1962 Amasya doğumlu olan İbrahim Şahin Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. 2002-2003 yılları arasında Ulaştırma Bakanlığı'nda danışmanlık görevini yapan Şahin, 2003-2005 yılları arasında PTT Genel Müdürlüğü görevinde bulundu. Şahin 2005 yılından beri Ulaştırma Bakanlığı'nda müsteşar olarak görev yapıyor.
İyi derecede ingilizce bilen Şahin, Başbakanlık tarafından yürütülen e-devlet projesi içinde Hukuki altyapı Çalışma Grubu'nda İçişleri Bakanlığı'nın temsilcisi olarak görev yaptı.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) TRT Genel Müdürlüğü için belirlediği'üç adaydan birisi de İbrahim Şahin'di. RTÜK’ten yapılan yazılı açıklamaya göre, üst kurulun, TRT Genel Müdürlüğü için adaylarını belirlemek üzere bugün yaptığı toplantı sonucunda, İbrahim Şahin, Nurullah Öztürk ve Prof. Dr. Etem Köklükaya aday olarak belirlendi.
RTÜK'ün belirlediği isimleri Başbakanlığa bildirmesinin ardından Bakanlar Kurulu üç adaydan'İbrahim Şahin'i'Cumhurbaşkanı’nın onayına sundu. İbrahim Şahin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onayının ardından TRT Genel Müdürü olarak atandı.'
Atama eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından 2 kez veto edilmişti ama yeni Cumhurbaşkanı Abdullah Gül onayladı ve İbrahim Şahin'in Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu (TRT) Genel Müdürlüğü'ne atanmasına ilişkin kararname, Resmi Gazete'nin 21 Kasım 2007 tarihli sayısında yayımlandı.
(PTT Genel Müdürü İbrahim ŞAHİN ile bir söyleşi )'
Cumhuriyetimizin Kuruluşunun 80. Yılını kutladığımız şu günlerde, 163 yılı geride bırakan, birçok kuruluşu bünyesinden çıkaran, budandıkça büyüyen, güçlenen, uzun ömürlü olduğu ve kalitesini her zaman koruyabildiği için " çınar ağacı " benzetmesini yaptığımız Posta Telgraf Teşkilatının da Kuruluş Yıldönümünü kutluyoruz. Her geçen gün artan etkisi ile geleceğe umutla bakan Kuruluşumuz, hizmet çeşitliliği ile de gündeme damgasını vurmakta. Bir buçuk asrı geçen ömrüyle Kuruluşun, ağır aksak ve hantal olduğu düşünülebilir. Oysa hiç öyle değil…Teknoloji hızla ilerliyor. İnsanların haberleşmesini sağlayan sistemler de buna ayak uyduruyor. Ulakla gönderdiğimiz haberler şimdi cep telefonu yoluyla veya internet üzerinden gönderiliyor. Coğrafi sınır diye bir şey kalmadı. Yeni teknolojiler klasik haberleşmeyi unutturuyor ama PTT unutturmamak için uğraşıyor.
İnsanlarımıza en iyi hizmetleri sunabilmek için, son dönemde özel sektör mantığı ile çalışmayı kendisine ilke edinen ve bu düşünceyle yola çıkıp bir arayış içerisine giren PTT Genel Müdürlüğü, geçen yıllarda tasarı düzeyinde kalan PTT Bank Projesi'ni gündemine aldı. PTT Genel Müdürü İbrahim Şahin, 2003 Nisan ayında başlattıkları ve son dönemde ciddi olarak gündeme aldıkları PTT Bank Projesini, yasa değişikliğine gerek duymadan tasarruf bankalarına yardım amacıyla uygulamaya koymayı düşündüklerini söyledi. Göreve geldiklerinde, sürat, güven ve özel sektör girişimciliği, mantığı olmak üzere üç ilkeyle yola çıktıklarını anlatan Şahin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Neden sürat? Mektuplar yavaş gidiyordu veya arzu edilen hızda değildi. Dedik ki, Biz bundan sonra mektupları kısa sürede götüreceğiz. Güven kavramını da öne çıkardık. İnsanlar bize güveniyor ve bu güveni kesinlikle yok etmeyeceğiz. Bu güven artarak sürecek. İnsanlar eğer gönderilerini güvenle taşıtıyorlarsa bu onlar için avantaj ve tercih sebebi oluyor. Bir diğer ilkemiz de özel sektör mantığı. Yani klasik kamu mantığıyla; 'bir gönderi 30 kiloya kadar alınıyor, 38 kiloyu alamam' denilmemesi gerekiyor. Özel bir bankada müşteriler nasıl iyi ve güzel davranışlarla karşılanıyorsa, bizim PTT Merkezlerimizde de aynı güzellikte karşılanmaları, insanlara asık suratlı ve kaba bir şekilde davranılmaması gerekir".
