Yazıcı'dan akil insanlara 'inşaallah'lı yorum
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, çözüm sürecinde rol alacak akil insanlar heyetine ilişkin, ''Kişilere bağımlı kalarak 'şunun çapı şu, kilosu şu, rengi şu' demeden ne yapacaklarına bakmalıyız.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, çözüm sürecinde rol alacak akil insanlar heyetine ilişkin, ''Kişilere bağımlı kalarak 'şunun çapı şu, kilosu şu, rengi şu' demeden ne yapacaklarına bakmalıyız. Bu Türkiye'nin projesi, dolayısıyla projeye katkı verecek herkes bizim için değerlidir. İnşallah katkı sağlarlar'' dedi.
Yazıcı, Bakanlık'ta Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) yönetim kurulu üyelerini kabul etti.
Hayati Yazıcı, Türkiye'deki yatırım ortamının iyileştirilmesi ve ülkeye daha fazla yabancı yatırımcının girmesi konusunda çalışmalarının yoğun şekilde devam ettiğini söyledi.
Küresel ölçekte keskin bir rekabet ortamı bulunduğunu belirten Yazıcı, şirketlerin rekabet gücünü arttırıcı önlemler aldıklarına ifade etti. Türkiye'nin 2023 yılı hedeflerine ilişkin çalışma yaptıklarını vurgulayan Yazıcı, ''2023 hedefine erişmek için mutlaka altyapının da ona uygun hale getirilmesi lazım. Onun ötesinde genel olarak hukuksal güvenlik son derece önemli. Müteşebbislerin yükümlülüklerinin, risklerinin neler olduğunu biliyor olmaları önemli. Bu, hukuk devleti olmanın da bir gereğidir'' diye konuştu.
''Süreç önemli''
Gazetecilerin çözüm sürecinde görev alacak akil insanlar heyetine ilişkin sorusu üzerine Yazıcı, sürecin başarıya ulaşmasının Türkiye'nin ekonomik ve toplumsal yapısının daha güçlü hale gelmesini sağlayacağını belirtti. Yazıcı, ''O sorunların sona ermesi ekonomi ve yatırımlar, toplumsal huzur ve güven bakımından Türkiye'nin uygun hale getirilmesi demektir'' dedi.
Yazıcı, şöyle devam etti:
''Süreçte ilerlerken bir yol, yöntem izleniyor. Bunu beğenenler olabilir, beğenmeyenler olabilir ama sonuca odaklanmalıyız. Kişilere bağımlı kalarak 'şunun çapı şu, kilosu şu, rengi şu' dememeliyiz, ne yapacaklarına bakmalıyız. Bu, Türkiye'nin projesi, dolayısıyla buna katkı verecek her kişi bize göre değerlidir. İnşallah katkı sağlarlar''
YASED Başkanı Serpil Timuray
YASED Başkanı Serpil Timuray da Türkiye'nin hedefleri doğrultusunda uluslararası sermayenin yatırımlarını arttırmasına destek olan bir sivil toplum kuruluşu olarak faaliyet göstermek istediklerini söyledi.
Bu çerçevede Türkiye'nin uluslararası yatırımlardan daha fazla pay alabilmesi için kendilerineÂ*rol belirlediklerini ifade eden Timuray, ''Uluslararası standartta bir yatırım ortamının kurulmasına dair hem bir fikir önderi hem de bir çözüm ortağı olabilmek olarak misyonumuzu belirledik'' dedi.
Timuray, bu kapsamda çalışmalar için 5 öncelikli konu belirlediklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Birincisi, yatırım ortamının sürekli iyileştirecek yasal düzenlemelerin oluşturulmasında fikir paydaşı olabilmek. İkincisi, uluslararası yatırımların Türkiye'deki kamu algısının güçlendirilmesi ve kamuoyu desteğinin arttırılması. Üçüncüsü, yerli Ar-Ge'nin artması anlamında uluslararası birikimimizi Türkiye'ye aktarmak. Dördüncüsü, nitelikli beşeri sermayenin arttırılması. Beşincisi de Türkiye'nin hem yönetsel anlamda hem de üretim anlamında bölgesel güç olmasına destek olabilmek.''
