![]() |
Önemli Bir Konu Değerli Arkadaşlarım, Kadınla-Erkeğin arkadaşlığı, KELEBEĞİN ATEŞLE DANSI GİBİDİR. Her kadın, erkekle olan arkadaşlığında, erkeğin birincil öncülünün cinsellik olduğunu bilir. Bunu gerçekten bilmeyen kadın, ya çok safdiriktir, ya da bilmiyor görünüp başka emeller peşinde koşuyordur. Bunlara yani niyeti bozuk ve oynayan kadınlara TAKTİSYEN kadınlar diyoruz. Kadın ve Erkeğin birbirine yaşatacağı cinsel, psiklojik, karşılıklı onay ve benzeri duyguları, ancak meşru zeminde, EVLİLİKTE bulabilir ve evlilikte tatmin edebilirsiniz. Yıllardır flört eden insanların birbirine tahammülü, evlendikten sonra, bir kaç ay bile sürmüyor. Bu konularla bizzat ilgilenen bir insan olarak söylüyorum. Bunu derken evlenecek gençlerin meşru ortamlarda evlilik amaçlı görüşme ve konuşmasına, kesinlikle taraftarım. Ama bu görüşmeler sadece ve sadece evlilik amaçlı olmalı. Gençler; fıtratlarını, mizaçlarını, beklentilerini, uyum alanlarını, sevgi dillerini, olmazsa olmazlarını,kırmızı çizgilerini vesaire.... Bunları ciddiyet ve şahsiyet esasları içinde konuşmalı. Konuşacakları ortam, halka açık bir ortam olmalı. Bir yakın ve iki tarafada müşterek bir dost da şöyle bir kenarda oturmalı. Ama onları dinleyecek pozisyonda değil tabi. Böylelikle üçüncü kişi sigorta vazifesi görür. Gençler rahatlıkla konuşabilir, tanışabilirler. Flört ne kadar zararlıysa, gençlerin tanışıp konuşmasına imkan tanımayan dünürcülüklerde, o kadar zararlı. Bazı aileler, evlerine gelen dünürcüye psikolojik baskı uyguluyor. Sanki damat adayı namussuz bir insanmış gibi...Damat adayının sağına kızın bir kardeşi, soluna bir kardeşi oturuyor. Ne kadar ayıp... Çocuk ablukaya alınıyor. Normal şartlarda kızla oğlanın görüşmesi sağlanmıyor. Allah aşkına... İki cihan saadetiyle ilgili bir seçim olan evlilik görüşmesi böyle aceleye getirelebilir mi? Psikolojik baskı altında olabilir mi? ORADA EN AZ 50 İNSAN VAR. HEPSİNİN BAKIŞLARINI ÜZERİNİZDE HİSSEDİYORSUNUZ. BU ŞARTLARDA EVLENECEĞİNİZ KIZA VEYA ERKEĞE RAHAT RAHAT, NASIL BAKABİLİRSİNİZ? Ama eve gelen damat namzedine ucuz ahlak gösterisi yapanlar ben biliyorum ki, evde kızı ve ailesiyle, bir çok filmi yüzü kızarmadan izleyebiliyorlar. Öğrencilerim bunu, bana itiraf ediyor. Her zaman söylediğim gibi, ya ifrat ya tefrit. Hep uçlardayız vesselam. Yüzlerce flörtün akibetini biliyorum. Bu insanlar birbirine karşı, gerçekci davranmıyor... Rol yapıyor... Ayrıca mutlaka cinsel yararlanma oluyor... Sonra fiziksel, cinsel açıdan kirlenmiş bu insanlar, temiz kalabilmiş insanların hayatlarına girmeye ne hakları var ki? Bir çok düğün konvoyunun önündeki gelin arabasında yazan yazıyı görmüşsünüzdür: -ELVEDA KIZLAR. Pekiyi kız da ayrı bir arabaya aynı yazıyı yazsa: -ELVEDA ERKEKLER. Bu insanlar kendilerini ne kadar alt düzeyde var ettiklerinin farkındalar mı acaba? Bu insanlar akşam olunca aynada gözlerinin içine bakamayan insanlardır. Bakışlarını kendilerinden kaçıran insanlardır. Açık ve net olarak söylüyorum ki, evlilik niyetli olmayan her kız-erkek görüşmesi flörttür. Dileyen dilediği fıkıh uzmanına sorabilir. Kendini dindar tanımlayan bir çok insanda