Suriyeli muhalifler Bursa´da buluştu
Suriyeli muhalifler, Bursa'da düzenlenen ''Sıradan Kahramanların Sıra Dışı Öyküleri'' konulu panele katıldı.
Suriye Ulusal Konseyi Sözcüsü Abdullah Turkmani, ''Yolumuzdaki göstergeler çok açıktır. Devrimimize devam edeceğiz. Halk gösterilerine devam edeceğiz. Beşşar Esed gösterilerini bırakıp gidinceye kadar buna devam edeceğiz'' dedi.
Genç Siviller Platformu tarafından, Atatürk Kongre Kültür Merkezinde (AKKM), Suriyeli muhaliflerin katılımıyla ''Sıradan Kahramanların Sıra Dışı Öyküleri'' konulu panel düzenlendi.
Panelin açılış konuşmasını yapan Turkmani, Tunus devriminin etkilediği Arap devrimlerinin, Arap siyasetine hakim olan birçok düşüncenin ve kabulün tekrar değerlendirilmesinin iyi bir görüş olduğunu söyledi.
Arap devrimlerinin, Tunus, Mısır, Libya, Yemen ve Suriye'deki devrimlerin hesabını yapmanın ve tahlillere tabi tutmanın henüz erken olduğunu, fakat birçok problem ve açmazın bulunduğunu belirten Turkmani, ''Halihazırda yaşanılan Arap gerçeği ve bunun alamet-i farikası halk hareketleridir. Görülmemiş halk hareketleridir. Mevcut durum burada harika bir insani faaliyetin olduğunu gösteriyor. İçinde büyük fedakarlıklar barındıran bu yenilik, yeni bir Arap vatandaş, yeni bir Arap bilinci, özgür ve modern bir Arap dünyaya doğru yol almaktadır'' dedi.
-''Sahte bir legallik''-
Turkmani, idrak edilmesi gereken konulardan birinin devrimlerin başlangıcının kendiliğinden tabii olarak gelişmesi olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
''Kendi yolunu açıp kendi kitlesini oluşturunca, hemen büyük bir bilinçle Arapların ihtiyaçlarının çözümüne yönelik çalışmaya başladı. Suriye'deki devrimimiz diğer Arap halklarının devrimi gibi muhalefet partilerinin doğrudan bir etkinliği değildir. Aksine halkın vicdan ve aklındaki derin yerden oluşup taştı. Bu öyle bir yerdir ki artık istibdadın devam etmesinin herhangi bir gerekçesinin olduğuna inanmıyor ve kabul etmiyor. Bunun yanı sıra Suriye devrimi ek bir özellik daha taşımaktadır. Zira bu devrim sahte bir legallikle, faaliyetini devam ettiren istibdat yönetiminin sahteliğini açıkça ortaya çıkardı. Genç öncüler oluştu. Bunlar dünyadaki demokratik hareketleşmelerin verimliliklerini kavrayabilecek, bu etkinlikleri yönetebilecek güçteler. Tüm bireysel anti propagandaya rağmen, bu yönetimler gerekli tecrübeyi almakta ve her geçen gün deneyimi fazlalaşmaktadır. Tüm alanlarda gerek aydınlar gerek sivil toplum örgütlerinden olsun hepsinden katkı vardır. Genç öncüler çok iyi biliyorlar ki Suriye'nin bu uzun gecesi kolay kolay aşılmayacaktır. Önünde başarılması gereken zor şeylerin olduğunu iyi biliyor. Ama şunu da iyi biliyor ki artık geriye dönüş yok. Önünde tek bir seçenek var, o da bu karanlığı dağıtmaktır.''
Turkmani, ''Suriye'yi devrime iten şu anki durum, 40 yıldan fazla bir süredir devam eden müzmin bir durumdur'' diyerek, şöyle devam etti:
''Bu öyle bir krizdir ki hayatın bütün yönlerini siyasi, toplumsal, iktisadi ve kültürel olsun kapsamaktadır. Suriye halkı artık buna sebep olanlarla hesap görme kararı aldı. Bu hesabı görmek Suriye'yi istibdat devletinden, demokratik ve çoğulcu bir devlete intikal ettirmekle olacaktır. Bunu da elbette ki ciddi ve sorumlu bir diyalogla ve toplumların bütün kesimlerinin, gerek sivil toplumların gerek genç mümessillerin olsun katkısıyla olacağını bilmektedir. Suriye devriminin günlüğünden birçok ibret çıkarmamız mümkün. Elbette ki istibdat yönetiminin ona karşı takındığı tavırdan da. Devrim gençliği, bütün sataşmalara rağmen son derece sabırlı ve temkinlidir.''
-''Suriye'nin özgür ordusunun oluşması, halkın kendini koruma güdüsünden kaynaklanmıştır''-
Suriye Ulusal Konseyi Sözcüsü Turkmani, mevcut rejimin insanları bütün ısrarlarıyla intikamcı duygulara ve mezhep çatışmalarına çekmesine rağmen, devrimci gençlerin buna karşı temkinli ve uzak durmakta olduğunu söyledi.
