Özden´in eşinden Küçük´e ağır suçlama
Albay Rıdvan Özden'in eşi Tomris Özden, eşinin ölümüyle ilgili soruşturmaya değinirken 14 yıl önce Sakarya Alay Komutanı'nın kızının düğününde yaşanan bir olaya dikkat çekti.
Beyaz TV'de Şamil Tayyar, Latif Şimşek, Nagehan Alçı ve T.Doğan Karlıbel'in katıldığı tartışma prorgamına telefonla bağlanan Şehit Albay Rıdvan Özden'in eşi Tomris Özden Ergenekon davası tutuklularından Veli Küçük'le ilgili ağır ithamalarda bulundu.
Tomris Özden, 1993'te Sakarya Alay Komutanı Haydar Aksu'nun kızının düğün törenine eşi ile birlikte katıldığını, törene Veli Küçük ile birlikte kızının da katıldığını ancak eşinin o törende Veli Küçük'ün salona girişinde gösterdiği ilginç tavrı anlattı.
İşte programda Tomris Özden'in anlattıkları :
Şehit Albay Rıdvan Özden"in eşi Tomris Özden"den Veli Küçük hakkında iddialar:
Tomris Hanım"ın Veli Küçük"ün bu cinayetle ilgili bir rolü olabileceği yönünde iddiaları var. Eşref Bitlis"in ekibinde de yer almıştı şerefli albayımız bunu da hatırlatalım.
Tomris Özden:
İyi akşamlar efendim.Yarın eşimin otopsi günüydü ama hazır olmadığım için erteletti savcı beyler sağlık sorunlarım nedeniyle henüz kendimi hazır hissetmemiştim.Ama o cici kızımız o güzel kızımız için bir iki anı anımsatmak istiyorum Zeynep Küçük için.
Zeynep Hanım"ı tanıyorsunuz galiba?
Tabi ki kim tanımaz Zeynep Hanım"ı. Ben bir anımızı hatırlatacaktım Zeynep Hanım"la karşılıklı.
Yıl 1994 ya da 1993, Sakarya Alay Komutanı Haydar Aksu"nun kızının düğünü, İstanbul"da oluyor. Haydar Aksu çok sevdiğimiz bir insandır çok değerli eşimin arkadaşı, sevdiği bir asker arkadaşı ve düğününe gidiyoruz.
Düğünde bir telaş bir kıyamet herkes hazır ol rahat ayağa kalkıyoruz, eşim kalkmıyor. Veli Küçük Paşayla sırt sırtalar o kadar skışık ki sandalyeler. Ben Zeynep Hanım"a hukuk öğrenimini nerde gördüğünü sormak isterdim yurt dışında mı acaba?
Biz bir heyecanlandık hepimiz ayağa kalktık eşim bana oturmamı söyledi, ben oturdum bir iki kişi daha oturdu, herkes hazır ol ayakta. Cici kızımız Zeynep göründü 6-7 korumayla beraber yurt dışından karşılanıyor düğüne havaalanından Zeynep geliyor.
Biz arka arkaya protokol masalarında oturuyoruz. Benim eşim de paşalık aşamasında terfisi çok yüksek çok değerli bir subay Eşref Paşanın sağ kolu.
Kızımız geliyor herkes fısır fısır yurt dışından geliyor korumalar getirdi Zeynep Hanımı, Zeynep Hanım oturtturuluyor falan, bu arada herhalde Veli Küçük Paşanın canı sıkıldı eşim ayağa kalkmadığı için ya da ben ya da birkaç arkadaşı. Haydar Aksu da düğün sahibi ve çok değerli bir insan ... kökenlidir kendisi. Benim eşim de Cumhuriyet okurudur ama namazında niyazında bir insandır, ordu böyle karışık bir yapıdadır.
Ve akabinde 10 dakika sonra bir gözü Veli Küçük Paşanın eşimde, ayağa kalkmadı ya "Ne o Rıdvan pek keyfin yerinde değil galiba" falan.. Rıdvan dedi ki "Hayır komutanım çok keyfim yerinde sayenizde" dedi.