Şahin, PTT'nin kısmen bankacılık, kısmen koli-kargo taşımacılığı ve geniş çapta da mektup dağıtım işi yapmasına karşın, sadece mektup dağıtım işi yapıyor gibi gözüktüğüne ya da öyle bir imajın var olduğuna işaret ederek, bunun hizmet ağının genişletilerek ve kalitenin arttırılarak azaltılacağını da ekledi.
'
PTT DERGİSİ : Önceki PTT Genel Müdürleri tarafından da dile getirilen ancak uygulamaya geçirilmeyen PTT Bank Projesi'ne ilişkin siz neler yapıyorsunuz?
İBRAHİM ŞAHİN : "Biz PTT Bank konusunu artık tamamen gündemimize aldık. Benden önceki Genel Müdürler de bu konuda çalışmalar yapmışlar. O günkü şartlar, belki konjonktür buna müsaade etmemiş. Biz PTT Bank kurulması konusunu gündemimizde ön sıraya aldık. Dolayısıyla bizim bundan sonraki en önemli projemiz, Nisan ayında başlattığımız "PTT Bank Projesi". Bunu da yasa değişikliğine gerek duymadan gerçekleştirmeyi ve tasarruf bankalarına yardım etmeyi düşünüyoruz. Özellikle küçük yerleşim alanlarında, Ziraat Bankası, Halkbank, Vakıflar Bankası veya diğer bankaların kapatıldığı yerlerde, bu bankaların varolan müşterilerine, ilgili bankaya muhabirlik yaparak, yokluğunu hissettirmeyecek şekilde bankacılık hizmeti vereceğiz.
Tasarruf bankacılığına gireceğimiz zaman, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'dan (BDKK) izin alınması gerekiyor, klasik anlamda anonim şirket kurulması gerekiyor. Bu şirket marifetiyle bankacılık işlemi yapılması gerekiyor 'Bu sıkıntılara girmeden, acaba mevcut yapımızla bankacılık hizmeti yapabilir miyiz' araştırmasına girmedik. 5584 sayılı Posta Kanunu'nda da bankacılık yapılabileceğiyle ilgili hükümvar. Dolayısıyla biz bundan hareketle tasarruf işine girmeden, para transferi, para gönderilmesi, gereken paraların alınması, sabit ve GSM telefon fatura tahsilatının yapılması işini PTT merkezlerinde gerçekleştirebileceğimizi düşünerek, böyle bir hedef seçtik kendimize.
PTT DERGİSİ : PTT halen bir milyon adet gönderiyle kargo sektöründe % 2 paya sahip. PTT koli-kargo taşımacılığında nasıl bir hizmet veriyor ve nasıl bir düzeye gelmiş durumda?
İBRAHİM ŞAHİN : 'Yeni Karayolu Taşıma Kanunu' ve kanuna göre bundan böyle eğer bir koli-kargo şirketi kurulacaksa kesinlikle PTT'den lisans alınması gerekiyor. Bu izni almayanlar bu işi yapamayacaklar. Bunu duyan firmalar şu an bizimle sıkı bir temas içerisindeler. Biz artık çok ciddi boyutlarda koli-kargo taşımacılığı yapacağız. Bunu yaparken de uluslar arası bir firmayla mı yoksa yerli bir firmayla mı ortaklık yapacağız bunu tartışıyoruz. Neden ortaklık yapacağız ? Çünkü özel sektör ruhuyla hareket etmek istiyoruz. Bunlar belki uzun vadeli hedefler. Ama bunun yanında da kısa vadede yapılmasını öngördüğümüz işler var. Şu anda otomasyona kavuşan 709 merkezimiz var. Biz bu seneki çalışmalarımızla otomasyona gecen merkez sayımızı 1100'e çıkarmayı planlıyoruz. Yani yaklaşık 400 merkez ekleyeceğiz. Bu bizi çok güçlü kılacak. Çünkü otomasyon ağı en güçlü banka olacağız.
Bir de bunun yanında 'Kayıtlı Posta Maddeleri Otomasyonu' projemiz var. Bu projeyle de; kayıtlı bir mektubu ya da bir APS'yi veya bir kredi kartını bize verdiğinizde onun nerede olduğunu, kaç günde gideceğini, bilgisayarlarınızdan ya da bir PTT merkezinden öğrenebileceksiniz. GPRS üzerinden İnternet'e erişip, gönderiler hakkına bilgi edinebilmek de mümkün olacak. Bu projeyle barkod sistemine geçilecek. Dolayısıyla bir mektup kaybı söz konusu olmayacak. Sürat ortaya çıkacak. Biz gerek Kayıtlı Posta Maddeleri Otomasyonu Projesi'yle gerekse de Otomasyon Projesi'yle gelişmiş bir ülkedeki PTT tablosunu insanlara sunmayı hedefliyoruz.