Turkmani, şunları ifade etti:
''Burada işaret etmek gerekir ki Suriye Özgür Ordusu'nun oluşması sadece Suriye halkının kendini koruma güdüsünden kaynaklanmıştır. Bu ordunun asker ve komutanları, kendi halklarına kurşun atmayı kabul etmeyenlerden oluşmaktadır. Suriye devrimi, kendi etkinliklerini ve faaliyetlerini değerlendirmek için daha çok kendi zatına itimat etmektedir. Suriye devrimi daha çok halk türkülerinde, protestolarda ve sloganlarda bir yaratıcılık olarak ortaya çıkmıştır. Bu devrim, diğer devrimlere göre kadın katılımının her düzeyde çok fazla olduğu bir özellik yansıtmaktadır.''
-''Artık, Suriye hiç kimsenin çiftliği değildir''-
Yeni Suriye'de düşünceyi özgürce ifade etmenin önündeki hiçbir engelin meşru görülmeyeceğini belirten Turkmani, şöyle devam etti:
''Yeni Suriye'de insan hakları ihlalleri asla kabul edilmeyecek. Yolsuzluk hakkında susulmayacaktır. Yeni Suriye'de çoğulculuk en önemli istek olarak ortaya çıkacaktır. Artık, Suriye hiç kimsenin çiftliği değildir. Bütün halkı için özgürlük ve onur vatanı olacaktır, ayrımcılık, zulüm ve baskı ülkesi değil. Kendi halkına karşı muamelesinde asla herhangi bir kavmi, mezhebi ve bölgeyi esas almayacaktır. Burada sadece ehliyete ve dürüstlüğe itibar edilecektir. Yolumuzdaki göstergeler çok açıktır. Devrimimize devam edeceğiz. Halk gösterilerine devam edeceğiz. Beşşar Esed gösterilerini bırakıp gidinceye kadar buna devam edeceğiz. Bizim umduğumuz ve oluşması için çalıştığımız Suriye, özgürlüğün ve onurun Suriye'sidir, ayrımcılığın değil. Sevginin Suriye'sidir, kinin değil. Kardeşliğin Suriye'sidir, gericiliğin değil.''
Toplantıya, Suriyeli muhaliflerin yanı sıra, Genç Siviller Platformu üyeleri, bazı Türk gazeteci ve akademisyenler katıldı.
Suriyeli muhalifler, Bursa'da düzenlenen ''Sıradan Kahramanların Sıra Dışı Öyküleri'' konulu panele katıldı.
Suriye Ulusal Konseyi Sözcüsü Abdullah Turkmani, ''Yolumuzdaki göstergeler çok açıktır. Devrimimize devam edeceğiz. Halk gösterilerine devam edeceğiz. Beşşar Esed gösterilerini bırakıp gidinceye kadar buna devam edeceğiz'' dedi.
Genç Siviller Platformu tarafından, Atatürk Kongre Kültür Merkezinde (AKKM), Suriyeli muhaliflerin katılımıyla ''Sıradan Kahramanların Sıra Dışı Öyküleri'' konulu panel düzenlendi.
Panelin açılış konuşmasını yapan Turkmani, Tunus devriminin etkilediği Arap devrimlerinin, Arap siyasetine hakim olan birçok düşüncenin ve kabulün tekrar değerlendirilmesinin iyi bir görüş olduğunu söyledi.
Arap devrimlerinin, Tunus, Mısır, Libya, Yemen ve Suriye'deki devrimlerin hesabını yapmanın ve tahlillere tabi tutmanın henüz erken olduğunu, fakat birçok problem ve açmazın bulunduğunu belirten Turkmani, ''Halihazırda yaşanılan Arap gerçeği ve bunun alamet-i farikası halk hareketleridir. Görülmemiş halk hareketleridir. Mevcut durum burada harika bir insani faaliyetin olduğunu gösteriyor. İçinde büyük fedakarlıklar barındıran bu yenilik, yeni bir Arap vatandaş, yeni bir Arap bilinci, özgür ve modern bir Arap dünyaya doğru yol almaktadır'' dedi.
