Türkiye katliamlara karşı ayakta
Mısır'da darbe karşıtlarına yönelik katliam ve Şam'daki kimyasal silah saldırısı yurt genelinde protesto edildi.
Mısır'da darbe karşıtlarına yönelik katliam ve Şam'daki kimyasal silah saldırısı yurt genelinde protesto edildi. İstanbul'da İnsan ve Medeniyet Hareketi çatısı altındaki Genç Hareket oluşumu önderliğinde, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle örgütlenen kişiler, Mısır ve Suriye'deki katliamlara dikkat çekmek için Saraçhane Parkı'nda eylem yaptı.
Eylemde konuşma yapan İnsan ve Medeniyet Hareketi Kıraat Kürsüsü Başkanı Ahmet Türkben, "Zalimler Allah'ın dinini yasaklamaya çalıştılar ama başaramadılar. Çünkü Allah'ın vaadi vardı ve nurunu tamamlayacaktı. Müslümanlara zulüm yapanlar, bir gün bu suçlarını itiraf edecekler" dedi.
"Mısır'daki kardeşlerimiz, şiddete başvurmuyorlar"
Allah'ın uzun vadede Müslümanları muzaffer kılacağını belirten Türkben, "Bunun için dua ediyoruz. Kısa vadede kaybedebiliriz. Hasan el-Benna şehit edildiğinde, tabutunu taşıyacak erkek bulamadılar. Ama şimdi çok şey değişti. Onun fikirlerini savunan milyonlarca insan var. Mısır'daki kardeşlerimiz, ölümü hayattan daha çok seviyorlar. Şehitlik arzusu, diğer salih amellerden kopuk değildir. Ölüme ve hesaba hazır oluşun işaretidir. Şehit kardeşlerimiz, duadan güç alıyorlar. Mısır'daki kardeşlerimiz, hiçbir şekilde şiddete başvurmuyorlar. Silaha başvurmadan bu sabırla devam etmelerini, yüce Allah'tan niyaz ediyoruz" diye konuştu.
Türkben, bazı insanların işlenen katliamlar karşısında kararsız kaldığını ve hangi tarafta olması gerektiğini bilmediğine dikkati çekerek, doğruyu bu insanlara anlatmanın kendi görevleri olduğunu kaydetti.
İslam davasını herkese ulaştırmak zorunda olduklarını vurgulayan Türkben, "Komplo teorileri yaparak, zalimlerin yanında yer alan kardeşlerimizi uyarmalıyız. Biz kendi zihnimizde oluşturulan ABD ve İsrail putunu yıkmalıyız. Zalimin zulmünün hesabını sormamız gereken bir zamanda yaşıyoruz. Mazlumun suçunu soranlara, gerçeği hatırlatmalıyız" ifadelerini kullandı.
Suriye'nin başkenti Şam'daki kimyasal silah saldırısını kınayan Türkben, şunları söyledi:
"Dün kimyasal silahlarla şehit edilen yavrularımızın ve masum insanların hesabının sorulacağına inanıyorum. Bunun hesabı, sadece Esed'den değil, İran'dan da sorulacak. Adında Allah lafzı geçen ancak 'orada savaşırım' diye açıklama yapan kişilerden de bu hesabın sorulması lazım. Mısır'daki katliamdan Suud ve Birleşik Arap Emirlikleri de sorumludur. Darbe yönetimini maddi olarak finanse etmekle, bu suça ortak olmuştur."
Kızlara Rabia ve Esma adı konulsun
Türkben, Diyanet İşleri Başkanlığı'na hac ve umre için ayrılan paranın Mısır ve Suriye'deki Müslümanlara aktarılması çağrısında bulundu. Müslüman alimlerden zulme karşı bildiriler yayınlamalarını isteyen Türkben, ABD ve İsrail mallarının boykot edilmesi, doğacak kızlara Rabia ve Esma adının verilmesini tavsiye etti.
Sık sık tekbir getiren ve elleriyle Rabia işareti yapan gruptakiler, "Müslüman zulme boyun eğemez", "Uyan, diril, özgürleş'", "Kahrolsun işbirlikçi zalimler", "Lebbeyk, Lebbeyk, Lebbeyke Ya Allah", "Seyyid Kutup, el-Benna selam olsun İhvan'a" şeklinde sloganlar attı.
