Esin Afşar, diplomat olan babası Nüzhet H. Sinanoğlu'nun görev yeri nedeniyle 1936 yılında İtalya'nın Bari şehrinde doğdu. Annesi gazeteci ve yazar Rüveyde Sinanoğlu olan Afşar, Ankara Koleji'nde okurken piyano bölümü sınavlarına girdi ve buradan mezun oldu. Madam Hidalgo ve Madam Böhm'den şan dersleri aldı. Piyanist olarak girdiği Devlet Tiyatroları'nda Muhsin Ertuğrul'un ''Sahnenin çukurunda olacağına üstünde ol'' isteğiyle oyunlarda rol almaya başladı.
12 yıl boyunca çeşitli oyunlarda görev alan sanatçı, Fantastiks adlı müzikalde oynarken, Erkan Özerman'ın teklifiyle müziğe dönme kararı aldı. Hafif müzik tarzında şarkılar söylemeye başlayan Afşar, Ruhi Su ile çalışmaya başlayınca folk müziğe yöneldi.
Dönemin Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil onu ''Diplomatik Sanatçı'' unvanıyla Macaristan'a gönderdi.
Kul Ahmet'in ''Yoh-Yoh'' adlı türküsünü seslendiren ve bu türküyle tanınan Afşar, uzun yıllar ''Bayan Yoh Yoh'' olarak anıldı. 1969'da Yunus Emre'den bestelediği ''Bana Seni Gerek Seni'' ile ''Hafif Batı Müziği Düzenleme Ödülü''nü ve Fransa'da Jacques Brel ile paylaştığı Dario Moreno Ödülü'nü aldı.
Monaco Prensesi Grace Kelly tarafından televizyon festivallerine davet edilen Afşar, Gilbert Becaud ve Josephine Baker ile konserler verdi.
Afşar, 1970 yılında Türkiye'de ''yılın en iyi şarkıcısı'' seçilirken, aynı yıl Bulgaristan Uluslararası Altın Orfe Müzik Festivali'nde üçüncü oldu.
Türk Cumhuriyetleri'ne ve Moskova'ya giden 1972 yılında giden ve programlar yapan Afşar, Tokyo, Seul, Hong Kong gibi Uzakdoğu kentlerinde, İsrail, İngiltere, İtalya, Belçika , Tunus, Avusturalya gibi çok çeşitli ülkelerde konserler verdi.
Afşar, 1986'da ''Dünün ve Bugünün Türk Şiir ve Ezgileri'' adlı uzun çalarını piyasaya çıkardı. Aynı yıl Orient Express ile Avrupa Festivali'ne katıldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle kendi besteleri ile hazırladığı Yunus Emre albümünü 1990 yılında çıkaran Afşar, 1991'de Kuzey Amerika, Avrupa ve Uzakdoğu'da konserler verdi.
Afşar, 1993 yılında ''Mevlana-Yunus'' ve 1995'te Atatürk şiirlerinden bestelenmiş albümlerini çıkardı.
Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu'nun öz kız kardeşi olan Esin Afşar, bir çocuk annesiydi. 14 Kasım 2011 tarihinde vefat eden sanatçı Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Eserleri
Albümler
Yunus Emre & Mevlana Şarkıları, 2002
Nazım Hikmet Şarkıları, 2000
Caz Yorumlarıyla Aşık Veysel, 1999
Pembe Uçurtma, 1998
Özlem, 1998
Atatürk, 1997
Esin Alaturka, 1995
Yunus Emre, 1991
Ruhi Su'ya Türkü, 1987
Dün ve Bugünün Türk Şiir ve Ezgileri, 1986
'
45'lik plaklar
Zühtü / Kaz
Hacer Hanım / Ben Olayım
Sanatçının Kaderi / O Pencere
Canı Sıkılan Adam / Yiğidin Öyküsü
Sandığımı Açamadım / Güneşe Giden Gemi
Dert Şarkısı / Niye Çattın Kaşlarını
Gel Dosta Gidelim / Sorma
Sivastopol / Küçük Kuşum
Diley Diley Yar / Yaprağı
Yağan Yağmur / Çatladı Dudaklarım Öpülmeyi Öpülmeyi
Kara Toprak / Yunus (Bana Seni gerek Seni)
Yoh Yoh / Bebek (Bir Masal Türküsü)
Allam Allam Seni Yar / Drama Köprüsü
Halalay Çocuk / Güzelliğin On Para Etmez
Gurbet Yorganı / Elif
Niksarın Fidanları / Aliyi Gördüm Aliyi
Allam Allam Seni Yar / Yoh Yoh
Kitapları
Anılar Yanıltır mı?
