Alman bakan Görmez'le sünneti konuÅŸtu   Konuyu açan: Takipci   Ä°lk Mesaj: 10-31-2012 (04:29)   Son Mesaj: 10-31-2012 (04:29)    Cevap: 0    Gösterim: 710  

    10-31-2012

    Alman bakan Görmez'le sünneti konuştu

    Alman bakan Görmez'le sünneti konuştu
    Alman bakan Görmez'le sünneti konuştu

    Almanya Adalet Bakanı Sabine Leutheusser-Schnarrenberger ve beraberindeki heyet Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'i ziyaret etti. Ziyarette Almanya'daki sünnetle ilgili ortaya çıkan kriz masaya yatırıldı.

    Almanya Adalet Bakanı Sabine Leutheusser-Schnarrenberger ve beraberindeki heyet Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanı Mehmet Görmez'i ziyaret etti. Ziyarette Almanya'daki sünnetle ilgili ortaya çıkan kriz masaya yatırıldı. Â*Almanya Adalet Bakanı Sabine Leutheusser-Schnarrenberger,Â*ülkesinde gündeme sünnet yasağına iliÅŸkin, ''Bana sorarsanız toplum içinde yaÅŸamla ilgili olarak bazen de her ÅŸeye düzen getirmemek gerekiyor. Bazı noktalarda da belli bir açıklık, belli bir boÅŸluk da bırakmakta fayda var ki kendi kendine geliÅŸsin'' dedi.

    Leutheusser-Schnarrenberger ve beraberindeki heyet, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'i makamında ziyaret etti.

    Almanya'da gündeme gelen sünnet yasağıyla ilgili tartışmalara değinen Leutheusser-Schnarrenberger, konuyla ilgili hazırladıkları yasa tasarısının bakanlar kurulundan geçtiğini, yakın zamanda da Federal Konsey'e sunulacağını belirterek, ''Bizim için bu anlamda önemli olan özellikle Almanya'da farklı dinlere mensup insanların dinlerini yaşayabilmesidir. Bu noktada devletin herhangi bir sınırlama getirmemesi gerektiğine inanıyorum'' diye konuştu.

    Konuya iliÅŸkin bir mahkeme kararı olduÄŸuna deÄŸinenÂ*Leutheusser-Schnarrenberger, ''Almanya'da devletin insanların dinlerini yaÅŸama biçimine karışmaksızın kendi hukuk düzenine göre yıllardır yapılmakta olan dini bir iÅŸlemin bundan sonra da yapılabilmesini saÄŸlayacak ÅŸekilde bir yasa tasarısı hazırladık'' ifadesini kullandı.

    ''Türkiye Almanya'sız, Almanya Türkiye'siz yapamaz''

    Görmez ise inanç özgürlükleri ve İslam'ın Almanya'nın bir parçası olduğuna dair daha önce yaptığı açıklamalarını hatırlattığı Leutheusser-Schnarrenberger'e teşekkür etti.

    Türkiye ile Almanya'nın ''3 milyon ortak akrabası'' olduğuna dikkati çeken Görmez, ''Benim her zaman söylediğim bir şey vardır. Türkiye Almanya'sız, Almanya Türkiye'siz yapamaz'' diye konuştu.

    -''İnanç değerleriyle asla oynamamak gerekir''-

    Almanya'da son dönemde meydana gelen İslam'la ilgili gelişmeleri büyük mutlulukla karşıladıklarını dile getiren Görmez, bunun yanı sıra sünnet yasağı ve İçişleri Bakanlığı'nın, ''Aşırılıkla mücadele'' adı altında yayımladığı afişlerin ise olumsuzluk ortaya çıkardığını vurguladı.

    Görmez, Almanya'da gündeme gelen sünnet yasağının, sonrasında hukuk fakültelerinde inançların simgesel uygulamaları ve değerlendirmeleri konusunda bilgilendirme gereğini ortaya çıkardığını ifade ederek, ''Her inancın tarihinde bir takım uygulamalar var ki şeklen bizim kafamızda oluşturduğumuz hukuki kurallara aykırı düşebilir. Burada Kapadokya diye bir bölge vardır, yer altında şehirler kurulmuştur. Hristiyan topluluklar bu bölgede yaşarken inançlarını uygulayamadıkları için yer altında şehirler kurmuşlardır. Dolayısıyla inanç değerleri ile asla oynamamak gerekir'' dedi.

    Bunun üzerine, Leutheusser-Schnarrenberger de sünnet konusunda Almanya'da farklı kesimlerle görüştüklerini, sonrasında da İslam ve Yahudilik arasında sünnet konusunda farklılık olduğunu gördüklerine değinerek, sünnetin doktor tarafından yapılması zorunluluğundan vazgeçerek yeni bir düzen getirmeye çalışacaklarını söyledi.

    Görmez, İslam açısından sünnet uygulamasının yapılışında salt uzmanlığa başvurmanın esas olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:

    ''Bu uygulamayı yapanın illa din adamı olması gerekmiyor. Bilakis eğer cerrahi bir operasyondan anlamıyorsa yapması doğru değildir. Çocuğa ve çocuğun sağlığına zararı olacaksa herhangi bir kimsenin bunu yapması mümkün değildir, doğru da değildir. Ama Yahudilik'te bizatihi bu uygulamayı gerçekleştirenin de bir dini nosyonu olması gerekiyor, din adamı olması gerekiyor. Amerika gibi, latin Amerika gibi muhtelif ülkelerde herhangi bir dini saikle değil, tamamen sağlık ve hijyen saikiyle bu uygulamayı gerçekleştirenler var.''

    Leutheusser-Schnarrenberger ise konuyla ilgili çalışmalar yapılırken çocuk sağlığının birinci sırada geldiğini söyledi.

    Kulak deldirmek yaralama mı?

    Görmez'in, kız çocuklarının küpe takmak için kulaklarını deldirmelerinin Alman mahkemelerince yaralama olarak değerlendirilip değerlendirilmediği yönündeki sorusu üzerine Leutheusser-Schnarrenberger, yasa tasarısı çerçevesinde ceza unsuru getirmediklerini ve bunun ceza hukukunu ilgilendiren bir konu olmadığını belirtti.

    Leutheusser-Schnarrenberger, ''İşin bu boyutuna girersek piercinglere de küpelere de buna benzer belki başka konulara ilişkin de düzenlemeler getirmek gerekir. Bana sorarsanız toplum içinde yaşamla ilgili olarak bazen de her şeye düzen getirmemek gerekiyor. Bazı noktalarda da belli bir açıklık, belli bir boşluk da bırakmakta fayda var ki kendi kendine gelişsin'' dedi.

    Görmez'in, sünnet yasağıyla ilgili kararı veren hakime, kulak delmeyle ilgili bir olay götürülmesi halinde nasıl karar verileceÄŸi yönündeki sorusuna ise Leutheusser-Schnarrenberger,Â*''BildiÄŸim kadarıyla Almanya'da böyle bir mahkeme kararı hiç gündeme gelmedi. Sünnetle ilgili olarak bir hakim böyle bir karar verdi ve bizde hakimlerin tarafsızlığı, bağımsızlığı son derece önemlidir ve ben buna halel getirecek herhangi bir ifadede bulunmak istemiyorum. Dolayısıyla benden hakimin vermiÅŸ olduÄŸu kararla ilgili olarak eleÅŸtirel bir söz duyamayacaksınız'' yanıtını verdi.

    ''Balkanlar'da bütün Müslüman azınlıklar kendi vakıf mallarından mahrum''

    Türkiye'de farklı dinlerin bulunduğuna işaret eden Leutheusser-Schnarrenberger, Görmez'e, azınlıklar ve ruhban okuluyla ilgili değerlendirmelerini sordu.

    Görmez, başkanlık görevine geldiğinde tüm dini azınlıkların liderleriyle bir araya gelerek, onlara, ''Bizim sahip olup, sizin sahip olmadığınız bir hak var mıdır? Eğer böyle bir şey varsa ben sonuna kadar sizin o haklarınızla ilgili desteği vermeye hazırım'' dediğini hatırlattı. Görmez, şunları kaydetti:

    ''Birkaç tane önemli sorunları vardı. Bunlardan bir tanesi ulus devlet yapısına döndükten sonra bütün vakıf mallarına el konulmuş olmasıydı. Bunun düzeltilmiş olmasından büyük memnuniyet duyduğumu ifade etmek istiyorum. Vakıf mallarına sahip olmuş olmaları hakikaten önemli bir gelişme. Balkanlar'da bütün Müslüman azınlıklar kendi vakıf mallarından mahrumdur. Ancak dünyanın hiçbir insan hakları raporunda, hiçbir azınlık raporunda yer almaz bu. İkinci büyük eksikleri özellikle din adamlarını yetiştirmek için kendi okullarına sahip olmayışlarıydı. Aslında Diyanet de o hakka sahip değil. Çünkü bütün din adamı yetiştiren okullar da Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı. Yani Alman dostlarımızın o muhteşem anayasacılık ilkesinden hareket edildiğinde yüzlerce bahane bulmamız mümkündür. Göreve başladığım günden itibaren Ortodoks vatandaşlarımızın kendi din adamlarını yetiştirmek için diyelim ki Yunanistan'a çocuklarını göndermek zorunda kalmalarının, Ermeni vatandaşlarımızın Ermenistan'a gönderilmek zorunda kalmalarının, hatta Caferi vatandaşlarımızın İran'a gönderilmek zorunda kalmalarının kabul edilebilir olmadığını yüksek sesle ifade ediyorum.''

    Görüşme sonrasında Leutheusser-Schnarrenberger, Görmez'e kalem hediye ederken, Görmez'de, konuğuna üzeri işlemeli bir tabak sundu.

    Â*

    Kaynak: AA





    Alman bakan Görmez'le sünneti konuştu Yorumları