Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, camilerde Kürtçe vaaza yeşil ışık yaktı.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Mehmet Görmez, AKP’nin yeni eğitim sistemi 4+4+4’ten Diyanet’in varlığına, 28 Şubat’tan yeni anayasaya kadar tartışmalı birçok konuda adeta bir siyasetçi gibi açıklamalarda bulundu. Kürtçe vaaza da yeşil ışık yakan Görmez, “Artık tartışılmayacak kadar ileri bir noktada olunması gerekiyor. Her dil Allah’ın bir ayeti” dedi. Görmez, şunları söyledi: “Benim dilim ne kadar muhteremse, kardeşimin dili de o kadar muhteremdir. Açıkça ifade ediyorum. Bana bir görev veriliyor. ‘Hakkâri’nin köyünde sen imamlık yapacaksın.’ Ben oraya vardım. Benim görevim ne? Yasaların bana verdiği görev din konusunda toplumu aydınlatmak. Allah’ın verdiği görev ne? Allah’ın verdiği görev o insanlara din-i mübin-i İslam’ı tebliğ etmek. O insanlar benim dilimi anlamıyorlarsa, ben o görevi nasıl yerine getireceğim. Dolayısıyla onların anlayabileceği bir dil ve üslûp ile anlatmak zorundayım zaten.”
Özgüven ortadan kalkmıştı
Son günlerde tartışılan yeni Anayasa’da Diyanet’in rolü ve 28 Şubat’ta Diyanet’te yaşananlara da değinen Görmez, özetle şunları söyledi: “Bütün kurumlar nasıl bir süreçten geçtiyse Diyanet de öyle bir süreçten geçti. O zaman irtica kavramı, yasaların Diyanet’e verdiği görevi yerine getirmeyi dahi zorlaştırmıştır. Çok abartılı, mübalağalı kontrol sistemi, her şeyi merkezden planlama çalışmaları aslında bütün ara dönemlerde yani hem 1960’da hem de 71’de, 80’de ve 28 Şubat’ta Diyanet İşleri Başkanlığı’nda çalışanların özgüvenini ortadan kaldırmıştır. Bütün bunlar Diyanet’in kurumsal hafızasında arızi kabul edilmiş ve bir müddet sonra tamamen normale dönüştür.”
Cumhuriyetin
başında bu
tartışmaları
çok yaptık
4+4+4 tartışmalarının din eğitimi üzerinden yürüyor olmasının kendisini üzdüğünü belirten Diyanet İşleri Başkanı Görmez, bu konuda ilkesel bir tavır içinde olduklarını vurgulayarak “yaygın din eğitimi müesseselerimizi asla örgün din eğitiminin alternatifi olarak görmüyoruz” dedi. Türkiye’de eğitim tartışmalarının her fırsatta din eğitimi üzerinden yapılır olmasını değerlendiren Görmez, bu tartışmaların bir “hayrı” da beraberinde getirdiğine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Cumhuriyetin başında bu tartışmayı çok yaptık. Medreseleri kapattık. Bu tartışmayı 60’da tekrarlamışız. 71’de 12 Mart muhtırasından sonra yaptığımız ilk iş, din eğitimini yeniden düzenlemek olmuş. İmam hatiplerin orta kısımları o zaman kapandı. 12 Eylül’de aynı tartışma... 28 Şubat’ta aynı tartışma... Şimdi de aynı tartışma. Bu tartışmaların ardından çok zengin bir müktesebat kazandık.”
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Mehmet Görmez, AKP’nin yeni eğitim sistemi 4+4+4’ten Diyanet’in varlığına, 28 Şubat’tan yeni anayasaya kadar tartışmalı birçok konuda adeta bir siyasetçi gibi açıklamalarda bulundu. Kürtçe vaaza da yeşil ışık yakan Görmez, “Artık tartışılmayacak kadar ileri bir noktada olunması gerekiyor. Her dil Allah’ın bir ayeti” dedi. Görmez, şunları söyledi: “Benim dilim ne kadar muhteremse, kardeşimin dili de o kadar muhteremdir. Açıkça ifade ediyorum. Bana bir görev veriliyor. ‘Hakkâri’nin köyünde sen imamlık yapacaksın.’ Ben oraya vardım. Benim görevim ne? Yasaların bana verdiği görev din konusunda toplumu aydınlatmak. Allah’ın verdiği görev ne? Allah’ın verdiği görev o insanlara din-i mübin-i İslam’ı tebliğ etmek. O insanlar benim dilimi anlamıyorlarsa, ben o görevi nasıl yerine getireceğim. Dolayısıyla onların anlayabileceği bir dil ve üslûp ile anlatmak zorundayım zaten.”
Özgüven ortadan kalkmıştı
Son günlerde tartışılan yeni Anayasa’da Diyanet’in rolü ve 28 Şubat’ta Diyanet’te yaşananlara da değinen Görmez, özetle şunları söyledi: “Bütün kurumlar nasıl bir süreçten geçtiyse Diyanet de öyle bir süreçten geçti. O zaman irtica kavramı, yasaların Diyanet’e verdiği görevi yerine getirmeyi dahi zorlaştırmıştır. Çok abartılı, mübalağalı kontrol sistemi, her şeyi merkezden planlama çalışmaları aslında bütün ara dönemlerde yani hem 1960’da hem de 71’de, 80’de ve 28 Şubat’ta Diyanet İşleri Başkanlığı’nda çalışanların özgüvenini ortadan kaldırmıştır. Bütün bunlar Diyanet’in kurumsal hafızasında arızi kabul edilmiş ve bir müddet sonra tamamen normale dönüştür.”
Cumhuriyetin
başında bu
tartışmaları
çok yaptık
4+4+4 tartışmalarının din eğitimi üzerinden yürüyor olmasının kendisini üzdüğünü belirten Diyanet İşleri Başkanı Görmez, bu konuda ilkesel bir tavır içinde olduklarını vurgulayarak “yaygın din eğitimi müesseselerimizi asla örgün din eğitiminin alternatifi olarak görmüyoruz” dedi. Türkiye’de eğitim tartışmalarının her fırsatta din eğitimi üzerinden yapılır olmasını değerlendiren Görmez, bu tartışmaların bir “hayrı” da beraberinde getirdiğine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Cumhuriyetin başında bu tartışmayı çok yaptık. Medreseleri kapattık. Bu tartışmayı 60’da tekrarlamışız. 71’de 12 Mart muhtırasından sonra yaptığımız ilk iş, din eğitimini yeniden düzenlemek olmuş. İmam hatiplerin orta kısımları o zaman kapandı. 12 Eylül’de aynı tartışma... 28 Şubat’ta aynı tartışma... Şimdi de aynı tartışma. Bu tartışmaların ardından çok zengin bir müktesebat kazandık.”