Sefername 2
Kırmızı Pabuçlar, 2001
Gül Prenses, 2001
Filmografisi
Neredesin Firuze - 2003
Gönüller Sultanı Mevlana - 1989
Göç - 1974
Rol aldığı bazı oyunlar
Aşk Acısı
Dünkü Çocuk
Tahta Çanaklar
Dışardakiler
Poker Partisi
Televizyon çalışmaları
ETV için Onlar Hep Genç adlı tv programını hazırlayıp sundu. 10 bölüm olarak hazırlanan programın içeriği, insanların yaşlansa da ruhsal olarak dinç kalabileceği temasına dayanıyordu. Semiha Berksoy, Necdet Mahfi Ayral, Türkiye'nin ilk tarih öğretmeni, ilk kütüphanecisi gibi, en gençleri 80 yaşlarında ve henüz aktif olan kişilerle müzikle renklendirilen söyleşileri içeren yapımlara imza attı.
-------------------
Afşar son yolculuğuna uğurlandı
70'li yıllarda seslendirdiği 'Yoh yoh' şarkısıyla tanınan ve kansere yenik düşen Esin Afşar, İstanbul'da son yolculuğuna uğurlandı.
'
Sanatçı Esin Afşar 17 Kasım. 2011 Perşembe günü Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu ve Teşvikiye Camisi'ndeki törenin ardından Karacaahmet Mezarlığı'nda defnedildi.
Bir süredir lösemi tedavisi gördüğü hastanede 14 Kasım 2011 günü hayatını kaybeden sanatçı Esin Afşar'ın Türk bayrağına sarılı cenazesi, Zincirlikuyu'daki gasilhaneden alınarak CRR Konser Salonu'na getirildi.
Burada, sanatçının eşi Şener Aral ile çocukları Doğan Can ve Pınar, ağabeyi Oktay Sinanoğlu, törene katılanları karşılarken, karanfil dağıtıldı.
Kızı Pınar Afşar'ın, törende yaptığı konuşmadaki ''Çocukluğum annemi özlemekle geçti. Yoğun iş temposundan dolayı yıllarca fotoğrafını kalbime koyarak uyudum. Tüm isteği sahnede ölmekti. Kendisi çok değerli işlere imza attı. Bize de onur ve gurur duymak kaldı'' sözleri, salondakilere duygusal anlar yaşattı.
Törene, Kültür ve Turizm Bakanı Yardımcısı Dr. Abdurrahman Arıcı ile aralarında Zafer Algöz, Ayla Algan, Bulut Aras, Rutkay Aziz, Ahmet Kurtaran ve Bedri Baykam'ın bulunduğu çok sayıda sanatçı katıldı.
Afşar'ın sanat yaşamının ve eserlerinin yer aldığı sinevizyon gösterisi sunulan törene katılanlar, ellerindeki karanfilleri sanatçının fotoğrafının bulunduğu tabutunun üzerine koyarak Esin Afşar'a veda ettiler.
Sanatçının naaşı daha sonra Teşvikiye Camisi'ne getirildi. Burada sanatçının ailesi, cenaze için gelenlerin taziyelerini kabul etti.
Cenaze törenine gazeteci Hıncal Uluç, tiyatro oyuncuları Korhan Abay, Enis Fosforoğlu, Altan Erkekli, Perran Kutman, Nedim Saban, Ayten Gökçer, Zafer Ergin de katıldı.
Esin Afşar öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verildi.