´Asrın Projesi´nde bir adım daha
Türkiye'den KKTC'ye deniz altından borularla yılda 75 milyon metreküp taşınacak suyun KKTC'de depolanacağı barajın temeli atıldı.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Türkiye'den KKTC'ye su getirilmesini öngören projenin Kıbrıs Rum kesimine de önemli mesajlar verdiğini belirterek, ''Kıbrıs Rum kesimi her ne kadar kendini Türkiye'den uzak görse de doğal komşusunun Türkiye olduğu bu proje tarafından bir kez daha hatırlatılmaktadır'' dedi.
Türkiye'den KKTC'ye deniz altından borularla yılda 75 milyon metreküp taşınacak suyun depolanacağı Geçitköy Barajı'nın temeli düzenlenen törenle atıldı.
7 Mart 2014'te tamamlanması hedeflenen Türkiye'den su aktarma projesinde, depolama amacıyla kullanılacak Geçitköy Barajı'nın temel atma töreninde, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Başbakan İrsen Küçük, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Ali Çetin Amcaoğlu birer konuşma yaptı.
Atalay, temel atma törenindeki konuşmasında, bugünün Kıbrıs Türkü için bayram olduğunu ifade ederek, ''Gerçekten bayram, bayramınızı kutluyorum. Kıbrıs Türkünün özgürlük mücadelesinin önemli bir aşamadan geçtiği bu günlerde böyle bir yatırımın temelini atıyor olmaktan da ayrıca onur duyuyorum'' dedi.
Projenin Kıbrıs Türkleri ile anavatan arasında var olan bağı perçinlediğini vurgulayan Atalay, şunları söyledi:
''Buradan Kıbrıs Rum kesimine de önemli mesajlar çıkmaktadır. Kıbrıs Rum kesimi her ne kadar kendini Türkiye'den uzak görse de doğal komşusunun Türkiye olduğu bu proje tarafından bir kez daha hatırlatılmaktadır. Kıbrıs Rum kesimi artık adada Kıbrıs Türkünün varlığını ortadan kaldırarak bir gelecek tasarlamak yerine, ayaklarını yere basarak, Türkiye ile ekonomik ilişkilerini geliştirmiş Kıbrıs Türkleriyle ortak yönettikleri federal bir devletin kendilerinin çıkarına olacağını da görmeliler. O zaman, adanın etrafındaki doğal imkanlardan da daha etkin bir şekilde yararlanacaklardır.''
Temel atma törenine, KKTC Meclis Başkanı Hasan Bozer, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Adem Huduti, bakanlar, siyasi parti liderleri ve kurum kuruluş temsilcileri de katıldı.
Tamamlandığında 26,5 milyon metreküp depolama kapasitesine sahip olacak Geçitköy Barajı, Türkiye'de Anamur Dragon Çayı üzerinde inşasına başlanan 130,5 milyon metreküp depolama hacimli Alaköprü Barajı'ndan, borularla KKTC'ye taşınacak yıllık 75 milyon metreküp suyun depolanması için kullanılacak.
Yılda aktarılacak olan 75 milyon metreküp suyun 38 milyon metreküpü arıtıldıktan sonra içme ve kullanım amacıyla, geriye kalan 37 milyon metreküp su da Güzelyurt bölgesindeki narenciye bahçeleri de dahil tarımsal faaliyetlerde kullanılacak.
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Türkiye'den Kıbrıs'a getirilecek su ve elektrik enerjisinin Kıbrıs Adası için bulunmaz bir nimet olacağını belirterek, "Bunun kıymeti iyi bilinmeli ve Rum komşularımız artık bize ve Anavatan Türkiye'ye dostça yaklaşmalıdır. Yani bu proje aynı zamanda bir barış projesidir, bu su aynı zamanda bir barış suyudur. Eğer kıymeti ve anlamı bilinirse" dedi.
