Güler "Ankara'da bombalı araç" iddiasını yalanladı
İçişleri Bakanı Muammer Güler, Birlik Vakfı'nca düzenlenen iftar programında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Türkiye'de kanunsuz eylemlere taviz vermeyeceklerini ifade eden Güler, "Ankara'da Suriye plakalı bombalı araç" iddiasını da yalanladı.
İçişleri Bakanı Muammer Güler, Birlik Vakfı'nca düzenlenen iftar programında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Türkiye'de kanunsuz eylemlere taviz vermeyeceklerini ifade eden Güler, "Ankara'da Suriye plakalı bombalı araç" iddiasını da yalanladı. İçişleri Bakanı Muammer Güler, "Türkiye'de kanunsuz eylemler ister şimdi olsun, ister gelecekte yapılmak istensin bizim tavrımız net olarak bellidir. Biz, kanunsuz eyleme, vandalizme, kamu mallarına ve özel mallara zarar verilmesine mutlaka polis olarak karşı çıkacağız" dedi.
Bakan Güler, Birlik Vakfı'nca düzenlenen iftar programında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
"Gezi Parkı'na benzer eylemlerin tekrar yapılmak istendiğine dair kendilerine istihbarat gelip gelmediğinin" sorulması üzerine Güler, "Türkiye'de kanunsuz eylemler ister şimdi olsun, ister gelecekte yapılmak istensin bizim tavrımız net olarak bellidir. Biz, kanunsuz eyleme, vandalizme, kamu mallarına ve özel mallara zarar verilmesine mutlaka polis olarak karşı çıkacağız" diye konuştu.
Bakan Güler, devletin, polisin, güvenlik kuvvetlerinin, jandarmanın görevinin vatandaşların can ve mal emniyetini sağlamak olduğuna işaret etti.
"İdeolojik amaçlarla kullanmak isteyenlere dikkat"
Türkiye'de özgürlüklerin önünü açan bir iktidar olduklarını ve önemli reformlar yaptıklarını dile getiren Güler, şunları kaydetti:
"Elbetteki özgürlüklerin önünü açma anlamında Hükümetimizin daha yapacağı çok şeyler de var ama hakların kullanımında istismarı hiç kimse kabul edemez. Anayasa herkesin temel hak ve özgürlüklerini saymış ama bunların hangi hallerde sınırlandırılabileceğini de saymış. Başkalarının hak ve özgürlüklerini kısıtlayacak bir hak kullanımı olamaz. Buna kanun da cevaz vermez, himaye etmez, bunu özellikle belirtiyorum. Gezi Parkı olaylarıyla ilgili olarak gelecekte oradaki insanların özgürlüklerini kullanma anlamında samimiyetli davranan insanları, başka amaçlarla kendi ideolojik amaçlarıyla kullanmak isteyenlere dikkat etmelerini rica ediyorum. En küçük bir vesileyle bile vatandaşla polisi karşı karşıya getirecek birtakım hazırlıklar içinde olunuyor ve özellikle de altını vurguluyorum, sosyal medya alanı bir hukuksuzluk alanı olarak kullanılmaya çalışılıyor, buna da dikkati çekmek istiyorum."
Bakan Güler, "Suriye plakalı, bomba yüklü bir aracın Ankara'da olduğu iddialarına" yönelik soruya ise "Öyle bir şey yok, kesinlikle yok. Zaten öyle bir istihbarat alınsa, güvenlik güçleri gerekli izlemeleri yapıyorlar. Sizin söylediğinizden benim şimdi haberim oldu" yanıtını verdi.
Bombalı araçla ilgili Hürriyet'in iddiası neydi?
SURİYE plakalı bomba yüklü bir aracın, Ankara'da olduğu istihbaratı üzerine kentte alarm verildi. Terör, istihbarat ve özel harekat polisi de kentte önlemler alırken, araç plakası da sürekli anons edildi.
İstihbarat ve terör birimleri Adana'dan çalınan aracın hedefinin Ankara olduğu ve bombalı eylem gerçekleştireceğini rapor etti. "011474" plakalı, 2010 model, beyaz renkli Hyundai Elentra markalı araç tüm birimlere acil koduyla iletildi.
