Eskişehir'de Türkçe Olimpiyatları coşkusu
Uluslararası Türkçe Derneği tarafından düzenlenen 'Uluslararası Dil ve Kültür Festivali' kapsamında bu yıl 11'incisi yapılan Türkçe Olimpiyatları, Eskişehir'de renkli görüntülere sahne oldu.
Uluslararası Türkçe Derneği tarafından düzenlenen 'Uluslararası Dil ve Kültür Festivali' kapsamında bu yıl 11'incisi yapılan Türkçe Olimpiyatları, Eskişehir'de renkli görüntülere sahne oldu. Atatürk Stadyumu'nda binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşen olimpiyatlara, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Eskişehir Valisi Azmi Güngör Tuna, AK Parti İstanbul Milletvekili Abdülkadir Aksu, AK Parti Eskişehir Milletvekilleri Salih Koca ve Ülker Can, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve çok sayıda davetli katıldı.
İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan program, dünya çocuklarının çeşitli gösterileriyle devam etti. Daha sonra TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 'TBMM Türk Diline Teşvik Özel Ödülü'nün sertifika ve madalyalarını, 11'inci Türkçe Olimpiyatları'na katılan çocuklara verdi. Ardından sahnede konuşan Çiçek, Taksim Gezi Parkı'ndaki olayları hatırlatarak, "Ne zaman ki bir olmaya çalışıyoruz, ne zaman ki iri olmaya çalışıyoruz, aramıza fitne sokuyorlar, fesat sokuyorlar. Bizi birbirimizle karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Neyi paylaşamıyoruz? Neyi bölüşemiyoruz?" diye sordu.
Türkçe Olimpiyatları'nda emeği geçen herkese teşekkür eden Çiçek, "Çocuklarımız Türkçe sevdasıyla güzel bir tablo ortaya koyuyorlar. Aslında hepimize örnek olabilecek bir tablo. Renkleri, kültürleri, memleketleri farklıda olsa Türkçe sevdalısı olarak, Türkiye'mizin misafir olarak bugün hepimize örnek alacağımız bir tabloyu ortaya koyuyorlar. Başlangıçta sadece yabancılar için Türkçe yarışması diye başlayan ama bugün bir kültür ve dil şölenine dönüşen bu anlamlı etkinliği gerçekleştiren, bu fikri ortaya atan ve aradan geçen 11 yıllık süre içerisinde gerçekten devlet olarak bile yapmakta zorlanacağımız böylesine güzel buluşmayı gerçekleştiren, sebatla, kararlılıkla bu buluşmayı gerçekleştiren tüm kardeşlerimize milletim adına, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına teşekkür ediyorum" dedi.
"TÜRKÇE BUGÜN 300 MİLYONA YAKIN BİR COĞRAFYADA 5 KITADA KONUŞULAN BİR DÜNYA DİLİ HALİNE GELDİ"
Türkçe'nin 5 kıtada konuşulan bir dil haline geldiğini kaydeden Çiçek, "Türkçe sadece bizim dilimiz değil, sadece Anadolu'da yaşan Türklerin değil, bugün 300 milyona yakın bir coğrafyada 5 kıtada konuşulan bir dünya dili haline geldi. Çabamız, gayretimiz, desteğimiz tüm dünyada konuşulan Birleşmiş Milletlere ne kadar üye ülke varsa oralarda konuşulan bir dil haline gelmesidir. İnanıyorum ki 11 sene içerisinde bu başarıyı gerçekleştiren kardeşlerimiz bu fedakar, bu cefakar kardeşlerimiz inanıyorum ki gelecek yıllarda tüm dünyada Türkçe'yi daha çok bilinen, daha çok konuşulan bir dil haline getireceklerdir. Dil medeniyetimizin vasıtasıdır, kültürümüzün vasıtasıdır, biz dilimizle konuşuruz, biz dilimizle anlaşırız, dilimizle medeniyeti ve kültürü inşa ederiz. Ne mutlu ki ne muhteşem bir kültürümüz ve medeniyetimiz var. Onu yaşatmak, onu gelecek kuşaklarla miras olarak bırakmak hepimizin boynunun borcudur. Onun için bu buluşmalar fevkalade önemli, fevkalade anlamlıdır. Dilimizi iyi kullanmamız lazım. Hem fiziki olarak iyi kullanmamız lazım hem özü itibariyle iyi kullanmamız lazım" şeklinde konuştu.
