9 İsrail protestocusuna beraat!
İsrail'in İstanbul Başkonsolosluğu önünde yaptıkları protesto gösterisinde ''2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na'' muhalefet ettikleri iddiasıyla yargılanan 9 kişinin beraatine karar verildi.
İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuksuz sanıklardan Ali Şeren katıldı. Davanın diğer tutuksuz sanıkları Hasan Şeren, Hüseyin Enkız, Taner Altun, Adem Çelik, Mehti Şeren, Tahir Kızmaz, Müslüm Kaya ve Kadir Kılıçise duruşmaya gelmedi.
Duruşmada savunmasını yapan Ali Şeren, olay günü İsrail güvenlik güçlerinin Gazze'ye yardım götüren Türk gemilerine saldırmasını protesto etmek için İsrail'in İstanbul Başkonsolosluğu'nun önüne gittiğini belirterek, tepkisini dile getirmek istediğini söyledi.
Olay yerinin çok kalabalık olduğunu ifade eden Şeren, ''İddianamede belirtildiği şekilde gerek polis bariyerlerine, gerekse çevredeki binalara bir müdahalem olmadı. Bu nedenle suçlamayı kabul etmiyorum'' dedi.
Diğer tutuksuz sanıkların avukatlarının da savunmalarını yapmalarının ardından kararını açıklayan hakim Sabri İge, sanıkların, savunmalarının aksine atılı suçu işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeter derecede kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatlerine karar verdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Gazze'ye yardım malzemesi götüren ve içinde çok sayıda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bulunan gemilere İsrail güvenlik güçlerinin müdahalede bulunması, bu sırada bazı kişilerin hayatını kaybetmesi ve bazılarının da yaralanmasını protesto etmek isteyen grubun 31 Mayıs 2010 tarihinde İsrail'in İstanbul Başkonsolosluğu önünde toplandığı anlatıldı.
Grubun çevredeki binalara taş, yumurta, maytap ve su şişesi atıp, polis bariyerlerini tekmeledikleri belirtilen iddianamede, bariyerleri aşarak konsolosluğa girmek isteyen sanıkların gözaltına alındığı kaydedildi.
İddianamede, sanıkların ''2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet etmek'' suçundan cezalandırılması isteniyordu.
-Sanıklara destek eylemi-
Bu arada duruşma öncesi Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplanan Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği üyesi grup, sanıklara destek eylemi yaptı.
Grup adına açıklama yapan Mavi Marmara saldırısında hayatını kaybeden İbrahim Bilgin'in oğlu İsmail Bilgin şunları kaydetti:
''Haklı bir mücadele için tepki gösteren 9 kişinin hakim karşısına çıkarılmasına karşıyız. Şehit edilen 9 kardeşimizle ilgi davanın açılıp açılmaması Türkiye'nin önünde bir ayıp halinde durmaktadır. Bu insanlık suçunu işleyenler hakkında halen dava açılmazken, protesto eden arkadaşlarımıza dava açılmasına anlam veremiyoruz.''
Öte yandan Kudüs Kültür Merkezi üyesi bir grup da İstanbul Adalet Sarayı'na gelerek davada yargılananlara destek verdi.
İsrail'in İstanbul Başkonsolosluğu önünde yaptıkları protesto gösterisinde ''2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na'' muhalefet ettikleri iddiasıyla yargılanan 9 kişinin beraatine karar verildi.
İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuksuz sanıklardan Ali Şeren katıldı. Davanın diğer tutuksuz sanıkları Hasan Şeren, Hüseyin Enkız, Taner Altun, Adem Çelik, Mehti Şeren, Tahir Kızmaz, Müslüm Kaya ve Kadir Kılıçise duruşmaya gelmedi.
Duruşmada savunmasını yapan Ali Şeren, olay günü İsrail güvenlik güçlerinin Gazze'ye yardım götüren Türk gemilerine saldırmasını protesto etmek için İsrail'in İstanbul Başkonsolosluğu'nun önüne gittiğini belirterek, tepkisini dile getirmek istediğini söyledi.
Olay yerinin çok kalabalık olduğunu ifade eden Şeren, ''İddianamede belirtildiği şekilde gerek polis bariyerlerine, gerekse çevredeki binalara bir müdahalem olmadı. Bu nedenle suçlamayı kabul etmiyorum'' dedi.
Diğer tutuksuz sanıkların avukatlarının da savunmalarını yapmalarının ardından kararını açıklayan hakim Sabri İge, sanıkların, savunmalarının aksine atılı suçu işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeter derecede kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatlerine karar verdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Gazze'ye yardım malzemesi götüren ve içinde çok sayıda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bulunan gemilere İsrail güvenlik güçlerinin müdahalede bulunması, bu sırada bazı kişilerin hayatını kaybetmesi ve bazılarının da yaralanmasını protesto etmek isteyen grubun 31 Mayıs 2010 tarihinde İsrail'in İstanbul Başkonsolosluğu önünde toplandığı anlatıldı.
Grubun çevredeki binalara taş, yumurta, maytap ve su şişesi atıp, polis bariyerlerini tekmeledikleri belirtilen iddianamede, bariyerleri aşarak konsolosluğa girmek isteyen sanıkların gözaltına alındığı kaydedildi.
İddianamede, sanıkların ''2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet etmek'' suçundan cezalandırılması isteniyordu.
-Sanıklara destek eylemi-
Bu arada duruşma öncesi Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplanan Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği üyesi grup, sanıklara destek eylemi yaptı.
Grup adına açıklama yapan Mavi Marmara saldırısında hayatını kaybeden İbrahim Bilgin'in oğlu İsmail Bilgin şunları kaydetti:
''Haklı bir mücadele için tepki gösteren 9 kişinin hakim karşısına çıkarılmasına karşıyız. Şehit edilen 9 kardeşimizle ilgi davanın açılıp açılmaması Türkiye'nin önünde bir ayıp halinde durmaktadır. Bu insanlık suçunu işleyenler hakkında halen dava açılmazken, protesto eden arkadaşlarımıza dava açılmasına anlam veremiyoruz.''
Öte yandan Kudüs Kültür Merkezi üyesi bir grup da İstanbul Adalet Sarayı'na gelerek davada yargılananlara destek verdi.