"Yüreğimizi dağlayan bir annedir Suriye'de Ağlayan", "Amerika DemokraSİSİ", "Ey sırrını gönlünde taşıyan Mısır, yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır", "Tek çözüm İttihat-ı İslam" pankartları açan ve Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin fotoğrafları taşıyan gruptakiler, üzerinde Rabia işareti bulunan tişörtler giydi.
Parkta yer kalmadı
Eyleme katılan bazı çocukların kalplerinin üstüne, "Suriye'de katliam" anlamına gelen "Massacre in Syria" etiketleri yapıştırdıkları görüldü.
Birlikte yatsı namazı kılan gruptakiler, vitir namazının son rekatında Kunut duası okudu. Eyleme katılımın yoğun olması dolayısıyla, bazı vatandaşlar parkta namaz kılmak için yer bulamadı. Namaz kılamayan vatandaşlar, ayakta Kunut duasına eşlik etti.
"Bebekler vahşice katledildi"
Ankara'da da Abdi İpekçi Parkı'nda toplanan bir grup, Mısır'daki direniş sona erene kadar her akşam saat 18.00-22.00 arasında bir araya geleceklerini bildirdi.
Genç Birikim Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ali Kaçar burada yaptığı konuşmada, dün Suriye'de yürekleri burkan, insanlık dışı katliam gerçekleştirildiğini belirterek, kimyasal gazlarla henüz daha yeni doğmuş, küçücük yüzlerce bedenin insanlık dışı vahşi yöntemle katledildiklerini söyledi.
Kaçar, Suriye'deki insanlık dışı katliama rağmen İran'ın ve İran'ın emriyle Hizbullah'ın bu ülkeye hala hem maddi hem de milis güç gönderdiğini ileri sürdü. Mısır'da, Filistin'de, Arakan'da Afganistan'da Suriye'de sadece Müslümanların katledilmediğine dikkati çeken Kaçar, bütünüyle insanlığın katledildiğini söyledi. Ortadoğu'da diktatörlerin, kralların yönetimde kalmasını sağlayanın Batılı ve Doğulu ülkeler olduğuna işaret eden Kaçar, "Mısır halkı kendi Firavuni yöntemlerine karşı çıktığı kadar Batılılara ve Siyonistlere de karşı çıkmışlardır. Çünkü biliyorlardı ki bu Firavuni yönetimler ancak Batılı ve Doğulu emperyalistlerin ve Siyonist güçlerin yardım ve desteğiyle yönetimde kalabiliyor. Asıl düşman bu kukla yönetimlerden ziyade bunların arkasındaki emperyal ve Siyonist güçlerdi" diye konuştu.
"Filistin'in kurtuluşu ümmetin kurtuluşunu sağlayacak"
Mursi'nin darbeye karşı dik bir duruş sergilediğini dile getiren Kaçar, bunun bölge halklarının umudunu yeşerten ve geleceğe umutla bakmasını sağlayan bir tavır oluduğunu kaydetti. Mısır halkının katliamlara ve ilan edilen olağanüstü hal uygulamalarına rağmen tarih yazdığını ifade eden Kaçar, şunları kaydetti:
"Adeviye Meydanı'nı boşaltabilirler, Muhammed Bedii'yi, Hayrat el-Şatır ve diğer önde gelen İhvan liderlerini zindanlara atabilirler, zaten bazıları devrim süreciyle yeni zindandan çıkmıştı. Ammar Bedii'yi 17 yaşındaki Esma'yı, Hayrat el-Şatır'ın kızı ve damadını ve şehit Hasan el-Benna'nın torununu ve daha binlerce masum insanı şehit edebilirler ama Mısır halkında, darbecilere ve arkasındaki Siyonist ve emperyal güçlere karşı oluşan ve her gün daha da büyüyen nefreti dindiremezler. Mısır'ın kurtuluşu, Suriye'nin kurtuluşuna, Suriye'nin kurtuluşu ise Filistin'in kurtuluşuna vesile olacaktır. Filistin'in kurtuluşu ise bütünüyle ümmetin kurtuluşunu sağlayacak."