"BİZİM KÜLTÜRÜMÜZDE YIKMAK, YAKMAK YOK"
Çiçek, 'Buluşmak varken, birleşmek varken ayrılmak niye? Barışmak varken dövüşmek niye?' diyerek şöyle devam etti:
"Dilimizle hakkı söylemeliyiz, barışı ve kardeşliği telkin etmeliyiz. Buluşmak varken, birleşmek varken ayrılmak niye? Barışmak varken dövüşmek niye? Kardeşliği, sevgiyi, saygıyı telkin etmek, gönülden bunu tüm dünyaya haykırmak varken, yapmak varken yakmak, yıkmak niye? Bizim kültürümüzde yıkmak, yakmak yok. Biz sevgi için geldik. Sevginin sembolü olan Yunus Emre bu toprağın insanı, bu toprağın bağrında misafir ediyoruz. Yunus Emre bizim. Bir olalım, iri olalım, diri olalım diyen Hacı Bektaş-ı Veli bizim. Kim olursan ol, ister Mecusi, ister Butperest gel her ne olursan ol gel diyerek tüm insanlığa mesaj veren H.z. Mevlana bizim. Aşık Veysel, Pir Sultan Abdal bizim. Bu kadar bizim varken, bu kadar biz varken, yakmak, yıkmak ve dövüşmek milletimize yakışmıyor. Ecdadımıza yakışmıyor. Bunlar dilimize, vallahi dinimize de yakışmıyor. Bakınız bu tablo çok anlamlı. Hepsine minnettarım. Hepsine teşekkür ediyorum. 140 ülkeden insanlar gencecik çocuklar, Türkiye'de buluşuyor. Ama biz bu ülkenin insanları bunca acıya, yaşadığımız bunca tecrübeye rağmen bir araya gelemiyoruz. Bir olamıyoruz, iri, diri olamıyoruz. Ne zaman ki bir olmaya çalışıyoruz, ne zaman ki iri olmaya çalışıyoruz, aramıza fitne sokuyorlar, fesat sokuyorlar. Bizi birbirimizle karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Neyi paylaşamıyoruz? Neyi bölüşemiyoruz?"
"BİR KISMIMIZ SAĞ YUMRUĞUMUZU SIKTIK, BİR KISMIMIZ SOL YUMRUĞUMUZU SIKTI, ESAS OLAN YUMRUK SIKMAK DEĞİL, EL SIKMAK"
Bir kısmımızın sağ yumruğunu sıktığını, bir kısmımızın sol yumruğunu sıktığını hatırlatan Çiçek, esas olanın yumruk sıkmak değil, el sıkmak olduğunu belirterek, "Bakınız Türkiye, önemli tarihi fırsatlarından birini yaşadı, yaşıyor. Tam buluşma zamanı, tam el sıkışma zamanı tam da kucaklaşma zamanı. Eğer bunu başarabilirsek gelecek bizim. Bakınız değerli kardeşlerimiz milletlerin geleceğini yaşadıkları acılardan çıkardıkları tecrübeler tayin eder. Geleceğin yol haritasını tecrübeler gösterir. Hepimiz şu kısa hayatımızda çok acılar yaşadık. Bir araya gelmeye çalıştık. Beklentilerimiz, taleplerimiz vardı. Devletimizden taleplerimiz vardı. Hükümetlerimizden taleplerimiz vardı. Ama bir süre sonra aramıza fitne ve fesadı soktular. Bir kısmımız sağ yumruğumuzu sıktık, bir kısmımız sol yumruğumuzu sıktık. Esas olan yumruk sıkmak değil, el sıkmaktı el. Bunu ne zamanki yapabilirsek Türkiye o zaman dünyanın en önde gelen 3-5 devletinden biri olacak. Bir araya geldik, bizi birbirimize düşürerek, fitne ve fesat sokarak bugün her sene yıl dönümlerinde andığımız acıları geride bıraktık" diye konuştu.
"DAHA BU MİLLETE NE KADAR ACI ÇEKTİRECEĞİZ"
Türkçe'nin bizi birbirimize kaynaştıracağına inandığını da aktaran Çiçek, sözlerini şöyle tamamladı:
"İşte Taksim olayları ortada, Madımak ortada, Maraş olayları ortada. Şu son 20-25 seneden yaşadığımız acı olaylar. Daha bu millete ne kadar acı çektireceğiz. Sevinçte buluşmak varken, sevincin kutlamalarını yapmak varken, niye acılar üzerinden kutlamalar yapıyoruz? Onun için değerli kardeşlerimiz hak talep edeceksek barış içerisinde, hukuk talep edeceksek hukukun içerisinde kalarak, birbirimizi eleştireceksek birbirimize saygı duyarak yapabildiğimiz an, bugün 140 ülkeyi burada buluşturan bu millet tüm dünyayı inşallah en kısa sürede buluşturacak, bizi birbirimizle daha da kaynaştıracaktır."
Milli Eğitim Bakanı Avcı ise, organizasyonda emeği geçen 140 ülkede Türk bayrağını dalgalandıran öğretmenler başta olmak üzere herkese teşekkür etti.
Olimpiyatlar dünya çocuklarının seslendiği şarkılarla devam ediyor.