"Ne o mutlu değil misin?"
"Sayenizde ölüme gittik komutanım Mardin"e"
"Ee sen de adam ol gitme" gibi bir diyalog geçiyor eşimle aralarında.
Ben, Zeynep Küçük ve Veli Küçük Paşayı bu günden bir anımsıyorum..
İkincisi; sevgili Zeynep"in yengesi benim çok yakın arkadaşımdır, Veli Küçük Paşanın baldızı Aysel Emir. Can ciğer arkadaşımdır Aydın Eski Tabur Komutanı eşi de Sabit Emir Tabur Komutanı.
Aysel"in evine ne zaman gitsem hep 2 çocuk, 3 çocuk hep sıkıntılardan bahseder. Hayat gailesinden ama, Aysel kusura bakma canım arkadaşım benim bunu söylemek zorundayım, hep ablasının tantanasından söz ederdi:
"Ya biz niye böyle aç kaldık Tomriscim, bak enişteme ne kadar zengin"
Zeynep Hanım"a Bursa Almira Oteli"ni anımsatıyorum. O kadar yoksulluk içinde yaşayan Aydın Eski Tabur Komutanı Sabit Emir, yengesi Aysel Emir"in sıkıntı içerisindeki yaşamlarını ve daha sonra bir Bursa"lı olarak onların Almira Otelin müdürü olarak yaşamlarını ben Zeynep Küçük"e iletiyorum.
Orada neler oldu ben biliyorum, Murat Ongun ban ajan dedi ben her zaman kendi ajanım oldum ölümü göze alıp her şeyi adım adım takip ettim. Ben Zeynep Hanım"ın başına yıkarım o Almira Otelini, orda neler olup bitiyor onun ben farkındaydım.
Orda neler olduğunu açıklar mısınız Tomris Hanım?
Almira Oteli"nin müdürü Sabit Emir"di.Veli Küçük Paşanın baldızının eşiydi. Ben Bursa"lıyım, olayları takip ediyorum adım adım. Ben ajan değilim kimseyle çalışmadım. O otelde de farklı bir aile zengin oluyordu.
Siz eşinizin ölümüyle Veli Küçük Paşanın bağlantılı olduğunu düşünüyor musunuz?
Bağlantısı olduğunu biliyorum. Ben kimseyi yargılamak istemiyorum ama benim duyumlarım var yani herkes sütliman değil o kadar. Dediğim gibi Veli Küçük Paşanın baldızı benim canım ciğerim hala karşılaşsam ona sarılacak sevgim var, benim değerli arkadaşım.
Siz Zeynep Küçük"ün korumalar eşliğinde gelip herkesin ayağa kalkmasından ne çıkarıyorsunuz?
Bilmiyorum kamuoyu ne çıkarırsa bende onu çıkarıyorum.
O zaman Veli Küçük Paşanın kızı Genelkurmay Başkanının kızından daha sıkı korunuyor ve daha büyük itibar görüyor, peki bunun sebebi nedir?
Evet aynen öyle.Ben işletme fakültesinde okuyordum,büyük kızım Galatasaray Üniversitesinde okuyordu, küçük kızım Arkeolojide okuyor biz hiç öyle itibar görmüyorduk..
Peki Tomris Hanım neden bu kadar çok itibar görüyordu, neydi ki Veli Küçük"ün kağıt üzerinde olmayan pozisyonu, gerçek pozisyonu, yani bu gücü nerden geliyordu Veli Küçük"ün?
Üstelik o zaman henüz paşa da olmamıştı zannedersem, albaydı. Paşa mı olucaktı, Kocaeli...
Bu gücü nerden geliyordu Veli Küçük"ün?
Onu yargı bilir ben bilemem, ben gözlemlerimi söylüyorum.
Eşinizin ölümüyle Veli Küçük"ün bağlantısını kuruyor musunuz?
Tabi ki kuruyorum. 1996 Yılında Şark Çıbanı isimli yapıtımda ben, Kuzey Irak"a kaçırılacaktım.Tuncay Güney, Veli Küçük, Ümit Oğuzcan üçlemesi Flash Tv"ye aldı beni sorguladı. Barış otobüsüne neden bindin? Niye gittin? Sana yakışır mıydı albay eşisin? Diye.
