Avusturya basınının hemen hemen bütün gazeteleri Ergenekon Terör Örgütünün başlayamayan davasıyla alakalı yorumlar yaptı, haberler yayınladı.

Derlenmis ve özetlenmis sekilde sunuyoruz:

Aşırı Sağcı Örgüt Kadının Önünde

Darbe planları yapmakla suçlanan 86 milliyetçi hakkındaki, heyecanla beklenen duruşma kaosla başladı.


Dava başlar başlamaz ertelendi. Bunun nedeni duruşmanın yapılacağı İstanbul yakınlarındaki bir hapisanenin toplantı salonunun (güvenlik önlemleri açısından duruşmanın burada yapılması uygun görülmüştü) 86 sanık ile onların avukatlarını alacak büyüklükte olmamasıydı. ‘'Zaman'' gazetesinin internet sayfasında kullandığı ifadeyle, ‘'Yüzyılın davası'' başlangıçtaki bu aksaklığa rağmen Türkiye'nin yargı tarihinde bir dönüm noktası oluşturuyor. Çünkü şimdiye kadar orduyu hafifçe eleştirmenin bile tabu olduğu bir ülkede ilk kez eski generaller kadının önüne çıkıyor.

Aşırı sağcı ve milliyetçi ‘'Ergenekon'' örgütünün toplam 86 üyesi yargılanıyor. Suçları: Terörist bir örgüte üye olmak ve darbe planları yapmak. Buna göre örgüt üyelerinin gösterilerde olay çıkarmak, ya da sonradan İslamcılara yüklemek istedikleri siyasi nitelikteki saldırılar düzenlemek suretiyle bir askeri darbe ortamı yaratmak istiyorlardı. Hedef: Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, eski Kemalist elit tabakanın nefret ettiği İslamcı muhafazakâr hükümetinin düşürülmesi.



‘'Derin devlet''

Farklı düşünenleri ortadan kaldırmak için her türlü yola başvuran bu karanlık örgüte Türkiye'de ‘'derin devlet'' deniyor. Örgüte siyasi açıdan devletin kurucusu Atatürk'ün mirasını koruma süsü veriliyor.

‘'Derin devlet''in bürokrasinin hemen her kurumunda dayandığı destekler var. Bu yüzden sanıklar arasında subayların yanı sıra eski bir jandarma komutanı, eski bir üniversite rektörü, Ankara Ticaret Odası'nın eski başkanı ve milliyetçi bir avukatın bulunması da bir tesadüf değil. ‘'Ergenekon''un başkanının örgütün askeri kanadının da liderliğini yapan eski Tümgeneral Veli Küçük olduğu söyleniyor.

Örgüt aynı zamanda birçok cinayette parmağı olmakla da suçlanıyor...

Kurier, 21 Ekim 2008





Türkiye Askerleri Dava Ediyor

Milliyetçi terör örgütü/ Atatürk sistemi ağır yara aldı.

Deprem gibi bir dava. Bundan birkaç yıl önce Türkiye’de kimsenin tahayyül bile edemeyeceği 86 sanık. Atatürk sisteminin karanlık yanını oluşturan tanınmış isimler şimdi kanlı bir terörizmin hesabını vermek zorunda. Bunların arasında generaller, gizli servis görevlileri, üst düzeydeki bürokratlar ve danışmanlar var. Türkiye’de bunların tümüne ‘’derin devlet’’ adı veriliyor.

Tutuklama operasyonu aşırı milliyetçi yeraltı örgütü ‘'Ergenekon''u hedef alıyordu. Kendilerine ‘'Türkiye'nin kurtarıcısı'' addeden askerlerden, polislerden, muhbirlerden ve mafyadan oluşan bir örgüt. Bunlar orduyu iktidarda tutmak amacıyla, Türkiye'de yıllardan beri kanlı bir iz bırakıyorlar.

Hıristiyan cinayetleri, Ermeni gazetecinin öldürülmesi olayı, Nobel ödülü sahibi Orhan Pamuk'u hedef alan cinayet planları hep bunların işi. Son olarak da Erdoğan hükümetini devirmek istiyorlardı. Aydınlatılamayan çok sayıdaki bombalı saldırının ardında da ‘'Ergenekon''un bulunduğu tahmin ediliyor. Ordunun ‘'asayişi sağlamak üzere'' müdahale etmesi için iç savaşa benzer bir kaos yaratmak amacıyla gerçekleştirilen bu saldırılar Kürtlerin, solcuların, ya da İslamcıların sırtına yüklenmek isteniyordu.



Bir siyasi mafya ağı

Savcılığın bu yeraltı- ‘'yurtseverlerine'' karşı harekete geçmesi bile büyük bir sansasyondu. Aşırı milliyetçi terör Türkiye'nin dünya önündeki itibarını son derece zedelemişti. ‘'Ergenekoncular'' zamanın verdiği sinyalleri ve Türkiye'deki demokratik değişimi anlayamamışlardı. Ordudaki şimdiki kuşak artık o kadar kolay kolay darbe eylemlerine karıştırılmasına izin vermiyor. Buna rağmen halen Ergenekon ağının mahkeme tarafından tamamen aydınlatılmasını önleyecek nüfuza sahip.

İddianame 2500 sayfa. Ayrıca iddianameyi destekleyen binlerce sayfalık belgeler de var. Bunlar cinayetten tutun da, yasadışı silah depolamaya, patlayıcılara ve darbe planlarına kadar varıyor. Örneğin Atatürk'ün yayın organı olan ‘'Cumhuriyet'' gazetesine yapılan bombalı saldırıyla, kasıtlı olarak Başbakan Erdoğan'ın AK Partisi'ne yakın İslamcı çevrelere işaret eden bir iz oluşturulmak istendiği söyleniyor.

Daha birçok çete elemanı serbest. Terör örgütünün başının emekli iki general ile eski Tümgeneral Veli Küçük olduğu sanılıyor. ‘'Ergenekon'' geniş ölçüde mafya paraları ve uyuşturucu kaçakçılığı ile finanse ediliyordu. Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün tutuklandığında Atatürk'e sevgisi yüzünden mahkemeye çıkarıldığını haykırmıştı.

Kronen Zeitung, 21 Ekim 2008