"...damla damla akan suyun birikmesi gibi birşey bu!
...hafiften esen, önceleri serinleten ama git gide yıkan, yakan, yok eden gibi birşey bu!
...başlangıcında keyf veren bi yolculuğun yolun ortasında pekte keyf vermediğini anlamanın tarifsiz tablosu gibi birşey bu!
...beklemenin hazzı, erdemi, mutluluğuyla; sabırla beklemek, bekleyebilmek ama hiç gelmeyeceğini bilmek gibi birşey bu!
...kaftanlar biçip, kaftanlar dikmek bir terzi sabrıyla ilmik ilmik ama hiç beğenilmediğini görmek gibi birşey bu!
...yol alıp, yol katedip hiç bir yere varamamanın umarsız sancısı gibi birşey bu!
...yok olmak öğrenmelerin içinde ama aslında var olacağını ümit etmek gibi birşey bu!
...anlatmak, anlatmaya çabalamak, anlatma gayesiyle dolup taşmak ama hiç anlatamamak gibi birşey bu!
...ne iyileştirebilecekmiş gibi dermansız bela da deva olma umudunun haybeye savrulması gibi birşey bu!
...ne de sığılamayan konaklarda nefes alma çabasının, bir metrelik toprakta biteceğini bilipte bilmemek gibi birşey bu!
...aslında var olanın yok olma gayretiyle, tekrar, yine, yeniden şekillendirilerek var edilmesi gibi birşey bu!
...satır satır yazılan ama hiç anlatılamamış bir cümle gibi birşey bu!
...varla yok arası kalın bi ayrıntı iken ince bi ayrıntı tabiriyle tanımlandırılmak gibi birşey bu!
...gördüğünle, duyduğunla anladığının algılayamadığı gibi birşey bu!
...gibilerin hiç bitmediği, bu yazının sonu olmadığı gibi birşey bu! "
bir deli ruzigar..