Edebiyat dünyasında Sâmanoğlu soyadıyla tanınan Gültekin Samancı, 2 Kasım 1927’de Konya’da dünyaya geldi. 1947 yılında Kuleli Askeri Lisesi’ni, 1949’da da Harp Okulu’nu bitirdikten sonra, Subay olarak yurdun çeşitli yerlerinde görev yaptı. 1959 yılında kendi isteğiyle ordudan ayrıldı ve Basın Yayın Turizm Bakanlığı’na girdi. Bir yıl sora Turizm Bakanlığı’nın İç Basın Müdürü oldu. 1961’de, 195 sayılı Kanun gereği, Basın İlân Kurumu’nun ilk kuruluş işlemlerini yapmak üzere, Bakanlar Kurulu’nca teşkil edilen beş kişilik kurula atandı. Aynı yıl Kurum Genel Kurulu’nda Hükümet Temsilcisi olarak görevlendirildi. Genel Kurul tarafından Yönetim Kurulu’na seçildi ve bu görevi 1967’ye kadar sürdürdü. 1967 yılında Basın İlân Kurumu Genel Müdür Yardımcılığına, 1973’de de Genel Müdürlüğe getirilen Samancı, bu görevini hayatının sonuna kadar başarıyla sürdürdü.
1988 ve 1992 yıllarında dörder yıl olmak üzere iki dönem TRT Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi ve Anadolu’nun çeşitli yerlerinde düzenlenen Anadolu Basını Bölge toplantılarına katıldı.' Basın, Yayın, Dil, Edebiyat ve Kültür konulu pek çok toplantıya katıldı, komisyonlarda çalıştı, bildiriler sundu. 1987 yılında Anadolu Basını Üstün Hizmet Ödülü’nü aldı. Ardından Ankara Gazeteciler Cemiyeti tarafından seçilen "Son Kırk Yılın En Başarılı Gazetecileri" arasında yer aldı. Kültür, sanat ve turizmle ilgili bir çok sivil toplum örgütünün üyeleri, yöneticileri arasında bulundu. Cumhuriyet döneminin önde gelen şairlerinden biri olan Gültekin Samancı, Türk edebiyatında bir ekol olan Hisar dergisi kurucuları ve Hisarcı şair ve yazarlardan biriydi. 1983 yılında, Sturga Şiir Şöleni’nde Türkiye’yi temsil etti. 1948 yılında Çınaraltı dergisinde yayınlanan ve:
Sen ilk iftar meyvesi ramazan sinisinde,
Sen kadın üstü kadın, gönül kavsinde saklım...
İşlenmemiş minyatür ıstırap çinisinde,
Hayal havzumun suyu ipek, ipek duvaklım dizeleriyle başlayan “O Kadın” şiiri ile sanat çevrelerinin dikkatini çekti.
1950 sonrası şiir ve yazılarını Hisar dergisinde yayınlamaya başladı. Ayrıca Hisar dergisinin çıkmadığı dönemde ve kapandıktan sonra Türk Edebiyatı, Türk Yurdu, Türk Dili ve Çağrı gibi dergilerde imzası görüldü. "Kökü mazide ati olmak" dizesi, Gültekin Samancının’nun temel sanat anlayışını oluşturdu. Tarih şuuru içinde gelişen, büyüyen kültür duyarlılığıyla, geleneğe bağlı hayat düzeniyle, sanata yıkıcı değil, yapıcı olarak duyduğu saygısıyla örnek oldu. Son yıllarda katıldığı ve yönettiği gönül dostları toplantılarında gençleri yönlendiren ve yüreklendiren şair, şiirinde geleneğe bağlı olarak hece veznini kullandı. Ancak, hecenin alışılmış şekil, kalıp ve biteviyeliğine, yeni bir biçim, ahenk ve içerik getirdi. Gerçekleri duygunun tülleri arkasından vererek yumuşatan, dış dünyadan çok, kendi iç dünyasına, hatıralarına gömülü, lirik, duygulu bir şairdi.
Modern Batı edebiyatının şiir tekniklerini dikkate alan, duygu ve düşünce arasında kendine özgü bağlar kuran yazar Gültekin Samancı, evli, biri kız, biri erkek iki çocuğu ve üç torunu bulunmaktaydı. Şiirlerini “Alacakaranlık” ve “Uzun Vuran Gölge” adlı kitaplarda yayınlayan şairin ayrıca Cahit Sıtkı Tarancı ve Kemalettin Kumu’ya ilişkin iki kitabı daha vardır. Basın İlân Kurumu’nun kuruluşunda yer alan ve otuz yıldan beri Genel Müdürlüğü’nü yapan Gültekin Samancı, 11 Nisan 2003 günü sabaha karşı vefat etti.