Benedetto Croce 25 Şubat 1866’da İtalya’da doğdu. On yaşından sonra sert bir Katolik eğitimine tabu tutulur, on yedi şayında iken Ischia’da meydana gelen yer sarsıntısında annesini, babasını ve kardeşlerini kaybeder ve hayatta yapayalnız kalan B. Croce, amcasının yanına Roma’ya gider.
1886’dan sonra Roma ve Napoli Üniversitelerinde ilkin edebiyat ve tarih, sonra da felsefe eğitimi görür. Almanya’ya, İspanya’ya, Fransa’ya geziler yapar ve 1900’den sonra Napoli’ye yerleşir. Bir süre sonra Napoli Üniversitesine profesör olur. 1903’ten itibaren ünlü “La Critica” dergisini çıkarır.
1910’da İtalyan Paralmentosuna senatör olur. İkinci Dünya Savaşı sırasında faşistler tarafından Sorrento’da interne edilir.ingilizler tarafından İtalya çıkartması sırasında kurtarılır. 1944’te Devlet Bakanı olur, İtalya Liberal Partisi şefliğini yapar, 1947’de Napoli’de kendi evinin, Piano Nobile’nin geniş salonlarında “İtalyan Tarih Araştırmaları Enstitüsü” kurar ve bu enstitü 50.000 ciltlik bir kitaplığı içine alır. Yaşamının son günlerine kadar B. Croce bu kitaplıkta çalışır.
1952’de Napoli’de ölür.
YAZI HAYATI
On altı yaşında “Il primo passo” adlı, Virgilius ve Dante üzerine dört makale yayınlar. 1883-87’de “Juvenilia”, “1799 Napoli İhtilali”, “XVIII. Yüzyıldan Hikayeler ve Çehreler”, “Tarihi Meraklar” ve 1889-90’da “Napoli Tiyatroları” adlı eserlerini yayınlar.
1890 yılında Vico’nun “Yeni Bilim” adlı eserini okur; bir yandan bu eserin eütkisi ile bir yandan da De Sanctis’in yazılarının etkisi ile Alman estetik’ini incelemeye geçer ve bu inceleme sonunda B. Croce için yeni bir problem alanı doğar: Tarih problemi ile sanat problemini bir birine bağlamak. 1893 yılında bu düşüncesini “Genel Sanat Kavramkına İndirgenmiş Tarih” adlı eserinde somutlaştırır. Bu, B. Croce’nin söylediği gibi, “Kendi kendinin objektivleşmesi”dir.
Tarih ve sanat problemlerinin birbirine bağlanması, Croce felsefesi için temel noktalardan biri olup, bu onun felsefe sisteminin ana çizgilerinden biri olur. Ve 1898’de Estetik’inin planını, yine bu düşünce yönünde yapar. Bir yıl sonra da adı geçen eserini, bu plana göre yazmaya başlar. Ancak, 1902’de Estetik, şöyle bir başlık altında yayınlanır: “İfade Bilimi ve Genel Lingüistik Olarak Estetik”. Aynı yıl “La Critica” adlı dergiyi yayınlamaya başlar.
“Estetik”, B. Croce’yi problenlere ve yeni eserlere götüren bir köprü ödevi görür. B. Croce’nin ereği, sağlam bir sisteme varmaktır. Böyle bir sistem yolunda yaptığı çalışmaları, 1903-1910 yılları arasında “Tin Felsefesi” etrafında çarkeder. 1905’de “Lojik”inin ilk planı ortaya çıkar: “Salt Kavram Bilimi Olarak Bir Mantığın Temel Çizgileri”. 1906’da Hegel üzerine bir kitabı, 1907’de ahlak felsefesi ile ilgili bir kitabı yayınlanır: “Hukuk Felsefesinin Ekonomiye İndirgenmesi” ve bir yıl sonra da aynı yönelge içinde “Ekonomi ve Ethik Olarak Pratik Felsefe” adlı eserini yayınlar. 1910’da “Salt Kavram Olarak mantık Çıkar. Aynı yıl içinde “Estetik Problenmeli”ni, 1911’de “Giambattista Vico’nun Felsefesi”nin, 1912-1913’de “Tarih yazımı Teorisi”ni ve yine aynı yıl için Texas Houston Üniversitesinde Rice-Enstitüsünün açılış münasebeti ile “Estetik Brevier”i yazar. Bunların yanısıra Giovanni Gentile ve Fausto Nicolini ile birlikte “Modern Felsefe’nin Bölümleri” ve “İtalya’nın Yazarları” yayınlar. Yine 1903-10 arasında “Kritik Araştırmaları”nı yayınlar. Felsefe tarihi ile ilgili olarak “Hegel Üzerine Denemeler”ini yayınlar.
1915 yılında B.Croce, geriye, gençlik döneminde yazdığı eserleri kritik bir gözle yeniden ele alır. Onları düzeltir, düzenler, kısacak onlarla bir çeşit hesaplaşır. Nitekim aynı yıl içinde yazmış olduğu “Kendi Kendimi Tenkit”i de bunu gösterir. Ancak, bu kitap 1918’de yayınlanır. 1918’de “Goethe Üzerine”, “Dante’nin Şiiri”, 1921’de “Aristo, Shakespeare ve Corneille”i, “Ethik Fragmentler”i, 1924’te “Napoli Krallığı Tarihi”ni, 1925’de “Politikanın Elemanları”nın, 1927’de “Eski İtalya’nın İnsanları”nı yayınlar. Bu yayın etkinliği hayatının sonuna kadar sürer. Bütün bu çeşikli yayınlar içinde B. Croce’nin asıl etkinliği, iki ana problem etrafında toplanır: Bunlardan biri tarih, öbürü de sanattır.