Ekoloji yi “5” geçe Çevre" ye “97” kala (*)... (bir teşekkür)
Tahir CALGUNER (G.U Ogrt.el)
“Normal (Ekolojist) olmak ya da “çevreci!” (anormal) olamamak”
( Ekoloji kuramı - (1876 – )
Çevre olgusu - (1973 Stockholm –Kurmaca)
İlgili tartışma konusu; fazlaca derin düşünemeyen bazı akademisyenlerin ağırlarına gitmiş olacak ki;
HABERANALIZ gazetesi köşemde Ekoloji yi “5” geçe Çevre" ye “97” kala (*)... (bir teşekkür)
Tahir CALGUNER (G.U Ogrt.el)
“Normal (Ekolojist) olmak ya da “çevreci!” (anormal) olamamak”
( Ekoloji kuramı - (1876 )
Çevre olgusu - (1973 Stockholm)
İlgili tartışma konusu; fazlaca derin düşünemeyen bazı akademisyenlerin ağırlarına gitmiş olacak ki;
HABERANALIZ gazetesi tartışma bölümünde yayınlanan bazı makaleler sonrasında, çeşitli akademisyenlerden olumlu, olumsuz elektronik postalar aldım. Akademisyenlik, düşündüğünü yazıya dökebilme ve sonrasında yayınlatabilme becerisi ve mücadelesini gerektirir. ‘HABERANALİZ yönetiminin, bu açıdan, suya yazı yazma hat sanatının sevimli simalarından olan bir kesim akademisyenlerimizin de hislerine tercüman olacağına inancım tamdır.
En son durum; 2003 yılında T.D.K .kararı ile 'çevrebilim' kelimesi üniversitelerden görüş alınarak Türkçe sözlükten çıkartılmıştır.Ekoloji ve ‘Cevre’ kavramlarinin dilsel ve bilimsel acidan birbiri yerine kullanilamayacagi sonucuna varilmistir. Sözlüğe ilk kez 'ekolojist' 'ekolojizm' ve ‘ekolog’ gibi gicir gicir uc kelime, tanımlamalarıyla beraber girmiştir. İlgili tartışma kosnusu , T.B.M.M genel kurulun gündemine girmiştir.
artışma konusu; fazlaca derin düşünemeyen bazı akademisyenlerin ağırlarına gitmiş olaİlgili tartışma konusu; fazlaca derin düşünemeyen bazı akad
2008 yılında, (yanda kaynağı verilen) ve İngiltere ‘ de yayınlanan bir sözlük çalışmasında da İngilizler, Ekolojinin, “çevre” (environment) ile kavramsal ve dilsel açıdan birbirlerinin yerine kullanılamayacağını saptamışlardır.
Aradaki 5 (beş) senelik bu gecikme farkı bile; Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkede “Ekoloji mi? çevre mi?” kuram tartışmasını; lüks, anlamsız ve “bir beğeni” kapsamında gören ve çevrelerine öyle imiş gibi algılatan, pek bir muhterem demokrat! bilim baronu çevre-sine de
anlayacakları dilde (İngilizce) verilen anlamlı bir cevaptır. Türkçesi pek fazla gelişkin olmayanların da anlayabilmesi için, ilgili eser “İngilizce” olarak alıntılanmıştır.(**)
Ekoloji ve ekolojizm bir ismi tanımladığı gibi; Çevrecilik ve çevre bilim kelimeleri ise birer ismi niteleyen sıfattır. .Bir ismin, sifata indirgenmesi ve
özdeşleştirilmesi bilimsel bir dil açısından zaten mumkün olamayacağı göre, ancak bunun örneklerine, edebiyat yazınında yer alan devrik şiirde rastlamak da mümkün olabilir....
Dr. Murat Aytekin hocamızında belirttiği gibi; “Mücadele, yanlış kullanılan bir terimin düzeltilmesi ile dilbilimine katkı sağlamak amaçlı değil, aslında yerkürenin ve bilimin ta kendisi için.” Daha sağlıklı bir Demokrasi ve Ekoloji için de…
Dil ile bilim arasındaki ilişki Türkçeleştirme için ön şarttır.
Dilimiz tertemiz, ama ekolojimiz pis ise, neye yarar.?
“Kavram kargaşası” yaratmak gibi bir takdik, her zaman “kavram sahtecilerinin” kullandıkları bir yöntem olagelmiştir.