Kaynak: İHA
Uluslararası Türkçe Derneği tarafından düzenlenen 'Uluslararası Dil ve Kültür Festivali' kapsamında bu yıl 11'incisi yapılan Türkçe Olimpiyatları, Eskişehir'de renkli görüntülere sahne oldu.
Uluslararası Türkçe Derneği tarafından düzenlenen 'Uluslararası Dil ve Kültür Festivali' kapsamında bu yıl 11'incisi yapılan Türkçe Olimpiyatları, Eskişehir'de renkli görüntülere sahne oldu. Atatürk Stadyumu'nda binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşen olimpiyatlara, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Eskişehir Valisi Azmi Güngör Tuna, AK Parti İstanbul Milletvekili Abdülkadir Aksu, AK Parti Eskişehir Milletvekilleri Salih Koca ve Ülker Can, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve çok sayıda davetli katıldı.
İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan program, dünya çocuklarının çeşitli gösterileriyle devam etti. Daha sonra TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 'TBMM Türk Diline Teşvik Özel Ödülü'nün sertifika ve madalyalarını, 11'inci Türkçe Olimpiyatları'na katılan çocuklara verdi. Ardından sahnede konuşan Çiçek, Taksim Gezi Parkı'ndaki olayları hatırlatarak, "Ne zaman ki bir olmaya çalışıyoruz, ne zaman ki iri olmaya çalışıyoruz, aramıza fitne sokuyorlar, fesat sokuyorlar. Bizi birbirimizle karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Neyi paylaşamıyoruz? Neyi bölüşemiyoruz?" diye sordu.
Türkçe Olimpiyatları'nda emeği geçen herkese teşekkür eden Çiçek, "Çocuklarımız Türkçe sevdasıyla güzel bir tablo ortaya koyuyorlar. Aslında hepimize örnek olabilecek bir tablo. Renkleri, kültürleri, memleketleri farklıda olsa Türkçe sevdalısı olarak, Türkiye'mizin misafir olarak bugün hepimize örnek alacağımız bir tabloyu ortaya koyuyorlar. Başlangıçta sadece yabancılar için Türkçe yarışması diye başlayan ama bugün bir kültür ve dil şölenine dönüşen bu anlamlı etkinliği gerçekleştiren, bu fikri ortaya atan ve aradan geçen 11 yıllık süre içerisinde gerçekten devlet olarak bile yapmakta zorlanacağımız böylesine güzel buluşmayı gerçekleştiren, sebatla, kararlılıkla bu buluşmayı gerçekleştiren tüm kardeşlerimize milletim adına, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına teşekkür ediyorum" dedi.
"TÜRKÇE BUGÜN 300 MİLYONA YAKIN BİR COĞRAFYADA 5 KITADA KONUŞULAN BİR DÜNYA DİLİ HALİNE GELDİ"
Türkçe'nin 5 kıtada konuşulan bir dil haline geldiğini kaydeden Çiçek, "Türkçe sadece bizim dilimiz değil, sadece Anadolu'da yaşan Türklerin değil, bugün 300 milyona yakın bir coğrafyada 5 kıtada konuşulan bir dünya dili haline geldi. Çabamız, gayretimiz, desteğimiz tüm dünyada konuşulan Birleşmiş Milletlere ne kadar üye ülke varsa oralarda konuşulan bir dil haline gelmesidir. İnanıyorum ki 11 sene içerisinde bu başarıyı gerçekleştiren kardeşlerimiz bu fedakar, bu cefakar kardeşlerimiz inanıyorum ki gelecek yıllarda tüm dünyada Türkçe'yi daha çok bilinen, daha çok konuşulan bir dil haline getireceklerdir. Dil medeniyetimizin vasıtasıdır, kültürümüzün vasıtasıdır, biz dilimizle konuşuruz, biz dilimizle anlaşırız, dilimizle medeniyeti ve kültürü inşa ederiz. Ne mutlu ki ne muhteşem bir kültürümüz ve medeniyetimiz var. Onu yaşatmak, onu gelecek kuşaklarla miras olarak bırakmak hepimizin boynunun borcudur. Onun için bu buluşmalar fevkalade önemli, fevkalade anlamlıdır. Dilimizi iyi kullanmamız lazım. Hem fiziki olarak iyi kullanmamız lazım hem özü itibariyle iyi kullanmamız lazım" şeklinde konuştu.
