Bilindiği üzere ben, Köln'de gerçekleştirilen aşırı sağ karşıtı yürüyüşün de öncüsüydüm" dedi
Köln'ün Türkiye ile Almanya arasında bir köprü olduğuna dikkat çeken Schramma, "Köln'ü Türkiye'ye bağlayan pek çok köprü var. Özellikle de 10 yıldan uzun süredir İstanbul'la çok sıkı ilişkiler içindeyiz. Arada birçok dostluk ilişkisi var, ekonomik, kültürel, dilsel ilişkiler var. Bakın, FC Köln futbol takımımızın teknik direktörü Christoph Daum da yıllarca İstanbul'da çalıştı ve aynı benim gibi bir Türk dostu. Federal düzeyde baktığımızda ise Almanya ve Türkiye çok önemli ekonomik ortaklar. Nitekim Köln Sanayi ve Ticaret Odası'nın en yoğun ilişki içinde olduğu ülke Türkiye. Bunun dışında bugünkü İstanbul toprakları, Konstantinopolis adıyla Hristiyanlığın önemli bir merkezine de ev sahipliği yaptı. Hristiyanların kutsal olarak kabul ettikleri 'Üç Bilge Kral', İstanbul üzerinden Köln'e gelmiş. Yani Avrupa'ya yakınlığı sağlayan pek çok kültürel ve manevi köprü mevcut. " dedi. Cem Özdemire'e de destek veren Schramma, "Sayın Cem Özdemir'in görüşüne katılmıyorum. Bu konudaki görüşümü Sayın Başbakan Erdoğan'a buradaki okulları ziyareti sırasında da bizzat ilettim. Ben farklı düşünüyorum. Kesinlikle Alman okulları fikrini savunuyorum. Alman okullarında bir Türkçe eğitim seçeneğine ise olumlu bakıyorum. Öğrenmek isteyen öğrenebilmeli" diye konuştu.
Schramma, cami ve kültür merkezinin daha iyi bir entegrasyonun mihenk taşı olduğuna inandığını açıkladı. Alman Radyosu Deutsche Welle'ye açıklamalarda bulunan Schramma, "Köln'de büyük bir cami inşa edilmesi projesine neden böylesine büyük bir destek verdiniz?" şeklindeki soruya, "Biz Türk halkından çok etkilenmiş bir halkız. Ne de olsa bu bölgede bir kısmı üçüncü kuşağa dâhil olan yaklaşık 80 bin Türk kökenli insan yaşamakta. Hatta bu insanların bir bölümü burada doğmuşlar, başka bir deyişle onlar 'Türk-Kölnlüler' " cevabını verdi.
Türklerin ibadethane ihtiyacına dikkat çeken Schramma, "Başka bir kültüre, başka bir dile ve başka bir dine mensuplar. Elbette bu şehirde eğitim, öğrenim ve iş imkanları buluyorlar fakat bir yandan da kültürlerinin vicdani ve dini yanlarını da yaşama şansına sahip olmak istiyorlar. Bu kapsamda dinî vecibelerini de saygın bir çatı altında yerine getirmeyi arzu ediyorlar. Bu doğrultuda pek çok yapı inşa ettik. Örneğin Ehrenfeld'de aynı bölgede 22-23 yıldan beri Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'ne (DİTİB) bağlı bir cami ve kültür merkezi varlığını sürdürmekte. Faaliyetlerini takip ettim ve buradaki kişilerle tanıştım. Ve bir gün benim tarafımdan da desteklenecek olan yeni, daha büyük ve daha tanıtıcı bir yapının inşası isteğinin ortaya çıkacağını biliyordum. Ve eğer bir kişi başka bir ülkede bir ev inşa ederse bu aynı zamanda "Burada kalmak istiyorum" anlamına gelir. Ve "Burada kalmak istiyorum" cümlesi ise entegrasyonun ilk adımını oluşturuyor. O bakımdan bu cami ve kültür merkezinin aynı zamanda daha iyi bir entegrasyon için mihenk taşı niteliği taşıyacağını düşünüyor ve buna tüm kalbimle inanıyorum" dedi,
Türklerin Köln'de mutlu olduğuna işaret eden Schramma bunun nedenini ise, "Galiba buradaki samimiyetten, Kölnlülerin ve Rheinlandlıların hoşgörülü yaklaşımlarından kaynaklanıyor. Kindar olmamaları, ayrımcılığa çanak tutmamaları, aksine davetkâr olmaları, kısa sürede yakınlık kurmaya yatkın olmaları. Hemen bir samimi hava oluşuyor. Çalışırken, çarşıda, pazarda sürekli bir aradayız, bunların hepsi entegrasyon için çok önemli faktörler. Bunun gibi birleştirici unsurları daha çok öne çıkarmalıyız. Ancak bazı kesimlerde, bazı genç topluluklarda beni çok üzen ve siyasi anlamda da savaştığım gizli bir yabancı düşmanlığı var. Bilindiği üzere ben, Köln'de gerçekleştirilen aşırı sağ karşıtı yürüyüşün de öncüsüydüm" dedi
Köln'ün Türkiye ile Almanya arasında bir köprü olduğuna dikkat çeken Schramma, "Köln'ü Türkiye'ye bağlayan pek çok köprü var. Özellikle de 10 yıldan uzun süredir İstanbul'la çok sıkı ilişkiler içindeyiz. Arada birçok dostluk ilişkisi var, ekonomik, kültürel, dilsel ilişkiler var. Bakın, FC Köln futbol takımımızın teknik direktörü Christoph Daum da yıllarca İstanbul'da çalıştı ve aynı benim gibi bir Türk dostu. Federal düzeyde baktığımızda ise Almanya ve Türkiye çok önemli ekonomik ortaklar. Nitekim Köln Sanayi ve Ticaret Odası'nın en yoğun ilişki içinde olduğu ülke Türkiye. Bunun dışında bugünkü İstanbul toprakları, Konstantinopolis adıyla Hristiyanlığın önemli bir merkezine de ev sahipliği yaptı. Hristiyanların kutsal olarak kabul ettikleri 'Üç Bilge Kral', İstanbul üzerinden Köln'e gelmiş. Yani Avrupa'ya yakınlığı sağlayan pek çok kültürel ve manevi köprü mevcut. " dedi. Cem Özdemire'e de destek veren Schramma, "Sayın Cem Özdemir'in görüşüne katılmıyorum. Bu konudaki görüşümü Sayın Başbakan Erdoğan'a buradaki okulları ziyareti sırasında da bizzat ilettim. Ben farklı düşünüyorum. Kesinlikle Alman okulları fikrini savunuyorum. Alman okullarında bir Türkçe eğitim seçeneğine ise olumlu bakıyorum. Öğrenmek isteyen öğrenebilmeli" diye konuştu.