Çanakkale ruhu, milyonlara aşılandı
Çanakkale'den Anadolu'ya Projesi kapsamında 5 yıl önce yola çıkan Çanakkale 1915 Gezici Müzesi'ni, 5 yılda 10 milyon kişi ziyaret etti.
Müzenin genel koordinatörü Cengiz Yürükaslan, yaptığı açıklamada, 5 yıldır Türkiye'yi dolaşan müzenin 151 kez sergilendiğini, 10 milyon kişiye Çanakkale'yi ve Çanakkale ruhunu anlatmaya çalıştıklarını söyledi.
Müze sayesinde Çanakkale'ye gidemeyenlerin ayağına Çanakkale'yi getirdiklerini belirten Yürükaslan, ''Çanakkale'den Anadolu'ya Projesi kapsamında 5 yıl önce bu tarz bir düşünce oluşmaya başladı. Koca bir müzenin kurulması, sabit alanda her türlü konuma karşı gezdirilmesi, toplanması, taşınması gibi konular çok önemli köşe başlarıydı. Bunlar dikkate alınarak müze kuruldu. Müze ile unutulmaya yüz tutmuş tarihimizi ve eserlerimizi, hiçbir siyasal boyuta sokmadan, Çanakkale'yi Çanakkale olarak anlatmaya çalışıyoruz'' dedi.
Müzenin asıl amacının insanlara ve özellikle geleceğin teminatı gençlere Çanakkale ruhunu aşılamak olduğunu ifade eden Yürükaslan, ''Bugün etnik kökenlerin, din, ırk, mezhep çatışmalarının cereyan ettiği Türkiye'de, o zamanlar bunların hiç birisinin olmayıp, kenetlenmiş millet vücuduyla, bir Çanakkale boyutunda bir araya gelindiğini anlatmaya çalışıyoruz. Çanakkale'nin bu ruha tesir edeceğine, bu mayaya da bir kuvvet, bir düzen katacağına inanıyoruz. Onun için müzemiz 5 seneden beri dolaşıyor'' diye konuştu.
-Dünyanın en büyük gezici müzesi-
Müzenin 5 yıl önce 15 masa ve bin 500 parça eserle kurulduğunu hatırlatan Yürükaslan, aradan geçen süre içerisinde müzenin, yurt içi ve yurt dışındaki müze yapılarından örnekler alınarak geliştirildiğini söyledi.
Teknolojik gelişmeler takip edilerek müzeye uyarlanmaya çalışıldığını anlatan Yürükaslan, şunları kaydetti:
''Her gittiğimiz ilden şehit aileleri, gaziler ve gazilerin yakınları evlerinde bulunan o döneme ait eserleri müzemize bağışlıyor. İlk başta 15 olan masa sayımız 5 yıl içinde 40'a çıktı ve şu an müzede tamamı 97 yıllık 4 bin parça eser bulunuyor. Geçen seneden itibaren tam anlamıyla istediğimiz tarzda müze vasfına erişti. Bunun yanı sıra masaların hemen arkasında 25 anlatım tablosu var. Bu tablolarda 60'a yakın Çanakkale anlatımı var. Bunlar birebir gazilerimizin anlatımı veya ailelerinden kalan anılarından derlenmiş Çanakkale'de gerçekten cereyan etmiş, Çanakkale'nin cephe arkası olayları. Müze, bu özellikleriyle dünyanın en büyük gezici müzesi olma özelliğine sahip. Türkiye'de olmadığı gibi, yaptığımız araştırmalarda dünyanın hiçbir ülkesinde de bu kadar malzeme, araç gereçle dolaşan, bu büyüklükte bir gezici müze kalıbının olmadığını tespit ettik. Dolayısıyla dünyanın en büyük gezici müzesi olma özelliğini koruyor ve her gittiği yerde de bu özelliğini tescilliyor.''
