Anayasa tartışmalarıyla birlikte yoğun olarak tartışılmaya başlayan seçim barajı ile ilgili Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), Türkiye için en uygun seçim barajını yüzde 4 olarak açıkladı.
TEPAV için Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Görevlileri Dr. Türkmen Göksel ve Dr. Yetkin Çınar tarafından hazırlanan "Seçim Barajını "Yönetimde İstikrarı Azaltmayan Bir Seviyeye" Düşürmek Mümkün mü?" başlıklı politika notu yayımlandı.
Politika Notu"nda seçim barajının düşürülmesi konusunun uzun zamandır tartışıldığı hatırlatılarak, "Ancak kanımızca bu tartışmalarda asıl cevaplanması gereken soru şudur: yüzde 10 gibi yüksek seçim barajı nedeniyle "temsilde adalet" ilkesinden ödün verilirken "yönetimde istikrar" ilkesinde gerçekten büyük kazançlar sağlanmakta mıdır? Ya da bir başka deyişle; "yönetimde istikrar"dan ödün vermeden (ya da çok az ödün verilerek), "temsilde adalet"i (önemli ölçüde) arttırmak mümkün müdür?" soruları yönetildi.
Yapılan analizler sonucunda ortalama yüzde 4 baraj seviyesinin optimal olarak bulunduğunun ifade edildiği araştırmada, "Yani yüzde 4 baraj seviyesi ile "yönetimde istikrar" ilkesinden çok fazla ödün verilmeden "temsilde adaleti" arttırmanın mümkün olduğu sonucuna ulaşılmıştır" denildi.
-2007"DE DP, MECLİS"E GİREBİLİRDİ-
2007 genel seçiminde yüzde 10 yerine yüzde 4 barajı geçerli olsaydı AKP"nin 3, CHP"nin 2, MHP"nin 3 ve bağımsızların ise 1 milletvekili az çıkaracaklarını belirten Araştırmacılar, buna karşılık DP"nin, TBMM dışında kalmak yerine 9 milletvekili çıkarabileceğini savundu. Böylece temsil edilemeyen oy oranlarının 5.42 puan azalmış olacağı belirtildi.
Barajın, küçük partilere yaşam şansı vermediğinin belirtildi, TEPAV"ın çalışmasında, barajın birikimli etkisine ilişkin önemli bir noktaya da dikkat çekildi. Uzun yıllardır süregelen yüzde 10 baraj seviyesinin dinamik sonuçları neticesinde 2007 yılında dört parti dışında hiçbir partinin yüzde 4 seviyesini bile geçemediği ifade edilerek, "Bu da yüzde 10"luk baraj seviyesinin dinamik etkisinin artık küçük partilerin iyice "tabela" partilerine dönmesine yol açtığına bir işaret olarak yorumlanabilir" denildi.