-''Sahte bir legallik''-
Turkmani, idrak edilmesi gereken konulardan birinin devrimlerin başlangıcının kendiliğinden tabii olarak gelişmesi olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
''Kendi yolunu açıp kendi kitlesini oluşturunca, hemen büyük bir bilinçle Arapların ihtiyaçlarının çözümüne yönelik çalışmaya başladı. Suriye'deki devrimimiz diğer Arap halklarının devrimi gibi muhalefet partilerinin doğrudan bir etkinliği değildir. Aksine halkın vicdan ve aklındaki derin yerden oluşup taştı. Bu öyle bir yerdir ki artık istibdadın devam etmesinin herhangi bir gerekçesinin olduğuna inanmıyor ve kabul etmiyor. Bunun yanı sıra Suriye devrimi ek bir özellik daha taşımaktadır. Zira bu devrim sahte bir legallikle, faaliyetini devam ettiren istibdat yönetiminin sahteliğini açıkça ortaya çıkardı. Genç öncüler oluştu. Bunlar dünyadaki demokratik hareketleşmelerin verimliliklerini kavrayabilecek, bu etkinlikleri yönetebilecek güçteler. Tüm bireysel anti propagandaya rağmen, bu yönetimler gerekli tecrübeyi almakta ve her geçen gün deneyimi fazlalaşmaktadır. Tüm alanlarda gerek aydınlar gerek sivil toplum örgütlerinden olsun hepsinden katkı vardır. Genç öncüler çok iyi biliyorlar ki Suriye'nin bu uzun gecesi kolay kolay aşılmayacaktır. Önünde başarılması gereken zor şeylerin olduğunu iyi biliyor. Ama şunu da iyi biliyor ki artık geriye dönüş yok. Önünde tek bir seçenek var, o da bu karanlığı dağıtmaktır.''
Turkmani, ''Suriye'yi devrime iten şu anki durum, 40 yıldan fazla bir süredir devam eden müzmin bir durumdur'' diyerek, şöyle devam etti:
''Bu öyle bir krizdir ki hayatın bütün yönlerini siyasi, toplumsal, iktisadi ve kültürel olsun kapsamaktadır. Suriye halkı artık buna sebep olanlarla hesap görme kararı aldı. Bu hesabı görmek Suriye'yi istibdat devletinden, demokratik ve çoğulcu bir devlete intikal ettirmekle olacaktır. Bunu da elbette ki ciddi ve sorumlu bir diyalogla ve toplumların bütün kesimlerinin, gerek sivil toplumların gerek genç mümessillerin olsun katkısıyla olacağını bilmektedir. Suriye devriminin günlüğünden birçok ibret çıkarmamız mümkün. Elbette ki istibdat yönetiminin ona karşı takındığı tavırdan da. Devrim gençliği, bütün sataşmalara rağmen son derece sabırlı ve temkinlidir.''
-''Suriye'nin özgür ordusunun oluşması, halkın kendini koruma güdüsünden kaynaklanmıştır''-
Suriye Ulusal Konseyi Sözcüsü Turkmani, mevcut rejimin insanları bütün ısrarlarıyla intikamcı duygulara ve mezhep çatışmalarına çekmesine rağmen, devrimci gençlerin buna karşı temkinli ve uzak durmakta olduğunu söyledi.
Turkmani, şunları ifade etti:
''Burada işaret etmek gerekir ki Suriye Özgür Ordusu'nun oluşması sadece Suriye halkının kendini koruma güdüsünden kaynaklanmıştır. Bu ordunun asker ve komutanları, kendi halklarına kurşun atmayı kabul etmeyenlerden oluşmaktadır. Suriye devrimi, kendi etkinliklerini ve faaliyetlerini değerlendirmek için daha çok kendi zatına itimat etmektedir. Suriye devrimi daha çok halk türkülerinde, protestolarda ve sloganlarda bir yaratıcılık olarak ortaya çıkmıştır. Bu devrim, diğer devrimlere göre kadın katılımının her düzeyde çok fazla olduğu bir özellik yansıtmaktadır.''
-''Artık, Suriye hiç kimsenin çiftliği değildir''-
Yeni Suriye'de düşünceyi özgürce ifade etmenin önündeki hiçbir engelin meşru görülmeyeceğini belirten Turkmani, şöyle devam etti:
''Yeni Suriye'de insan hakları ihlalleri asla kabul edilmeyecek. Yolsuzluk hakkında susulmayacaktır. Yeni Suriye'de çoğulculuk en önemli istek olarak ortaya çıkacaktır. Artık, Suriye hiç kimsenin çiftliği değildir. Bütün halkı için özgürlük ve onur vatanı olacaktır, ayrımcılık, zulüm ve baskı ülkesi değil. Kendi halkına karşı muamelesinde asla herhangi bir kavmi, mezhebi ve bölgeyi esas almayacaktır. Burada sadece ehliyete ve dürüstlüğe itibar edilecektir. Yolumuzdaki göstergeler çok açıktır. Devrimimize devam edeceğiz. Halk gösterilerine devam edeceğiz. Beşşar Esed gösterilerini bırakıp gidinceye kadar buna devam edeceğiz. Bizim umduğumuz ve oluşması için çalıştığımız Suriye, özgürlüğün ve onurun Suriye'sidir, ayrımcılığın değil. Sevginin Suriye'sidir, kinin değil. Kardeşliğin Suriye'sidir, gericiliğin değil.''
Toplantıya, Suriyeli muhaliflerin yanı sıra, Genç Siviller Platformu üyeleri, bazı Türk gazeteci ve akademisyenler katıldı.