Meksikalı yönetmen ve yapımcı. Güney Amerika’nın en baÅŸarılı yönetmenlerinden olan Iñárritu, “Ameros Perros” (Paramparça AÅŸklar ve Köpekler), 21 Grams (21 Gram) filmleriyle tüm dünyada büyük yankı uyandırmıştır. KesiÅŸen hikayeleri, dram öğelerini kullanmadaki titizliÄŸi ve baÅŸarısıyla, kendine ait bir stil yaratmıştır.
15 AÄŸustos 1963’te Meksika’da dünyaya geldi. 16 yaşında okuldan atıldıktan sonra uzun süre ne yapmak istediÄŸine karar veremedi. MüziÄŸe olan ilgisi yüzünden radyolarda DJ olarak çalışmaya baÅŸladı. Show dünyasına attığı bu küçük adım, onu Meksika’nın WFM isimli radyo istasyonunda ülkenin en sevilen DJ’lerinden biri yaptı.
1984’te film yapımı ve tiyatroyla ilgilenmeye baÅŸladı. 1988’den 1990’a kadar aralarında “Garra de tigre”nin de yer aldığı, Meksika yapımı 6 filmin müziklerini besteledi. 90’lı yıllarda, Meksika’nın en büyük TV kanalı Televisa için çalışırken, ülkenin en geç prodüktörlerinden biri oldu.
Televisa’dan ayrıldıktan sonra kendi film ÅŸirketi olan Zeta Films’i kurdu. Televizyon için reklam filmleri yazmaya ve yönetmeye baÅŸladı ki çektiÄŸi reklam filmlerinden bazılarını 2000 yılında yöneteceÄŸi Amores Perros’ta da kullandı. Ona göre bu reklamlar, gelecekte çekeceÄŸi filmlerin provasıydı. Aynı dönemde Maine ve Los Angeles’ta, Polonyalı yönetmen Ludwik Margules’ten film yapımı ile ilgili olarak eÄŸitim almaya devam etti. 1995’te, Televisa için orta uzunluktaki ilk TV filmi “Detrás del dinero"yu çekti. Filmin baÅŸrolünde Ä°spanyol aktör Miguel Bosé oynuyordu.
Detrás del dinero’yu 1996 yapımı “El Timbre” takip etti. Ä°yi hikayeler peÅŸinde olan Iñárritu, sık sık kendisine gelen senaryoları okuyordu. Senaryo yazarı Guillermo Arriaga ile tanıştıktan sonra, onunla beraber Mexico City’nin çeliÅŸkili yönlerini anlatan 11 kısa film çekmeye karar verdi.
1999 yılında WFM kampanyası için FIAP’tan Grand Prix ödülünü aldı. Iñárritu ve Guillermo Arriaga, 3 yıl ve 36 senaryo taslağından sonra, 3 hikayeyi ayrıntılı olarak iÅŸlemeye karar verdiler. Bu uzun ve titiz hazırlık süreci 2000 yılında çektiÄŸi “Amores Perros” içindi. Iñárritu, ülkesi Meksika’nın sınırlarını aÅŸan ilk büyük baÅŸarısını bu filmle yakaladı. Ä°lk gösterimi Cannes’da yapıldığında ayakta alkışlanan Amores Peros, en iyi yabancı film dalında oskara aday olarak gösterilmesinin dışında, çeÅŸitli festivallerden 51 ödül ve 14 dalda adaylıkla geri döndü. Artık tüm dünya Alejandro González Iñárritu’yu tanıyordu.
2002’de, 11 Eylül’le ilgili olarak çekilen ve her yönetmenin kendi ülkesindeki farklı bakışı anlatacağı, “11'09''01 - September 11” filmi için seçilen yönetmenlerden biriydi. Aynı yapımda Amerika’yı Sean Penn’in çektiÄŸi bölüm temsil ediyordu. Iñárritu, bu film sayesinde tüm dünyadan önemli film yapımcılarıyla ve yönetmenlerle (Wim Wenders, Ken Loach, Mira Nair, Amos Gitai, Sean Penn) tanışma fırsatı buldu.
ÇektiÄŸi filmlerin baÅŸarısı Alejandro’ya Hollywood kapılarını açtı. Ä°kinci uzun metrajlı filmi için yine senaryo yazarı Guillermo Arriaga ile çalışmaya baÅŸlayan yönetmen, 2003’te filmi tamamladı. 21 Grams’ı (21 Gram), diÄŸer filmlerinden farklı olarak Ä°ngilizce çeken Iñárritu ayrıca bu filmle ilk kez Hollywood’un büyük oyuncularıyla çalışmaya baÅŸladı. 2002’te tanıştığı Sean Penn dışında, Benicio Del Toro ve Naomi Watts’ın da baÅŸrollerini paylaÅŸtıkları film, Iñárritu’ya 2 dalda oskar adaylığı, çeÅŸitli festivallerden 20 ödül ve 25 adaylık getirdi.
