Uçak üretiminde 18 yıl çalışan Amerikalı Boeing, bu süre içinde ulusal bir imparatorluk kurdu. Amerikan havacılık endüstrisinin uluslararası çapta yönetici pozisyonuna gelmesini sağladı.
Detroit/Michigan'da dünyaya gelen Boeing varlıklı bir kereste tüccarı olan Alman asıllı babasını sekiz yaşındayken kaybetti. Kendisine yaşamı boyunca damgasını vuran mükemmeliyetçiliği Viyanalı annesinden aldı. İsviçre'de ve ABD'de, 1904'ten sonra Yale Üniversitesi'nde eğitim gördü. Üniversiteden mezun olmasına bir yıl kala, babası gibi Grays Harbour/Washington'da kereste ticareti yapmak üzere okulunu bıraktı.
1908'de Seattle'e yerleşen Boeing 20. yüzyılın başında ortaya çıkan teknik öfori (heyecan) çerçevesinde, önce tekne ve otomobil olmak üzere motorlu binek araçlarına ilgi duymaya başladı. 1910'da yapılan ilk ABD pilot toplantısında motorlu uçaklara olan tutkusunu keşfetti. Amerikan Deniz Kuvvetlerinde mühendis olarak çalışan arkadaşı Conrad Westervelt ile birlikte ilk kez 1914'te bir uçağa binince, Boeing daha iyi bir uçak tasarlamaya karar verdi. Uçuş dersleri aldı, ilk uçağını (su uçağı) satın aldı, bir Aero Kulüp (Havacılık Kulübü) kurdu ve Westervelt ve 21 kişiyle birlikte tahtadan ve piyano tellerinden ürettikleri ilk iki uçağı yaptılar.
Önceleri Pacific Aero Products olarak tescil ettirdiği küçük şirketinin adını 1916'da Boeing Airplane Company (Uçak Şirketi) olarak değiştirdi. Mükemmel bir iş teslim etmeyen bütün çalışanları anında işten atan Boeing, Birinci Dünya Savaşı'nda ordu için çalışarak 50 tane talim uçağı sağladı. Savaştan sonra şirketine sipariş almakta zorlanan ve yılmaz bir iyimser olan Boeing o ara yatak odası mobilyası ve kayık üretimine geçti.
Boeing 1919'da ilk kez uçakla Vancouver'den (Kanada) Seattle'e posta taşıyınca, uçakları için yeni bir kullanım alanı keşfeti. Bu konudaki öncülüğü, şirketinin yolunu çizdi. Amerikan Posta İdaresi 1927'de Şikago-San Francisco hattında düzenli hava taşımacılığı için teklif aldığında, Boeing kıtı kıtına hesapladığı fiyatlarıyla hem rakiplerinin alayları, hem de posta idaresinin kuşkulu tepkisiyle karşılaştı. Yine de fabrikadan yeni çıkmış ve hem yolcu, hem de 500 kilo tutarında postayı taşıyabilecek kapasitede 25 tane uçağını sununca, ihaleyi kazandı. Pacific Airlines şirketini satın alınca 1925'te Seattle-Los Angeles hattı da eklendi ve şirketi 800 çalışanıyla ABD'nin en büyük uçak firması oldu.
Başarılarıyla yetinemeyen Boeing, finans gücünü yükseltebilmek için firmasını anonim şirkete çevirdi. United Aircraft and Transport Corporation adı altında fabrikalarını başka şirketlerle birleştirdi ve yeni havacılık imparatorluğunun yönetim kurulu başkanlığını üstlendi. Daha çok genişlemeye yönelik niyetlerini Amerikan hükümeti 1934'te baltaladı ve bir tekel oluşturmasını engellemek için firmaların ayrılmasını talep etti. Bunun üzerine hayal kırıklığına kapılan Boeing birkaç ay sonra, henüz 52 yaşındayken özel hayatına çekildi. Bundan böyle, tıpkı mesleki kariyerinde gösterdiği titizlikle, kendini at yetiştirmeye adadı. Tutkulu bir balıkçı olan Boeing, zamanının çoğunu teknik donanımı mükemmel olan yatıyla Alaska sahilleri önünde geçirdi. Boeing, yalnız İkinci Dünya Savaşı'nda şirketine ve orduya bir kez daha danışmanlık yaptı.
1942'de ailesiyle ve "General Motors" adlı Pekinua köpeğiyle birlikte Seattle yakınlarında bir çiftliğe yerleşti ve burada yine çok iyi sonuçlar aldığı (başka türlüsü düşünülemez!) bir sığır yetiştirme çiftliği kurdu. Şirketinin jet yolcu uçakları alanında, dünyadaki liderlik pozisyonunun temelini attığı, Boeing 707 prototipinin sunulduğu Renton/Washington'da 1954'te onur konuğu olarak ağırlandı. Boeing bundan iki yıl sonra 74 yaşında Puget Sound/Washington'da hayata gözlerini kapadı.