Türkiye'den KKTC'ye getirilecek suyun mimarının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu vurgulayan Eroğlu, suyun, Kıbrısta bir ortaklık olursa iki kurucu devlet arasındaki ilişkilerin gelişmesine; eğer anlaşma olmaz, herkes kendi yoluna devam ederse de iki komşu devleti birbirine yakınlaştırmada önem taşıyacağını belirterek, "Her ikisine de hazırız" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Türkiye'den Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) deniz altından borularla yılda 75 milyon metreküp taşınacak suyun depolanacağı Geçitköy Barajı'nın temel atma töreninde yaptığı konuşmada, KKTC'nin ilanından 3 yıl sonra, 1986'da dönemin Başbakanı Turgut Özal ile imzaladığı ekonomik işbirliği protokolüne değinerek, o protokolde 18 gölet yapımının yer aldığını ve o göletlerden birinin de Geçitköy Göleti olduğunu anımsattı.
1989'da temeli atılan Geçitköy Göletinin 1990'da tamamlandığını, daha o günden suyun bir gün Türkiye'den Kıbrıs'a geleceğini hayal ettiğini kaydeden Eroğlu, şöyle devam etti:
"Geçitköy 1974 sonrasında inşa ettiğimiz 18 göletin Gemikonağı'ndan sonra ikinci büyüklükte olanıdır. Yaklaşık 1.8 milyon metreküp su toplama kapasitesi vardır. Bugün bu kapasitesi 26 milyon metre küpe çıkıyor.
Yaklaşık 14 kat büyüyecek. Bizim tüm göletlerimizin bugünkü kapasiteleri 10 milyon metreküp civarında. Bu barajda tutulacak su miktarı ise 26 milyon metreküp. Bir yılda buraya gelecek su miktarı ise 75 milyon metreküp. Olayı lütfen iyi değerlendiriniz."
Geçitköy Barajı'nın, Anavatan Türkiye-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ayrılmaz birlikteliğine çok anlamlı bir halka eklediğini vurgulayan Eroğlu, "Bugün 29 Mart 2012. Bugün burada Anavatan Türkiye-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilişkilerinin yeni bir doruk noktası olacak şekilde atılmakta olan bu baraj temeli ile tarihe silinmeyecek, göz ardı edilemeyecek koskocaman bir not düşüyoruz" dedi.
-"Suyun stratejik önemi artacak"-
Projenin asrın projesi olduğunu, çünkü 21. yüzyılın, suyun stratejik öneminin giderek artacağı bir yüz yıl olacağını ve ilk kez böylesi bir teknoloji ile suyun deniz altından başka bir noktaya taşınacağını kaydeden Derviş Eroğlu, şöyle devam etti:
"Ne mutlu bizlere ki insanlık, bölgemiz ve dünyamız için yepyeni ufuklar açacak böylesi bir projeye bizler imza atıyoruz. Ne mutlu bize ki, ulus olarak Dünya'da bir ilke imza atıyor ve deniz altından geçecek borular için asma yöntemini kullanıyoruz.
Asrın Projesi adım adım ilerliyor. Eminim ki, günün birinde tarihçiler bu günü Kıbrıs'ın bir çok açıdan dönüşüm yaşaması bakımından önemli mihenk taşlarından birinin temelinin atıldığı zaman noktası olarak saptayacaklardır."
-"10 başbakan 6 cumhurbaşkanı"-
Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği'nin ilk kez 1960 öncesi Anavatan Türkiye'den Kıbrıs'a su getirilmesini resmen talep edip açıkladığını anlatan Eroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Politikaya girdikten sonra bunun gerçekleştirilmesi hep aklımın bir köşesinde oldu. Anavatan Türkiye'nin 10 Başbakanı, 6 Cumhurbaşkanı ile çalışma bahtiyarlığına eriştim. Herkesle bu projeyi konuştum, herkes olaya heyecanla yaklaştı. Şu veya bu projeler yapıldı, denemelere girişildi. Ben parti başkanı ve Başbakan olarak bu konunun hep üzerinde durdum. 2009 Milletvekilliği seçimlerinde de 2010 yılı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de Anavatan Türkiye'den Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne su ve elektrik enerjisi getirilmesi için çalışacağımı, konunun üzerinde önemle duracağımı vurguladım.