bu hatayı yapıyor. Nette bir kızla, bol bol sohbet yapıyor. Bu sohbetin nette olması sıkıntıları gidermiyor. Dinin yasakladığı bir şeye din süsü verilmesi, kişinin sadece kendini kandırmasından ibarettir. Bu tarz görüşmeler bekar bir insanın, nikahlı ve kendisine haram olan bir kadınla başbaşa kalması gibi keffaret gerektirir diyen alimlerimiz vardır. Bu hususlara çok dikkat edilmesi gerekir. Ayrıca fiziksel bekaretin yanında ruhsal bekarette çok önemlidir. Ruhsallığı, duyguları, latifeleri, gönlü; haram sesler, haram dokunuşlar, haram bakmalar, haram hayallerle çöplüğe dönüştürülmüş bir insan ne kadar bakiredir? Afedersiniz ama, kendisini yürüyen, konuşan bir çöp bidonuna dönüştüren bir insan ne kadar bakiredir? Bakirelik hem erkek, hem kadın için geçerlilir. Çünkü, bakire demek iffetli demektir. Aklını nefsine ipotek etmemiş her insan, evleneceği insanda iffet arar, ruhsallık arar; berraklık, temizlik, kirlenmemişlik arar. Şunu da söylemeden geçmek istemiyorum: Bir genç kız, yırtılan kızlık zarını tekrar diktirebilir. Ama RUHUNDAKİ KOCAMAN YIRTIĞI, nasıl ve neyle dikecek? Ayrıca şu hususu, iki gözümüzün önünde uçan bir yazı olarak, sürekli bulundurmalıyız: BİR İNSANIN HAYA ZARI YIRTILMADAN, İFFET ZARI YIRTILMADAN, KIZLIK ZARI (gayri meşru dairede) YIRTILMAZ. Çünkü, dişin minesi bir delinmeye görsün, çürüme hızlanır. O yüzden insan sefahate bir anda düşmez. Çürüme yavaş yavaş olur. Zamanın her bir anı, bu çürümüde rol alır. İnsan bir gün aynaya baktığında, karşısında hiç tanımadığı bir yabancı görür. İşte bu, o insanın ruhsallığının sukut ettiği andır. O yüzden, evlilik öncesi korsan yaklaşımlara dikkat etmek gerekir. Kirlenmiş bir vicdan, insanın yakasını bırakmaz, hep suçluluk duygusu yükler. Bu feryatlardan kendimizi kurtaramayız. Şu basit, kısa dünya hayatını; ak ve temiz bir alınla, pırıl pırıl duygularla tamamlamaktan daha önemli ne olabilir? Kaçamayacağımız en büyük otorite vicdandır. Eğer kediye satılmadıysa, insan, sadece vicdanını terazi yapsa, yine doğru yolu bulabilir. Flört veya dini kılıf geçirilmiş, dini sohbet içerikli flörtler, insanları kesinlikle kirletir. Kişinin evlilikte yaşayacağı duyguları, öne alır. Yaratıcının kırmızı çizgilerine tecavüz etmiş olur. Sözlerimi bir Allah Dostunun sözleriyle bitirmek isterim: "ŞAŞARIM ŞU İNSANLARIN AKLINA Kİ, BEŞ DAKİKALIK BİR ZEVK İÇİN EBEDİ CEHENNEMİ SATIN ALIRLAR." -Öpüşmek ve benzeri cinsel ilişkiler, sahih bir nikah olursa, nafile ibadet boyutundadır. -Şu hususa, özellikle dikkatinizi çekmek isterim (Allah’a ve ahrete inanan bir mümin için) Nikahsız cinsellik, insana kendisini bir nevi hayvan gibi hissettirir. Bana gelen yüzlerce itiraf, bu yöndedir. Ama İlahi ölçüler içinde yaşayan bir Müslümanın cinselliği ise, ne kadar ilginç ki, ibadet kapsamındadır. İnsanda suçluluk, duyguları uyandırmaz. Meşru dairede alıncak zevki fazlasıyla alırsınız. Haramlar, haram ilişkiden aldığınız zevkleri bile sansürler. Daha zevk almadan vicdanınız feryada başlar. Yani gayri meşru dairenin insana sunacağı bir zevk yoktur, buna inanın lütfen. Bu zevkler hem elemlidir, hem çok kısadır, hemde