Yetim kalmış bir günün ahirinde
ruhun aleminde zamanın ve mekanın sözü olmazmış ;
yüreğin ruh alemini özlediği yerde de zaman, bereketten çalarmış;
mekan aşktan
gün geçermiş hızlıca; yüreğin özlemi artarmış.
mekan şahit olduğu aşkın sırrından vermezmiş artık yüreğe..
aşk, aşkı hakkıyla dileyenlerin diyarına hicret etmiş; ensarlarının yüreğine inşirahı yaşatmaya gitmiş
geride kalanlar yetimliğinden bihaber kalmışlar; iç acılarının yetimliklerinden olduğunu bilememişler. geride kalanlar sol taraflarının, aşka olan özlemden sızladığını anlayamamışlar. onlar, aşkın dileyene, özleyene vefasını anlayamamışlar.
aşk
ey, yare en ziyade yakışan,
geride kalanların her şeyi yetim kaldı aslında;
sözleri yetim; yare dokunmadan, yürek ikliminden geçmeden dudağa dokunur; muhatabının yüreğine yaralar açar
sükutları yetim; duaya burak olmaz; tebessümü setreyler.
geceleri yetim; bir boyun eğişe şahitlik etmez; bir yorgunluğun ahirinde gelir ve geçer
günleri yetim; halleri aşkı örmez; günlük telaşların gölgesinde kalır; güneş olması bir şey ifade etmez onlar için.
ey aşk!
ey vefanın sadık dostu; inşirahın hirası
geride kalanların yetimliğini hatırla; vefasızlıklarını cehaletlerine ver. sen bir yüreği dahi bıraksan orası artık talan olur; bir çorak toprak misali bir çöl misali oysa bir yürek değil binlerce yürek gerilerde kaldı.
ey aşk,
bilir misin buralara yetimlik çok dokundu; özlediğimizin sen olduğunu hissettir de gel artık
sana vefa yakışır; bize acziyetin yakıştığı kadar.
sana cömertlik yakışır; bize dileyen vasfının yakıştığı kadar.
sana dönmek yakışır; dönmek ve geride kalanların yüreğine inşirahı yaşatmak
ey aşk;
gel .
günümüze, gecemize, sükutumuza, kelamımıza mana kat
gel.
çölde bir iz var;
belli ki aşk geçmiş buralardan,
çünkü çöldeki tek mahfuz iz aşk ındır
alinti.......