Ama şu açık ki, bu son projenin mimarı hiç kuşkusuz Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. Öyle anlaşılıyor ki daha İstanbul Belediye Başkanlığı döneminden Kıbrıs'a su götürülmesi konusunu kafasında projelendirmeye başlayan Sayın Başbakan, günü gelince gereken direktifleri verdi, çalışmalar yapıldı ve proje artık adım, adım hızla ilerliyor. Kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum."
Kıbrıs'tan sorumlu bir önceki Devlet Bakanı Cemil Çiçek, Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile Türk hükümetine ve Türk halkına da teşekkür eden Eroğlu, "İnşallah işler hep yolunda gidecek ve Allah'ın izniyle Sayın Başbakan Erdoğan'ın ilan ettiği üzere 7 Mart 2014'te, normalden bir yıl önce, yine benim bir doğum günümde, her şey tamamlanarak su Anavatan'dan Kıbrıs'a akmaya başlayacak. Beni, tüm halkımızı, tüm ulusumuzu sevince, gurura boğacaktır" dedi.
Mehmetçik ve Mücahidin birlikte gerçekleştirdikleri 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı'nın Kıbrıs Türk halkına bir coğrafya yarattığını ve bu coğrafyada güven içinde hayatlarını sürdürdüklerini vurgulayan Eroğlu, konuşmasını şöyle dürdürdü:
"Anavatan Türkiye'nin büyük desteği halkımızın çalışkanlığı Rum'un tüm engelleme girişimlerine karşın devam eden azmi sayesinde ekonomik ve sosyal olarak büyük gelişme gösterdik.
Daha ileri gitmek daha da gelişmek için ise çalışıyoruz. İşte bu su projesi bugüne kadar kurduğumuz tüm hayalleri, tüm projeleri inanılmaz derecede olumlu yönde etkileyecek potansiyele sahip görünüyor.
Yeter ki çalışmaya, bu su potansiyelini en iyi nasıl değerlendirebiliriz arayışına devam edelim. Memnuniyetle görüyoruz ki Türk mühendisi, Türk müteahhidi artık dünyanın en ilerileri arasında."
-"Proje aynı zamanda barış suyu"-
Cumhurbaşkanı Eroğlu, projenin teknolojik açıdan olduğu kadar anlamı ve içeriği bakımından da "Asrın Projesi" olduğuna inandığını dile getirerek, şunları söyledi:
"Çünkü bu proje, 21'nci yüzyılda suyun kazanacağı öneme paralel bir projedir.
Bu proje, Kıbrıs'ta bir ortaklık olursa iki kurucu Devlet arasındaki ilişkilerin gelişmesine, işbirliği olanaklarının artmasına büyük katkı sağlayacak niteliktedir.
Yok eğer olmaz herkes kendi yoluna devam ederse de bu proje iki komşu devleti birbirine yakınlaştırma, işbirliği yapmalarını sağlama açısından büyük önem taşıyacaktır. Biz ikisine de hazırız.
Unutmayalım ki bir zamanlar kimse Güney Kıbrıs'ın bizden elektrik enerjisi alacağını düşünemezdi, ama aldılar, alıyorlar.
Ben inanıyorum ki Anavatan Türkiye'den buraya gelecek su ve elektrik enerjisi Kıbrıs Adası için bulunmaz bir nimet olacaktır.
Bunun kıymeti iyi bilinmeli ve Rum komşularımız artık bize ve Anavatan Türkiye'ye dostça yaklaşmalıdır. Yani bu proje aynı zamanda bir barış projesidir, bu su aynı zamanda bir barış suyudur. Eğer kıymeti ve anlamı bilinirse."
