ERKEKLER AĞLAMAZ
Ağlamak zayıflık belirtisi midir? Ağlamak kadınların süsü de erkeklere yakışmaz mı?...
" Koskoca adam ağladı... Hem de hüngür hüngür..." Ağlayamaz mı yani, insan değil mi o?
Neden ağlamak gelir de içlerinden, kendilerini tutarlar ki, onun yerine bi sigara yakarlar, ya da başka yöne çevirirler yüzlerini... Bu empozenin esiri mi olmuşlar:
Erkekler ağlamaz...
Ağlamak ruhun feryadı değil midir, kalb sızlayınca; acıyınca ; yanınca dökülmez mi gözyaşı? Erkekler ağlamıyorsa eğer
ya kapleri taş olmuş, ya gurur gözpınarlarını kurutmuş, ya da kadınların keşfedemediği bir metod bulmuşlar sinelerinin feryadını izhar edecek...
Enes Bin Malik radıyallahu anh, Rasulullah aleyhisselam efendimizin şöyle buyurduğunu anlattı:
" Akan yaşı ile ağ gelen ve zayıflayan bir gözü, Allah Teala ateşte yakmayı haram kılar.
O yaş sahibinin gözüne akarsa... sıkıntı ve zillet görmez.
İyilik babından hangi amel olursa olsun onun bir sevabı vardır.
Gözyaşı başka... O ateşin alevini söndürür.
Bir ümmet içinde Allah yolunda haşyet duyup ağlayan varsa.. onun gözyaşı hürmetine, o ümmete Allah-ü Teala merhamet eder."
Kaab el-ahbar radıyallahu anh şöyle demiştir:
"Allah korkusu ile ağladığımda, gözyaşlarımın yanaklarıma akması, benim için ağırlğımca altın sadaka vermekten daha hoştur.
Allah korkusundan ağlayan bir kimsenin yere düşen gözyaşı, hararetten buhar olur, semaya çıkar; bir daha da dönmez. Tıpkı gökten inen yağmurun bir daha göğe çıkayacağı gibi. Bunların nasıl dönüşü olmazsa, dünyada Allah için ağlayana da cehennem ateşi dokunmaz... "
İkrime, İbn-i Abbas'ın radıyallahu anh,şöyle dediğini anlatıyor:
"Bir göz, ancak Allah'ın fazlı ile ağlar. Melek, bir kimsenin kalbini silip temizlemedikçe, gözü ağlayamaz."
Temim-i Dari'nin, radıyallahu anh, şu ayet-i kerimeyi sabaha kadar tekrar tekrar okuyup ağladığı rivayet edildi:
" Yoksa kötülükleri kazananlar, kendilerini, iman edip iyi iyi amel ve hareketlerde bulunanlar gibi mi yapacağız sanıyorlar?" (45/21)
(Tenbihul Gafilin)
Onlar Allah korkusuyla öyle çok gözyaşı döküyorlardı ki...
Sadece Allah korkusu sebebiyle mi, hayır, naçar bir kardeşin haline ağlayan da vardı:
Yiğitlik, mertlik, adalet timsali Hazreti Ömer, radıyallahu anh, birgün ağlayarak (ağlamak zayıflık olsaydı o mert sahabi ağlar mıydı..) Rasulullah'ın huzuruna çıkar ve Rasulullah aleyhissalatu vesselam ona sorar:
" Ya Ömer, neden ağlarsın?
--Ya Rasulallah, kapıda bir genç var, öyle ağlıyor ki ciğerimi yaktı.."
Bunun üzerine genci içeri almasını emreder, genç ağlayarak içeri girer...
Rasulullah sorar: Seni böyle ağlatan nedir?
--Ya Rasulallah, günahlarımın çokluğundan ağlıyorum, gazablı Cebbar Allah'ın bana gazabından korkuyorum...
Aralarında geçen konuşmadan sonra, en sonunda genç günahlarını itiraf eder:
-- Ben kefen soyucuyum, yedi yıldan beri kabirleri açarım.En son,ensardan birinin kızı öldü, gittim kabri açtım, kefeni soyup çıkardım,şeytan beni altetti ve onunla nefsimi de körelttim..."
O genç sözünü bitirir bitirmez Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ürperdi,ayağa kalktı ve:
" Ey fasık, cehenneme öyle layıksın ki! Derhal buradan çık..."
O genç, çıkıp gitti. Tam kırk gece, Allah'a yalvardı. Kırkıncı gece, başını semaya kaldırdı ve:
"Ey Muhammed'in, Adem'in, Havva'nın Allah'ı.
Eğer ben bağışlandıysam, Muhammed'e ve arkadaşlarına bildir. Bağışlanmadıysam, semadan bir ateş gönder beni yaksın. Ahiret azabından beni kurtar..."
Bunun üzerine Cebrail aleyhisselam geldi, Allah Azze ve Celle'nin selamını Habibine arzettikten sonra şöyle dedi:
-- Allah Teala soruyor: Halkı sen mi yarattın?
-- Hayır, beni de cümle halkı da Allah yarattı.
-- Soruyor: Onların rızkını sen mi veriyorsun?
--Hayır, onların da benim de rızkımızı Allah veriyor.
--Soruyor: Onların tevbesini Allah mı kabul buyuracak yoksa sen mi?
--hayır, benim tevbemi de onların tevbesini de Allah kabul buyuracak.
--Allah Teala emir veriyor: O kulumun tevbesini tevbeden sayacaksın. Ben de, onun tevbesini kabul ettim.
Bundan sonra, Rasulallah o genci çağırdı,müjdeledi...
( Tenbihul Gafilin )
Gözyaşı zahirde gözden aksa da, aslında kalbimizden, ciğerlerimizden sökülüp gelen bir rahmet tecellisi, kadın erkek ayırt edilmeden bahşedilmiş bir hediye... Günahlara ödenen diyet... Gözyaşı kalbin soğukluğunu gideren bir meltem, gözyaşı ruha akan esin...
Ağlayamıyor musunuz?
Erkekseniz ağlayın...!!
-aLıNtı-