Bremenli sanayici Jacobs iki dünya savaşı yüzünden iki kez yeniden başlamak zorunda kaldığı halde, bir kahve dükkanından Almanya'nın başta gelen kahve üreticisi oldu.
Jacops bir çiftçi ailenin ikinci oğlu olarak Borgfeld'de dünyaya geldi. Çocuk iki yaşındayken annesi öldü. Johann ailenin en büyük oğlu olmadığı için babasının çiftliğini devralması mümkün değildi. Bu yüzden köy okulunu bitirdikten sonra, ABD'ye göç etmeyi bile bir süre düşündü.
Jacops 14 yaşındayken toptancılık ve perakende sömürge ürünleri satan bir bakkaliyede tüccar olmak için çıraklık eğitimine başladı. Patronu, Jacops'un kahve kavurmak ve çeşnisine bakmaktaki olağanüstü yeteneğini hemen anladı. Jacops 1887'de kalfa olarak bir toptancının bürosuna geçti. Altı yıl sonra da şirketin imza yetkilisi oldu.
1895'te işinden istifa ederek, bağımsız olmak düşünü gerçekleştirdi ve Bremen'de "Kahve, çay, kakao, çikolata ve bisküvi satışı yapan özel bir dükkân" açtı. Dükkânı uygun bir mevkiide bulunmadığından, işleri önce pek iyi gitmedi. Jacops iflas tehlikesiyle karşı karşıya kalınca kentin ana iş caddelerinden birine taşınmakla bunun önüne geçebildi. Yine de dükkânın vitrini sokaktan kolayca seçilemiyordu. O tarihte perakendecilikteki uygulamaların aksine, Jacops reklama önem verdi. Pano ve el ilanlarıyla dükkânının reklamını yaptı.
1901 yılında bir terzinin kızıyla evlenen Jacops, yüzyılın başında işini yoluna koydu. Kazandığı paraları kahveyi bizzat kavurduğu bir kahve kavurma tesisine yatırdı (1907). O tarihe kadar, kahveyi hazırlamakla beraber, ayrı ayrı cinslerin özelliklerini hiç göz önünde bulundurmayan kahve kavurma işletmelerine bağımlıydı. Artık kahveye kendi isteğine uygun nitelikler kazandırabiliyordu. Uzakta oturan müşterilerini kazanabilmek için 1910'da kendine ait eve teslim servisini kurdu. Ayak işlerine bakan delikanlıları, günde dört defaya kadar, 11 çeşit kahvesiyle, Bremen kenti sınırları içinde taze kahve teslimatı yapıyordu. Yarım kilo kahveyi menşeine ve incelik derecesine göre 110- 220 Pfennig arasında bir fiyata satıyordu.
İşletmesinin olağanüstü kalkınması, Jacops'a 1913' ten sonra kahve karışımlarını kendi adı altında satışa sunması için cesaret vermişti. Ne yazık ki, Birinci Dünya Savaşı bu umutlarını yok etti. Resmi makamlar savaş ekonomisi çerçevesinde elinde kalan bütün kahve stoklarına el koyunca, Jacops 1916'da iflas etri. Becerikli girişimci bunun üzerine hastalara yönelik gıda maddesi satmak için gerekli ruhsatı almayı başardı. Ayrıca yulaf ezmesi, irmik, pirinç ve şeker satarak firmasını savaş boyu ve savaştan sonra ayakta tutabildi. Her ne kadar 1920'de kahve ithalatı yeniden serbest bırakıldıysa da, Jacops ancak döviz karşılığı alabildiği kahve çekirdeklerini kâğıt parayla satmak zorıındaydı, bu yüzden kârı yok denilecek kadar azdı.
Ancak 1923'te yapılan kur ayarlamalarından sonra işler toparlanmaya başladı. Ama tüketimin bol olduğu 20'li yıllarda Jacops giderek artan bir rekabetle karşılaştı. Üzerinde "Jacobs'un Kahvesi" yazan motorlu bir sandıklı arabayı, kentin sokaklarında taze kavrulmuş kahveyle dolaştırarak teslim servisini canlandırdı. Bremen dışındaki dağıtım için 1927'de Johann Stehmeyer ile birlikte Joh.Jacobs & Co. adlı ticari şirketi kurdu. Ne yazık ki bu ortaklık, Jacops'un karar yetkisini paylaşmayı kabul etmemesi üzerine, iki haftadan fazla dayanamadı. Bundan böyle firmayı kendi başına yönetti.
Yalnız iki yıl sonra, hiç çocuğu olmayan sanayici, yeğeni Walther Jacops'u şirketine aldı. Onunla birlikte, şirketi dünya ekonomi krizinde ayakta tutacak yeni bir piyasa stratejisi geliştirdi. Jacops "Jacops'un kaliteli Bremen kahvesi" adı altında lüks bir kahve ambalajı içinde kahvesini mağazalara vererek, kendi ürününü bir marka olarak değerlendirdi. Aynı zamanda günlük gazetelerde kahvesinin reklamını yapıyordu.
İkinci Dünya Savaşı Jacops'a tıpkı 1914-18 savaş yılları gibi, aynı türden problemler getirdi. Kahveye el konuldu ve ithali kısıtlandı. Girişimci Jacops her ne kadar arpa kahveye geçtiyse de, buna da belirli bir kota konuldu. Bunun üzerine çay ticareti yapmaya başladı ve savaştan sonra Amerikalı askerler için çay temizledi. Müttefiklere kahve kavurdu. 1948 kur reformundan sonra, 79 yaşındaki Jacops yeniden canlandı. Şirketinin ürünü artık sadece "Jacops Kaffee" adı altında satılıyordu. Almanya'da piyasanın başta gelen markası olduğu kadar, Avrupa'nın da, sektöründe önceliğe sahip ürünlerinden biri oldu. Kahve kralı 1958'de, 88 yaşında, doğduğu kent Bremen'de hayata gözlerini yumdu.