ahiretimizi kaybettirir, Allah Korusun. Haram zevkler, ZEHİRLİ BİR BAL gibidir. Önce çok az, ama çok az tattırır, sonra sürekli kıvrandırır. Buna değmez. Meşru daire keyfe kafidir. Harama girmeye lüzum yoktur. Unutmak için yapacağınız tek şey, samimi, içten bir tevbedir. Maddi kirleri suyla, manevi kirleri gözyaşıyla temizleyebilirsiniz. Allah, tevbelerimizi kabul buyurur inşaAllah. Ayrıca, bir cep telefonunun fonksiyonlarını düzenli olarak icra edebilmesi için, düzenli olarak, şarz olması gerekir. İnsanında ruhsal yönünün, nefsi yönünü kontrol edebilmesi için, ilahi kaynaklardan düzenli olarak beslenmesi gerekir. Aksi halde nefsimiz, ruhumuzu kontrol altına alır. Bu söz beni ağlatmıştır: ÖYLE GÜNAHLAR VARDIR Kİ, DAHA ONU İŞLEMEDEN AĞLADIN,AMA İŞLEMEKTEN YİNE GERİ KALMADIN. İşte, felçli bir irade kanserli bir uzuvdan daha tehlikelidir. Bunun için iradeyi sürekli beslemek, güçlendirmek gerekir. Bunun içinde bol bol okumak, bilenlerden dinlemek, araştırmak-sormak gerekir. Bu konuda Muhammed Bozdağ Bey'in; "SONSUZLUK YOLCULUĞU" isimli kitabını ve bu kitabın içinde, cennet ve cennetteki cinsellikle ilgili bölümü özellikle okumanızı tavsiye ederim. (Nusret Kardelen) |
--->: Önemli Bir Konu Makaledeki bir kac hususa da dikkat cekip ufak bir aciklama yapayim. Bakire demek iffetli demek degildir. Yani bakire olmayan bir insana iffetsiz denilemez. Günahkar denilebilir ki lakin bunu dahi bir insan diyemez. Tevbe kapisi aciktir ve o insanin günahinin af olup olmadigi bilinmediginden herhangi bir insana bu sebepten dolayi "namussuz" denmez. Bu durum eger evli insanlar arasinda gerceklesirse(iki yabanci ama ikiside farkli kisiden evli) o zaman denebilir. Bu durum dahi cok hassas bir durumdur. Makale güzel ve aciklayici olmus, tesekkürler. |
--->: Önemli Bir Konu Alıntı:
Alıntı:
Tövbe kapısı tabii ki açıktır. Makalenin son kısmını okursanız göreceksiniz; Alıntı:
“Allah, kendisine şirk koşulmasının dışındaki istediği kimselerin bütün günahlarını bağışlar.(Nisa Süresi,48;116) “Ey iman edenler, nasuh tövbe ile tövbe edin ki Allah da sizin kabahatlerinizi affetsin ve altlarından ırmaklar akan cennetlerine koysun.” (Tahrim Suresi,8) Bu makalenin yazılma amaçıda zaten bu günaha düşmemiş kişileri uyarmak, bu çirkinliği yapanın bir daha aynı günahı yapmaması ve tövbe edildiği takdirde affedilebileceği hususunu hatırlatmaktır. "Günahkar" kavramını tutupda bu çirkinliği yapmış kişilerin yüzüne vururcasına söylemek kimsenin haddi değildir. Önemli olan kulların Sen günahkarsın demesi değil, Rabbimiz tarafından günahların affedilmesi için çaba sarf edilmesidir. Bir diğer husus zaten sizin söylediklerinizin kendi içinizde çelişkili olduğunuzu gösteriyor. Yani bu pisliği evli iken yapılırsa İFFETSİZ, Bekarken yapılırsa İFFETLİ öyle mi ? Yapmayanın LÜTFEN ! Bana söyler misiniz ikisinin arasında ne fark var? Tek fark islamdaki cezadır; Evli iken yapılırsa RECM (taşlanarak öldürülme)..; Maiz el-Eslemî adında birisi Peygamberimizin huzuruna gelerek zina yaptığını itiraf etti, Peygamberimiz yüzünü çevirerek dinlemek istemedi. Maiz. ikinci, üçüncü ve dördüncü defa aynı şeyi tekrar