2005’te, Rodrigo GarcÃ*a’nın yönetmenliÄŸini yaptığı Nine Lives’ın, hemen ardından 2006’da Carlos Armella ve Pedro González-Rubio’nun birlikte çektikleri Toro Negro belgeselinin yapımcılığını üstlendi.
Alejandro González Iñárritu, senaryo yazarı Guillermo Arriaga ile Amores Perros ve 21 Grams’ın baÅŸarısıyla ayrılmaz bir ikili oldu. Ä°kili çekimleri üç farklı kıtada ve dört dilde gerçekleÅŸtirilen; yine 3 farklı hikayeyi buluÅŸturan, derinlemesine kiÅŸisel ve politik boyutlar arasında sürekli geçiÅŸler yapan yeni filmleri, Babel için çalışmaya baÅŸladı. Iñárritu, Babel’de, insanoÄŸlunu birbirinden ayıran bariyerlerin/engellerin doÄŸasını, paramparça edici bir gerçekçilikle keÅŸfe çıktı. Ä°ncil’deki “Babil Kulesi” kavramından yola çıkarak günümüzdeki yansımalarını sorguladığı filmde, Brad Pitt, Cate Blanchett ve Gael Garcia Barnel ile birlikte çalıştı. Film Cannes film festivalinde Iñárritu’ya, en iyi yönetmen ödülünü kazandırdı ve Altın Küre’de 7 dalda ödüle aday olarak gösterildi.
Oskarlı ünlü aktris Faye Dunaway de bir röportajında Iñárritu ve filmleri için ÅŸu açıklamayı yaptı: “Son dönemde filmlerini en çok beÄŸendiÄŸim yönetmen, Alejandro Gonzalez Inarritu’dur. Çok iyi bir yönetmen olan Inarritu’nun en yeni filmi “Babel”e bayıldım. Harika bir film. Böyle bir filmde oynamak isterdim.”
Halen Zeta Yapımcılık ve Yayıncılık Grubunun ortağı olan Iñárritu’nun son filmi Babel, henüz gerçekleÅŸmeyen, oskar ödülleri için tam 5 dalda aday olarak gösterilmiÅŸtir.
[QUOTEIT]“Sınır deyince düşünsel bir kavram yerine mekanlardan söz ederiz. Gerçek sınırların içimizde olduÄŸuna inanıyorum.”[/QUOTEIT]
15 AÄŸustos 1963’te Meksika’da dünyaya geldi. 16 yaşında okuldan atıldıktan sonra uzun süre ne yapmak istediÄŸine karar veremedi. MüziÄŸe olan ilgisi yüzünden radyolarda DJ olarak çalışmaya baÅŸladı. Show dünyasına attığı bu küçük adım, onu Meksika’nın WFM isimli radyo istasyonunda ülkenin en sevilen DJ’lerinden biri yaptı.
1984’te film yapımı ve tiyatroyla ilgilenmeye baÅŸladı. 1988’den 1990’a kadar aralarında “Garra de tigre”nin de yer aldığı, Meksika yapımı 6 filmin müziklerini besteledi. 90’lı yıllarda, Meksika’nın en büyük TV kanalı Televisa için çalışırken, ülkenin en geç prodüktörlerinden biri oldu.
Televisa’dan ayrıldıktan sonra kendi film ÅŸirketi olan Zeta Films’i kurdu. Televizyon için reklam filmleri yazmaya ve yönetmeye baÅŸladı ki çektiÄŸi reklam filmlerinden bazılarını 2000 yılında yöneteceÄŸi Amores Perros’ta da kullandı. Ona göre bu reklamlar, gelecekte çekeceÄŸi filmlerin provasıydı. Aynı dönemde Maine ve Los Angeles’ta, Polonyalı yönetmen Ludwik Margules’ten film yapımı ile ilgili olarak eÄŸitim almaya devam etti. 1995’te, Televisa için orta uzunluktaki ilk TV filmi “Detrás del dinero"yu çekti. Filmin baÅŸrolünde Ä°spanyol aktör Miguel Bosé oynuyordu.
Detrás del dinero’yu 1996 yapımı “El Timbre” takip etti. Ä°yi hikayeler peÅŸinde olan Iñárritu, sık sık kendisine gelen senaryoları okuyordu. Senaryo yazarı Guillermo Arriaga ile tanıştıktan sonra, onunla beraber Mexico City’nin çeliÅŸkili yönlerini anlatan 11 kısa film çekmeye karar verdi.