Aracın en son Ankara'da görüldüğü öne sürüldü. Terör, istihbarat ve trafik ekipleri güvenlik önlemlerini artırdı. Kent giriş çıkışlarında yapılan kontroller üst seviyeye çekildi. Vatandaşların yoğun olarak uğradığı meydanlar, AVM'ler ve camilerde de kontroller yapıldı.
MİT ve Emniyet İstihbarat daha önce de Suriye'den bomba yüklü olarak hareket eden 3 aracın Türkiye'ye yönelik bir saldırı gerçekleştireceği istihbaratını paylaşmışlardı. "Acil" koduyla il emniyet müdürlükleri ve jandarma ekiplerine söz konusu istihbarat iletilmişti. Ancak tüm çalışmalara rağmen araçların izine rastlanamamıştı.
İçişleri Bakanı Güler:''Mesele çevre değil, mesele çepeçevre.Yani çepeçevre bir şeyler kuşatılmak
isteniyor
İçişleri Bakanı Muammer Güler, ''Mesele çevre değil, mesele çepeçevre. Yani çepeçevre bir şeyler kuşatılmak isteniyor. Evet sandıkta elde edilemeyen, daha doğrusu engellenemeyen bir muktedir iktidar ve milletin iktidarıyla, milletle olan görülmemiş bir hesap, şimdi başka türlü yollarla görülmeye çalışılıyor'' dedi.
Birlik Vakfı'nca, İl Bank Sosyal Tesislerinde düzenlenen iftara, İçişleri Bakanı Güler, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu ile diğer ilgililer katıldı.
Kur'an-ı Kerim okunmasıyla başlayan iftar programında konuşan Bakan Eroğlu, son zamanlarda sivil toplum kuruluşlarının öneminin anlaşıldığını dile getirerek, "Dolayısıyla bizim de mutlaka sivil toplum kuruluşlarımızı güçlendirmemiz, sahip çıkmamız gerekiyor" dedi.
Gezi Parkı olaylarına da değinen Eroğlu, 3-5 ağaç kesiminden dolayı birtakım olayların çıkarılmak istendiğini ifade etti.
Meselenin ağaç meselesi olmadığını dile getiren Eroğlu, Twitter'da Türkiye'de son 10 yılda dikilen ağaç sayısını paylaştığında kendisine, "Hala bunun ağaç meselesi olmadığını anlamadınız mı?" diye yazıldığını aktardı.
''Şimdiye kadar gelmiş geçmiş hükümetler içinde en çok ağaç diken, tabiati, sulak alanları, tabiat varlıklarını ve çevreyi en iyi koruyan hükümet biziz'' diyen Eroğlu, tüm dünyada orman varlığı azalırken Türkiye'de son 10 yılda 900 bin hektar arttığına dikkati çekti.
"Yarın kıyamet kopacağını bilseniz de elinizde fidan varsa bunu dikiniz' şeklinde emreden bir Peygamberin ümmetiyiz" diyen Eroğlu, ''Ağaca önem veriyoruz, bütün canlılara önem veriyoruz, tüm insanları seviyoruz ve hiç kimsenin de hayat tarzına, fikri yapısına veyahut da inancına karışmıyoruz, herkesi seviyoruz. Yaradılanı seviyoruz yaradandan ötürü'' dedi.
İçişleri Bakanı Güler de vakfın misyonunun bugün Türkiye'nin önünü açacak en büyük misyon olduğunu dile getirerek, hareketin temelindeki birliğin, devletin, milletin bir bütün olarak geleceğe ulaşmasını sağlayacak bir güzelliği de ifade ettiğini söyledi.
Bakan Eroğlu'nun meselenin çevre olmadığını ifade ettiğini söyleyen Güler, "Evet değerli hocam, mesele çevre değil, mesele çepeçevre. Yani çepeçevre bir şeyler kuşatılmak isteniyor. Evet sandıkta elde edilemeyen, daha doğrusu engellenemeyen bir muktedir iktidar ve milletin iktidarıyla, milletle olan görülmemiş bir hesap, şimdi başka türlü yollarla görülmeye çalışılıyor. Evet bu hesabın herhalde herkes farkındadır. Bunun yegane çaresinin daha çok demokrasi olduğunu biliyoruz" diye konuştu.
"Türk demokrasisi ve Cumhuriyet tarihimiz, herhalde bu önümüzde yaşayacağı 2 yıllık bir dönem gibi bir dönemi hiçbir zaman yaşayamayacak" diyen Güler, bu dönemin, Türkiye'nin geleceğine yön veren en önemli dönem olduğunu vurguladı.