-"Top artık BM'de"-
Konuşmasında Kıbrıs müzakerelerine de değinerek, Kıbrıs konusundaki görüşme sürecinde bir noktaya geldiklerini, "topun artık BM'de olduğu"nu dile getiren Eroğlu, şunları kaydetti:
"Biz iyi niyetle çoklu bir toplantıda her konuyu ele alabileceğimizi, 1 Temmuz öncesinde Kıbrıs meselesine kalıcı, kapsamlı, adil, yaşayabilir, Kıbrıs'taki gerçeklere dayalı bir antlaşma yapma iradesine sahip olduğumuzu ortaya koyduk. Şimdi top Birleşmiş Milletler'de.
Birleşmiş Milletler'in yanı sıra Kıbrıs ile ilgilenen diğer Devletler'e ve Avrupa Birliği'ne de büyük görevler düşmektedir. İnşallah daha fazla Rum tarafının oyalama taktiklerine boyun eğmezler. Eğerlerse yazık ederler; Halkımız tarafından kendilerine duyulan güven daha da azalır."
-"Kardeşliğimizi kimse bozamaz"-
Suyun güç, kudret olduğuna ve dünyada giderek artan önemine değinen Eroğlu, merhum kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın, "Anavatan'dan ne istedikse bize verildi. Kan istedik kan, ekmek istedik ekmek, can istedik can verildi" sözünü anımsatarak, şunları söyledi:
"Şimdi de bize su veriliyor. Yani hayat veriliyor, yeni bir hayat veriliyor. Ey Kıbrıs Türkü, ey sevgili kardeşlerim, bunun kıymetini iyi bilelim. Verilen su bizim için hayattır. Ve bunun bedeli yoktur. Çünkü biz kardeşiz. Biz gerektiği gün bir birimiz için hayat veririz, can veririz, kan veririz. Kimse bu kardeşliği, bu dostluğu bozamaz."
Türkiye'den KKTC'ye deniz altından borularla yılda 75 milyon metreküp taşınacak suyun KKTC'de depolanacağı barajın temeli atıldı.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Türkiye'den KKTC'ye su getirilmesini öngören projenin Kıbrıs Rum kesimine de önemli mesajlar verdiğini belirterek, ''Kıbrıs Rum kesimi her ne kadar kendini Türkiye'den uzak görse de doğal komşusunun Türkiye olduğu bu proje tarafından bir kez daha hatırlatılmaktadır'' dedi.
Türkiye'den KKTC'ye deniz altından borularla yılda 75 milyon metreküp taşınacak suyun depolanacağı Geçitköy Barajı'nın temeli düzenlenen törenle atıldı.
7 Mart 2014'te tamamlanması hedeflenen Türkiye'den su aktarma projesinde, depolama amacıyla kullanılacak Geçitköy Barajı'nın temel atma töreninde, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Başbakan İrsen Küçük, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Ali Çetin Amcaoğlu birer konuşma yaptı.
Atalay, temel atma törenindeki konuşmasında, bugünün Kıbrıs Türkü için bayram olduğunu ifade ederek, ''Gerçekten bayram, bayramınızı kutluyorum. Kıbrıs Türkünün özgürlük mücadelesinin önemli bir aşamadan geçtiği bu günlerde böyle bir yatırımın temelini atıyor olmaktan da ayrıca onur duyuyorum'' dedi.
Projenin Kıbrıs Türkleri ile anavatan arasında var olan bağı perçinlediğini vurgulayan Atalay, şunları söyledi:
''Buradan Kıbrıs Rum kesimine de önemli mesajlar çıkmaktadır. Kıbrıs Rum kesimi her ne kadar kendini Türkiye'den uzak görse de doğal komşusunun Türkiye olduğu bu proje tarafından bir kez daha hatırlatılmaktadır. Kıbrıs Rum kesimi artık adada Kıbrıs Türkünün varlığını ortadan kaldırarak bir gelecek tasarlamak yerine, ayaklarını yere basarak, Türkiye ile ekonomik ilişkilerini geliştirmiş Kıbrıs Türkleriyle ortak yönettikleri federal bir devletin kendilerinin çıkarına olacağını da görmeliler. O zaman, adanın etrafındaki doğal imkanlardan da daha etkin bir şekilde yararlanacaklardır.''