Katılımcıların Rabia işareti yaptığı, tekbir seslerinin yükseldiği eylemde "Her yer Rabia her yer direniş" sloganları atıldı. Çizgi film kahramanı Pepe'nin kostümüyle sahneye çıkan kişinin Rabia işareti yapması ise çocuklar tarafından ilgiyle izlendi.
"Göklerin ve yerlerin orduları Allah'ındır"
Adana'da çeşitli sivil toplum kuruluşlarından oluşan Ümmet ve Kardeşlik Platformu üyesi grup, 5 Ocak Meydanı'nda toplandı. Yatsı namazını kılan grup, okunan Kur'an-ı Kerim'in ardından tekbirler eşliğinde sloganlar attı.
Mısır ve Suriye'de sivil halka yönelik katliamların anlatıldığı video sunumunun ardından grupta bulunan bazı kadınların göz yaşlarını tutamadıkları görüldü.
Topluluk adına konuşan Mehmet Çelebi, Mısır ve Suriye'deki kardeşlerine dualarla destekte bulunduklarını söyledi.
"Göklerin ve yerlerin orduları Allah'ındır" yazılı pankartların taşındığı etkinlikte, platform üyelerinin oluşturduğu bir grup ilahiler okudu.
"Sanki mahşeri yaşıyoruz"
Samsun'da da çeşitli sivil toplum kuruluşları üyesi bir grup Büyük Cami'de kılınan akşam namazının ardından cami avlusunda toplanıp Mısır ve Suriye'deki katliamları kınadı. Kur'an-ı Kerim okunmasıyla başlayan etkinlikte,Mısır ve Suriye halkı için dua edildi.
Grup adına konuşan Dost-Der Başkanı Hüseyin Mutlu, yıllardır İslam aleminde kan aktığını belirterek ''Sanki mahşeri yaşıyoruz. Suriye ve Mısır'daki kardeşlerimiz 'Ey Müslümanlar nerdesiniz?' diyor. Bizler de Müslüman kardeşlerimizin sesini duyduk onun için buradayız. Mısır'da Firavun'un torunları Müslüman kardeşlerimizi katlediyor'' diye konuştu.
Konya
Konya'da, İnsan ve Medeniyet Hareketi üyeleri, Mısır'da darbe karşıtlarına yönelik katliama ve Suriye'de halkı hedef alan kimyasal silah saldırısına tepki gösterdi.
Rabia nöbeti tutmak için Kültürpark'ta bir araya gelen vatandaşlar, topluca kılınan akşam namazının ardından "Rabia işareti" yapıp, çeşitli sloganlarla Mursi'ye destek verdi.
Gaziantep
Gaziantep'te çeşitli sivil toplum kuruluşlarınca organize edilen etkinlikte katılımcılar, yatsı namazı sonrası Kırıkayak Parkı'nda toplanarak Mısır ve Suriye'deki olayları protesto etti. Kur'an-ı Kerim okunduğu ve duaların edildiği eylemde, katılımcılar sık sık Sisi ve Beşşar Esed aleyhine sloganlar attı.
Üzerinde "Rabia" işareti bulunan pankartları taşıyan aralarında kadınların da bulunduğu grup, sık sık tekbir getirdi.
Sivas
Sivas'ta Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan yüzlerce kişi, "Suriye'de, Mısır'da direnişe bin selam", "Müslüman zulme boyun eğmez", "Katledilen İhvan değil, insanlıktır", "İslami hareket engellenemez" dövizleri taşıdı.
Vatandaşlar, "Yaşasın küresel intifada", "Katil Sisi, yanındayız Mursi" sloganları attı. Küçük çocuklar da Mursi'ye destek sloganlarına eşlik etti.
Mısır'daki katliamda ve diğer İslam ülkelerinde hayatını kaybeden Müslümanlar için okunan duanın ardından gösteriye katılanlar bir süre oturma eylemi yaptı.
Tokat
Tokat'ta Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan ve Mısırlılara destek veren göstericiler, ellerinde "Mursi yıkılma, Türkiye yanında", "Dik dur Mursi eğilme, Müslümanlar seninle" ve "Her Sisi'ye bir Mursi yeter" yazılı dövizler taşıdı.