GSM şirketleriyle fatura tahsilatı anlaşmaları yapıyoruz. Telsim'le böyle bir anlaşma daha önce yapılmış. Aynı anlaşma Turkcell ile yapıldı. Aycell ve Aria ile de anlaşmamız var. Türk Telekom'la zaten sabit telefon faturaları için çok eskiden beri bir anlaşmamız mevcut.
Fatura dağıtımıyla ilgili bir olumsuzluk yaşanıyor. Bu, posta tekeliyle ilişkili yaşanıyor. Bizim tekelimizde olan bir şeyi özel kargo ya da koli şirketlerine vererek dağıttıramazlar.Son yayınlanan bir Başbakanlık Genelgesinde de posta gönderisiyle ilgili tüm iletişim hizmetlerinin PTT üzerinden yapılacağına ilişkin bir hüküm bulunuyor. Bütün kamu kuruluşları bunu uymak zorundalar. Ayrıca bir de Posta Kanunu' ndan gelen bir tekel hakkımız var. Özel sektörle rekabet ediyoruz, ama bu noktada iyi bir sınav veremiyoruz. Kargo gönderisi konusunda bizim bulunduğumuz yer yüzde 2 seviyesinde. Bu oran yüzde 10-20 düzeyinde neden olmasın? Çünkü çok yaygın ağı olan bir kuruluşuz. 36 bin çalışanı, yaklaşık 4 bin işyeriyle tüm Türkiye'de varız ama kamyonlarımız bazen boş gidiyor.
PTT DERGİSİ : E-imza Yasası çıktığında PTT sertifikasyon ya da onay kurumu olmak istiyor? Bunu ilişkin PTT'nin yaptığı herhangi bir çalışma, yatırım var mı ya da alt yapımız bunu uygun mu?
İBRAHİM ŞAHİN : "E-imza ile ilgili fikri bazda çalışmalarımız var ama buna ilişkin henüz bir yatırım yapmadık. Diğer ülkelerdeki uygulamaları inceliyoruz. Biz altyapımızdan dolayı bu işi götürebileceğimiz kanaatindeyiz. Dolayısıyla diyoruz ki, elektronik sertifikasyonu PTT versin. Çünkü bu sene sonu itibariyle sayıları 1100'ü bulan çevrimiçi şubemiz olacak. Herhangi bir şahıs herhangi bir PTT şubesine gelip, elektronik imzasını alabilecek. Buna karşılık bir bedel ödeyecek. Sadece bu otomasyon ağını oluşturmak için yaptığımız yatırım 30 milyon civarında. Bu ciddi bir yatırım ve biz bu yatımın karşılığını görmek istiyoruz. Doğasıyla biz bu altyapıyı elektronik ticarette de kullanabiliriz diyoruz. Bu tamamen yasama organının elindeki bir yetki. Yasama organı derse ki tamamen bunu PTT yapsın, biz bunu yapmaya talibiz. Ondan sonra da yatırımı yaparız."
PTT DERGİSİ : Bazı özel bankalarla bazı hizmetlerin yürütülmesine ilişkin anlaşmalar yapmıştınız. Bu halka genişletilecek mi yoksa mevcut korunuyor. mu?
İBRAHİM ŞAHİN : "Ben göreve gelmeden önce Körfez Bankası'yla başlayan bir anlaşma vardı. Bu daha sonra Osmanlı Bankası'na, oradan da Garanti Bankası'na devredildi. Ben göreve geldikten sonra Finansbank'la protokol yaptık. Finansbank müşterilerinin kredi kartı tahsilatı PTT şubelerinde yapılıyor.Citibank'la da böyle bir anlaşma imzaladık. Bunun yanında Anadolu Finans ve Asya Finansla anlaşma yapıldı. Diğer bankaların da talepleri var. Vakıfbank da bizimle işbirliği yapmak istiyor. Özellikle küçük ilçelerdeki şubeleri kapatıp küçülmek isteyen bankalar anlaşmak istiyorlar. Çünkü bankaların her şube için 100-150 bin Dolar yatırım yapmaları gerekiyor. Dolayısıyla ' bu harcamayı yapmak yerine bu hizmeti başkasına yaptırayım' diyorlar. Avrupa'da bu işleri PTT idareleri yürütüyor. Türkiye'de de bizim altyapımız, yazılımlarımız buna müsait. Hizmeti verip komisyonumuzu alacağız. Özellikle Ziraat Bankası bu konuda çok ciddi talepte bulunuyor. Ziraat Bankası emekli maaşlılarının ödenmesi konusunda anlaşma yapmak istiyor. Bizim amacımız Avrupa'daki PTT'ler ne yapıyorsa onu yapabilmek. Avrupa'daki PTT'ler ödeme-tahsilat merkezi olmuşlar. Dolayısıyla Türk PTT'si ödeme merkezi olsun istiyoruz. Bankalarda yapılan para transferi işlemini PTT'den de yapmak istiyoruz.