1999 yılında WFM kampanyası için FIAP’tan Grand Prix ödülünü aldı. Iñárritu ve Guillermo Arriaga, 3 yıl ve 36 senaryo taslağından sonra, 3 hikayeyi ayrıntılı olarak iÅŸlemeye karar verdiler. Bu uzun ve titiz hazırlık süreci 2000 yılında çektiÄŸi “Amores Perros” içindi. Iñárritu, ülkesi Meksika’nın sınırlarını aÅŸan ilk büyük baÅŸarısını bu filmle yakaladı. Ä°lk gösterimi Cannes’da yapıldığında ayakta alkışlanan Amores Peros, en iyi yabancı film dalında oskara aday olarak gösterilmesinin dışında, çeÅŸitli festivallerden 51 ödül ve 14 dalda adaylıkla geri döndü. Artık tüm dünya Alejandro González Iñárritu’yu tanıyordu.
2002’de, 11 Eylül’le ilgili olarak çekilen ve her yönetmenin kendi ülkesindeki farklı bakışı anlatacağı, “11'09''01 - September 11” filmi için seçilen yönetmenlerden biriydi. Aynı yapımda Amerika’yı Sean Penn’in çektiÄŸi bölüm temsil ediyordu. Iñárritu, bu film sayesinde tüm dünyadan önemli film yapımcılarıyla ve yönetmenlerle (Wim Wenders, Ken Loach, Mira Nair, Amos Gitai, Sean Penn) tanışma fırsatı buldu.
ÇektiÄŸi filmlerin baÅŸarısı Alejandro’ya Hollywood kapılarını açtı. Ä°kinci uzun metrajlı filmi için yine senaryo yazarı Guillermo Arriaga ile çalışmaya baÅŸlayan yönetmen, 2003’te filmi tamamladı. 21 Grams’ı (21 Gram), diÄŸer filmlerinden farklı olarak Ä°ngilizce çeken Iñárritu ayrıca bu filmle ilk kez Hollywood’un büyük oyuncularıyla çalışmaya baÅŸladı. 2002’te tanıştığı Sean Penn dışında, Benicio Del Toro ve Naomi Watts’ın da baÅŸrollerini paylaÅŸtıkları film, Iñárritu’ya 2 dalda oskar adaylığı, çeÅŸitli festivallerden 20 ödül ve 25 adaylık getirdi.
2005’te, Rodrigo GarcÃ*a’nın yönetmenliÄŸini yaptığı Nine Lives’ın, hemen ardından 2006’da Carlos Armella ve Pedro González-Rubio’nun birlikte çektikleri Toro Negro belgeselinin yapımcılığını üstlendi.
Alejandro González Iñárritu, senaryo yazarı Guillermo Arriaga ile Amores Perros ve 21 Grams’ın baÅŸarısıyla ayrılmaz bir ikili oldu. Ä°kili çekimleri üç farklı kıtada ve dört dilde gerçekleÅŸtirilen; yine 3 farklı hikayeyi buluÅŸturan, derinlemesine kiÅŸisel ve politik boyutlar arasında sürekli geçiÅŸler yapan yeni filmleri, Babel için çalışmaya baÅŸladı. Iñárritu, Babel’de, insanoÄŸlunu birbirinden ayıran bariyerlerin/engellerin doÄŸasını, paramparça edici bir gerçekçilikle keÅŸfe çıktı. Ä°ncil’deki “Babil Kulesi” kavramından yola çıkarak günümüzdeki yansımalarını sorguladığı filmde, Brad Pitt, Cate Blanchett ve Gael Garcia Barnel ile birlikte çalıştı. Film Cannes film festivalinde Iñárritu’ya, en iyi yönetmen ödülünü kazandırdı ve Altın Küre’de 7 dalda ödüle aday olarak gösterildi.
Oskarlı ünlü aktris Faye Dunaway de bir röportajında Iñárritu ve filmleri için ÅŸu açıklamayı yaptı: “Son dönemde filmlerini en çok beÄŸendiÄŸim yönetmen, Alejandro Gonzalez Inarritu’dur. Çok iyi bir yönetmen olan Inarritu’nun en yeni filmi “Babel”e bayıldım. Harika bir film. Böyle bir filmde oynamak isterdim.”
Halen Zeta Yapımcılık ve Yayıncılık Grubunun ortağı olan Iñárritu’nun son filmi Babel, henüz gerçekleÅŸmeyen, oskar ödülleri için tam 5 dalda aday olarak gösterilmiÅŸtir.
Kendi Ağzından
[QUOTEIT]“Sınır deyince düşünsel bir kavram yerine mekanlardan söz ederiz. Gerçek sınırların içimizde olduÄŸuna inanıyorum.”[/QUOTEIT]