etti. Peygamberimiz yine dinlemek istemedi. Nihayet dördüncüsünde, «Sende delilik var mı?» dedi ve «Hayır» cevabını aldı. «Sarhoş musun yoksa?» sorusu üzerine bir zat kalkarak ağzını kokladı. Sarhoşluğa dair bir belirti bulunmadı. Bundan sonra Peygamberimiz «Belki yalnız öptün, lâf attın veya sadece baktın» dedi. Maiz «Hayır» diye devam etti. «Evli misin?» sorusuna da «Evet» deyince, Peygamberimiz recmedilmesini emretti ve recmedildi. Tevbesinin kabul edilip edilmemesi hususunda da Hz. Peygamber şöyle buyurdu : «O öyle bir tevbe etti ki, bir millet arasında taksim edilse idi, hepsini içine alırdı.» Başka bir vesile ile de, «Sen Allah için canını vermekten daha faziletli bir tevbe gördün mü?» buyurdu. (et-Tâc, 3 :25; Müslim, Hudûd: 24) Bekarken yapılırsa 100 teğnek sopa..; Zina eden kadın ve erkeğin her birine yüzer değnek vurun. Eğer Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsanız, Allah'ın dinini tatbik hususunda onlara acıyacağınız tutmasın. Mü'minlerden bir topluluk onların cezalarına şahit olsun.» (Nur Sûresi, 2) Hz. Ubeyde bin Sâmit rivayet eder. Hadis şu mealdedir : «Ölçüyü benden alınız, benden alınız! Allah onlara bir yol gösterdi. Zina edenler bekâr ise yüz sopa ve bir sene sürgün cezası tatbik ediniz. Evliler ise yüz sopa ve recim tatbik ediniz. (Müslim, Hudûd: 12) - Kaynak - Sonuç olarak baktığımızda ikiside "İFFETSİZLİK" durumunu ortaya çıkaran erkek ve bayanın yapacağı en kötü fiildir. Rabbim bu gibi durumlara düşmekten hepimizi korusun.. Amin.. Rica ederim.. Faydalı olması dileğiyle.. |
--->: Önemli Bir Konu Evlenmeyi bekleyen iki kişi iftarı bekleyen oruçlu gibidir.Orucunuzu bozmayın. |
--->: Önemli Bir Konu gerçektende güzel bir konuya değinmişsin arkadaşım.ders alması gerkenler okurda umrım doğru yolu bulur sağolasın:aallkkiiss: |
--->: Önemli Bir Konu Makale sizemi ait? |
--->: Önemli Bir Konu Alıntı:
|
--->: Önemli Bir Konu çok falza deşifre edilmiş.daha düzgün üslupla yazılabilirdi.. |
--->: Önemli Bir Konu Alıntı:
|
--->: Önemli Bir Konu Evet açık ve net bir yazı fakat neyazık ki anlamayan için bişey değişmeyecek... Mevla hidayet versin...nesillerimize... |
--->: Önemli Bir Konu Alıntı:
üzgünüm.. |
--->: Önemli Bir Konu Alıntı:
FühreR Kardeşim, cevapta bana aitmiş gibi bir intiba ettirmişim.. haklısınız.. kusura bakmayın.. |
--->: Önemli Bir Konu Alıntı:
yazılabilirdi. |
--->: Önemli Bir Konu haklısın canım...okurken bile utanıyoruz...fakat Rabbim edebimizi artırsın da nesil yaşarken utanmıyor ne yazık...Ve uslubu daha hicablı yazılarıda böyle yazılarıda okuyanlar yine hükümlere ve hududlara uaynlar oluyor sanki...Namazda gözü olmayanın ezanda kulağı olmaz misali... |
--->: Önemli Bir Konu Alıntı:
