1886 yılında Polonya’da dünyaya geldi. Babası siyonist bir gruba üye olan Ben Gurion, okul yıllarında babasının yolunu takip ederek siyonist grupların içinde faaliyet göstermeye başladı. Fakat o daha ziyade dinden uzaklaşarak politik siyonizme doğru kaydı.
Henüz yirmi yaşlarında iken o dönem Osmanlı toprakları olan Filistin’e göç etti. İlk yerleşim birimlerinin portakal bahçelerinde ve şarap mahzenlerinde çalışmaya başladı. O dönemde osmanlı topraklarında gizli faaliyet gösteren Sion Çalışanları örgütünde etkin rol oynadı fakat burada da örgüte muhalif tavır takındı. Örneğin göçmenlerin ve yerleşimcilerin kendi işlerini Diaspora’nın müdahalesi olmadan yürütme hakkı; İsrail’e göç etmenin her parti üyesinin zorunluluğu olduğu; ve İbranice’nin partisinin tek dili olması gerektiği gibi.
I. Dünya Savaşı ile birlikte İngilizler’le işbirliği içine giren siyonist örgütün önde gelenlerinden olan Ben Gurion, dönemin iktidarı tarafından yurt dışına sürgüne gönderildi. Ben Gurion, New York’a gitti ve orada da siyonist faaliyetlerini sürdürdü. Özellikle I. Dünya Savaşı sırasında İngiltere hariciye sekreteri Arthur Balfour’un geliştirdiği “"Majestelerinin hükümeti Filistin'de Yahudi halkı içi milli bir anayurdun kurulmasına olumlu bakmaktadır.” deklerasyonuna uygun olarak faaliyetlerini hız kazandırdı. New York’ta Ahdut ha-Avoda’yı (Birleşik Çalışma Partisi) kurdu.
1934 yılında İsrail’e gerin döndü ve bugünkü İsrail gizli servisi Mossad’ın ilk nüveleri olan Yahudi Ajansı’nı kurdu. Bu ajans İsrail devletinin kurulmasında önemli faaliyetlerde bulundu, dağınık olan yahudi toplulukların birleşmesinde çok etkin rol oynadı. Ben Gurion’un özellikle bu dönemde İngiltere’nin Filistin politikasına karşı ser tedbirler aldığı göze çarpmaktadır. Nihayet Mayıs 1948’de İsrail’in ilk başbakanı olarak İsrail’in kuruluş belgesini dünyaya deklere etti. İki dönem İsrail başbakanı olan Ben Gurion 1973 yılında öldü.