“Çevre- bilim-cilik” , “reel söyleminin” ise (discourse) bu haliyle; “krema kaplı”, bir söylem olarak, Gerçek bir Ekoloji kuramının yerini bilimsel açıdan doldurması imkansızdır
“Çevre-bilim-CİLİK” dil oyunlarını bozan bilimcileri; “kelime”! oyunu yapar gibi göstermeye çalışan ve empoze eden kişiler de, işte yine bu yüzeysel algı ve anlama içinde olan makyajcı bilim sahtecileri ve intihalciler çevre-sidir.
Konumuzla ilgili olarak, “Ekoloji” kavramı ; “Çevre-bilim-cilik” ! (Neo- Environmentalism) değildir. 1876 tarihli, Ekoloji bilim kuramını,” B.M” odaklı 1973 tarihli totolojik ve dar kapsamlı “çevreci” bir olguya indirgemenin bilimsel açıdan ne denli zor ve çelişkili bir süreç olabileceğini de okuyucuların takdirine bırakıyorum! Bakılması için üniversite avlusuna bırakılan kavramlarla, bizzat bilim patentli kuramsal kavramlar arasındaki içeriksel farkın; söz konusu bu kavramları birbirleri ile özdeşleştirmeye mani bir durum oluşturması, aslında son derece doğaldır.
“ Çevre mi?, Ekoloji mi? ” kuram tartışması ; belki, reel piyasadaki “ekmek” fiyatlarını düşürmez, gramajını da fazlalaştırmaz ancak, yağmur kokusuna sinmiş taze buğday kepeği tadında mayalanan doğal teorilerin, ekolojik kuramların ve de büyük anlatıların filizlenmesinin, gelecekteki bilimsel zeminini hazırlar, kavramsallaşmış gerekçelerini oluşturur.
“Çimlere basmak yasaktır” tabelası ile “Yaban hayatını beslemek yasaktır” tabelaları arasındaki farkındalık gibi….
“Çevrecilik”! adına yapılan bilinçsiz eylemlerimizin genelde, bizzat kendisinin ekolojik yıkımlara neden olması bunun en güzel örneğidir. Yağmur duasına çıkar gibi helikopterden yağacak meyve çekirdeklerinin, ağaç olmasını uman Nasretdin hoca çevrecisi! arkadaşlarımızın da, tutulan akıllarına bir kaşık bilinç çalabilirsek ya da tutturabilirsek…!
.-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
(*) 2008-2003=5 , 1973-1876= 97
(**)
ECOLOGY/ENVIRONMENT
"Ecology" is the study of living things in relationship to their environment. The word can also be used to describe the totality of such relationships; but it should not be substituted for "environment" in statements like "improperly discarded lead batteries harm the ecology." It's not the relationships that are being harmed, but nature itself: the batteries are harming the environment.
List of errors
Common Errors in English
Public presentations by Paul Brians (2008)
mmm: yayınlanan bazı makaleler sonrasında, çeşitli akademisyenlerden olumlu, olumsuz elektronik postalar aldım. Akademisyenlik, düşündüğünü yazıya dökebilme ve sonrasında yayınlatabilme becerisi ve mücadelesini gerektirir. ‘HABERANALİZ yönetiminin, bu açıdan, suya yazı yazma hat sanatının sevimli simalarından olan bir kesim akademisyenlerimizin de hislerine tercüman olacağına inancım tamdır.
En son durum; 2003 yılında T.D.K .kararı ile 'çevrebilim' kelimesi üniversitelerden görüş alınarak Türkçe sözlükten çıkartılmıştır.Ekoloji ve ‘Cevre’ kavramlarinin dilsel ve bilimsel acidan birbiri yerine kullanilamayacagi sonucuna varilmistir. Sözlüğe ilk kez 'ekolojist' 'ekolojizm' ve ‘ekolog’ gibi gicir gicir uc kelime, tanımlamalarıyla beraber girmiştir. İlgili tartışma kosnusu , T.B.M.M genel kurulun gündemine girmiştir.
artışma konusu; fazlaca derin düşünemeyen bazı akademisyenlerin ağırlarına gitmiş olaİlgili tartışma konusu; fazlaca derin düşünemeyen bazı akad
2008 yılında, (yanda kaynağı verilen) ve İngiltere ‘ de yayınlanan bir sözlük çalışmasında da İngilizler, Ekolojinin, “çevre” (environment) ile kavramsal ve dilsel açıdan birbirlerinin yerine kullanılamayacağını saptamışlardır.
