Dursun Çiçek, AYİM´den karar iptali istedi
İkinci Ergenekon Davasının tutuklu sanığı Emekli Albay Dursun Çiçek, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde (AYİM) emeklilik kararının iptalini istedi.
Çiçek, Türkiye"de huzur ve güveni sağlamak için canı ve kanı pahasına özveriyle görev yapan TSK mensuplarının kendilerine reva görülen bütün haksızlıklara, hak ve adalet beklentisiyle sabır gösterdiğinin belirterek, yargılandığı davada hukuk ve yasaların uygulanmadığını ifade etti.
Kara yoluyla Silivri Cezaevi'nden, Ankara"ya getirilen Çiçek, bugün AYİM"de hakim karşısına çıktı. Milli Savunma Bakanlığı"nın kararıyla emekli edilen Çiçek, işlemin iptali için açtığı davada beyanda bulundu.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Harekat Başkanlığı Askeri Bölgeler ve Askeri Yayınlar Koordinasyon Daire Başkanı olarak görev yaptığı dönemde hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmekte olan soruşturma kapsamında 30 Nisan 2010 tarihinde tutuklandığı anımsatan Çiçek, şahsına yönelik özel bir karar olmamasına rağmen Yüksek Askeri Şura"nın (YAŞ) 4 Ağustos 2011 tarihinde kamuoyuna açıklanan kararları gerekçe gösterilerek 30 Ağustos 2011 tarihinden geçerli olmak üzere emekliliğine karar verildiğini belirtti. Emeklilik kararını Genelkurmay Personel Daire Başkanlığı'ndaki ilgili şube müdürü ile yapılan telefon görüşmesinden öğrendiğini ifade eden Çiçek, hukuken yasal delil niteliği taşımayan, hukuka uygunluk denetimi yapılmayan, sahte dijital veriler gerekçe gösterilerek, 3 gün tutuklu kaldıktan sonra tahliye olduğunu, ancak tekrar tutuklandığını anımsattı.
TSK Personel Kanunu"nun 65. maddesine göre, diğer kamu görevlilerinin aksine tutukluluk hali ve davanın devamı halinde TSK mensuplarının terfi ve kademe ilerlemelerinin yapılmadığını ve hak kayıplarıyla karşı karşıya kaldıklarını belirten Çiçek, bu durumun Anayasa ve evrensel hukukun "mutlak eşitlik" ilkesine aykırı olduğunu kaydetti. Çiçek, "Ağustos 2011 YAŞ toplantısının terfi şansımın bulunduğu bir toplantı olduğu dikkate alındığında, süren davanın sonunda elde edilecek beraat veya davanın düşmesi kararının mevcut mevzuat kapsamında geriye dönük terfi şansını sağlamayacağı aşikardır. Şahsımı ve kurumumu hedef alan sistemli ve bilinçli saldırılar karşısında iki yıldır ailece yaşadığım haksızlık ve hukuksuzlukların ikame edilmesi, hukuk mücadelesine destek verilmesi ve bir kez daha mağdur edilmemem için hakkımda emeklilik işlemi yapılamamasını, haklı taleplerimin yasal düzenlemeye ihtiyaç gösterebileceği ve son hizmet yılı içinde bulunduğum gerçeği dikkate alınarak ivedilikle işlem yapılmasını talep ediyorum" dedi.
-""HUKUKİ SÜREÇLER İŞLİYOR" İFADESİNE ARTIK KİMSE İNANMIYOR"-
Anayasanın eşitlik ilkesine ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin maddelerine atıfta bulunan Çiçek, 926 sayılı Personel Kanunu hükümlerine göre, albayların bekleme sürelerinin 5 yıl olduğunu anımsattı. 16 ayı aşkın süredir tutuklu olduğunu söyleyen Çiçek, şöyle devam etti:
"Ne 30 ve 31 fiili hizmet yılını tamamlamadım ne de Ağustos 2010 ve 2011 YAŞ toplantılarında rütbe, terfi imkanını kullanamadım, hak kaybına uğradım ve mağdur edildim. Fiilen 31 yıllık hizmet süresini dolduran diğer albayların durumu Ağustos 2011 YAŞ toplantısında görüşülmüş, emekli edilmelerine karar verilmiştir. Oysa şahsımın tutukluluğu nedeniyle geçmişte tüm hizmetlerimin değerlendirilmesi yapılmamıştır. Onlardan çok farklı hukuki ve istisnai statüde bulunan şahsımla ilgili olarak Ağustos 2011 YAŞ toplantısında herhangi özel bir değerlendirme yapılmamış ve bu nedenle de şahsıma yönelik özel bir emeklilik kararı alınmamıştır. Farklı hukuki statüde olduğum gerçeğinden hareketle hakkımda emeklilik işleminin yapılmaması, Anayasal eşitlik ilkesi kapsamında emsallerimle benzer hak ve imkanları kullanmamın sağlanması gerekir."
Türkiye"de huzur ve güveni sağlamak için canı ve kanı pahasına özveriyle görev yapan TSK mensuplarının kendilerine reva görülen bütün haksızlıklara, hak ve adalet beklentisiyle sabır gösterdiğinin altını çizen Çiçek, yargılandığı davada hukuk ve yasaların uygulanmadığını savunarak, "Türk halkının gözünün içine baka baka söylenen "hukuki süreçler işliyor" ifadesine artık kimse inanmıyor. Önce vatan ve görev anlayışı ile yıllardır ihmal ettikleri aileleriyle cezaevi şartlarında görüşmek zorunda kalan ve uzun süreli tutuklamalar ile mağdur edilen bir subay olarak hak ve hukukun gereğini yapılmasını istiyorum" dedi. Bu konuda tüm hukuki yolları deneyeceğini belirten Çiçek, Milli Savunma Bakanlığı"nın 30 Ağustos 2011 tarihli emekli kararının yürütmesinin durdurulmasını ve iptalini talep etti.
Dursun Çiçek"in avukatı İpek Çiçek ise Türkiye"nin daha önce eşi benzeri görülmemiş bir hukuksuzluk girdabına girdiğini ifade ederek, mahkemeden çıkacak kararın sadece müvekkili Dursun Çiçek"in değil, benzer durumdaki birçok muvazzaf askerin konumunu da etkileyeceğini vurguladı.
Davanın bugünkü duruşmasında Çiçek"in ve avukatının ifadelerini dinleyen AYİM, 15 gün içinde talebi değerlendirerek, Milli Savunma Bakanlığı"nın Dursun Çiçek"in emeklilik kararının iptal edilip edilmeyeceğine karar verecek.
(ANKA)
İkinci Ergenekon Davasının tutuklu sanığı Emekli Albay Dursun Çiçek, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde (AYİM) emeklilik kararının iptalini istedi.
Çiçek, Türkiye"de huzur ve güveni sağlamak için canı ve kanı pahasına özveriyle görev yapan TSK mensuplarının kendilerine reva görülen bütün haksızlıklara, hak ve adalet beklentisiyle sabır gösterdiğinin belirterek, yargılandığı davada hukuk ve yasaların uygulanmadığını ifade etti.
Kara yoluyla Silivri Cezaevi'nden, Ankara"ya getirilen Çiçek, bugün AYİM"de hakim karşısına çıktı. Milli Savunma Bakanlığı"nın kararıyla emekli edilen Çiçek, işlemin iptali için açtığı davada beyanda bulundu.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Harekat Başkanlığı Askeri Bölgeler ve Askeri Yayınlar Koordinasyon Daire Başkanı olarak görev yaptığı dönemde hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmekte olan soruşturma kapsamında 30 Nisan 2010 tarihinde tutuklandığı anımsatan Çiçek, şahsına yönelik özel bir karar olmamasına rağmen Yüksek Askeri Şura"nın (YAŞ) 4 Ağustos 2011 tarihinde kamuoyuna açıklanan kararları gerekçe gösterilerek 30 Ağustos 2011 tarihinden geçerli olmak üzere emekliliğine karar verildiğini belirtti. Emeklilik kararını Genelkurmay Personel Daire Başkanlığı'ndaki ilgili şube müdürü ile yapılan telefon görüşmesinden öğrendiğini ifade eden Çiçek, hukuken yasal delil niteliği taşımayan, hukuka uygunluk denetimi yapılmayan, sahte dijital veriler gerekçe gösterilerek, 3 gün tutuklu kaldıktan sonra tahliye olduğunu, ancak tekrar tutuklandığını anımsattı.
TSK Personel Kanunu"nun 65. maddesine göre, diğer kamu görevlilerinin aksine tutukluluk hali ve davanın devamı halinde TSK mensuplarının terfi ve kademe ilerlemelerinin yapılmadığını ve hak kayıplarıyla karşı karşıya kaldıklarını belirten Çiçek, bu durumun Anayasa ve evrensel hukukun "mutlak eşitlik" ilkesine aykırı olduğunu kaydetti. Çiçek, "Ağustos 2011 YAŞ toplantısının terfi şansımın bulunduğu bir toplantı olduğu dikkate alındığında, süren davanın sonunda elde edilecek beraat veya davanın düşmesi kararının mevcut mevzuat kapsamında geriye dönük terfi şansını sağlamayacağı aşikardır. Şahsımı ve kurumumu hedef alan sistemli ve bilinçli saldırılar karşısında iki yıldır ailece yaşadığım haksızlık ve hukuksuzlukların ikame edilmesi, hukuk mücadelesine destek verilmesi ve bir kez daha mağdur edilmemem için hakkımda emeklilik işlemi yapılamamasını, haklı taleplerimin yasal düzenlemeye ihtiyaç gösterebileceği ve son hizmet yılı içinde bulunduğum gerçeği dikkate alınarak ivedilikle işlem yapılmasını talep ediyorum" dedi.
-""HUKUKİ SÜREÇLER İŞLİYOR" İFADESİNE ARTIK KİMSE İNANMIYOR"-
Anayasanın eşitlik ilkesine ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin maddelerine atıfta bulunan Çiçek, 926 sayılı Personel Kanunu hükümlerine göre, albayların bekleme sürelerinin 5 yıl olduğunu anımsattı. 16 ayı aşkın süredir tutuklu olduğunu söyleyen Çiçek, şöyle devam etti:
"Ne 30 ve 31 fiili hizmet yılını tamamlamadım ne de Ağustos 2010 ve 2011 YAŞ toplantılarında rütbe, terfi imkanını kullanamadım, hak kaybına uğradım ve mağdur edildim. Fiilen 31 yıllık hizmet süresini dolduran diğer albayların durumu Ağustos 2011 YAŞ toplantısında görüşülmüş, emekli edilmelerine karar verilmiştir. Oysa şahsımın tutukluluğu nedeniyle geçmişte tüm hizmetlerimin değerlendirilmesi yapılmamıştır. Onlardan çok farklı hukuki ve istisnai statüde bulunan şahsımla ilgili olarak Ağustos 2011 YAŞ toplantısında herhangi özel bir değerlendirme yapılmamış ve bu nedenle de şahsıma yönelik özel bir emeklilik kararı alınmamıştır. Farklı hukuki statüde olduğum gerçeğinden hareketle hakkımda emeklilik işleminin yapılmaması, Anayasal eşitlik ilkesi kapsamında emsallerimle benzer hak ve imkanları kullanmamın sağlanması gerekir."
Türkiye"de huzur ve güveni sağlamak için canı ve kanı pahasına özveriyle görev yapan TSK mensuplarının kendilerine reva görülen bütün haksızlıklara, hak ve adalet beklentisiyle sabır gösterdiğinin altını çizen Çiçek, yargılandığı davada hukuk ve yasaların uygulanmadığını savunarak, "Türk halkının gözünün içine baka baka söylenen "hukuki süreçler işliyor" ifadesine artık kimse inanmıyor. Önce vatan ve görev anlayışı ile yıllardır ihmal ettikleri aileleriyle cezaevi şartlarında görüşmek zorunda kalan ve uzun süreli tutuklamalar ile mağdur edilen bir subay olarak hak ve hukukun gereğini yapılmasını istiyorum" dedi. Bu konuda tüm hukuki yolları deneyeceğini belirten Çiçek, Milli Savunma Bakanlığı"nın 30 Ağustos 2011 tarihli emekli kararının yürütmesinin durdurulmasını ve iptalini talep etti.
Dursun Çiçek"in avukatı İpek Çiçek ise Türkiye"nin daha önce eşi benzeri görülmemiş bir hukuksuzluk girdabına girdiğini ifade ederek, mahkemeden çıkacak kararın sadece müvekkili Dursun Çiçek"in değil, benzer durumdaki birçok muvazzaf askerin konumunu da etkileyeceğini vurguladı.
Davanın bugünkü duruşmasında Çiçek"in ve avukatının ifadelerini dinleyen AYİM, 15 gün içinde talebi değerlendirerek, Milli Savunma Bakanlığı"nın Dursun Çiçek"in emeklilik kararının iptal edilip edilmeyeceğine karar verecek.
(ANKA)