Herkesin kendi tavrını, hareketini buna göre değerlendirmesi ve buna göre davranması gerektiğini söyleyen Güler, önümüzde Türkiye'nin geleceğine yön verecek bir büyük dönem olduğunu kaydetti.
Çözüm süreci
Çözüm sürecine de değinen Güler, şöyle konuştu:
"Bir muktedir iktidar, bir millet iktidarı, inşallah 30 seneden beri Türkiye'nin ayağına pranga olmuş bir büyük meseleyi çözmeye çalışıyor. Samimiyetle çözmeye çalışıyor. Bütün engellemelere rağmen bunu çözmeye çalışıyor. Ancak şunu burada ifade etmek istiyorum. Bu çözüm sürecinin tek tarafı hükümet değildir. Bir büyük milletin her kesiminin buna ortak olması lazım. Bu işten geri adım atan zarar görecektir. Milletin geleceği huzurdadır, birliktedir, beraberliktedir. Bu nedenle de Türkiye'nin önündeki bu dönemi inşallah Birlik Vakfı'nın misyonuyla aşacağımıza inanıyorum."
Milli Savunma Bakanı Yılmaz da Türkiye'nin birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğunu ifade ederek, "Medeniyetler çatışmasını gerçekleştiremeyenlerin, 'Aynı medeniyet içerisinde çatışma olur mu?' diye bir arayışının olduğu dönemde ihtiyacımız olan birlik ve beraberliği sağlamak için bu yolda gayret gösteren Birlik Vakfı'na ve onun tüm üyelerine teşekkür ediyorum" dedi.
TBMM Başkanvekili Yakut ise bugünlerde Türk toplumunun en çok birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğuna dikkati çekerek, vakfı kuranların o zamanlardan bunu gördüğünü ve bu ismi koyduğunu dile getirdi.
Birlik Vakfı Genel Başkanı Mehmet Alacacı ise Türkiye'nin 10 yıldır büyük bir değişim ve dönüşüm yaşadığını söyledi.
Â*
Kaynak: ajanslar
İçişleri Bakanı Muammer Güler, Birlik Vakfı'nca düzenlenen iftar programında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Türkiye'de kanunsuz eylemlere taviz vermeyeceklerini ifade eden Güler, "Ankara'da Suriye plakalı bombalı araç" iddiasını da yalanladı.
İçişleri Bakanı Muammer Güler, Birlik Vakfı'nca düzenlenen iftar programında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Türkiye'de kanunsuz eylemlere taviz vermeyeceklerini ifade eden Güler, "Ankara'da Suriye plakalı bombalı araç" iddiasını da yalanladı. İçişleri Bakanı Muammer Güler, "Türkiye'de kanunsuz eylemler ister şimdi olsun, ister gelecekte yapılmak istensin bizim tavrımız net olarak bellidir. Biz, kanunsuz eyleme, vandalizme, kamu mallarına ve özel mallara zarar verilmesine mutlaka polis olarak karşı çıkacağız" dedi.
Bakan Güler, Birlik Vakfı'nca düzenlenen iftar programında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
"Gezi Parkı'na benzer eylemlerin tekrar yapılmak istendiğine dair kendilerine istihbarat gelip gelmediğinin" sorulması üzerine Güler, "Türkiye'de kanunsuz eylemler ister şimdi olsun, ister gelecekte yapılmak istensin bizim tavrımız net olarak bellidir. Biz, kanunsuz eyleme, vandalizme, kamu mallarına ve özel mallara zarar verilmesine mutlaka polis olarak karşı çıkacağız" diye konuştu.
Bakan Güler, devletin, polisin, güvenlik kuvvetlerinin, jandarmanın görevinin vatandaşların can ve mal emniyetini sağlamak olduğuna işaret etti.