Ben röpörtaj için gittim Barış otobüsü için ve ben bunu 1996 Yılında Şark Çıbanı isimli kitabımda yazmıştım.
Ben Ergenekon olgusu ile tanıştığımda bu kitabımı aldım, Sayın Zekeriya Öz savcı beye götürdüm, savcı bey dedi ki bana "Ya Veli Küçük Paşayla Ümit Oğuzcan arasında Tuncay Güney arasında küçücük bir bağlantı, hani o bombalar falan patlamıştı ya, ilk olay başladığında, o zaman dedi bir bağlantı dedim ki savcı bey alın bağlantı burada işte ben bunu 96 yılında yazmışım ve ben size geliyorum devlete suç duyurusunda bulunmak için geliyorum.
Ben bu kitabı 96 da yazmışım Flash Tv"ye çağırıldım sorgulandım, Veli Küçük Paşa, Ümit Oğuzca, Tuncay Güney üçlemesi. Tuncay Güney beni Flash Tv"ye çağırıyor röpörtaj yapıcak Barış otobüsüne neden bindin, sen kürt müsün, sana yakışır mı, onlar PKK"lı senin ne işin var orda bir albay eşi olarak ve sorgulanıyorum bir odada 1 saat boyunca terler içinde kalıyorum, sonra o ara verip Veli Küçük Paşayı arıyor "tamam paşam Tomris Hanım"ı getirttik burada sorguluyoruz diyor".
Ondan sonra ben iki göz iki çeşme ağlıyorum, benim çok saf duygularla içerlediğimi anlayan Ümit Oğuzcan " Fazla üzmeyelim komutanın eşini serbest bırakalım gitsin çok üzdük hanımefendiyi yeterince" diyor.
İŞTE TOMRİS ÖZDEN'İN BEYAZ TV'DE VELİ KÜÇÜK'LE İLGİLİ ANLATTIKLARI
Albay Rıdvan Özden'in eşi Tomris Özden, eşinin ölümüyle ilgili soruşturmaya değinirken 14 yıl önce Sakarya Alay Komutanı'nın kızının düğününde yaşanan bir olaya dikkat çekti.
Beyaz TV'de Şamil Tayyar, Latif Şimşek, Nagehan Alçı ve T.Doğan Karlıbel'in katıldığı tartışma prorgamına telefonla bağlanan Şehit Albay Rıdvan Özden'in eşi Tomris Özden Ergenekon davası tutuklularından Veli Küçük'le ilgili ağır ithamalarda bulundu.
Tomris Özden, 1993'te Sakarya Alay Komutanı Haydar Aksu'nun kızının düğün törenine eşi ile birlikte katıldığını, törene Veli Küçük ile birlikte kızının da katıldığını ancak eşinin o törende Veli Küçük'ün salona girişinde gösterdiği ilginç tavrı anlattı.
İşte programda Tomris Özden'in anlattıkları :
Şehit Albay Rıdvan Özden"in eşi Tomris Özden"den Veli Küçük hakkında iddialar:
Tomris Hanım"ın Veli Küçük"ün bu cinayetle ilgili bir rolü olabileceği yönünde iddiaları var. Eşref Bitlis"in ekibinde de yer almıştı şerefli albayımız bunu da hatırlatalım.
Tomris Özden:
İyi akşamlar efendim.Yarın eşimin otopsi günüydü ama hazır olmadığım için erteletti savcı beyler sağlık sorunlarım nedeniyle henüz kendimi hazır hissetmemiştim.Ama o cici kızımız o güzel kızımız için bir iki anı anımsatmak istiyorum Zeynep Küçük için.
Zeynep Hanım"ı tanıyorsunuz galiba?
Tabi ki kim tanımaz Zeynep Hanım"ı. Ben bir anımızı hatırlatacaktım Zeynep Hanım"la karşılıklı.