Temel atma törenine, KKTC Meclis Başkanı Hasan Bozer, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Adem Huduti, bakanlar, siyasi parti liderleri ve kurum kuruluş temsilcileri de katıldı.
Tamamlandığında 26,5 milyon metreküp depolama kapasitesine sahip olacak Geçitköy Barajı, Türkiye'de Anamur Dragon Çayı üzerinde inşasına başlanan 130,5 milyon metreküp depolama hacimli Alaköprü Barajı'ndan, borularla KKTC'ye taşınacak yıllık 75 milyon metreküp suyun depolanması için kullanılacak.
Yılda aktarılacak olan 75 milyon metreküp suyun 38 milyon metreküpü arıtıldıktan sonra içme ve kullanım amacıyla, geriye kalan 37 milyon metreküp su da Güzelyurt bölgesindeki narenciye bahçeleri de dahil tarımsal faaliyetlerde kullanılacak.
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Türkiye'den Kıbrıs'a getirilecek su ve elektrik enerjisinin Kıbrıs Adası için bulunmaz bir nimet olacağını belirterek, "Bunun kıymeti iyi bilinmeli ve Rum komşularımız artık bize ve Anavatan Türkiye'ye dostça yaklaşmalıdır. Yani bu proje aynı zamanda bir barış projesidir, bu su aynı zamanda bir barış suyudur. Eğer kıymeti ve anlamı bilinirse" dedi.
Türkiye'den KKTC'ye getirilecek suyun mimarının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu vurgulayan Eroğlu, suyun, Kıbrısta bir ortaklık olursa iki kurucu devlet arasındaki ilişkilerin gelişmesine; eğer anlaşma olmaz, herkes kendi yoluna devam ederse de iki komşu devleti birbirine yakınlaştırmada önem taşıyacağını belirterek, "Her ikisine de hazırız" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Türkiye'den Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) deniz altından borularla yılda 75 milyon metreküp taşınacak suyun depolanacağı Geçitköy Barajı'nın temel atma töreninde yaptığı konuşmada, KKTC'nin ilanından 3 yıl sonra, 1986'da dönemin Başbakanı Turgut Özal ile imzaladığı ekonomik işbirliği protokolüne değinerek, o protokolde 18 gölet yapımının yer aldığını ve o göletlerden birinin de Geçitköy Göleti olduğunu anımsattı.
1989'da temeli atılan Geçitköy Göletinin 1990'da tamamlandığını, daha o günden suyun bir gün Türkiye'den Kıbrıs'a geleceğini hayal ettiğini kaydeden Eroğlu, şöyle devam etti:
"Geçitköy 1974 sonrasında inşa ettiğimiz 18 göletin Gemikonağı'ndan sonra ikinci büyüklükte olanıdır. Yaklaşık 1.8 milyon metreküp su toplama kapasitesi vardır. Bugün bu kapasitesi 26 milyon metre küpe çıkıyor.
Yaklaşık 14 kat büyüyecek. Bizim tüm göletlerimizin bugünkü kapasiteleri 10 milyon metreküp civarında. Bu barajda tutulacak su miktarı ise 26 milyon metreküp. Bir yılda buraya gelecek su miktarı ise 75 milyon metreküp. Olayı lütfen iyi değerlendiriniz."
