Türkiye’nin ilk kadın seramikçisi ve çağdaş seramiğin öncüsü olan Füreya Koral, 1910 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. 1927 yılında Nòtre Dame De Sion Fransız Lisesi'nden mezun oldu. Bir süre İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde Felsefe Bölümü’ne devam etti. 1947’de sağlık nedeniyle İsviçre’ye gitmesi, sanatçının seramiğe ilgi duymasına vesile oldu ve İsviçre ve Paris'te resim, heykel ve seramik çalışmaları yaptı.
Lozan'da, Paris'te ünlü Serre'nin atölyesinde çalışmalarını sürdürdü. Haziran 1951'de J. Lassaigne ve Estiene'in de ilgisiyle Paris M.A.I. Galerisi'nde, Kasım ayında da Maya Galerisi'nde açtığı ilk sergilerinden sonra Türkiye’ye döndü ve İstanbul'da kendi seramik atölyesini kurdu. Füreya Koral'ın yapıtlarının en büyük özelliği seramiğin ana malzemesi kili, özgün yorumunu iletmede bir araç olarak kullanmasıdır. Onun bu tutumu, 1950'li yıllara kadar Batı dünyasında bile yaygın değildir. Sanatçının çağdaş öncülüğü bu anlamda önemlidir. Ayrıca kurduğu Batı düzeyinde donanımlı atölyesinde Alev Ebüzziya, Birgül Başarır, Binay Kaya, Tüzüm Kızılcam gibi sanatçıları yetiştirdi. Çalışmalarıyla seramik sanatımızı dünyaya açan Füreya Koral, ayrıca çini sanatımızı da çağdaş bir yorumla Türk mimarisine yeniden kazandırdı.
Özellikle duvar dekorasyonu, pano ve şömine üstüne çalışmalar yaptı, 1960 yılında da Ankara'daki bir otel için büyük bir pano yaptı. Sanatçının diğer eserleri arasında, 1963 yılında Ankara'da Ulus Çarşısı'na, İstanbul Manifaturacılar Çarşısı'na, 1966 yılında İstanbul'da Ziraat Bankası'na, 1969 yılında İstanbul Divan Oteli'ne yaptığı panolar sayılabilir. 1951’den günümüze kadar yurt içinde ve dışında 32 sergi açtı. Eserlerini Paris'deki Salon d'Octobre, Mexico City'deki Modern Sanat Müzesi, Prag'da Napstkovo Muzeum, Washington'da Smitshonian Institute ve Türkiye'nin çeşitli yerlerindeki galerilerde sergilendi. 1955 yılında Cannes Milletlerarası Sergisinde gümüş madalya, 1962 yılında Prag Milletlerarası Sergisinde altın madalya kazandı. 1967 yılında İstanbul'da düzenlenen Milletlerarası Seramik Sergisinde de gümüş madalya aldı. Ayrıca Washington Smithsonian Enstitüsü'nden ödül ve Fransa'daki Vallauris bienalinden onur diploması aldı. Koral, 1981'de Kültür Bakanlığı ödülü, 1986'da Sedat Simavi Vakfı Plastik Sanatlar Ödülü'nü de lâyık görüldü. Koral, 26 Ağustos 1997’de 87 yaşında İstanbul'da öldü.
Yazar Ahmet Hamdi Tanpınar 1958 yılında onun için şunları yazmıştı: "Daha ilk tecrübelerinden itibaren seramiği başka iklimlere taşımaya çalıştı. Bu sayede seramik eserlere ilk işaretimizde piştikleri ateşin karşısında hizmetimize koşan uysal cariyeler olmaktan kurtuldu. Bu ateş kızları şimdi büyük resmin ve heykelin gururuyla bize geliyorlar. Tabak gibi, fincan gibi hususi bir iş görenler bile bizimle bir sevgili nazıyla, edasıyla konuşuyorlar." Ayrıca yazar Ayşe Kulin de Füreya Koral’ın hayatını anlatan “Füreya” adlı bir roman yazmıştır.
Sanatçı "Yürüyen İnsanlar" adlı heykelciklerinde delikler açıp kişiliğini yitirmiş insan tipi yaratmış.