29 Mayıs 1930’da Konya’da doğan Ziya Nur Aksun, ilk, orta ve lise öğrenimi Konya’da yaptı. 1955 yılında Ankara Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Ziya Nur, eserlerinden ziyade sohbetleriyle tanınmıştır. Osmanlı ve İslâm tarihi hakkında geniş bilgisi, günlük siyasetimizin muhtelif elişmelerini sağlam bir tarih muhakemesiyle değerlendirmesi, Osmanlı-Türk devlet telakkisi hakkındaki efsunkar tesbitleri, çevresinde toplanan her zümreden münevverleri ve gençleri etkilemiştir.
Onun Dündar Taşer (1925-1972) ve Erol Güngör (1938-1983) ile memleket meseleleri ve milli düşünce etrafında yaptığı sohbetler, Dündar Taşer’in vefatını müteakib kendisi tarafından derlenmiş ve 1974 yılında Z. N. Rumuzu ve Dündar Taşer’in Büyük Türkiyesi adı ile yayınlanmıştı. Eser gençler ve Türk okuyucusu nezdinde büyük bir alaka ile okunmuş ve 6. baskısı yapılmıştır.
Ziya Nur Bey’in diğer büyük bir eseri de Filibeli Şehbenderzade Ahmet Hilmi’nin "İslam Tarihi"ni hafifce sadeleştirerek, notlar ve geniş istidratlarla kitabın hacminden daha fazla ilaveler yaparak ve Filibeli hakkında geniş bir tetkike dayanan biyofrafi ile birlikte neşrettiği eserdir. Bu eser, İslam Tarihi’ni ele alış tarzıyla halâ aşılamamıştır. Usul bakımından tamamiyle emsallerinden farklı olduğu gibi, İslam Tarihi’nde Türkler’in –Selçuklu ve Osmanıllar’ın- ve Moğollar“ın oynadıkları rollare de vukufla değerlendirmeye tabi tutan bir eserdir. Eserde sünni ve şii tarikatler, dini-siyasi cereyanlar bugünkü nesillerin sorularına cevap verecek bir bilgi özeti ve muhakeme tarzıyla tabarüz ettirilmiştir. Adı geçen eserin ilk baskısı 1974’de, ikini baskısı ise 1982’de yapılmıştır.
Ziya Nur Bey’in bu iki eserinden başka, "Diriliş&"; dergisinde yine Z. N. Rumuzuyla yazılmış makaleleri vardır. Faka onun en büyük eseri, muhakkak ki müsveddeleri 3000 sahifeyi geçen "Osmanıl Tarihi"dir. Maalesef bu eser I. Dünya Savaşı yıllarına kadar yazılmış olmasına rağmen, henüz bitmemiştir. 1965’lerden 1976 yılına kadar 7000 cilde yakın Osmanı tarihi kaynaklarını tedkik eden Ziya Nur, eserini biran önce yayınlamasını isteyen dostlarına, bu eserin bu haliyle neşredilmesini istemediğini, her şeyden önce tarih yazmağa başladğı zamanki görüşlerinde mühim değişiklikler husule geldiğini, bu itibarla yazdıklarını yeniden elden geçirmesi icab ettiğini, ayrıca böyle bir tarihin baş tarafına Osmanlı devlet telakkisiyle alakalı 150-200 sahifelik geniş bir önsöz yazmaya kararlı olduğunu, hatta bunu notlar halinde tesbit ettiğini söylemişti.
Maalesef, 1976 yılında geçirdiği bir felc sonunda Ziya Nur Bey konuşma ve yazma melekesini önemli ölçüde kaybetti. O zamandan beri konuşma melekesini ilerletme yolunda bazı gayretler göstermeşse de henüz tatmin edici bir seviyede değildir. Ziya Nur Bey, tarihçiliğinin yanı sıra çağdaş Avrupa düşünce ve siyasetini yakından takib eden, güzel sanatlarda, bilhassa ressamlıkta kaabiliyetli, şiir ve musikimize hayran bir mütefekkirdir. Evinde yağlıboya tabloları bir sergi açacak kadar çoktur.