Geçitköy Barajı'nın, Anavatan Türkiye-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ayrılmaz birlikteliğine çok anlamlı bir halka eklediğini vurgulayan Eroğlu, "Bugün 29 Mart 2012. Bugün burada Anavatan Türkiye-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilişkilerinin yeni bir doruk noktası olacak şekilde atılmakta olan bu baraj temeli ile tarihe silinmeyecek, göz ardı edilemeyecek koskocaman bir not düşüyoruz" dedi.
-"Suyun stratejik önemi artacak"-
Projenin asrın projesi olduğunu, çünkü 21. yüzyılın, suyun stratejik öneminin giderek artacağı bir yüz yıl olacağını ve ilk kez böylesi bir teknoloji ile suyun deniz altından başka bir noktaya taşınacağını kaydeden Derviş Eroğlu, şöyle devam etti:
"Ne mutlu bizlere ki insanlık, bölgemiz ve dünyamız için yepyeni ufuklar açacak böylesi bir projeye bizler imza atıyoruz. Ne mutlu bize ki, ulus olarak Dünya'da bir ilke imza atıyor ve deniz altından geçecek borular için asma yöntemini kullanıyoruz.
Asrın Projesi adım adım ilerliyor. Eminim ki, günün birinde tarihçiler bu günü Kıbrıs'ın bir çok açıdan dönüşüm yaşaması bakımından önemli mihenk taşlarından birinin temelinin atıldığı zaman noktası olarak saptayacaklardır."
-"10 başbakan 6 cumhurbaşkanı"-
Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği'nin ilk kez 1960 öncesi Anavatan Türkiye'den Kıbrıs'a su getirilmesini resmen talep edip açıkladığını anlatan Eroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Politikaya girdikten sonra bunun gerçekleştirilmesi hep aklımın bir köşesinde oldu. Anavatan Türkiye'nin 10 Başbakanı, 6 Cumhurbaşkanı ile çalışma bahtiyarlığına eriştim. Herkesle bu projeyi konuştum, herkes olaya heyecanla yaklaştı. Şu veya bu projeler yapıldı, denemelere girişildi. Ben parti başkanı ve Başbakan olarak bu konunun hep üzerinde durdum. 2009 Milletvekilliği seçimlerinde de 2010 yılı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de Anavatan Türkiye'den Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne su ve elektrik enerjisi getirilmesi için çalışacağımı, konunun üzerinde önemle duracağımı vurguladım.
Ama şu açık ki, bu son projenin mimarı hiç kuşkusuz Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. Öyle anlaşılıyor ki daha İstanbul Belediye Başkanlığı döneminden Kıbrıs'a su götürülmesi konusunu kafasında projelendirmeye başlayan Sayın Başbakan, günü gelince gereken direktifleri verdi, çalışmalar yapıldı ve proje artık adım, adım hızla ilerliyor. Kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum."
Kıbrıs'tan sorumlu bir önceki Devlet Bakanı Cemil Çiçek, Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile Türk hükümetine ve Türk halkına da teşekkür eden Eroğlu, "İnşallah işler hep yolunda gidecek ve Allah'ın izniyle Sayın Başbakan Erdoğan'ın ilan ettiği üzere 7 Mart 2014'te, normalden bir yıl önce, yine benim bir doğum günümde, her şey tamamlanarak su Anavatan'dan Kıbrıs'a akmaya başlayacak. Beni, tüm halkımızı, tüm ulusumuzu sevince, gurura boğacaktır" dedi.
Mehmetçik ve Mücahidin birlikte gerçekleştirdikleri 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı'nın Kıbrıs Türk halkına bir coğrafya yarattığını ve bu coğrafyada güven içinde hayatlarını sürdürdüklerini vurgulayan Eroğlu, konuşmasını şöyle dürdürdü:
"Anavatan Türkiye'nin büyük desteği halkımızın çalışkanlığı Rum'un tüm engelleme girişimlerine karşın devam eden azmi sayesinde ekonomik ve sosyal olarak büyük gelişme gösterdik.