"İdeolojik amaçlarla kullanmak isteyenlere dikkat"
Türkiye'de özgürlüklerin önünü açan bir iktidar olduklarını ve önemli reformlar yaptıklarını dile getiren Güler, şunları kaydetti:
"Elbetteki özgürlüklerin önünü açma anlamında Hükümetimizin daha yapacağı çok şeyler de var ama hakların kullanımında istismarı hiç kimse kabul edemez. Anayasa herkesin temel hak ve özgürlüklerini saymış ama bunların hangi hallerde sınırlandırılabileceğini de saymış. Başkalarının hak ve özgürlüklerini kısıtlayacak bir hak kullanımı olamaz. Buna kanun da cevaz vermez, himaye etmez, bunu özellikle belirtiyorum. Gezi Parkı olaylarıyla ilgili olarak gelecekte oradaki insanların özgürlüklerini kullanma anlamında samimiyetli davranan insanları, başka amaçlarla kendi ideolojik amaçlarıyla kullanmak isteyenlere dikkat etmelerini rica ediyorum. En küçük bir vesileyle bile vatandaşla polisi karşı karşıya getirecek birtakım hazırlıklar içinde olunuyor ve özellikle de altını vurguluyorum, sosyal medya alanı bir hukuksuzluk alanı olarak kullanılmaya çalışılıyor, buna da dikkati çekmek istiyorum."
Bakan Güler, "Suriye plakalı, bomba yüklü bir aracın Ankara'da olduğu iddialarına" yönelik soruya ise "Öyle bir şey yok, kesinlikle yok. Zaten öyle bir istihbarat alınsa, güvenlik güçleri gerekli izlemeleri yapıyorlar. Sizin söylediğinizden benim şimdi haberim oldu" yanıtını verdi.
Bombalı araçla ilgili Hürriyet'in iddiası neydi?
SURİYE plakalı bomba yüklü bir aracın, Ankara'da olduğu istihbaratı üzerine kentte alarm verildi. Terör, istihbarat ve özel harekat polisi de kentte önlemler alırken, araç plakası da sürekli anons edildi.
İstihbarat ve terör birimleri Adana'dan çalınan aracın hedefinin Ankara olduğu ve bombalı eylem gerçekleştireceğini rapor etti. "011474" plakalı, 2010 model, beyaz renkli Hyundai Elentra markalı araç tüm birimlere acil koduyla iletildi.
Aracın en son Ankara'da görüldüğü öne sürüldü. Terör, istihbarat ve trafik ekipleri güvenlik önlemlerini artırdı. Kent giriş çıkışlarında yapılan kontroller üst seviyeye çekildi. Vatandaşların yoğun olarak uğradığı meydanlar, AVM'ler ve camilerde de kontroller yapıldı.
MİT ve Emniyet İstihbarat daha önce de Suriye'den bomba yüklü olarak hareket eden 3 aracın Türkiye'ye yönelik bir saldırı gerçekleştireceği istihbaratını paylaşmışlardı. "Acil" koduyla il emniyet müdürlükleri ve jandarma ekiplerine söz konusu istihbarat iletilmişti. Ancak tüm çalışmalara rağmen araçların izine rastlanamamıştı.
İçişleri Bakanı Güler:''Mesele çevre değil, mesele çepeçevre.Yani çepeçevre bir şeyler kuşatılmak
isteniyor
İçişleri Bakanı Muammer Güler, ''Mesele çevre değil, mesele çepeçevre. Yani çepeçevre bir şeyler kuşatılmak isteniyor. Evet sandıkta elde edilemeyen, daha doğrusu engellenemeyen bir muktedir iktidar ve milletin iktidarıyla, milletle olan görülmemiş bir hesap, şimdi başka türlü yollarla görülmeye çalışılıyor'' dedi.
Birlik Vakfı'nca, İl Bank Sosyal Tesislerinde düzenlenen iftara, İçişleri Bakanı Güler, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu ile diğer ilgililer katıldı.
Kur'an-ı Kerim okunmasıyla başlayan iftar programında konuşan Bakan Eroğlu, son zamanlarda sivil toplum kuruluşlarının öneminin anlaşıldığını dile getirerek, "Dolayısıyla bizim de mutlaka sivil toplum kuruluşlarımızı güçlendirmemiz, sahip çıkmamız gerekiyor" dedi.
Gezi Parkı olaylarına da değinen Eroğlu, 3-5 ağaç kesiminden dolayı birtakım olayların çıkarılmak istendiğini ifade etti.
Meselenin ağaç meselesi olmadığını dile getiren Eroğlu, Twitter'da Türkiye'de son 10 yılda dikilen ağaç sayısını paylaştığında kendisine, "Hala bunun ağaç meselesi olmadığını anlamadınız mı?" diye yazıldığını aktardı.
