İsviçreli girişimci Hoffmann-La Roche dünya çapında bir ilaç firmasının kurucusudur. Pazarlama, reklam ve üretim enformasyonu konularında yeni yollara başvuran Hoffmann-La Roche, ilacı marka ürünü haline getirdi.
Basel'de dünyaya gelen Hoffmann, doğduğu kentte okula gitti ve arkasından bir ticarethanede staj gördü. Babası kendisini Bohny-Holliger & Cie adlı eczacılık şirketine ortak edince, 24 yaşındaki genç, eczacılık konusundaki bilgilerini 1893'ten sonra derinleştirdi. Bir yıl sonra Basel'li bir ipek tüccarının kızı Adele La Roche ile evlendikten sonra karısının soyadını kendi adına ekledi (birlikte iki erkek çocuk sahibi oldular; 1918'de boşandılar). Ardından ortağı Max Carl Traub ile birlikte Basel'deki eczanenin üretim işletmesini devraldı.
26 yaşındaki Hoffmann bir komandit şirket (Hoffmann, Traub & Co.) çerçevesinde ecza üretiminde bağımsız bir girişimci olarak çalışmaya başladı. 1896'da Traub şirketten ayrılınca, kuruluşlarının adını F. Hoffmann-La Roche olarak değiştirdiler ve şirketleri bunu izleyen yıllarda da bu ad altında tanınmaya devam etti. Hoffmann-La Roche aynı yıl içinde Emil Christoph Barell adlı kimyacıyı bu şirketine aldı.
Almanya Devleti ithal edilen ecza ürünlerine (hazır ilaçlar dahil olmak üzere) yalnız kısa süreli patent koruması tanıdığından, Hoftmann-La Roche Basel'in dışındaki ilk imalathanesini yakındaki Grenzach/BadenWürttemberg'de inşa ettirdi. İzleyen zamanda Grenzaeh Alman Roche Şirketinin merkezi oldu ve şirketin en büyük üretim merkezlerinden biri haline geldi. Kendisini başarıya ulaştıran ilk ilaçları bakteri öldürücü Sirolin ile dolaşım bozukluklarında kullanılan Digalen oldu.
Almanya'daki şirketi Paris (1903), New York (1905), Viyana (1907), Londra (1909) ve St.Petersburg (1910) kentlerindeki şubeler izledi. 1911'de Yokohama'da (Japonya) kurduğu fabrika ile Hoffmann-La Roche Asya'ya atlamaya da cesaret etti. İsviçreli işadamı Birinci Dünya Savaşı patlak vermeden önce işletmesini dört başı mamur bir dünya şirketi haline getirmişti. Hoffmann-La Roche, sektöründeki ilk insanlardan biri olarak, her zaman aynı terkibi ve etkiyi gösteren farmasötik marka ürünlerin önemini anlamıştı. Bir pazarlama uzmanı olarak bildirilerini yalnız eczacılara ve kamuya yönelik sunmakla kalmayıp, doktorlara da hitap etti ve bilgilerini tıp dergilerinde yayınladı. Bunların dışında kendi dergisini de çıkarıyordu ki bu Avrupa için tümüyle bir yenilik oluşturmaktaydı.
Birinci Dünya Savaşı'nın ortaya çıkmasıyla şirketinin en parlak günleri geçiçi olarak sona erdi. Almanya'daki fabrika çok kısıtlı bir programla çalışıyor ve savaşa katılan diğer ülkelerdeki şubeleri de zarar ediyordu. Ekim Devriminin patlak vermesiyle 1917'den sonra, önceleri bütün satışlarının beşte birini oluşturan Rusya pazarı da aniden tümüyle yok oldu.
İşletmesinin varlığını tehlikeye düşüren bu durum karşısında Hoffmann-La Röche Nisan 1919'da şirketini 4 milyon franklık bir hisse sermayesiyle anonim şirkete çevirme kararını aldı. Aynı zamanda şirkette yeni bir yapılanmaya geçildi. Savaşla birlikte şirketinin sarsıntılı durumu ilaç kralının sağlığını olumsuz etkiledi. 1919'da başlayan böbrek hastalığına 52 yaşında Basel'de yenik düştü. Ölümünden altı ay önce Elisabeth von der Mühll ile evlenen Hoffmann-La Roche şirketinin yeniden yükselişini göremedi.