Gençliğin bugün içine düştüğü problemleri eğer gözlemlerseniz inanın bu makale bile az gelir. Sadece üniversiteden başlasak içinden çıkamayız. Daha üniversitenin kapısından girerken başlıyor çirkinlikler. Malasef kimin eli kimin çebinde belli değil. OT'lar topluluğu. Bu günün gençliği pek azı hariç yemek, içmek ve eğlence üçlüsünde hayatını tüketiyor. Hayata niçin geldiğini, Varlık sebebinin ne olduğunu, İmtihanın sırrını, Berzah alemi ve ahiret hayatı için neler yapılması gerektiği vb... hiç düşünmeyen, tamamen metaryalist bir düşünceyle hayata sarılan bir gençlik yetişiyor. Evet evet bunlar gerçekler, roman veya hikayede geçmiyor bunlar.. Düşünün ki gençler oluk oluk cehenneme akıyor. Biz fakirlerin görevi çay'ın başına durmuşuz elimizi atıp kurtarabildiğimizi kurtarmaya çalışıyoruz. Ama dikkat etmemiz gerekir ki bizde çay'a düşmeyelim.. Efendimiz (a.s); şirk koşmama, hırsızlık yapmama, zina etmeme, evlatları diri diri gömmeme, iftira atmama, maruf üzere isyan etmeme üzere biat alırdı. Yani bu kadar önemli bir mevzu.. Büyük günahlardan.. Varsın beyza kardeşim birazda açık açık yazılsın ki bazı şeyler bir uyanışa sebep olsun insaAllah.. Sizi çok iyi anlıyorum bunu belirtmek isterim. Bizlerde yetiştiğimiz ortamda ve arkadaş çevremizde böyle şeyleri konuşmaya bile çekiniriz, kendimizi sürekli ayarız. Bu sizin haya sahibi güzel bir mü'min oluşunuzdan kaynaklanıyor.. MasaAllah.. |
--->: Önemli Bir Konu Benim bu cümlelerimden bu ise KILIF buldugumu zannettiyseniz, yanilmissiniz. Aksine ben kiyaslamaya göre bu durumun herkes üzerinde vuku bulmayacagini söylüyorum. Yazan kisiyi tanimiyorum ama haddim olmayarak bir kac elestiri daha yapayim. Alıntı:
Biz KIZLIK zar i gibi sebeplerden bir cok cinayete mahal vermis insanlariz. Bu isinde bilimsel yolu bulundugu icin bugün Avrupada kadin doktoruna evlenmeden önce en fazla bu isi yaptiranin türkler oldugunun istatistigi ne kadar vahim degil mi? Bu sekilde olursa cok zor. Aslinda devir zor ama ben bakire olmayana iffetli ya da iffetsiz bakin demiyorum. Bir kisinin yüzüne baktiginizda illede iffet ya da iffetsizlik aramayin diyorum. |
--->: Önemli Bir Konu her şeyin bir adabı vardır sen ne kadar açık anlatırsan anlat anlattıkların karşındakinin anladığı kadardır.illaki açık olacağım diye adab çerçevesi içine çıkmak gerkmiiyor. bu konuya daha öncedenburda değinmiştim. tabi net oratımında herşeyi yazıp çizmek kolaydır.ama biz bu konuları canlı canlı işledik ve çokta olumlu tepkler aldık Elhamdilillah.kardeşlerimizin bir nevi yanlışlarını görmesine vesile olduk.yoksa 'sen bunu yanlış yapıyorsun diyerek' sizin anlattığınız tarzda anlatsaydık inanın etrafımızda kimseyi bulamazdık. siz bir bayan mısınız bilmiyorum ama ben bir bayan olarak bu kadar deşifre olmasına karşıyıım. ve bu konunun yetkili tarafından silinmesi taraftarıyım. sizin dediğiniz gibi bu bir refleks değil yada insanlar kendinisinde ne buluyorsa onu dillendirirler de değildir.bu ağır ithamınızdan dolayı sizi ayrıca kınıyorum. zaten bu konuyu bu uslupla anlatmaya kalkışsanız sizi kimse dinlemez aksine ters tepki alırsınız. biz de biliyoruz bu konunun toplumumuzun kanayan yara oldğunu ama uslup yanlış. artık zamanımızda hoşgörüyle anlatmak var yoksa ağır ithamlarla anlatırsanız etrefınızda kimseyi bulamazsınız. |
--->: Önemli Bir Konu Alıntı:
