Geçenlerde yine adamın biri, sözde bir ‘başlık’ atmış;
“yeni anayasadaki en önemsiz konu: ÇEVRE"...diyerekten (;-)
Türk Anayasası, genel hükümleri içeren, (Çepe - Çevreci) Çerçeve bir üst hukuk normudur.
Dolayısıyla, hukuk tekniği açısından, ‘Çevre’ konusuna gerektiği kadar yer verilir. Zaten verilmiştir de. Detaylara girilmez. Mevcut, yeni ilave edilecek bir şey (bir madde bile) yoktur. Gerek de yoktur. Zaten yeteri kadar ‘çevreci’ bir anayasadır. Eksiği, "özde Ekolojist" düşünce temelli olmamasıdır.
Üniversite çevreci baronlarının, algılayabildiğim kadarını, anlayabildiğim yazılarında, anlatmaya çalıştıkları şey ;
‘Çevrecilik’ in en önemli konusu ve bazi çevreci gurubun da, yeni ilgi alanı olan: ( kendilerinin düşledikleri )Yeni ‘’A.B’’ Anayasaları ve ona ilişkin çevreci! dernekler taslak yasası olsa gerek .
Bu ifade sendromlu bir anlatım hatası değil ise; sormak gerekmez mi?
Bu nasıl cürettir.? Bu nasıl bir zihniyettir. ?!!
Her şey bitti, şimdi de sıra bizim Anayasada, "çevreci"!! tahribat yapmaya mı geldi?
Bu zevatın çevreci hassasiyetleri anayasadan mı kaynaklanıyor. ? Yoksa Anayasal hassasiyetleri mi var da... çevrecilik aşkı, onlar için ikinci planda mı ?..Anlayana aşk olsun..!
Şimdi konuyu biraz daha açalım.Bakalım konunun altını kazıdığımızda nasıl bir manzara ile karşılayacağız.?Yine kaç tane tanıdık arkadaşım çıkacak? Hazır mısınız?
Bekir COŞKUN, bakin bizdeki yüzeysel çevrecileri nasıl eleştiriyor. Hadi biraz kulak misafiri olalım.
‘’DOĞAYI ve çevreyi korumak için kurulmuş ne kadar çok dernek, vakıf, sivil toplum örgütü var bilemezsiniz.
Ve mantar gibi ha bire çoğalıyorlar.
Çünkü bu dernekler ‘proje’ hazırlıyorlar, AB ülkelerindeki kurumlardan, Birleşmiş Milletler’den, Dünya Bankası’ndan yüklü paralar alıyorlar.Çevreye çok önem veriliyor.!
Birisi ‘Kuşları gözetliyorum’ diyor... Öbürü ‘Soyu bitmekte olan bitkileri-hayvanları araştırıyorum’ diyor... Kimisi ‘Çevre konusunda insanları eğitiyorum’ diyor...
Aslında bunu siz de yapabilirsiniz.
Bir grup arkadaş bir ofis tutup diyelim ki ‘Gelincikleri koruma ve izleme projesi’ hazırlarsınız.
İlgili bakanlıktan bir-iki ‘ortak’ bürokrat bulup onaylarını almanız yetiyor. Sonra AB çevre masalarına başvuruyorsunuz.
Size para veriyorlar.
Bu parayla öbürleri gibi arabalar, evler, yazlıklar alıp üyelerinizle birlikte mutlu biçimde yaşayabilirsiniz. Yada oğlunuzun sünnet düğününü yaptırabilirsiniz. Hatta ve hatta bu çevreci dernekler ; taklalar atarak ve takiyeler yaparak Kyoto'nun da , sipariş anayasa değişiklerinin altına da gözü kapalı imzalarını atarlar.
Ama bir gün kazara çiçek-miçek gibi bitki sandığınız ‘gelincik’i gördüğünüzde, ‘Bu ne?..’ diye bağırarak masanın üzerine çıkarsınız.
Size, ‘Bu gelincik’ diyeceklerdir.’’
Ya bir Papağanı gösterirler ve bu ne? derlerse;
Bir papağan gibi,
‘’ Yeni Anayasamızda, ‘’çevremiz’’ korunamıyor.. .Anayasamızdaki en önemsiz konu, ‘cevre’! ’’ mi diyeceksiniz ?!
Peki, bu nasıl bir ‘’çelişki’’ ? " Be hey, sersem..çocuk. ." ! dediklerinde de; Papağana dönerek,
‘’Hayır!!, ‘’Hayır’’!
Bu, ‘gelincige’! benzemiyor.’’ mu diyeceksiniz, yoksa, ‘’önemsizdir’ diyerek geçiştirecek misiniz.?
Algıda alınganlık yapan ‘Papağanlar korosu’ nun solistleri ve aynı zamanda da narin gelincik tarlalarını kuşatan çarpık zihniyetin temsilcileri olan bu zatlar ; "çevre! ayaklarına" yatarak, kendilerini anayasada daha da meşrulaştırma çabası içindeler anlaşılan..!!
Hadi oradan..Külahı ma anlatın.!!
ŞİMDİ OLDU..Ben sizi bir yerden hatırlıyorum.! !! Hah!
Hani siz..;
Ekolojist Murray Bookchin ' in kitaplarını, kaynakçalarına sokmayan, adından bile (bile bile) bihaberler ; ‘Ekolojinin Leonardasi ressam ESTER” in tablolarını, salt koltuk takımlarının rengi ile uyuştuğundan dolayı evlerine sokanlardan, yada Rodin ” in heykellerindeki, o zarif ekolojik anlatımı ; engizisyon kaidelerinizin üzerinde yükselttiğiniz ve taptığınız çirkin grobeton putlarda arayanlardan değil misiniz?
Anayasamıza, hadi gelin birde ‘Ekoloji’ kavramını sokalım.’
Var mısınız? Hadi bakalım ne kadar samimi olduğunuzu bir görelim. Yapmayan namerttir.
"Cevre’ ye gösterdiğiniz, sözde ilginin yaklaşık onda birini diyorum yani..
Yazımda, anlamadığınız kelimeler varsa, (Ekoloji gibi) , onu da 26 harften oluşturduğunuz, "TDK" ödüllü !! Sözlüklerinizde, kısıtlı kelime haznelerinizde ve temcit pilavına döndürdüğünüz, uydurukça kelimeler topluluğu lügat çalışmalarınızda aramayın. Bulamazsınız.! Bana sorun..!
Yoksa sizde mi? ‘Su’ ya ‘bu’!!.
‘Cevre bilimine’ !! Ekoloji. Diyenlerden misiniz?
Yahudi şeyhülislamların bilerek , uydurduğu hadis sayısı kadar başınıza taş düşsün..dilimizi "Türkçeleştirme" adına yaptığınız bozuk Türkçeli anlatımlarınızın da! ....bilimsel alanda yaptığınız kavram sahteciliklerinizin de.....!! Hepsinin...ve topunuzun, "Hay Allah iyiliğinizi versin"..!!
Tahir Çalgüner
Kemalist-Ekolojist