Paris'te 1932'de doğan Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, 1995'de François Mitterand'ın görev süresinin dolmasının ardından bu göreve getirildi. Muhafazakar politikacı Chirac, 1974-1976 ve 1986-1988 yılları arasında başbakanlık görevinde bulunmasının yanısıra 1977-1995 yılları arasında da Paris Belediye Başkanlığı yaptı.
Sert dış politika ve güçlü ulusal hükümet fikrini savunan Chirac, bu düşünceleriyle Fransa eski Devlet Başkanı Charles de Gaulle'un görüşlerine yakın görünüyor. Chirac bu yüzden sıkı bir "de Gaulcü" olarak tanımlanıyor.
1954'te Institut d'Etudes Politiques'den siyaset bilimi diploması alarak mezun olan Chirac, 1956'da orduya katıldı. Cezayir'e gönderilen Chirac, bu Fransız sömürgesinde bağımsızlık istemiyle başkaldıranlara karşı savaştı. Fransa'ya 1957'de dönmesinin ardından 1962'de daha sonra başbakan olacak Georges Pompidou'nun saflarına katılarak politikaya atıldı.
1972'de tarım, 1974'te içişleri bakanlığı görevlerine atandı. 1974'te Pompidou ölünce, Valery Giscard d'Estaing devlet başkanı oldu. Chirac ise başbakanlığa atandı. Giscard ile birçok konudaki görüş farklılıkları bulunması, Chirac'ın 1976'da başbakanlıktan istifasına neden oldu.
1977'de yapılan yerel seçimlere katılarak Paris Belediye Başkanı seçilen Chirac, 1995 yılına dek bu görevde kaldı. Chirac, belediye başkanlığı süresince, yeni kütüphaneler yapılması için başlatılan bir girişime öncülük etti; yaşlılara, sakatlara, dul annelere iş imkanları sağlayarak, Paris Halkı'nın gözünde popülaritesini artırdı.
1981'de cumhurbaşkanlığı için adaylığını koydu ancak sosyalist Mitterand'a karşı seçimleri kaybetti. 1988'de bir kez daha cumhurbaşkanlığı için adaylığını açıklayan Chirac, yine Mitterand karşısında yenilgiye uğradı. Chirac, 1994'te üçüncü kez cumhurbaşkanı adayı oldu ve bu kez 1995'te yapılan seçimi, oyların %53'ünü alarak kazandı.
Chirac'ın cumhurbaşkanlığı programı, ülkede işsizliğin azaltılması, vergilerin düşürülmesi, Fransa Ordusu'nun gönüllülere dayalı bir yapıya kavuşturulması konularından oluşuyor. Chirac, dış politikada ise Mitterand'ın yolundan ilerleyerek Avrupa'nın bütünleşmesi ve tek Avrupa para birimine geçilmesi konularını destekliyor.