"BİZİM KÜLTÜRÜMÜZDE YIKMAK, YAKMAK YOK"
Çiçek, 'Buluşmak varken, birleşmek varken ayrılmak niye? Barışmak varken dövüşmek niye?' diyerek şöyle devam etti:
"Dilimizle hakkı söylemeliyiz, barışı ve kardeşliği telkin etmeliyiz. Buluşmak varken, birleşmek varken ayrılmak niye? Barışmak varken dövüşmek niye? Kardeşliği, sevgiyi, saygıyı telkin etmek, gönülden bunu tüm dünyaya haykırmak varken, yapmak varken yakmak, yıkmak niye? Bizim kültürümüzde yıkmak, yakmak yok. Biz sevgi için geldik. Sevginin sembolü olan Yunus Emre bu toprağın insanı, bu toprağın bağrında misafir ediyoruz. Yunus Emre bizim. Bir olalım, iri olalım, diri olalım diyen Hacı Bektaş-ı Veli bizim. Kim olursan ol, ister Mecusi, ister Butperest gel her ne olursan ol gel diyerek tüm insanlığa mesaj veren H.z. Mevlana bizim. Aşık Veysel, Pir Sultan Abdal bizim. Bu kadar bizim varken, bu kadar biz varken, yakmak, yıkmak ve dövüşmek milletimize yakışmıyor. Ecdadımıza yakışmıyor. Bunlar dilimize, vallahi dinimize de yakışmıyor. Bakınız bu tablo çok anlamlı. Hepsine minnettarım. Hepsine teşekkür ediyorum. 140 ülkeden insanlar gencecik çocuklar, Türkiye'de buluşuyor. Ama biz bu ülkenin insanları bunca acıya, yaşadığımız bunca tecrübeye rağmen bir araya gelemiyoruz. Bir olamıyoruz, iri, diri olamıyoruz. Ne zaman ki bir olmaya çalışıyoruz, ne zaman ki iri olmaya çalışıyoruz, aramıza fitne sokuyorlar, fesat sokuyorlar. Bizi birbirimizle karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Neyi paylaşamıyoruz? Neyi bölüşemiyoruz?"
"BİR KISMIMIZ SAĞ YUMRUĞUMUZU SIKTIK, BİR KISMIMIZ SOL YUMRUĞUMUZU SIKTI, ESAS OLAN YUMRUK SIKMAK DEĞİL, EL SIKMAK"
Bir kısmımızın sağ yumruğunu sıktığını, bir kısmımızın sol yumruğunu sıktığını hatırlatan Çiçek, esas olanın yumruk sıkmak değil, el sıkmak olduğunu belirterek, "Bakınız Türkiye, önemli tarihi fırsatlarından birini yaşadı, yaşıyor. Tam buluşma zamanı, tam el sıkışma zamanı tam da kucaklaşma zamanı. Eğer bunu başarabilirsek gelecek bizim. Bakınız değerli kardeşlerimiz milletlerin geleceğini yaşadıkları acılardan çıkardıkları tecrübeler tayin eder. Geleceğin yol haritasını tecrübeler gösterir. Hepimiz şu kısa hayatımızda çok acılar yaşadık. Bir araya gelmeye çalıştık. Beklentilerimiz, taleplerimiz vardı. Devletimizden taleplerimiz vardı. Hükümetlerimizden taleplerimiz vardı. Ama bir süre sonra aramıza fitne ve fesadı soktular. Bir kısmımız sağ yumruğumuzu sıktık, bir kısmımız sol yumruğumuzu sıktık. Esas olan yumruk sıkmak değil, el sıkmaktı el. Bunu ne zamanki yapabilirsek Türkiye o zaman dünyanın en önde gelen 3-5 devletinden biri olacak. Bir araya geldik, bizi birbirimize düşürerek, fitne ve fesat sokarak bugün her sene yıl dönümlerinde andığımız acıları geride bıraktık" diye konuştu.
"DAHA BU MİLLETE NE KADAR ACI ÇEKTİRECEĞİZ"
Türkçe'nin bizi birbirimize kaynaştıracağına inandığını da aktaran Çiçek, sözlerini şöyle tamamladı:
"İşte Taksim olayları ortada, Madımak ortada, Maraş olayları ortada. Şu son 20-25 seneden yaşadığımız acı olaylar. Daha bu millete ne kadar acı çektireceğiz. Sevinçte buluşmak varken, sevincin kutlamalarını yapmak varken, niye acılar üzerinden kutlamalar yapıyoruz? Onun için değerli kardeşlerimiz hak talep edeceksek barış içerisinde, hukuk talep edeceksek hukukun içerisinde kalarak, birbirimizi eleştireceksek birbirimize saygı duyarak yapabildiğimiz an, bugün 140 ülkeyi burada buluşturan bu millet tüm dünyayı inşallah en kısa sürede buluşturacak, bizi birbirimizle daha da kaynaştıracaktır."
Milli Eğitim Bakanı Avcı ise, organizasyonda emeği geçen 140 ülkede Türk bayrağını dalgalandıran öğretmenler başta olmak üzere herkese teşekkür etti.
Olimpiyatlar dünya çocuklarının seslendiği şarkılarla devam ediyor.
Kaynak: İHA