Yıl 1994 ya da 1993, Sakarya Alay Komutanı Haydar Aksu"nun kızının düğünü, İstanbul"da oluyor. Haydar Aksu çok sevdiğimiz bir insandır çok değerli eşimin arkadaşı, sevdiği bir asker arkadaşı ve düğününe gidiyoruz.
Düğünde bir telaş bir kıyamet herkes hazır ol rahat ayağa kalkıyoruz, eşim kalkmıyor. Veli Küçük Paşayla sırt sırtalar o kadar skışık ki sandalyeler. Ben Zeynep Hanım"a hukuk öğrenimini nerde gördüğünü sormak isterdim yurt dışında mı acaba?
Biz bir heyecanlandık hepimiz ayağa kalktık eşim bana oturmamı söyledi, ben oturdum bir iki kişi daha oturdu, herkes hazır ol ayakta. Cici kızımız Zeynep göründü 6-7 korumayla beraber yurt dışından karşılanıyor düğüne havaalanından Zeynep geliyor.
Biz arka arkaya protokol masalarında oturuyoruz. Benim eşim de paşalık aşamasında terfisi çok yüksek çok değerli bir subay Eşref Paşanın sağ kolu.
Kızımız geliyor herkes fısır fısır yurt dışından geliyor korumalar getirdi Zeynep Hanımı, Zeynep Hanım oturtturuluyor falan, bu arada herhalde Veli Küçük Paşanın canı sıkıldı eşim ayağa kalkmadığı için ya da ben ya da birkaç arkadaşı. Haydar Aksu da düğün sahibi ve çok değerli bir insan ... kökenlidir kendisi. Benim eşim de Cumhuriyet okurudur ama namazında niyazında bir insandır, ordu böyle karışık bir yapıdadır.
Ve akabinde 10 dakika sonra bir gözü Veli Küçük Paşanın eşimde, ayağa kalkmadı ya "Ne o Rıdvan pek keyfin yerinde değil galiba" falan.. Rıdvan dedi ki "Hayır komutanım çok keyfim yerinde sayenizde" dedi.
"Ne o mutlu değil misin?"
"Sayenizde ölüme gittik komutanım Mardin"e"
"Ee sen de adam ol gitme" gibi bir diyalog geçiyor eşimle aralarında.
Ben, Zeynep Küçük ve Veli Küçük Paşayı bu günden bir anımsıyorum..
İkincisi; sevgili Zeynep"in yengesi benim çok yakın arkadaşımdır, Veli Küçük Paşanın baldızı Aysel Emir. Can ciğer arkadaşımdır Aydın Eski Tabur Komutanı eşi de Sabit Emir Tabur Komutanı.
Aysel"in evine ne zaman gitsem hep 2 çocuk, 3 çocuk hep sıkıntılardan bahseder. Hayat gailesinden ama, Aysel kusura bakma canım arkadaşım benim bunu söylemek zorundayım, hep ablasının tantanasından söz ederdi:
"Ya biz niye böyle aç kaldık Tomriscim, bak enişteme ne kadar zengin"
Zeynep Hanım"a Bursa Almira Oteli"ni anımsatıyorum. O kadar yoksulluk içinde yaşayan Aydın Eski Tabur Komutanı Sabit Emir, yengesi Aysel Emir"in sıkıntı içerisindeki yaşamlarını ve daha sonra bir Bursa"lı olarak onların Almira Otelin müdürü olarak yaşamlarını ben Zeynep Küçük"e iletiyorum.
Orada neler oldu ben biliyorum, Murat Ongun ban ajan dedi ben her zaman kendi ajanım oldum ölümü göze alıp her şeyi adım adım takip ettim. Ben Zeynep Hanım"ın başına yıkarım o Almira Otelini, orda neler olup bitiyor onun ben farkındaydım.
Orda neler olduğunu açıklar mısınız Tomris Hanım?
Almira Oteli"nin müdürü Sabit Emir"di.Veli Küçük Paşanın baldızının eşiydi. Ben Bursa"lıyım, olayları takip ediyorum adım adım. Ben ajan değilim kimseyle çalışmadım. O otelde de farklı bir aile zengin oluyordu.
