Kılıçdaroğlu'nun 'Aile sigortası' projesini eleştiren CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Esfender Korkmaz, parti yönetimine yönelik eleştirilerini sürdürüyor. Kormaz örgütteki rahatsızlığı bakın nasıl anlattı..
CHP'nin en büyük seçim vaadi olan 'aile sigortası' projesine "Halka balık dağıtmak yerine balık tutmayı öğretmemiz gerekir." sözleriyle tepki gösteriyor ve bu projenin insanları tembelliğe iteceğini belirtiyor. Kemal Kılıçdaroğlu döneminde parti içi sorunların arttığını öne süren Korkmaz, üst yönetimde bir 'intibak' problemi yaşandığını, bunun da örgütü rahatsız ettiğini söylüyor. Ayrıca CHP'de etnik ve mezhepsel ayrımcılık yapıldığını ifade ediyor.
Prof. Dr. Esfender Korkmaz, Türkiye'nin tanınmış ekonomistlerinden. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dekanlığı yaptı. Partinin önde gelen ekonomi kurmaylarından biri. Fakat parti yönetiminin aksine AK Parti hükümetinin ekonomide başarılı işler yaptığı görüşünde. Özellikle büyüme ve enflasyondaki başarının altını çiziyor. Zaman'a yaptığı açıklamada, "AKP'nin ekonomi alanında yaptığı en ileri adım, paradan 6 sıfırın atılmasıdır." görüşünü dile getiriyor. Buna karşılık üretim, istihdam ve gelir dağılımı konusunda başarılı olunamadığını belirtiyor. Türkiye'nin bu süreçte rekabet gücünün azaldığını savunan Korkmaz, işsizliğin azalmamasında iç üretim yerine ithalatın tercih edilmesinin etken olduğuna işaret ediyor. Parti yönetimini bombardımana tutan Esfender Korkmaz, Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum'a da tepkili. Bunu, "Halk orduya güveniyor ve seviyor. CHP'de, birileri orduyu kâğıttan kaplana benzetiyor. 'Orduya karşı CHP'nin polemiğe girmesi, vatansever insanları rencide etmiştir." sözleriyle dile getiriyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığıyla birlikte geliştirilen 'Yeni CHP' söylemine de itirazı var. Bunun, partinin yenilenmesini ve reform yapılmasını ifade etmek için değil, eskiyi kötülemek için söylendiğini düşünüyor. Kılıçdaroğlu'nun 1999 seçimlerinde DSP'den milletvekili adayı olmak istediğini ama kabul görmediğini, buna karşılık kendisine eski CHP lideri Deniz Baykal'ın kucak açtığını hatırlatıyor. Buna rağmen eski yönetimin kötülenmesine de bir anlam verememiş. 12 Haziran seçimlerinde yeniden aday olmayı düşünmediğini bildiren Esfender Korkmaz, bunun gerekçesini ise, "CHP'yi bugün yöneten kadro ile düşüncelerimiz uymuyor. Milletvekili olursam bu kadro ile çalışmam mümkün değil." şeklinde ortaya koyuyor.
KILIÇDAROĞLU, ŞEFFAF DEĞİL
CHP Milletvekili, Kılıçdaroğlu'na, 'şeffaf olmadığı' ve 'sözlerinde durmadığı' şeklinde eleştiriler de yöneltiyor: "Sayın Kılıçdaroğlu ile bir saat konuşursunuz hiç tepki göstermez, tartışmaz. Bildiğini yapar. Halk içinde görünür. Ancak sekreteri, il başkanına '(halkın) elini fazla sıkmayın ve öpüşmeyin' diye tembih eder. Kaldı ki, halk için çalışmak tüm zamanını halk içinde geçirmek değildir. Halk için proje üretmek ve bunu topluma kabul ettirmek daha önemlidir. Abant'taki toplantımızda milletvekillerinin çoğu demokrasi taleplerini ilettiler. Kılıçdaroğlu da 'evet' dedi. Ancak milletvekilleri grup toplantısı yaparak kanun tasarı ve tekliflerini tartışacaktı, hiç yapılmadı. Kurultayda çarşaf liste yapılacaktı, tersine blok liste yapıldı. Önseçim yapılacaktı ama yalnızca 31 ilde (doğrusu 41) önseçim yapılıyor."
'Her eve 600 lira verirseniz kimse çalışmaz'
Esfender Korkmaz, CHP'nin en büyük seçim vaadi olan 'her fakir aileye 600 lira yardım' projesine de bir ekonomist olarak karşı: "Hepimiz 'halka balık dağıtmak yerine balık tutmayı öğretmek gerekir' şeklindeki Çin atasözünü iyi biliriz. Asgari ücret de 600 liradır; her aileye 600 lira dağıtırsanız kimse çalışmaz, işsizlik artar. Halkı el açmaya alıştırmak yerine, verilecek 600 liralarla devlet hammadde üretecek yatırımlar yapsın. Bu yatırımlarda çalışanların ücretlerinden her ay yüzde 25'i kesinti yapılsın. Yerine hisse senedi verilsin. Sonunda yatırımlar halkın olur. Hem işsizlik düşer hem de sermaye tabana yayılır. Yıllarca AKP'nin poşet dağıtmasını tenkit ettik. Şimdi poşet yerine para dağıtarak değil, işsize iş yaratarak ve yatırımda öne çıkarsak başarılı oluruz."
ZAMAN