Â*
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, çözüm sürecinde rol alacak akil insanlar heyetine ilişkin, ''Kişilere bağımlı kalarak 'şunun çapı şu, kilosu şu, rengi şu' demeden ne yapacaklarına bakmalıyız.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, çözüm sürecinde rol alacak akil insanlar heyetine ilişkin, ''Kişilere bağımlı kalarak 'şunun çapı şu, kilosu şu, rengi şu' demeden ne yapacaklarına bakmalıyız. Bu Türkiye'nin projesi, dolayısıyla projeye katkı verecek herkes bizim için değerlidir. İnşallah katkı sağlarlar'' dedi.
Yazıcı, Bakanlık'ta Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) yönetim kurulu üyelerini kabul etti.
Hayati Yazıcı, Türkiye'deki yatırım ortamının iyileştirilmesi ve ülkeye daha fazla yabancı yatırımcının girmesi konusunda çalışmalarının yoğun şekilde devam ettiğini söyledi.
Küresel ölçekte keskin bir rekabet ortamı bulunduğunu belirten Yazıcı, şirketlerin rekabet gücünü arttırıcı önlemler aldıklarına ifade etti. Türkiye'nin 2023 yılı hedeflerine ilişkin çalışma yaptıklarını vurgulayan Yazıcı, ''2023 hedefine erişmek için mutlaka altyapının da ona uygun hale getirilmesi lazım. Onun ötesinde genel olarak hukuksal güvenlik son derece önemli. Müteşebbislerin yükümlülüklerinin, risklerinin neler olduğunu biliyor olmaları önemli. Bu, hukuk devleti olmanın da bir gereğidir'' diye konuştu.
''Süreç önemli''
Gazetecilerin çözüm sürecinde görev alacak akil insanlar heyetine ilişkin sorusu üzerine Yazıcı, sürecin başarıya ulaşmasının Türkiye'nin ekonomik ve toplumsal yapısının daha güçlü hale gelmesini sağlayacağını belirtti. Yazıcı, ''O sorunların sona ermesi ekonomi ve yatırımlar, toplumsal huzur ve güven bakımından Türkiye'nin uygun hale getirilmesi demektir'' dedi.
Yazıcı, şöyle devam etti:
''Süreçte ilerlerken bir yol, yöntem izleniyor. Bunu beğenenler olabilir, beğenmeyenler olabilir ama sonuca odaklanmalıyız. Kişilere bağımlı kalarak 'şunun çapı şu, kilosu şu, rengi şu' dememeliyiz, ne yapacaklarına bakmalıyız. Bu, Türkiye'nin projesi, dolayısıyla buna katkı verecek her kişi bize göre değerlidir. İnşallah katkı sağlarlar''
YASED Başkanı Serpil Timuray
YASED Başkanı Serpil Timuray da Türkiye'nin hedefleri doğrultusunda uluslararası sermayenin yatırımlarını arttırmasına destek olan bir sivil toplum kuruluşu olarak faaliyet göstermek istediklerini söyledi.
Bu çerçevede Türkiye'nin uluslararası yatırımlardan daha fazla pay alabilmesi için kendilerineÂ*rol belirlediklerini ifade eden Timuray, ''Uluslararası standartta bir yatırım ortamının kurulmasına dair hem bir fikir önderi hem de bir çözüm ortağı olabilmek olarak misyonumuzu belirledik'' dedi.
Timuray, bu kapsamda çalışmalar için 5 öncelikli konu belirlediklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Birincisi, yatırım ortamının sürekli iyileştirecek yasal düzenlemelerin oluşturulmasında fikir paydaşı olabilmek. İkincisi, uluslararası yatırımların Türkiye'deki kamu algısının güçlendirilmesi ve kamuoyu desteğinin arttırılması. Üçüncüsü, yerli Ar-Ge'nin artması anlamında uluslararası birikimimizi Türkiye'ye aktarmak. Dördüncüsü, nitelikli beşeri sermayenin arttırılması. Beşincisi de Türkiye'nin hem yönetsel anlamda hem de üretim anlamında bölgesel güç olmasına destek olabilmek.''
Â*
