İstanbul Boğazı´nda Erguvanlı günler
Baharın habercisi, şairlerin ilham kaynağı erguvanlar İstanbul'un, özellikle de Boğaz'ın güzelliğine güzellik kattı.
Sultan Çoğalan'ın haberi
Boğazın her iki yakasını pembeye boyayan erguvanlar, İstanbul çiçeği olarak biliniyor.
Anavatanı Güney Avrupa ve Batı Asya olarak bilinen erguvan ağaçları, Türkiye'de Ege ve Marmara bölgelerinde yoğun olarak görülüyor. Osmanlı kültüründe çok önemli bir yeri olan erguvan adına 15. yüzyılda şenlikler düzenlendi, ''erguvan cemiyeti'', ''erguvan faslı'', ''erguvan bayramı'' gibi isimlerle anıldı.
Osmanlı'da erguvanın güçlü dalları baston yapımında kullanılırken, mor, lila ve pembe arası çok özgün bir renge sahip erguvan çiçeklerinin eski İstanbul mutfağında salatalara renk ve lezzet kattığı da biliniyor.
Ayasofya Müzesi Başkanı Haluk Dursun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul florasında doğal yetişen bitki örtüsünün bulunduğunu ve bunlardan bir kısmının Akdeniz maki türleri olduğunu belirtti.
Bu bitki örtüsü içerisinde erguvanın görselliği ve inceliğiyle önemli bir yerinin bulunduğunu dile getiren Dursun, erguvanın İzmit Körfezi'ndeki Hereke Bölgesi'nde ve İstanbul Boğazı'nda yoğunlaştığını ifade etti.
Dursun, erguvanın sert havaları sevmediği için yüksek kesimlerde genelde bulunmadığını anlatarak, İstanbul'da özellikle korularda, insan elinin değmemesi nedeniyle korunduğunu, bu nedenle korularda erguvanların bir başka güzel göründüğünü anlattı.
-İstanbul'un rengi olarak da bilinir-
Dursun, erguvanın, Anadolu yakasındaki Fenerbahçe parkında başlayıp Kadıköy yakasından sahil yoluna devam ederek Bağlarbaşı, Üsküdar ve Kuzguncuk'ta Fethi Paşa Korusu, Avrupa yakasında Kuruçeşme ve Boğazın Rumeli bölümünde doğal bir şekilde yoğunlaştığını kaydetti.
''Erguvanın Allah tarafından İstanbul'un doğal dokusuna verilen bir güzellik'' olduğunu belirten Dursun, ''Japonya için kiraz çiçeği ne ise İstanbul için erguvanın manası odur. Erguvanı, İstanbul'a has bir ağaç olarak tanımlayabiliriz. Çünkü İstanbul kadar erguvanın yoğun olduğu yer yok. İstanbul'un rengi olarak da bilinir'' dedi.
Dursun, İstanbul'da erguvan mevsiminin 23 Nisan-19 Mayıs tarihleri arasında olduğunu dile getirerek, kentin bu tarihler arasında adeta renklendiğini anlattı.
Erguvanın dinler arasında da farklı şekillerde yorumlandığını ifade eden Dursun, ''Hristiyanlıkta erguvan 'Yahuda' ağacı olarak da bilinir. Hristiyanlıkta Hz. İsa'ya ihanet eden havari olarak tanınan Yahuda hakkındadır. 'Hz. İsa'ya ihanet eden Yahuda, yaptığından çok pişman olur ve kendini bir erguvan ağacına asar. Yahuda, utancı nedeniyle yüzü kızardığın erguvanın rengi de değişmiş' diye bir inanış var. Tasavvuf inancında da erguvan önemli bir ağaç olarak bilinir'' diye konuştu.
Dursun, rengi ve estetiğiyle doğal bir tablo görünümü olan erguvanın, edebiyat dünyasında da çok sık kullanıldığını kaydederek, özellikle Ahmet Hamdi Tanpınar, Süheyl Ünver'in erguvanı eserlerinde çok işlediğini ifade etti.
Dursun, İstanbullu yazarlarda bir erguvan bağlılığının olduğunu kaydetti.
-100 bin erguvan dağıtılacak-
İstanbul Orman Bölge Müdürlüğünden alınan bilgiye göre ise İstanbul'un doğal manzarasına zenginlik katan erguvanın dikiminin arttırılması ve vatandaşlara doğa bilincinin kazandırılması amacıyla bakanlık tarafından başlatılan çalışmalar kapsamında mart ayında vatandaşlara ücretsiz fidan dağıtıldı.
Üsküdar'da 7 bin 500, İstanbul Üniversitesi Avcılar Yerleşkesi'nde 3 bin 500, Eyüp'te 10.000, Beylikdüzü, Bağcılar, Silivri, Zeytinburnu, Maltepe, Kadıköy, Arnavutköy, Ümraniye, Esenler, Sancantepe, Bahçelievler, Tuzla, Başakşehir, Çatalca, Küçükçekmece, Şile, Ataşehir, Pendik, Sultangazi park ve bahçelerinde kullanılmak üzere 21 bin 170, Sarıyer'de 6 bin, Beşiktaş'ta 4 bin, Beykoz'da 12 bin 250 ile askeri alanlar, okul, cami, mezarlık, piknik ve mesire yerlerine dikilmek üzere 21 bin 149 olmak üzere toplam 85 bin 569 fidan dağıtıldı.
Sonbaharda 14 bin 431 fidanın daha dağıtımın yapılmasıyla toplam bu yıl 100 bin erguvana ulaşılması planlanıyor
Baharın habercisi, şairlerin ilham kaynağı erguvanlar İstanbul'un, özellikle de Boğaz'ın güzelliğine güzellik kattı.
Sultan Çoğalan'ın haberi
Boğazın her iki yakasını pembeye boyayan erguvanlar, İstanbul çiçeği olarak biliniyor.
Anavatanı Güney Avrupa ve Batı Asya olarak bilinen erguvan ağaçları, Türkiye'de Ege ve Marmara bölgelerinde yoğun olarak görülüyor. Osmanlı kültüründe çok önemli bir yeri olan erguvan adına 15. yüzyılda şenlikler düzenlendi, ''erguvan cemiyeti'', ''erguvan faslı'', ''erguvan bayramı'' gibi isimlerle anıldı.
Osmanlı'da erguvanın güçlü dalları baston yapımında kullanılırken, mor, lila ve pembe arası çok özgün bir renge sahip erguvan çiçeklerinin eski İstanbul mutfağında salatalara renk ve lezzet kattığı da biliniyor.
Ayasofya Müzesi Başkanı Haluk Dursun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul florasında doğal yetişen bitki örtüsünün bulunduğunu ve bunlardan bir kısmının Akdeniz maki türleri olduğunu belirtti.
Bu bitki örtüsü içerisinde erguvanın görselliği ve inceliğiyle önemli bir yerinin bulunduğunu dile getiren Dursun, erguvanın İzmit Körfezi'ndeki Hereke Bölgesi'nde ve İstanbul Boğazı'nda yoğunlaştığını ifade etti.
Dursun, erguvanın sert havaları sevmediği için yüksek kesimlerde genelde bulunmadığını anlatarak, İstanbul'da özellikle korularda, insan elinin değmemesi nedeniyle korunduğunu, bu nedenle korularda erguvanların bir başka güzel göründüğünü anlattı.
-İstanbul'un rengi olarak da bilinir-
Dursun, erguvanın, Anadolu yakasındaki Fenerbahçe parkında başlayıp Kadıköy yakasından sahil yoluna devam ederek Bağlarbaşı, Üsküdar ve Kuzguncuk'ta Fethi Paşa Korusu, Avrupa yakasında Kuruçeşme ve Boğazın Rumeli bölümünde doğal bir şekilde yoğunlaştığını kaydetti.
''Erguvanın Allah tarafından İstanbul'un doğal dokusuna verilen bir güzellik'' olduğunu belirten Dursun, ''Japonya için kiraz çiçeği ne ise İstanbul için erguvanın manası odur. Erguvanı, İstanbul'a has bir ağaç olarak tanımlayabiliriz. Çünkü İstanbul kadar erguvanın yoğun olduğu yer yok. İstanbul'un rengi olarak da bilinir'' dedi.
Dursun, İstanbul'da erguvan mevsiminin 23 Nisan-19 Mayıs tarihleri arasında olduğunu dile getirerek, kentin bu tarihler arasında adeta renklendiğini anlattı.
Erguvanın dinler arasında da farklı şekillerde yorumlandığını ifade eden Dursun, ''Hristiyanlıkta erguvan 'Yahuda' ağacı olarak da bilinir. Hristiyanlıkta Hz. İsa'ya ihanet eden havari olarak tanınan Yahuda hakkındadır. 'Hz. İsa'ya ihanet eden Yahuda, yaptığından çok pişman olur ve kendini bir erguvan ağacına asar. Yahuda, utancı nedeniyle yüzü kızardığın erguvanın rengi de değişmiş' diye bir inanış var. Tasavvuf inancında da erguvan önemli bir ağaç olarak bilinir'' diye konuştu.
Dursun, rengi ve estetiğiyle doğal bir tablo görünümü olan erguvanın, edebiyat dünyasında da çok sık kullanıldığını kaydederek, özellikle Ahmet Hamdi Tanpınar, Süheyl Ünver'in erguvanı eserlerinde çok işlediğini ifade etti.
Dursun, İstanbullu yazarlarda bir erguvan bağlılığının olduğunu kaydetti.
-100 bin erguvan dağıtılacak-
İstanbul Orman Bölge Müdürlüğünden alınan bilgiye göre ise İstanbul'un doğal manzarasına zenginlik katan erguvanın dikiminin arttırılması ve vatandaşlara doğa bilincinin kazandırılması amacıyla bakanlık tarafından başlatılan çalışmalar kapsamında mart ayında vatandaşlara ücretsiz fidan dağıtıldı.
Üsküdar'da 7 bin 500, İstanbul Üniversitesi Avcılar Yerleşkesi'nde 3 bin 500, Eyüp'te 10.000, Beylikdüzü, Bağcılar, Silivri, Zeytinburnu, Maltepe, Kadıköy, Arnavutköy, Ümraniye, Esenler, Sancantepe, Bahçelievler, Tuzla, Başakşehir, Çatalca, Küçükçekmece, Şile, Ataşehir, Pendik, Sultangazi park ve bahçelerinde kullanılmak üzere 21 bin 170, Sarıyer'de 6 bin, Beşiktaş'ta 4 bin, Beykoz'da 12 bin 250 ile askeri alanlar, okul, cami, mezarlık, piknik ve mesire yerlerine dikilmek üzere 21 bin 149 olmak üzere toplam 85 bin 569 fidan dağıtıldı.
Sonbaharda 14 bin 431 fidanın daha dağıtımın yapılmasıyla toplam bu yıl 100 bin erguvana ulaşılması planlanıyor
