uçamıyor gözlerim. gözlerimin görebilecegi o bir çift göz baska bir yönlerde. gözlerim niyetine elerim uçuyor ve kanatlarını açmış olan ellerim dua ediyor kanatsız gözlerim pervasız gözlerinle bulussun diye.. dört bir yanımı arıyorum , yoksun. Ey Sevgili !! beşinci yöne nereden varılıyor. söyle ve bekle . Geliyorum...ne de osla sana varmam kolay değil mi? biliyorsun gözlerimn görebildigi tek görüntüsün sen. öyleyse takılıp düşmeden bir tek o görüntüe varabiliyor ayaklarım.bekle gözlerimin nikahlısı !!! bekle sana geliyorum. Ama sakın , sakın çevirme yüzünü. görmüyor musun yüzün yokken kör oluyorum.dipsiz kuyulara dalıyor ayaklarım.yüzün bana dönük olsun,n'olur. SÖZ !! bir saniye görecek gözlerim gözlerini, sonra dönüp kör oalcaklar yine. bekliyor musun ? kararın ne ?
şu anda yüreğim gelecegimin nostaljisini yaşıyor. kurmus oldugum hayaller öylesine uzak ki ve öylesine yasadımki onları tek basıma ,adını yitirdiler bir bir."-hayaller-" , "-hatıra-" diye isim değiştirdiler zihnimde. hayallerim eskidi ; hatıra oldu. ben artık önceden hiç kurmadıgım hayaller kuruyorum. öncekilerde seni gelecegime koymak vardı. Şimdi ise ""SENSİZ GELECEĞİ NEREYE KOYABİLİRİM ?..."" diye yüreğimden beynime mekik dokuyan sorular var. gelecek sen misin ? ve sen gelecek misin ? hayır gelmeyeceksin....
yüreğimin elinden tuttu bir bilgin. adı " sabır" ayrılıgımızın ilk günü "merhaba" demişti bana . mevsimler gecti : bir kez "elveda" demedi. sabır gercektenbir bilgindi.aklıma hakim olabildim o varken. sabır varken ölmedim. ama sabır bana ölümle mücadeleyi ögretti. onu tanıyalı sensizlikle mücadele veriyor benliğim..yenilmiyorum. sabır ellerimi bırakmıyor ; ben sabrediyorum. bana kol kanat geriyor ; düşmüyorum. "umut" tan sonra ikinci dostum "SABIR" a öyle tesekkür borçluyumki , bana "PES" demeyi unutturup "SÖZ" demeyi öğretti diye..
yüreğim art arda doğumlar yaptı. "MUTLULUK" ilk kızı, "HAYAL" ikinci kızı... olan oldu sonunda. ilk evlat , ikinci evladın oyununa geldi. mutluluk hayal oldu. yüreğimin üçüncü evladı erkekti, "VEDA" . vedanın birde ikizi vardı : "HÜZÜN" hüzn ve veda her yerde birlikteydi. bu veda yüreğime hüzün yükledi ; bir ben anladım kimse bilmedi. beşinci ve son evlat yüreğimin son kızı, en küçük kızı, "ÖZLEM" ...... vedanın dogdugu gün Mutluluk ölmüştü. hüznün büyüdügü gün ise Özlem doğdu. hepsini kaybetti yüregim. son çocugu özlem kaldı birtek. "ÖZLEM" yaslandı ama hayatı sonlanmadı. Özlem babasını hiç tanımadı. Çünkü " AŞK " yüreğimi dul , beş yavrusun ise yetim bırakmıştı. Aşk'ın ve ve yüreğimin son evladının adı da bu yüzden Özlem olmustu zaten.Ey Aşk !!! söyle ne istedin bir yürekten ?? bir yüreği beş evlat anası yaptın ; ama görmedin mi o beş evladın anasını gün be gün öldürdüğünü ? ben ufacık yüreğime koskoca varlığını sığddırdım senin. o kadar sıkıştırdım ki seni oraya , nefes alman zorlassa da yüreğimin kapı eşiğinde bırakamadım seni. Ey Aşk !!! senin bana yaptıgına bak....
şimdi bir ses duydum : yüreğimin kapısına vurdu biri. yüreğimde kime yer verdiysem canımı yaktıya, o yüzden açmak istemiyorum kapıyı. kapıyı açmam da ısrar ediyor kapıda ki. neyse. kim olursa olsun içeriye kabul edeceğimi söylüyorum içimden. AŞk ' ın ısıtıp , AŞk'ın kızı Özlem in soğuttugu ellerim kapının kolunu çeviriyor.kapıdaki çok erken bir misafir oluyor hayatıma. Yüreğim son misafirine , Yüreğiminin ve Dilimin son sözünü söylüyorum... ÖLÜM HOŞGELDİN !!!...
~~alıntı~~