Daha ileri gitmek daha da gelişmek için ise çalışıyoruz. İşte bu su projesi bugüne kadar kurduğumuz tüm hayalleri, tüm projeleri inanılmaz derecede olumlu yönde etkileyecek potansiyele sahip görünüyor.
Yeter ki çalışmaya, bu su potansiyelini en iyi nasıl değerlendirebiliriz arayışına devam edelim. Memnuniyetle görüyoruz ki Türk mühendisi, Türk müteahhidi artık dünyanın en ilerileri arasında."
-"Proje aynı zamanda barış suyu"-
Cumhurbaşkanı Eroğlu, projenin teknolojik açıdan olduğu kadar anlamı ve içeriği bakımından da "Asrın Projesi" olduğuna inandığını dile getirerek, şunları söyledi:
"Çünkü bu proje, 21'nci yüzyılda suyun kazanacağı öneme paralel bir projedir.
Bu proje, Kıbrıs'ta bir ortaklık olursa iki kurucu Devlet arasındaki ilişkilerin gelişmesine, işbirliği olanaklarının artmasına büyük katkı sağlayacak niteliktedir.
Yok eğer olmaz herkes kendi yoluna devam ederse de bu proje iki komşu devleti birbirine yakınlaştırma, işbirliği yapmalarını sağlama açısından büyük önem taşıyacaktır. Biz ikisine de hazırız.
Unutmayalım ki bir zamanlar kimse Güney Kıbrıs'ın bizden elektrik enerjisi alacağını düşünemezdi, ama aldılar, alıyorlar.
Ben inanıyorum ki Anavatan Türkiye'den buraya gelecek su ve elektrik enerjisi Kıbrıs Adası için bulunmaz bir nimet olacaktır.
Bunun kıymeti iyi bilinmeli ve Rum komşularımız artık bize ve Anavatan Türkiye'ye dostça yaklaşmalıdır. Yani bu proje aynı zamanda bir barış projesidir, bu su aynı zamanda bir barış suyudur. Eğer kıymeti ve anlamı bilinirse."
-"Top artık BM'de"-
Konuşmasında Kıbrıs müzakerelerine de değinerek, Kıbrıs konusundaki görüşme sürecinde bir noktaya geldiklerini, "topun artık BM'de olduğu"nu dile getiren Eroğlu, şunları kaydetti:
"Biz iyi niyetle çoklu bir toplantıda her konuyu ele alabileceğimizi, 1 Temmuz öncesinde Kıbrıs meselesine kalıcı, kapsamlı, adil, yaşayabilir, Kıbrıs'taki gerçeklere dayalı bir antlaşma yapma iradesine sahip olduğumuzu ortaya koyduk. Şimdi top Birleşmiş Milletler'de.
Birleşmiş Milletler'in yanı sıra Kıbrıs ile ilgilenen diğer Devletler'e ve Avrupa Birliği'ne de büyük görevler düşmektedir. İnşallah daha fazla Rum tarafının oyalama taktiklerine boyun eğmezler. Eğerlerse yazık ederler; Halkımız tarafından kendilerine duyulan güven daha da azalır."
-"Kardeşliğimizi kimse bozamaz"-
Suyun güç, kudret olduğuna ve dünyada giderek artan önemine değinen Eroğlu, merhum kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın, "Anavatan'dan ne istedikse bize verildi. Kan istedik kan, ekmek istedik ekmek, can istedik can verildi" sözünü anımsatarak, şunları söyledi:
"Şimdi de bize su veriliyor. Yani hayat veriliyor, yeni bir hayat veriliyor. Ey Kıbrıs Türkü, ey sevgili kardeşlerim, bunun kıymetini iyi bilelim. Verilen su bizim için hayattır. Ve bunun bedeli yoktur. Çünkü biz kardeşiz. Biz gerektiği gün bir birimiz için hayat veririz, can veririz, kan veririz. Kimse bu kardeşliği, bu dostluğu bozamaz."