PTT DERGİSİ : SSK emeklileri de maaşlarını postanelerden alabilecek ve böylece emeklilerimizin kuyruk çilesi bitecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Ulaştırma Bakanlığı arasında imzalanan bir protokol var. Bu konuyu biraz açar mısınız ?
İBRAHİM ŞAHİN : Türkiye'nin her yerinde uygulamaya konulacak proje ile isteyen emekliler maaşlarını Ziraat Bankası yerine postanelerden alabilecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile Ulaştırma Bakanı tarafından imzalanan protokol ile, bazı hastanelerin SSK'ya devri ile emekli aylıklarının PTT şubelerinden ödemeye başlanılmasına ve vergi iade işlemlerinin de yapılabilmesine olanak sağlayacak. SSK emekli maaş ödemeleri, Ziraat Bankası olmayan yerlerde, vatandaşların kendi talepleri doğrultusunda PTT şubelerinden yapılabilecek. Bu protokol sonrası bu uygulamayı tüm Türkiye'ye yaymaya çalışacağız. Böylece maaş kuyruklarını da en aza indireceğiz.
Ayrıca Enerji Bakanlığı ile yapılan görüşmeler sonucu TEDAŞ fatura tahsilatları da PTT tarafından gerçekleştirilecek.
PTT DERGİSİ : Bankalar arası rekabet, müşteri memnuniyetini artırma derken yaptığı yatırımlarla çağı yakalamış, en ucuza sunma yarışında otomasyona açık yaygın şube ağı ve bankalara göre oldukça ucuz tarifesi ile vatandaşların havale işlemlerindeki tercihi PTT olmaya başladı. Bu konu son zamanlarda basını bir hayli meşgul etti. Siz bu konuda neler söyleyeceksiniz ?
İBRAHİM ŞAHİN : Bizim bankacılık konusuyla ilgili havale ücretlerimiz bu işi yapan diğer kuruluşlardan 3-4 kat daha ucuz. Bilen insanlar bizim havale hizmetlerimizi çok iyi kullanıyorlar. Biz bunu reklam veremediğimiz için yeterince duyuramıyoruz.
Bankalar isme veya adrese gönderilen havalelerde en küçük meblağ için bile 12 milyon dan başlayan ücretler talep ederken, PTT posta çeki hesaplarına yaptırılan havalelerden ücret almıyor. Buna karşılık isme yapılan havalelerden ise havale miktarına göre 2 milyon liradan başlayan ücretler talep ediyor. Bunun için paranızı On-Line havale olarak gönderirken; telefonla haber verme veya alıcının PTT'ye müracaatı halinde ödeme seçeneklerinden birisini seçmeniz yeterli. Bir posta çeki hesabı açarak PTT merkezlerinden hesabınıza ücretsiz olarak anında para yatırabilir, pek çok tahsilat ve havale işlemlerimizi bu hesaptan otomatik ödeme talimatıyla takip edebilirsiniz.
Yine posta çeki hesabı ile emlak ve çevre temizlik vergilerinizi ücretsiz olarak yaptırabilir, GSM faturalarınızı ödeyebilir, veya emekli iseniz maaşınızı ve diğer istihkaklarınızı en yakın PTT'den alabilir, vergi iade formlarınızı teslim edebilirsiniz. 169 alo Post (kurye taşımacılığı) ile şehir içinde her türlü hediyelerinizi anında alıcısına iletebilir; mektup koli gazete, dergi, kitap türü basılmış kağıtları, nişan, düğün davetiyelerinizi aynı gün içinde uygun fiyata gönderebilirsiniz.
Ve ben son olarak eklemek istiyorum : Eğer çağdaş bir PTT görmek istiyorsanız bizi izleyin diyoruz. Biz bu toplum için çalışıyoruz. En güzel hizmetler neyse, biz bunları ortaya koyacağız ve halkın hizmetine sunacağız. Bunu yaparken de çağdaş toplumlarda yaşanan ve özlenen bir PTT'yi insanların hizmetine ve beğenisine sunacağız. (Kaynak: PTT E-Dergi)