Ey ALLAH'ım,
azığı pek az, iflas etmiş,günahını samimiyetle itiraf etmekten başka sermayesi kalmamış bir fakir, kapına gelmiştir.
Ona lutuf ve kereminle muamele buyur.

Ey ALLAH'ım,
Bu kulunun günahı büyüktür. Senden başka kimsesi olmayan bir gariptir.
Zelil bir kulundur, onun büyük günahını bağışla.

ALLAH'ım,
Bu kulunun yaptığı sadece isyandır, senin nimetlerini unutmaktır, yanılgı üstüne yanılgıdır.
Senden beklediği ise bol bol ihsandır, ikramdır.

ALLAH'ım,
Günahlarım kum taneleri kadar çok, sayılacak gibi değil. Sen affınla günahlarımı bağışla,güzel bir müsamaha göster.

ALLAH'ım,
Hayırlı amelim yok. Fena amellerim çok, itaat azığım ise pek az. Bu durumda halim ne olacak?
Bu kulunu her çeşit hastalıklardan uzak tut. Hacetini yerine getir. İtiraf ederimki benim hasta bir kalbim var.
Sen ise hastaya gerçek şifa verensin.

ALLAH'ım,
İbrahimin için ateşe “serin ol” emrini verdiğin gibi beni yakacak ateşede serin olması emrini ver.
Şifa veren sensin, kulun önemli ihtiyaçlarını karşılayacak olan sensin.
Sen bana yetersin, benim için ne güzel bir vekilsin.

ALLAH'ım,
İkram hazinelerinden bana bağışlar yap.
Çünkü sen çok bağışlayan, çok ikram edensin.
Bana gönlümün muradını ver.
Beni en hayırlı delilinin ardından ayırma.


ALLAH'ım,
Sen hakim, Cebrail de mübaşir olacağı kıyamet gününde bize mübarek bir mülk ve saltanat ver.
Korktuğumuz her şeyden bizi kurtar ve emniyet ver.

Hani musa… hani isa… nerede Yahya… nerde nuh… bu büyüklerin her biri ömürlerini tüketip gitmedilermi?
Ey isyana dalmış olan Sıdık sen durma, Yüce Mevlaya dön tövbe et…