Önümüzdeki yıllarda müzedeki masa sayısını 50'ye çıkarmayı hedeflediklerini belirten Yürükaslan, böylelikle eser sayısının da artacağını söyledi. 40 masalık müzede 10 masanın çok özel olduğunu, Çanakkale'ye gidenlerin dahi bir arada göremeyeceği eserlerin bulunduğunu anlatan Yürükaslan, şunları aktardı:
''Bu 10 masada Çanakkale tarihinin bile pek bahsetmediği, her literatürde geçmeyen, Çanakkale tarihinin derinliklerinde kalmış olan malzemeler var. Misket bombalar, zehirli yıldızlar, makarna barutlar, teleskoplar, metrekareye düşen 6 bin mermi, çarpışan mermiler gibi her yerde görülmeyecek eser mevcut. Bu eserlerin bazıları Çanakkale'de de küçük çaplı müzelerde var. Ancak hepsi birlikte aynı tek bir müzede mevcut değil. Gezici müze, bu özelliğiyle de ön plana çıkıyor.''
-Gönüllü hemşirelere İngiliz tüfeklerinin namlularından yüzük-
Cengiz Yürükaslan, müzede bulunan eserler kadar tabloların da ilgi çektiğini ve tabloların insanların Çanakkale gerçeğini anlamalarına yardımcı olduğunu dile getirdi. Yürükaslan, bu tablolar içerisinde en dikkat çekenin ise gönüllü hemşirelere İngiliz tüfeklerinin namlularından yapılarak hediye edilen yüzükler olduğunu söyledi.
Çanakkale Savaşları'nda yaralı askerlerin gemilerle İstanbul'daki hastanelere sevk edildiğini hatırlatan Yürükaslan, ''Yaralı askerlere hastanede bakacak hemşire sıkıntısı yaşanınca bu sıkıntıyı duyan gönüllü Türk kızları hastanelere koşmuş. Kahraman gazilerimize bakıp yardım etmişler. Bu yardımlaşma karşısında fedakar Türk kızlarına para ödenmek istenmiş. Ancak para olmaması nedeniyle depolardaki İngiliz tüfeklerinin namlularından kesilerek yüzük yaptırılmış ve üzerlerine '1332 Cihadiye 1332' yazılarak Türk kızlarına devlet tarafından hediye edilmiş. Bunun gibi hikayeler insanları duygulandırıyor'' diye konuştu.
Çanakkale'den Anadolu'ya Projesi kapsamında 5 yıl önce yola çıkan Çanakkale 1915 Gezici Müzesi'ni, 5 yılda 10 milyon kişi ziyaret etti.
Müzenin genel koordinatörü Cengiz Yürükaslan, yaptığı açıklamada, 5 yıldır Türkiye'yi dolaşan müzenin 151 kez sergilendiğini, 10 milyon kişiye Çanakkale'yi ve Çanakkale ruhunu anlatmaya çalıştıklarını söyledi.
Müze sayesinde Çanakkale'ye gidemeyenlerin ayağına Çanakkale'yi getirdiklerini belirten Yürükaslan, ''Çanakkale'den Anadolu'ya Projesi kapsamında 5 yıl önce bu tarz bir düşünce oluşmaya başladı. Koca bir müzenin kurulması, sabit alanda her türlü konuma karşı gezdirilmesi, toplanması, taşınması gibi konular çok önemli köşe başlarıydı. Bunlar dikkate alınarak müze kuruldu. Müze ile unutulmaya yüz tutmuş tarihimizi ve eserlerimizi, hiçbir siyasal boyuta sokmadan, Çanakkale'yi Çanakkale olarak anlatmaya çalışıyoruz'' dedi.
Müzenin asıl amacının insanlara ve özellikle geleceğin teminatı gençlere Çanakkale ruhunu aşılamak olduğunu ifade eden Yürükaslan, ''Bugün etnik kökenlerin, din, ırk, mezhep çatışmalarının cereyan ettiği Türkiye'de, o zamanlar bunların hiç birisinin olmayıp, kenetlenmiş millet vücuduyla, bir Çanakkale boyutunda bir araya gelindiğini anlatmaya çalışıyoruz. Çanakkale'nin bu ruha tesir edeceğine, bu mayaya da bir kuvvet, bir düzen katacağına inanıyoruz. Onun için müzemiz 5 seneden beri dolaşıyor'' diye konuştu.
-Dünyanın en büyük gezici müzesi-
Müzenin 5 yıl önce 15 masa ve bin 500 parça eserle kurulduğunu hatırlatan Yürükaslan, aradan geçen süre içerisinde müzenin, yurt içi ve yurt dışındaki müze yapılarından örnekler alınarak geliştirildiğini söyledi.
Teknolojik gelişmeler takip edilerek müzeye uyarlanmaya çalışıldığını anlatan Yürükaslan, şunları kaydetti:
''Her gittiğimiz ilden şehit aileleri, gaziler ve gazilerin yakınları evlerinde bulunan o döneme ait eserleri müzemize bağışlıyor. İlk başta 15 olan masa sayımız 5 yıl içinde 40'a çıktı ve şu an müzede tamamı 97 yıllık 4 bin parça eser bulunuyor. Geçen seneden itibaren tam anlamıyla istediğimiz tarzda müze vasfına erişti. Bunun yanı sıra masaların hemen arkasında 25 anlatım tablosu var. Bu tablolarda 60'a yakın Çanakkale anlatımı var. Bunlar birebir gazilerimizin anlatımı veya ailelerinden kalan anılarından derlenmiş Çanakkale'de gerçekten cereyan etmiş, Çanakkale'nin cephe arkası olayları. Müze, bu özellikleriyle dünyanın en büyük gezici müzesi olma özelliğine sahip. Türkiye'de olmadığı gibi, yaptığımız araştırmalarda dünyanın hiçbir ülkesinde de bu kadar malzeme, araç gereçle dolaşan, bu büyüklükte bir gezici müze kalıbının olmadığını tespit ettik. Dolayısıyla dünyanın en büyük gezici müzesi olma özelliğini koruyor ve her gittiği yerde de bu özelliğini tescilliyor.''
Önümüzdeki yıllarda müzedeki masa sayısını 50'ye çıkarmayı hedeflediklerini belirten Yürükaslan, böylelikle eser sayısının da artacağını söyledi. 40 masalık müzede 10 masanın çok özel olduğunu, Çanakkale'ye gidenlerin dahi bir arada göremeyeceği eserlerin bulunduğunu anlatan Yürükaslan, şunları aktardı:
''Bu 10 masada Çanakkale tarihinin bile pek bahsetmediği, her literatürde geçmeyen, Çanakkale tarihinin derinliklerinde kalmış olan malzemeler var. Misket bombalar, zehirli yıldızlar, makarna barutlar, teleskoplar, metrekareye düşen 6 bin mermi, çarpışan mermiler gibi her yerde görülmeyecek eser mevcut. Bu eserlerin bazıları Çanakkale'de de küçük çaplı müzelerde var. Ancak hepsi birlikte aynı tek bir müzede mevcut değil. Gezici müze, bu özelliğiyle de ön plana çıkıyor.''
-Gönüllü hemşirelere İngiliz tüfeklerinin namlularından yüzük-
Cengiz Yürükaslan, müzede bulunan eserler kadar tabloların da ilgi çektiğini ve tabloların insanların Çanakkale gerçeğini anlamalarına yardımcı olduğunu dile getirdi. Yürükaslan, bu tablolar içerisinde en dikkat çekenin ise gönüllü hemşirelere İngiliz tüfeklerinin namlularından yapılarak hediye edilen yüzükler olduğunu söyledi.
Çanakkale Savaşları'nda yaralı askerlerin gemilerle İstanbul'daki hastanelere sevk edildiğini hatırlatan Yürükaslan, ''Yaralı askerlere hastanede bakacak hemşire sıkıntısı yaşanınca bu sıkıntıyı duyan gönüllü Türk kızları hastanelere koşmuş. Kahraman gazilerimize bakıp yardım etmişler. Bu yardımlaşma karşısında fedakar Türk kızlarına para ödenmek istenmiş. Ancak para olmaması nedeniyle depolardaki İngiliz tüfeklerinin namlularından kesilerek yüzük yaptırılmış ve üzerlerine '1332 Cihadiye 1332' yazılarak Türk kızlarına devlet tarafından hediye edilmiş. Bunun gibi hikayeler insanları duygulandırıyor'' diye konuştu.