Siz eşinizin ölümüyle Veli Küçük Paşanın bağlantılı olduğunu düşünüyor musunuz?
Bağlantısı olduğunu biliyorum. Ben kimseyi yargılamak istemiyorum ama benim duyumlarım var yani herkes sütliman değil o kadar. Dediğim gibi Veli Küçük Paşanın baldızı benim canım ciğerim hala karşılaşsam ona sarılacak sevgim var, benim değerli arkadaşım.
Siz Zeynep Küçük"ün korumalar eşliğinde gelip herkesin ayağa kalkmasından ne çıkarıyorsunuz?
Bilmiyorum kamuoyu ne çıkarırsa bende onu çıkarıyorum.
O zaman Veli Küçük Paşanın kızı Genelkurmay Başkanının kızından daha sıkı korunuyor ve daha büyük itibar görüyor, peki bunun sebebi nedir?
Evet aynen öyle.Ben işletme fakültesinde okuyordum,büyük kızım Galatasaray Üniversitesinde okuyordu, küçük kızım Arkeolojide okuyor biz hiç öyle itibar görmüyorduk..
Peki Tomris Hanım neden bu kadar çok itibar görüyordu, neydi ki Veli Küçük"ün kağıt üzerinde olmayan pozisyonu, gerçek pozisyonu, yani bu gücü nerden geliyordu Veli Küçük"ün?
Üstelik o zaman henüz paşa da olmamıştı zannedersem, albaydı. Paşa mı olucaktı, Kocaeli...
Bu gücü nerden geliyordu Veli Küçük"ün?
Onu yargı bilir ben bilemem, ben gözlemlerimi söylüyorum.
Eşinizin ölümüyle Veli Küçük"ün bağlantısını kuruyor musunuz?
Tabi ki kuruyorum. 1996 Yılında Şark Çıbanı isimli yapıtımda ben, Kuzey Irak"a kaçırılacaktım.Tuncay Güney, Veli Küçük, Ümit Oğuzcan üçlemesi Flash Tv"ye aldı beni sorguladı. Barış otobüsüne neden bindin? Niye gittin? Sana yakışır mıydı albay eşisin? Diye.
Ben röpörtaj için gittim Barış otobüsü için ve ben bunu 1996 Yılında Şark Çıbanı isimli kitabımda yazmıştım.
Ben Ergenekon olgusu ile tanıştığımda bu kitabımı aldım, Sayın Zekeriya Öz savcı beye götürdüm, savcı bey dedi ki bana "Ya Veli Küçük Paşayla Ümit Oğuzcan arasında Tuncay Güney arasında küçücük bir bağlantı, hani o bombalar falan patlamıştı ya, ilk olay başladığında, o zaman dedi bir bağlantı dedim ki savcı bey alın bağlantı burada işte ben bunu 96 yılında yazmışım ve ben size geliyorum devlete suç duyurusunda bulunmak için geliyorum.
Ben bu kitabı 96 da yazmışım Flash Tv"ye çağırıldım sorgulandım, Veli Küçük Paşa, Ümit Oğuzca, Tuncay Güney üçlemesi. Tuncay Güney beni Flash Tv"ye çağırıyor röpörtaj yapıcak Barış otobüsüne neden bindin, sen kürt müsün, sana yakışır mı, onlar PKK"lı senin ne işin var orda bir albay eşi olarak ve sorgulanıyorum bir odada 1 saat boyunca terler içinde kalıyorum, sonra o ara verip Veli Küçük Paşayı arıyor "tamam paşam Tomris Hanım"ı getirttik burada sorguluyoruz diyor".
Ondan sonra ben iki göz iki çeşme ağlıyorum, benim çok saf duygularla içerlediğimi anlayan Ümit Oğuzcan " Fazla üzmeyelim komutanın eşini serbest bırakalım gitsin çok üzdük hanımefendiyi yeterince" diyor.
İŞTE TOMRİS ÖZDEN'İN BEYAZ TV'DE VELİ KÜÇÜK'LE İLGİLİ ANLATTIKLARI