Gerçekten vahim bir durum. İlk sizin yazınızdan öğreniyorum.. Bizlerinde amaçı bu zor olan, uyarı bilinçini oluşturmak değil midir? Amenna.. zaten yazar da bâkir olmayana iffetsiz bir gözle bakın demiyorki. Çok yanlış anlamışsınız. Olur mu öyle şey.. Aradaki ince çizgiyi lütfen görmeye çalışın. Yazarın makalesinde vurgulamak istediği bu çirkin olan fiilin yapılmaması için tüm gerçekliğiyle haykırırçasına uyarısıdır. Yapanın Sen "iffetsizsin" diyerek onu yerme değil, balikis son pragrafları okursanız tövbe ile affedilebileçeğini vurgulamıştır. Amaç Bu hataya düşmemiş olanları uyarmak. Hatayı yapmış olanlarıda tövbeye sevk etmektir. |
--->: Önemli Bir Konu Alıntı:
Bak güzel kardeşim, kınanacak kadar haddi aşmışsınız.. Size cevap yazmayıp direk makaleyi silinmesi için admin kardeşime mesaj atacaktım ama burda sadece siz yoksunuz. 03-14-2009 tarihinde eklenmesine rağmen sadece siz bu kadar tepki vermişsiniz, üstelik bir de bayansınız.. Biraz mantıklı düşünseniz makalenin %80'nin bayanları uyarmak adına kaleme alındığını idrak edebilirsiniz. Canlı canlı işlemişsiniz; Bir kardeşimizi dahi bataklığa düşmesine engel olduğunuz için Sağolun, Varolun, Rabbim razı olsun. Ne kadar güzel.. Keşke bu canlı canlı işlediğiniz konuların sadece azıcıkta olsa kırıntılarını makale şekline getirip bizlerin istifadesine sunmanızı isterdim. Hemde çok.. Halâ da istiyorum.. Ve hatta çok da merak ediyorum. Bu gibi konuları yumuşak yumaşak nasıl anlatacağınızı.. LÜTFEN YAZIP EKLERSENİZ DUACINIZ OLURUM.. VE YAZMANIZI BEKLEYECEĞİM.. Eee... Kınanma hususuna gelince MasaAllah diyorum size.. O kadar kınanacak şey varken sadece amaçı bu çirkin pisliğe bulaşılmaması için uyarmak olan biz fakirlere bir çamurda siz atın bakalım. Tarihde de hep böyle olmuştur zaten.. Size bir abi nasihati ediyim mi? Öyle buyük sözcükleri ağzınızdan uzak edin. Heleki yapılan bir işte halis bir niyet varsa.... Bunun maddi giderini görmesenizde manevi olarak sizden çok şey kaybettirir. "Kınamak" fiilini güzelce araştırın.. Beni hiç olmazsa özel mesajla bu düşüncelerinizden bilgilendirebilirdiniz. |
--->: Önemli Bir Konu işlediğim konunun linkini vermiştim. ithamınızdan dolayı kınadım, konunuzdan dolayı değil. konuyu hemen farklı taraflara çekmişsiniz maşallah bu da bir beceridir. neyse sizin gibilerle uğraşamam! istediğinizi istediğiniz gibi anlayın. |
--->: Önemli Bir Konu Anlaşıldı. Şiddetli bir deprem niteliğindeki bu yazıyı,Siz'in yapınız kaldırmadı. Normaldir.. Tavsiyem, biraz üslubunuzu güzelleştirin.. böyle faydalı olunmaz.. |
--->: Önemli Bir Konu Yazı güzel ama Beyza kardeşe de hak veriyorum. Dediği gibi üslubu değiştirerek aynı manayı vermek de mümkündür. Alıntı:
Şu cümle ise ayrıca dikkatimi çekti. Eleştiriyi kaldıramıyorsanız, yazıyı asmamalısınız. Bu; Beyza kardeşin sadece bir eleştirisi..Yazıyı da kötülememiş. Ayrıca, üslubu değiştirilebilirdi, demiş. Siz ise, ısrarla "hayır ben haklıyım" demişsiniz. Öznelinizi Hak yapmışsınız. Biraz, dikkat etmek lazım ifadelere. "Ben bilirim", insanı her tarafa sürükler. Neyse, konu güzel. EyvaAllah. ; )) selametle.. |
--->: Önemli Bir Konu mhmt kardeşim gibi aklı başında insanlar ne demek istediğimi anlamış.. önemli olan da buydu zaten. |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 13:52 . |
2000- 2025
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük