BMGK´nın Suriye kararı için ne dediler
Suriye'deki krize ilişkin BMGK tarafından oybirliğiyle kabul edilen gözlemci misyonu gönderme kararla ilgili farklı değerlendirmeler yapıldı.
BM Güvenlik Konseyi (BMGK)'nin Suriye'deki ateşkese uyulmasını denetlemek üzere ülkeye BM gözlemci misyonu gönderilmesine ilişkin kararı, Suriye'de bir yılı aşkın süredir devam eden krize ilişkin olarak BMGK üyeleri tarafından ''oybirliğiyle'' kabul edilen ilk karar olması ve BMGK'nın bu konuda en sonunda ''tek sesle'' hareket ettiğini göstermesi açısından büyük önem taşıyor.
BMGK'nın uluslararası hukuk açısından bağlayıcı olan kararına, Suriye'deki krize ilişkin iki ayrı karar tasarısını daha önce veto eden Rusya ve Çin'in de destek vermesi de son derece önemli görülüyor.
İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi Mark Lyall Grant konuya ilişkin yaptığı açıklamada, İngiltere'nin kararın kabulünü memnuniyetle karşıladığını ancak bu kararın Suriye rejiminin, kendi halkına karşı zalim baskı başlatmasından 15 ay sonrasında alınan, ''geç bir karar'' olduğunu belirtti.
Suriye'de hayatını kaybeden insanların sayısının 10 bini geçtiğini söyleyen Grant, ''bu küçük fırsat penceresinin Suriye'deki kan dökümünü ve krizi durdurmasını umut ettiklerini'' belirtti.
Bu kararın ''ilk adım'' olduğunu dile getiren Grant, yerleşim mekezlerinde Suriye ordusunun hala ağır silahlarıyla varlığını sürdürdüğünü kaydetti. Grant, şiddetin tümüyle durmasının ardından Suriye'de siyasi geçiş sürecinini başlaması gerektiğini de kaydetti.
Grant bir soru üzerine, Annan Planı'nın Esed'in görevini bırakmasını öngörmediğini ancak siyasi geçiş süreci için Beşşar Esed'in bir kişiyi atamasının öngörüldüğünü kaydetti.
Fransa'nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Gerard Araud da açıklamasında, bu kararın şiddetin sona ermesine yol açmasını umduklarını ancak Suriye yönetiminin Humus'taki yeni saldırılarının, ''rejimin taahhütlerinde samimi olduğu konusunda ciddi şüpheler yarattığını'' söyledi.
BMGK'nın dönem başkanı ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Susan Rice da ABD adına yaptığı açıklamada, Humus'taki saldırıların, 12 Nisan'daki ateşkesin ''kesinlikle ihlali'' olduğunu vurguladı.
ABD'nin bugün BMGK tarafından alınan karardan memnun olsa da ''bir hayal içinde olmadığını'' da belirten Rice, Suriye rejiminin Humus'ta bugün bombardıman yaptığını ve Halep'te bir cenaze töreninde yas tutanlara ateş açtığını söyledi.
Rice, ''Şu an şiddeti ve akan kanı durdurma, istikrarlı ve demokratik bir Suriye'ye geçme yönünde önemli bir fırsat var ve bu önemli fırsatı da Suriye kullanmalı'' diye konuştu.
Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Vitali Çurkin de açıklamasında, Rusya'nın bugün kabul edilen karar metninden memnun olduğunu, uzun müzakereler sonucunda uzlaşmaya varılan metnin ''şimdi daha dengeli'' olduğunu belirtti. Çurkin kararda sadece Suriye rejiminin değil muhalif güçlerin de şiddeti sona erdirmeleri gerektiğinin açıkça belirtildiğini vurguladı.
Çurkin, ''Şu an son derece önemli bir dönemeçteyiz, tüm taraflar şiddeti bırakmalı. Suriye'de çok fazla ölüm oldu, çok fazla acı yaşandı ve kriz büyürse bunun tüm bölge için çok fazla yıkıcı sonucu olur'' dedi.
İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague, bugünkü görüşmelerin İran'ın nükleer konusuna ilişkin barışçıl ve üzerinde anlaşılmış bir çözüm yönünde atılmış ilk adım olduğunu belirterek, ''Ancak önümüzde daha uzun bir yol var'' dedi.
Hague, İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri ABD, Rusya Federasyonu, Çin Halk Cumhuriyeti, Fransa ve İngiltere ile Almanya'dan oluşan ''5 1'' ülkeleri arasında İstanbul'da yapılan nükleer müzakerelerin ardından açıklama yaptı.
6 ülkenin bugün İran ile yaptığı görüşmelerin ''nükleer konusuyla ilgili barışçıl ve üzerinde anlaşılmış bir çözüme'' yönelik olduğunu belirten Hague, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
''Bugünkü görüşmeler, bu amaca yönelik atılmış ilk adımdır ama önümüzde daha uzun bir yol var. Görüşmelerin bir sonraki aşamasını dört gözle bekliyoruz. İran'ın uluslararası sorumluluklarını yerine getireceğine ve nükleer silah üretmeyeceğine dair dünyada güveni sağlayan acil bir anlaşmaya ihtiyacımız vardır.''
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İran ve ''5 1'' ülkeleri arasındaki nükleer müzakerelere ilişkin toplantının uluslararası barış ve güvenliğe katkı sağladığına inandıklarını belirtti.
Davutoğlu, ''twitter'' hesabından müzakerelere ilişkin yaptığı değerlendirmede, taraflara yapıcı yaklaşımlarından dolayı teşekkür etti.
Bakan Davutoğlu, şunları kaydetti:
''Bu toplantının uluslararası barış ve güvenliğe katkı sağladığına inanıyoruz. İstanbul'da başlayan bu müzakerelerin başarıyla tamamlanmasını istiyoruz. Sürece bundan sonra da her türlü katkıyı sağlamaya hazırız.''
Suriye'deki krize ilişkin BMGK tarafından oybirliğiyle kabul edilen gözlemci misyonu gönderme kararla ilgili farklı değerlendirmeler yapıldı.
BM Güvenlik Konseyi (BMGK)'nin Suriye'deki ateşkese uyulmasını denetlemek üzere ülkeye BM gözlemci misyonu gönderilmesine ilişkin kararı, Suriye'de bir yılı aşkın süredir devam eden krize ilişkin olarak BMGK üyeleri tarafından ''oybirliğiyle'' kabul edilen ilk karar olması ve BMGK'nın bu konuda en sonunda ''tek sesle'' hareket ettiğini göstermesi açısından büyük önem taşıyor.
BMGK'nın uluslararası hukuk açısından bağlayıcı olan kararına, Suriye'deki krize ilişkin iki ayrı karar tasarısını daha önce veto eden Rusya ve Çin'in de destek vermesi de son derece önemli görülüyor.
İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi Mark Lyall Grant konuya ilişkin yaptığı açıklamada, İngiltere'nin kararın kabulünü memnuniyetle karşıladığını ancak bu kararın Suriye rejiminin, kendi halkına karşı zalim baskı başlatmasından 15 ay sonrasında alınan, ''geç bir karar'' olduğunu belirtti.
Suriye'de hayatını kaybeden insanların sayısının 10 bini geçtiğini söyleyen Grant, ''bu küçük fırsat penceresinin Suriye'deki kan dökümünü ve krizi durdurmasını umut ettiklerini'' belirtti.
Bu kararın ''ilk adım'' olduğunu dile getiren Grant, yerleşim mekezlerinde Suriye ordusunun hala ağır silahlarıyla varlığını sürdürdüğünü kaydetti. Grant, şiddetin tümüyle durmasının ardından Suriye'de siyasi geçiş sürecinini başlaması gerektiğini de kaydetti.
Grant bir soru üzerine, Annan Planı'nın Esed'in görevini bırakmasını öngörmediğini ancak siyasi geçiş süreci için Beşşar Esed'in bir kişiyi atamasının öngörüldüğünü kaydetti.
Fransa'nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Gerard Araud da açıklamasında, bu kararın şiddetin sona ermesine yol açmasını umduklarını ancak Suriye yönetiminin Humus'taki yeni saldırılarının, ''rejimin taahhütlerinde samimi olduğu konusunda ciddi şüpheler yarattığını'' söyledi.
BMGK'nın dönem başkanı ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Susan Rice da ABD adına yaptığı açıklamada, Humus'taki saldırıların, 12 Nisan'daki ateşkesin ''kesinlikle ihlali'' olduğunu vurguladı.
ABD'nin bugün BMGK tarafından alınan karardan memnun olsa da ''bir hayal içinde olmadığını'' da belirten Rice, Suriye rejiminin Humus'ta bugün bombardıman yaptığını ve Halep'te bir cenaze töreninde yas tutanlara ateş açtığını söyledi.
Rice, ''Şu an şiddeti ve akan kanı durdurma, istikrarlı ve demokratik bir Suriye'ye geçme yönünde önemli bir fırsat var ve bu önemli fırsatı da Suriye kullanmalı'' diye konuştu.
Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Vitali Çurkin de açıklamasında, Rusya'nın bugün kabul edilen karar metninden memnun olduğunu, uzun müzakereler sonucunda uzlaşmaya varılan metnin ''şimdi daha dengeli'' olduğunu belirtti. Çurkin kararda sadece Suriye rejiminin değil muhalif güçlerin de şiddeti sona erdirmeleri gerektiğinin açıkça belirtildiğini vurguladı.
Çurkin, ''Şu an son derece önemli bir dönemeçteyiz, tüm taraflar şiddeti bırakmalı. Suriye'de çok fazla ölüm oldu, çok fazla acı yaşandı ve kriz büyürse bunun tüm bölge için çok fazla yıkıcı sonucu olur'' dedi.
İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague, bugünkü görüşmelerin İran'ın nükleer konusuna ilişkin barışçıl ve üzerinde anlaşılmış bir çözüm yönünde atılmış ilk adım olduğunu belirterek, ''Ancak önümüzde daha uzun bir yol var'' dedi.
Hague, İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri ABD, Rusya Federasyonu, Çin Halk Cumhuriyeti, Fransa ve İngiltere ile Almanya'dan oluşan ''5 1'' ülkeleri arasında İstanbul'da yapılan nükleer müzakerelerin ardından açıklama yaptı.
6 ülkenin bugün İran ile yaptığı görüşmelerin ''nükleer konusuyla ilgili barışçıl ve üzerinde anlaşılmış bir çözüme'' yönelik olduğunu belirten Hague, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
''Bugünkü görüşmeler, bu amaca yönelik atılmış ilk adımdır ama önümüzde daha uzun bir yol var. Görüşmelerin bir sonraki aşamasını dört gözle bekliyoruz. İran'ın uluslararası sorumluluklarını yerine getireceğine ve nükleer silah üretmeyeceğine dair dünyada güveni sağlayan acil bir anlaşmaya ihtiyacımız vardır.''
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İran ve ''5 1'' ülkeleri arasındaki nükleer müzakerelere ilişkin toplantının uluslararası barış ve güvenliğe katkı sağladığına inandıklarını belirtti.
Davutoğlu, ''twitter'' hesabından müzakerelere ilişkin yaptığı değerlendirmede, taraflara yapıcı yaklaşımlarından dolayı teşekkür etti.
Bakan Davutoğlu, şunları kaydetti:
''Bu toplantının uluslararası barış ve güvenliğe katkı sağladığına inanıyoruz. İstanbul'da başlayan bu müzakerelerin başarıyla tamamlanmasını istiyoruz. Sürece bundan sonra da her türlü katkıyı sağlamaya hazırız.''
