Amerikalı otomobil üreticisi Ford, çoğunlukla yalnız tek bir modeli satışa çıkardığı halde, 20. yüzyılın ilk yarısında Amerikan piyasasına egemendi. Kendisi tarafından ilk kez uygulanan seri üretimle Ford, sürümü ve kazancı artırdı. Ayrıca daha yüksek ücretler ve daha kısa çalışma saatleriyle işçilerin koşullarını daha çekici bir hale getirdi.
30 Temmuz 1863'de Dearborn/Michigan'da İrlanda kökenli bir çiftçinin altı çocuğunun en büyüğü olarak dünyaya geldi. Oniki yaşındayken annesini kaybeden Henry, boş zamanlarını kendisine kurduğu bir mekanik atölyesinde geçiriyordu. Burada 15 yaşında ilk buharlı makinesini yaptı. Detroit'te bir şirketin atölyesinde çıraklığa başladı ve önceleri cep saatleri onarımı konusunda uzmanlaştı. Cep saatlerini büyük çapta uygun fiyata üretme planından kısa bir süre sonra vazgeçti. 1882'de Michigan'ın güneyinde buharlı makine montörü olarak ilk kez sürekli bir işe girmiş oldu.
Altı yıl sonra bir çiftçinin kızı olan Clara J.Bryant ile evlenerek ondan bir çocuk sahibi oldu. 1891'den sonra Detroit'te Edison Illuminating Company'de (Işıklandırma Şirketi) mühendisliğe başladı (1893'te başmühendis oldu). Boş zamanlarında otomobil üretimi üzerinde çalışıyordu. İlk tek silindirli benzin motorunu 1893'te kendi evinin mutfağında üretti. Üç yıl sonra ilk otomobilini yaptı. 33 yaşındaki Ford, bisiklet tekerlekleri monte ettiği bir şasiye bir motor taktı. İlk şirketi olan Detroit Automobile Company, kuruluşundan birbuçuk yıl sonra, 1890'da iflas edince, Ford 16 Haziran 1903'te hisselerine % 25,5 oranında ortak olduğu Ford Motor Company'yi kurdu. Aynı yıl içinde ürettikleri ilk otomobil ABD'de satıldı. 1904'ten sonra otomobillerini başka kıtalara da ihraç etti.
Amerikalı Ford aynı yıl içinde kendi üretimi "999" markalı yarış arabasıyla yeni bir dünya rekoru kırdı. T Modeli 1906'dan beri şirketinin en büyük hisse sahibi ve başkanı olan Ford, 1908'de yaptığı T Modeli arabasıyla şirketinin dünya çapında tanınmasını sağlayan bir satış rekoru kırdı. Yalnız tek bir modeli satışa sunma düşüncesi önceleri kuşkuyla karşılanan Ford, bu uygulamayla turnayı gözünden vurdu. 1906'da İngiltere'de ilk Avrupa şubesini açan Ford, 1927'de A modelinin üretimine geçinceye kadar, yaklaşık olarak 15 milyon araba sattı. İşletmesi 1917'de üretimine tarımsal taşıt araçları (özellikle traktör) ekleyerek üretim yelpazesini genişletti.
1925'te kısa bir süre yolcu ve kargo uçakları üretimine de geçti. 1919'dan beri oğlu Edsel ilebirlikte şirketi yöneten Ford, bu tarihte şirketinin bütün hisselerini satın almıştı. Şirketinin ekonomik başarıları, yalnız satışa sunulan taşıt araçlarına dayanmakla kalmayıp, Ford'un planlama, örgütlenme ve üretim alanlarında uyguladığı yeniliklerle de yakından ilişkiliydi. 1913'te otomobil endüstrisine seri üretim bandını getiren Ford'dur. Ford'un, iş bölümü ve rasyonelleştirme yoluyla daha düşük maliyetli bir üretime ve daha yüksek satış sayılarına ulaşılacağına ilişkin düşüncesi tutundu. Aynı zamanda daha kısa çalışma saatlerini ve daha yüksek işçi ücretlerini savunmakla birlikte şirketinde sendikal eylemleri kabul etmedi.
"Fordizm" izleyen zamanlarda çok sayıda işletme tarafından benimsendi. Ford, Belçika (1922), İtalya (1923) ve Almanya'da (1925) fabrikalar kurduktan sonra Avrupa'daki Ford işleri 1928'den sonra İngiltere'de kurulan yeni bir fabrikadan merkezi olarak yönetildi. 1932'de piyasaya sürdüğü Y Modeli özellikle Avrupa pazarı için tasarlanmıştı. Bu model 1933'te geliştirilen V8 motoruyla birlikte, işletmenin izleyen yıllardaki gelişimi üzerinde, belirleyici bir rol oynadı. Ford, İkinci Dünya Savaşı'nda, tıpkı daha önce Birinci Dünya Savaşı'nda yaptığı gibi, işletmesini tamamen savaş üretimine göre uyarladı. Ford Motor Company savaş malzemesi teslimatında en büyük şirketlerden biri oldu ve çok da iyi para kazandı. Buna rağmen Ford, her iki dünya savaşından önce barışın korunması için çaba harcamış ve 1936'da barışın güvence altına alınmasını hedefleyen bir vakıf olan Ford Foundation'ı kurmuştu.
Şirket Başkanlığına Oğlu Edsel 1943'te ölünce Henry Ford yeniden şirketinin yönetimini üstlendi. 1945'te savaşın sona ermesiyle silahlanmaya yönelik siparişlerin çoğu iptal edilince, Ford rekor sayılacak bir süre içinde barışsal üretime geçti. Temmuz 1945'te ilk binek otomobili üretim bandından çıktı. Bu, ABD'de üç buçuk yıldır üretilen ilk arabaydı. Bundan iki ay sonra Ford, şirket yönetimini torunu Henry Ford II'ye devretti. Şirketin kurucusu Ford, 7 Nisan 1947'de, 83 yaşında, Dearborn/Michigan'daki evinde bir beyin sektesinden öldü.