Rabia işareti yapan vatandaşlar, Mısır Genelkurmay Başkanı Abdülfettah el Sisi aleyhinde sloganlar attı.
Belediye ve Özel İdare Çalışanları Sendikası Tokat Şubesi Başkanı Ekrem Özer, Mısır'daki darbe karşıtlarına yönelik katliamı ve şiddeti kınadıklarını söyledi.
Erzincan
Mısır Direnişi ile Dayanışma Platformu üyeleri ve vatandaşlar, "Mısır İçin Dua Saati" adlı eylem yaptı.
Akşam namazının ardından Erzincan Belediyesi Kültür Evi arkasında, ellerinde Mısır ve Türk bayraklarıyla toplanan platform üyeleri ve yüzlerce vatandaş, katliamı kınadı. Vatandaşlar, eylemde Rabia işareti yaptı.
Platform adına konuşan Sedat Abdülhakimoğulları, Mısır'ın darbeye direndiğini belirterek, buna karşılık dünyanın sustuğunu söyledi.
Konuşmanın ardından katılımcılar, katliamda hayatını kaybedenler için dua etti. Çukurkuyu Camisi'nin din görevlisi Numan Uçar, Kur'an-ı Kerim tilaveti sundu.
Belediye Başkanı Yüksel Çakır'ın da iştirak ettiği gösteriye çok sayıda kadının katıldığı gözlendi. Fatıma Zehra Tütek isimli bir kadın eyleme kucağında 6 aylık bebeği Zeynep Sümeyye Tütek'le birlikte katıldı.
Bursa
İHH Bursa Şubesi tarafından Suriye'ye gönderilmek üzere hazırlanan 44'üncü yardım tırı, yaklaşık 2 bin kişinin katılımıyla Bursa Fomara Meydanı'nda gerçekleştirilen programla Suriye'ye uğurlandı.
Yardım tırının gönderilmesinden önce alanda bulunanlara seslenen gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak, Türkiye'nin gelişmesinde, dünyadaki diğer Müslümanlardan alınan duanın büyük öneminin olduğunun ifade ederk, "Dünya ekonomisi krize girerken sizin yollarınız, parklarınız Somali'deki tanımadığınız yoksul kardeşlerinizin duasıyla bereketlendi. Türkiye merkezli insani yardım kuruluşları 110 ülkede yardım faaliyeti yürütüyor. Allah da onun için bizi mükafatlandırıyor. Allah sizi yeryüzünün varisi kılmak istiyor. Emperyalizmi paniğe düşüren de bu. Mısır sizi örnek almak istiyor. Suriye sizi örnek almak istiyor. Yeryüzünde 1,5 milyar Müslüman, sizin için dua ediyor" diye konuştu.
Alandaki vatandaşlar attıkları sloganlarla Mısır ve Suriye halkına destek verirken konuşmaların ardından, toplu dua edildi. Duanın ardından yardım tırı yola çıktı. Programın sonunda meydana serilen seccadeler üzerinde akşam namazı kılındı.
Antalya
Alanya'da Mısır Halkı ile Dayanışma Platformu'nun '' Mısır Halkına Destek Çadırı'' etkinliği ikinci gününde yüzlerce kişinin katılımıyla devam etti. Hacet Meydanı'nda kurulan çadırlar önünde toplu kılınan akşam namazının ardındanMısır ve Suriye'deki mazlumlar için dua edildi.
Alanya Anadolu Gençlik Derneği yöneticilerinden Abuzer Gündoğar, Mısır ve Suriye'deki hadiselerden sonra halkın iradesinin ve demokrasi kavramının tartışılması gerektiğini söyledi. Batının anladığı demokrasi kavramından dünyaya huzur gelmediğini ifade eden Gündoğar, ''Bu meseleyi şuurlu, bilinçli Müslümanların çözmesi gerekiyor. Eğer Müslümanlar, İslam Birliğini kurmadıkça, mevcut İslam Konferansı Örgütüne çeki düzen vermedikçe, dünyaya huzur gelmeyecek ve katliamlar bitmeyecektir'' değerlendirmesinde bulundu.
Mısır'da darbe karşıtlarına yönelik katliam ve Şam'daki kimyasal silah saldırısı yurt genelinde protesto edildi.
Mısır'da darbe karşıtlarına yönelik katliam ve Şam'daki kimyasal silah saldırısı yurt genelinde protesto edildi. İstanbul'da İnsan ve Medeniyet Hareketi çatısı altındaki Genç Hareket oluşumu önderliğinde, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle örgütlenen kişiler, Mısır ve Suriye'deki katliamlara dikkat çekmek için Saraçhane Parkı'nda eylem yaptı.
Eylemde konuşma yapan İnsan ve Medeniyet Hareketi Kıraat Kürsüsü Başkanı Ahmet Türkben, "Zalimler Allah'ın dinini yasaklamaya çalıştılar ama başaramadılar. Çünkü Allah'ın vaadi vardı ve nurunu tamamlayacaktı. Müslümanlara zulüm yapanlar, bir gün bu suçlarını itiraf edecekler" dedi.
"Mısır'daki kardeşlerimiz, şiddete başvurmuyorlar"
Allah'ın uzun vadede Müslümanları muzaffer kılacağını belirten Türkben, "Bunun için dua ediyoruz. Kısa vadede kaybedebiliriz. Hasan el-Benna şehit edildiğinde, tabutunu taşıyacak erkek bulamadılar. Ama şimdi çok şey değişti. Onun fikirlerini savunan milyonlarca insan var. Mısır'daki kardeşlerimiz, ölümü hayattan daha çok seviyorlar. Şehitlik arzusu, diğer salih amellerden kopuk değildir. Ölüme ve hesaba hazır oluşun işaretidir. Şehit kardeşlerimiz, duadan güç alıyorlar. Mısır'daki kardeşlerimiz, hiçbir şekilde şiddete başvurmuyorlar. Silaha başvurmadan bu sabırla devam etmelerini, yüce Allah'tan niyaz ediyoruz" diye konuştu.
Türkben, bazı insanların işlenen katliamlar karşısında kararsız kaldığını ve hangi tarafta olması gerektiğini bilmediğine dikkati çekerek, doğruyu bu insanlara anlatmanın kendi görevleri olduğunu kaydetti.
İslam davasını herkese ulaştırmak zorunda olduklarını vurgulayan Türkben, "Komplo teorileri yaparak, zalimlerin yanında yer alan kardeşlerimizi uyarmalıyız. Biz kendi zihnimizde oluşturulan ABD ve İsrail putunu yıkmalıyız. Zalimin zulmünün hesabını sormamız gereken bir zamanda yaşıyoruz. Mazlumun suçunu soranlara, gerçeği hatırlatmalıyız" ifadelerini kullandı.
Suriye'nin başkenti Şam'daki kimyasal silah saldırısını kınayan Türkben, şunları söyledi:
"Dün kimyasal silahlarla şehit edilen yavrularımızın ve masum insanların hesabının sorulacağına inanıyorum. Bunun hesabı, sadece Esed'den değil, İran'dan da sorulacak. Adında Allah lafzı geçen ancak 'orada savaşırım' diye açıklama yapan kişilerden de bu hesabın sorulması lazım. Mısır'daki katliamdan Suud ve Birleşik Arap Emirlikleri de sorumludur. Darbe yönetimini maddi olarak finanse etmekle, bu suça ortak olmuştur."
Kızlara Rabia ve Esma adı konulsun
Türkben, Diyanet İşleri Başkanlığı'na hac ve umre için ayrılan paranın Mısır ve Suriye'deki Müslümanlara aktarılması çağrısında bulundu. Müslüman alimlerden zulme karşı bildiriler yayınlamalarını isteyen Türkben, ABD ve İsrail mallarının boykot edilmesi, doğacak kızlara Rabia ve Esma adının verilmesini tavsiye etti.
Sık sık tekbir getiren ve elleriyle Rabia işareti yapan gruptakiler, "Müslüman zulme boyun eğemez", "Uyan, diril, özgürleş'", "Kahrolsun işbirlikçi zalimler", "Lebbeyk, Lebbeyk, Lebbeyke Ya Allah", "Seyyid Kutup, el-Benna selam olsun İhvan'a" şeklinde sloganlar attı.
"Yüreğimizi dağlayan bir annedir Suriye'de Ağlayan", "Amerika DemokraSİSİ", "Ey sırrını gönlünde taşıyan Mısır, yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır", "Tek çözüm İttihat-ı İslam" pankartları açan ve Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin fotoğrafları taşıyan gruptakiler, üzerinde Rabia işareti bulunan tişörtler giydi.
Parkta yer kalmadı
Eyleme katılan bazı çocukların kalplerinin üstüne, "Suriye'de katliam" anlamına gelen "Massacre in Syria" etiketleri yapıştırdıkları görüldü.
Birlikte yatsı namazı kılan gruptakiler, vitir namazının son rekatında Kunut duası okudu. Eyleme katılımın yoğun olması dolayısıyla, bazı vatandaşlar parkta namaz kılmak için yer bulamadı. Namaz kılamayan vatandaşlar, ayakta Kunut duasına eşlik etti.
"Bebekler vahşice katledildi"
Ankara'da da Abdi İpekçi Parkı'nda toplanan bir grup, Mısır'daki direniş sona erene kadar her akşam saat 18.00-22.00 arasında bir araya geleceklerini bildirdi.
Genç Birikim Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ali Kaçar burada yaptığı konuşmada, dün Suriye'de yürekleri burkan, insanlık dışı katliam gerçekleştirildiğini belirterek, kimyasal gazlarla henüz daha yeni doğmuş, küçücük yüzlerce bedenin insanlık dışı vahşi yöntemle katledildiklerini söyledi.
Kaçar, Suriye'deki insanlık dışı katliama rağmen İran'ın ve İran'ın emriyle Hizbullah'ın bu ülkeye hala hem maddi hem de milis güç gönderdiğini ileri sürdü. Mısır'da, Filistin'de, Arakan'da Afganistan'da Suriye'de sadece Müslümanların katledilmediğine dikkati çeken Kaçar, bütünüyle insanlığın katledildiğini söyledi. Ortadoğu'da diktatörlerin, kralların yönetimde kalmasını sağlayanın Batılı ve Doğulu ülkeler olduğuna işaret eden Kaçar, "Mısır halkı kendi Firavuni yöntemlerine karşı çıktığı kadar Batılılara ve Siyonistlere de karşı çıkmışlardır. Çünkü biliyorlardı ki bu Firavuni yönetimler ancak Batılı ve Doğulu emperyalistlerin ve Siyonist güçlerin yardım ve desteğiyle yönetimde kalabiliyor. Asıl düşman bu kukla yönetimlerden ziyade bunların arkasındaki emperyal ve Siyonist güçlerdi" diye konuştu.
"Filistin'in kurtuluşu ümmetin kurtuluşunu sağlayacak"
Mursi'nin darbeye karşı dik bir duruş sergilediğini dile getiren Kaçar, bunun bölge halklarının umudunu yeşerten ve geleceğe umutla bakmasını sağlayan bir tavır oluduğunu kaydetti. Mısır halkının katliamlara ve ilan edilen olağanüstü hal uygulamalarına rağmen tarih yazdığını ifade eden Kaçar, şunları kaydetti:
"Adeviye Meydanı'nı boşaltabilirler, Muhammed Bedii'yi, Hayrat el-Şatır ve diğer önde gelen İhvan liderlerini zindanlara atabilirler, zaten bazıları devrim süreciyle yeni zindandan çıkmıştı. Ammar Bedii'yi 17 yaşındaki Esma'yı, Hayrat el-Şatır'ın kızı ve damadını ve şehit Hasan el-Benna'nın torununu ve daha binlerce masum insanı şehit edebilirler ama Mısır halkında, darbecilere ve arkasındaki Siyonist ve emperyal güçlere karşı oluşan ve her gün daha da büyüyen nefreti dindiremezler. Mısır'ın kurtuluşu, Suriye'nin kurtuluşuna, Suriye'nin kurtuluşu ise Filistin'in kurtuluşuna vesile olacaktır. Filistin'in kurtuluşu ise bütünüyle ümmetin kurtuluşunu sağlayacak."
Katılımcıların Rabia işareti yaptığı, tekbir seslerinin yükseldiği eylemde "Her yer Rabia her yer direniş" sloganları atıldı. Çizgi film kahramanı Pepe'nin kostümüyle sahneye çıkan kişinin Rabia işareti yapması ise çocuklar tarafından ilgiyle izlendi.
"Göklerin ve yerlerin orduları Allah'ındır"
Adana'da çeşitli sivil toplum kuruluşlarından oluşan Ümmet ve Kardeşlik Platformu üyesi grup, 5 Ocak Meydanı'nda toplandı. Yatsı namazını kılan grup, okunan Kur'an-ı Kerim'in ardından tekbirler eşliğinde sloganlar attı.
Mısır ve Suriye'de sivil halka yönelik katliamların anlatıldığı video sunumunun ardından grupta bulunan bazı kadınların göz yaşlarını tutamadıkları görüldü.
Topluluk adına konuşan Mehmet Çelebi, Mısır ve Suriye'deki kardeşlerine dualarla destekte bulunduklarını söyledi.
"Göklerin ve yerlerin orduları Allah'ındır" yazılı pankartların taşındığı etkinlikte, platform üyelerinin oluşturduğu bir grup ilahiler okudu.
"Sanki mahşeri yaşıyoruz"
Samsun'da da çeşitli sivil toplum kuruluşları üyesi bir grup Büyük Cami'de kılınan akşam namazının ardından cami avlusunda toplanıp Mısır ve Suriye'deki katliamları kınadı. Kur'an-ı Kerim okunmasıyla başlayan etkinlikte,Mısır ve Suriye halkı için dua edildi.
Grup adına konuşan Dost-Der Başkanı Hüseyin Mutlu, yıllardır İslam aleminde kan aktığını belirterek ''Sanki mahşeri yaşıyoruz. Suriye ve Mısır'daki kardeşlerimiz 'Ey Müslümanlar nerdesiniz?' diyor. Bizler de Müslüman kardeşlerimizin sesini duyduk onun için buradayız. Mısır'da Firavun'un torunları Müslüman kardeşlerimizi katlediyor'' diye konuştu.
Konya
Konya'da, İnsan ve Medeniyet Hareketi üyeleri, Mısır'da darbe karşıtlarına yönelik katliama ve Suriye'de halkı hedef alan kimyasal silah saldırısına tepki gösterdi.
Rabia nöbeti tutmak için Kültürpark'ta bir araya gelen vatandaşlar, topluca kılınan akşam namazının ardından "Rabia işareti" yapıp, çeşitli sloganlarla Mursi'ye destek verdi.
Gaziantep
Gaziantep'te çeşitli sivil toplum kuruluşlarınca organize edilen etkinlikte katılımcılar, yatsı namazı sonrası Kırıkayak Parkı'nda toplanarak Mısır ve Suriye'deki olayları protesto etti. Kur'an-ı Kerim okunduğu ve duaların edildiği eylemde, katılımcılar sık sık Sisi ve Beşşar Esed aleyhine sloganlar attı.
Üzerinde "Rabia" işareti bulunan pankartları taşıyan aralarında kadınların da bulunduğu grup, sık sık tekbir getirdi.
Sivas
Sivas'ta Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan yüzlerce kişi, "Suriye'de, Mısır'da direnişe bin selam", "Müslüman zulme boyun eğmez", "Katledilen İhvan değil, insanlıktır", "İslami hareket engellenemez" dövizleri taşıdı.
Vatandaşlar, "Yaşasın küresel intifada", "Katil Sisi, yanındayız Mursi" sloganları attı. Küçük çocuklar da Mursi'ye destek sloganlarına eşlik etti.
Mısır'daki katliamda ve diğer İslam ülkelerinde hayatını kaybeden Müslümanlar için okunan duanın ardından gösteriye katılanlar bir süre oturma eylemi yaptı.
Tokat
Tokat'ta Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan ve Mısırlılara destek veren göstericiler, ellerinde "Mursi yıkılma, Türkiye yanında", "Dik dur Mursi eğilme, Müslümanlar seninle" ve "Her Sisi'ye bir Mursi yeter" yazılı dövizler taşıdı.
Rabia işareti yapan vatandaşlar, Mısır Genelkurmay Başkanı Abdülfettah el Sisi aleyhinde sloganlar attı.
Belediye ve Özel İdare Çalışanları Sendikası Tokat Şubesi Başkanı Ekrem Özer, Mısır'daki darbe karşıtlarına yönelik katliamı ve şiddeti kınadıklarını söyledi.
Erzincan
Mısır Direnişi ile Dayanışma Platformu üyeleri ve vatandaşlar, "Mısır İçin Dua Saati" adlı eylem yaptı.
Akşam namazının ardından Erzincan Belediyesi Kültür Evi arkasında, ellerinde Mısır ve Türk bayraklarıyla toplanan platform üyeleri ve yüzlerce vatandaş, katliamı kınadı. Vatandaşlar, eylemde Rabia işareti yaptı.
Platform adına konuşan Sedat Abdülhakimoğulları, Mısır'ın darbeye direndiğini belirterek, buna karşılık dünyanın sustuğunu söyledi.
Konuşmanın ardından katılımcılar, katliamda hayatını kaybedenler için dua etti. Çukurkuyu Camisi'nin din görevlisi Numan Uçar, Kur'an-ı Kerim tilaveti sundu.
Belediye Başkanı Yüksel Çakır'ın da iştirak ettiği gösteriye çok sayıda kadının katıldığı gözlendi. Fatıma Zehra Tütek isimli bir kadın eyleme kucağında 6 aylık bebeği Zeynep Sümeyye Tütek'le birlikte katıldı.
Bursa
İHH Bursa Şubesi tarafından Suriye'ye gönderilmek üzere hazırlanan 44'üncü yardım tırı, yaklaşık 2 bin kişinin katılımıyla Bursa Fomara Meydanı'nda gerçekleştirilen programla Suriye'ye uğurlandı.
Yardım tırının gönderilmesinden önce alanda bulunanlara seslenen gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak, Türkiye'nin gelişmesinde, dünyadaki diğer Müslümanlardan alınan duanın büyük öneminin olduğunun ifade ederk, "Dünya ekonomisi krize girerken sizin yollarınız, parklarınız Somali'deki tanımadığınız yoksul kardeşlerinizin duasıyla bereketlendi. Türkiye merkezli insani yardım kuruluşları 110 ülkede yardım faaliyeti yürütüyor. Allah da onun için bizi mükafatlandırıyor. Allah sizi yeryüzünün varisi kılmak istiyor. Emperyalizmi paniğe düşüren de bu. Mısır sizi örnek almak istiyor. Suriye sizi örnek almak istiyor. Yeryüzünde 1,5 milyar Müslüman, sizin için dua ediyor" diye konuştu.
Alandaki vatandaşlar attıkları sloganlarla Mısır ve Suriye halkına destek verirken konuşmaların ardından, toplu dua edildi. Duanın ardından yardım tırı yola çıktı. Programın sonunda meydana serilen seccadeler üzerinde akşam namazı kılındı.
Antalya
Alanya'da Mısır Halkı ile Dayanışma Platformu'nun '' Mısır Halkına Destek Çadırı'' etkinliği ikinci gününde yüzlerce kişinin katılımıyla devam etti. Hacet Meydanı'nda kurulan çadırlar önünde toplu kılınan akşam namazının ardındanMısır ve Suriye'deki mazlumlar için dua edildi.
Alanya Anadolu Gençlik Derneği yöneticilerinden Abuzer Gündoğar, Mısır ve Suriye'deki hadiselerden sonra halkın iradesinin ve demokrasi kavramının tartışılması gerektiğini söyledi. Batının anladığı demokrasi kavramından dünyaya huzur gelmediğini ifade eden Gündoğar, ''Bu meseleyi şuurlu, bilinçli Müslümanların çözmesi gerekiyor. Eğer Müslümanlar, İslam Birliğini kurmadıkça, mevcut İslam Konferansı Örgütüne çeki düzen vermedikçe, dünyaya huzur gelmeyecek ve katliamlar bitmeyecektir'' değerlendirmesinde bulundu.