''Şimdiye kadar gelmiş geçmiş hükümetler içinde en çok ağaç diken, tabiati, sulak alanları, tabiat varlıklarını ve çevreyi en iyi koruyan hükümet biziz'' diyen Eroğlu, tüm dünyada orman varlığı azalırken Türkiye'de son 10 yılda 900 bin hektar arttığına dikkati çekti.
"Yarın kıyamet kopacağını bilseniz de elinizde fidan varsa bunu dikiniz' şeklinde emreden bir Peygamberin ümmetiyiz" diyen Eroğlu, ''Ağaca önem veriyoruz, bütün canlılara önem veriyoruz, tüm insanları seviyoruz ve hiç kimsenin de hayat tarzına, fikri yapısına veyahut da inancına karışmıyoruz, herkesi seviyoruz. Yaradılanı seviyoruz yaradandan ötürü'' dedi.
İçişleri Bakanı Güler de vakfın misyonunun bugün Türkiye'nin önünü açacak en büyük misyon olduğunu dile getirerek, hareketin temelindeki birliğin, devletin, milletin bir bütün olarak geleceğe ulaşmasını sağlayacak bir güzelliği de ifade ettiğini söyledi.
Bakan Eroğlu'nun meselenin çevre olmadığını ifade ettiğini söyleyen Güler, "Evet değerli hocam, mesele çevre değil, mesele çepeçevre. Yani çepeçevre bir şeyler kuşatılmak isteniyor. Evet sandıkta elde edilemeyen, daha doğrusu engellenemeyen bir muktedir iktidar ve milletin iktidarıyla, milletle olan görülmemiş bir hesap, şimdi başka türlü yollarla görülmeye çalışılıyor. Evet bu hesabın herhalde herkes farkındadır. Bunun yegane çaresinin daha çok demokrasi olduğunu biliyoruz" diye konuştu.
"Türk demokrasisi ve Cumhuriyet tarihimiz, herhalde bu önümüzde yaşayacağı 2 yıllık bir dönem gibi bir dönemi hiçbir zaman yaşayamayacak" diyen Güler, bu dönemin, Türkiye'nin geleceğine yön veren en önemli dönem olduğunu vurguladı.
Herkesin kendi tavrını, hareketini buna göre değerlendirmesi ve buna göre davranması gerektiğini söyleyen Güler, önümüzde Türkiye'nin geleceğine yön verecek bir büyük dönem olduğunu kaydetti.
Çözüm süreci
Çözüm sürecine de değinen Güler, şöyle konuştu:
"Bir muktedir iktidar, bir millet iktidarı, inşallah 30 seneden beri Türkiye'nin ayağına pranga olmuş bir büyük meseleyi çözmeye çalışıyor. Samimiyetle çözmeye çalışıyor. Bütün engellemelere rağmen bunu çözmeye çalışıyor. Ancak şunu burada ifade etmek istiyorum. Bu çözüm sürecinin tek tarafı hükümet değildir. Bir büyük milletin her kesiminin buna ortak olması lazım. Bu işten geri adım atan zarar görecektir. Milletin geleceği huzurdadır, birliktedir, beraberliktedir. Bu nedenle de Türkiye'nin önündeki bu dönemi inşallah Birlik Vakfı'nın misyonuyla aşacağımıza inanıyorum."
Milli Savunma Bakanı Yılmaz da Türkiye'nin birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğunu ifade ederek, "Medeniyetler çatışmasını gerçekleştiremeyenlerin, 'Aynı medeniyet içerisinde çatışma olur mu?' diye bir arayışının olduğu dönemde ihtiyacımız olan birlik ve beraberliği sağlamak için bu yolda gayret gösteren Birlik Vakfı'na ve onun tüm üyelerine teşekkür ediyorum" dedi.
TBMM Başkanvekili Yakut ise bugünlerde Türk toplumunun en çok birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğuna dikkati çekerek, vakfı kuranların o zamanlardan bunu gördüğünü ve bu ismi koyduğunu dile getirdi.
Birlik Vakfı Genel Başkanı Mehmet Alacacı ise Türkiye'nin 10 yıldır büyük bir değişim ve dönüşüm yaşadığını söyledi.
Â*
Kaynak: ajanslar