Aradaki 5 (beş) senelik bu gecikme farkı bile; Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkede “Ekoloji mi? çevre mi?” kuram tartışmasını; lüks, anlamsız ve “bir beğeni” kapsamında gören ve çevrelerine öyle imiş gibi algılatan, pek bir muhterem demokrat! bilim baronu çevre-sine de
anlayacakları dilde (İngilizce) verilen anlamlı bir cevaptır. Türkçesi pek fazla gelişkin olmayanların da anlayabilmesi için, ilgili eser “İngilizce” olarak alıntılanmıştır.(**)
Ekoloji ve ekolojizm bir ismi tanımladığı gibi; Çevrecilik ve çevre bilim kelimeleri ise birer ismi niteleyen sıfattır. .Bir ismin, sifata indirgenmesi ve
özdeşleştirilmesi bilimsel bir dil açısından zaten mumkün olamayacağı göre, ancak bunun örneklerine, edebiyat yazınında yer alan devrik şiirde rastlamak da mümkün olabilir....
Dr. Murat Aytekin hocamızında belirttiği gibi; “Mücadele, yanlış kullanılan bir terimin düzeltilmesi ile dilbilimine katkı sağlamak amaçlı değil, aslında yerkürenin ve bilimin ta kendisi için.” Daha sağlıklı bir Demokrasi ve Ekoloji için de…
Dil ile bilim arasındaki ilişki Türkçeleştirme için ön şarttır.
Dilimiz tertemiz, ama ekolojimiz pis ise, neye yarar.?
“Kavram kargaşası” yaratmak gibi bir takdik, her zaman “kavram sahtecilerinin” kullandıkları bir yöntem olagelmiştir.
“Çevre- bilim-cilik” , “reel söyleminin” ise (discourse) bu haliyle; “krema kaplı”, bir söylem olarak, Gerçek bir Ekoloji kuramının yerini bilimsel açıdan doldurması imkansızdır
“Çevre-bilim-CİLİK” dil oyunlarını bozan bilimcileri; “kelime”! oyunu yapar gibi göstermeye çalışan ve empoze eden kişiler de, işte yine bu yüzeysel algı ve anlama içinde olan makyajcı bilim sahtecileri ve intihalciler çevre-sidir.
Konumuzla ilgili olarak, “Ekoloji” kavramı ; “Çevre-bilim-cilik” ! (Neo- Environmentalism) değildir. 1876 tarihli, Ekoloji bilim kuramını,” B.M” odaklı 1973 tarihli totolojik ve dar kapsamlı “çevreci” bir olguya indirgemenin bilimsel açıdan ne denli zor ve çelişkili bir süreç olabileceğini de okuyucuların takdirine bırakıyorum! Bakılması için üniversite avlusuna bırakılan kavramlarla, bizzat bilim patentli kuramsal kavramlar arasındaki içeriksel farkın; söz konusu bu kavramları birbirleri ile özdeşleştirmeye mani bir durum oluşturması, aslında son derece doğaldır.
“ Çevre mi?, Ekoloji mi? ” kuram tartışması ; belki, reel piyasadaki “ekmek” fiyatlarını düşürmez, gramajını da fazlalaştırmaz ancak, yağmur kokusuna sinmiş taze buğday kepeği tadında mayalanan doğal teorilerin, ekolojik kuramların ve de büyük anlatıların filizlenmesinin, gelecekteki bilimsel zeminini hazırlar, kavramsallaşmış gerekçelerini oluşturur.
“Çimlere basmak yasaktır” tabelası ile “Yaban hayatını beslemek yasaktır” tabelaları arasındaki farkındalık gibi….
“Çevrecilik”! adına yapılan bilinçsiz eylemlerimizin genelde, bizzat kendisinin ekolojik yıkımlara neden olması bunun en güzel örneğidir. Yağmur duasına çıkar gibi helikopterden yağacak meyve çekirdeklerinin, ağaç olmasını uman Nasretdin hoca çevrecisi! arkadaşlarımızın da, tutulan akıllarına bir kaşık bilinç çalabilirsek ya da tutturabilirsek…!
.-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
(*) 2008-2003=5 , 1973-1876= 97
(**)
ECOLOGY/ENVIRONMENT
"Ecology" is the study of living things in relationship to their environment. The word can also be used to describe the totality of such relationships; but it should not be substituted for "environment" in statements like "improperly discarded lead batteries harm the ecology." It's not the relationships that are being harmed, but nature itself: the batteries are harming the environment.
List of errors
Common Errors in English
Public presentations by Paul Brians (2008)
mmm: