MUHAKEME.NET FORUMU

MUHAKEME.NET FORUMU (https://www.muhakeme.net/forum/)
-   Deneme ve Makaleler (https://www.muhakeme.net/forum/deneme-ve-makaleler/)
-   -   yarınlar.. (https://www.muhakeme.net/forum/deneme-ve-makaleler/25427-yarinlar.html)

{{şura}} 08-04-2009 11:36

yarınlar..
 

Bulutlandı yarınlar ve yağmağa başladı. Griydi bulutlar. Karanlıktı hava… Sonbahardı, yapraklar yağıyordu, yağmurla birlikte. Önce serinledi hava, sonra sertleşti iyice. Sert bir ayaz dondurdu, yaktı yüzümüzü…


Yorgunduk, hepimiz bir şeyin yoksunuydu. Üşüyorduk; elimiz üşüyordu; baştan ayağı titriyorduk, donacaktık… Yarınlar pusluydu, yarınlar hazandı, yarınlar çetindi…


Son takatimizle yürüyorduk. Attığımız adımlar bazen kavramlara çarpıyordu. Takılıyorduk. Onca hengâmenin içinde, gürültünün kavganın içinde, ‘bir de bu mu çıktı’ diyorduk. Korkuyorduk, yarınlar korkunçtu; ürpertti bizi…


Elimizi attığımız yere karanlık çöküyordu. Her yer karardı. Bizde karardık. Gökyüzündeki yıldızlar şehrin ışıkları kadar ışıldamıyordu. Ay sahteydi. Sanki onu da fabrikada yapmış oraya koymuşlar… Yarınlar karanlıktı. Karardı yarınlar; karardı yüzümüz…


Sisli, puslu, karanlık, korkunç yarınlara kimse uğramıyordu; ıssızdı yarınlar. Kalabalık bir yalnızlık kaplamıştı her yanı. Ve şehir, onca hengâme, aslında hiçti. Aslında her şey koskocaman bir boşluktu, sıfırdık aslında. Yalnızdı yarınlar; kimse gitmiyordu…


Bir haykırış, bir infilak bekliyorduk. Umudumuz yitmiyordu. Ama yarınlar umutsuzluktu. Umutsuzdu yarınlar. Ne oluru vardı, ne de çıkarı. Yolsuz, umutsuz, dar ve çıkmazdı yarınlar. Yarınların yollarını heyelanlar kapattı.


Her şeyi aslına çeviren ateş hep yanıyordu. Küllenmişti üstü, o kadar çok yanacağı yakmıştı; ve bir o kadar daha yakılacak vardı bekleyen. Yana Yana tükendi; küllendi yarınlar. Yarınlar önce küllüğe döküldü, sonra çöpe gitti küllük dolunca…


Servetlerimiz vardı, koskocaman: Zaman, mekân, gençlik, sağlık… Kışın soğuğa verdik, yazın sıcağa; kestik yaktık yok ettik. Harcadık çarçur ettik. Boşlukla doldurup kumarda kaybettik. Sorumsuzdu yarınlar. Yarınlar fakirdi…
En son dilimiz kaldı konuşan, anlatan. Neye konuştuk, neye söylettik, neye yazdık. Zaman geçti, rüzgârı savdık. Rüzgâr ki aldı içine taşıdı kelimeleri, cümleleri; esti geçti; aldı benliğimizi. Şimdi durduk duraksadık, belki de anladık. Boşa konuştuk; boşa yazdık…




Yarınlar hazan, yarınlar boş, yarınlar umutsuz, yarınlar fakir,


Yarınlar yangından arta kalan kül…



[SES]http://www.mubtela.net/fon/yuruyus.wma[/SES]

Unnecessary 08-04-2009 12:08

--->: yarınlar..
 

Yarınlar

Düşünüyor muyum yarınımı ..
Kaçıyorum yüzleşmekten yarınımla
dünden bahsi geçen o anılarda
firar ediyor aklım belki şu sıralarda


vesselam

Allah razı olsun bir başka limana dümen aldım sayende

emirahmedyasin 08-04-2009 13:49

--->: yarınlar..
 

Alıntı:

{{şura}}´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 50928)

Servetlerimiz vardı, koskocaman: Zaman, mekân, gençlik, sağlık… Kışın soğuğa verdik, yazın sıcağa; kestik yaktık yok ettik. Harcadık çarçur ettik. Boşlukla doldurup kumarda kaybettik

[SES]http://www.mubtela.net/fon/yuruyus.wma[/SES]

Yüreğinizden akıp kaleminizin ucunu ıslatanlara sağlık...

{{şura}} 08-04-2009 15:03

--->: yarınlar..
 

okuyan gözleriniz dert görmesin inş...çok tşk ederim...

emirahmedyasin 08-04-2009 18:14

--->: yarınlar..
 

Yarın elbet bizim, elbet bizimdir.
Gün doğmuş, gün batmış ebed bizimdir.

üstad NECİP FAZIL


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 14:56 .

2000- 2025
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük